Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/571 E. 2020/389 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/421 Esas
KARAR NO: 2020/406
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu, mal satımından dolayı alacağının bulunduğunu, ancak davalının borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine —————-dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticari ilişkilerinin sözleşmelerle yapıldığını ve borç/alacak ilişkisinin yürütüldüğünü, bu nedenle davacının alacaklarının tamamının tek tek incelenmedikçe ve her alacağın irsaliye ile teslimi ispatlanmadıkça alacak iddiasının hukuki bir değerinin olmayacağını, müvekkil ile davacı tarafın cari hesabı bilirkişi tarafından tetkik edildiğinde, müvekkilince takas mahsup yapıldığını, ancak davacı tarafça kayda alınmamış faturalar olduğunun tespit edileceğini, kaldı ki alacak iddiasının tek tek olarak nereden doğduğunun da belli olmadığını savunarak davanın reddini ve % 40 tazminata mahkumiyetini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkiden doğan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce —— tarihli kararı ile; Bilirkişi kurulunun gerekçeli raporu, davalının yasal delil niteliğindeki defterleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının alacak bakiyesini sunduğu delillerle kanıtlayamadığı, tüm delilleri sunduğunu belirten davacının yeni bilirkişiden rapor alınması talebi yerinde olmadığı, davalı savunmasının yerinde olduğu belirlenmiş ve böylece kanıtlanamayan davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonucunda;—————- nolu bozma ilamı ile; Bilirkişi ek raporunda davacının ——– yılına ait defterlerinin de incelenmesi gerektiği, mevcut incelemeye göre alacak miktarının tespit edilemediği belirtildiği halde davacının akdi ilişkinin başladığı tarihten itibaren tüm defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve davalı tarafından kesilen ihtilaflı hizmet faturalarının ifa edilip edilmediği, ihtilaflı davacı faturlarındaki malların teslim edilip edilmediği araştırılıp varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur.
Bozma kararı sonrasında mahkememize dosyanın iade gelmesi ile bozma kararı doğrultusunda tekrar yargılama yapılarak; aldırılan ve benimsenen bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Ancak mahkememizin kararı sayın dairece ; Dosya kapsamında davacı vekilince bahsedilen fatura ve irsaliyeleri kapsayan klasörün dosya arasında mevcut olduğu, ——– bozma ilamı sonrasında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda davacı tarafın bildirdiği bu delillerin değerlendirilmediği, O halde davacı tarafın alacağının ispatına yönelik sunduğu bu delillerin incelenmesine yönelik itirazları üzerinde durularak mahkemece konusunda uzman bir heyetten yeniden rapor aldırılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmediği gerekçesiyle mahkememizin kararı yeniden bozulmuştur.
Bozma üzerine mahkememize gelen dosya yukarıdaki esası alarak bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan incelemede davacının bahsini ettiği faturaların dosya içerisinde bulunduğu, —-adet faturadan —- adedinde kaşe ve imzanın olmadığı, kalan diğer faturalar incelendiğinde davalı firma tarafından kaşe ve imza ile teslim alındığı, toplam tutarı —- olan faturaların kaşe ve imza bölümleri boş olan ve toplam bedeli — olan faturaların ispat yükümlülüğünün sağlanamadığı görülmekle davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan ——– alacaklı olduğu takibin bu tutar üzerinden devamı gerektiği ancak söz konusu alacağın davalı tarafından belirlenebilir olmadığı bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davanı kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı borçlunun ——— Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranında avans faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.334,10 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.477,85 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5.856,25 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 1.477,85 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 10.760,10 TL yargılama giderinin, tarafların haklılık oranına göre hesaplanan 7.700,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 300,00 TL yargılama giderinin, tarafların haklılık oranına göre hesaplanan 85,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 14.149,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 6.346,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde —– yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020