Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/560 E. 2018/273 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/560 Esas
KARAR NO : 2018/273

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

İstanbul Anadolu — Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 04/04/2016 karar tarihli — esas, — karar sayılı dosyası Görevsizlik yönünden mahkememize gönderilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Oto tamir onarım işlerini yaptığını, bir tanıdığının — plakalı— cinsi otomobili olduğunu ve uygun fiyata sattığını bunu satın alıp kendisinin bunu 5.000.00 TL bedelle tamiredeceğini beyan ederek ilgili vasıtanın şirketleri tarafından 71.000.00 TL bedelle alınmasını ve kendisine tamironarım için bırakılmasını istediklerini, aracın davalıya bırakılmasından sonra davalının sürekli elden paralar ve araç parçalarını almasına rağmen aracın onarımını gerçekleştirmediği gibi araç üzerinde para edecek parçaları da tamir edeceği hilesiyle çıkartıp çaldığını veya satarak yok ettiğini, yasal yollara başvurulacağının öğrenilmesi üzerine kendileri ile sözleşme yaparak aracın çaldığı parçalarını geri getzirip onarımı tamamlayacağını bunun için 27.12.2014 tarihine kadar süre istediğini bu taahhüdünü yerine getirmediği takdirde her gün için 250,00 TL ceza ödeyeceğini ttaahhüt ettiğini, taahhüde rağmen araç parçalarının yerine konup onarımı yapılmayınca talepleri üzerine İstanbul Anadolu— Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin —.İş. sayılı dosyasından araçtaki eksikliklerin giderilmesi için 13.016.00 TL gerektiğine karar verildiğini, ancak mahkeme kararına rağmen araçta herhangibir onarım yapılmadığı gibi aracın davalılar tarafından saklandığı ve hali hazırda kendilerine de gösterilediğini, davalılar aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’ nün — sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız yere söz konusu takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, sözleşmeye dayalı cezai şart, peşin olarak ödenen bedelin ve yapılan masrafın iadesi istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının, 2014 yılında hasarlı olarak satın aldığı davaya konu aracı davalıya teslim ettiğini, verilen tamirat bedeline rağmen aracın süresi içinde teslim edilmemiş olması sebebiyle takibe dayanak sözleşme gereğince takibe itirazın iptalini talep ettiği,
Davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde, takibe konu sözleşmeyi yaptıklarını ancak, 5.000 TL karşılığında tamirin mümkün olmadığını, günlük gecikme tazminatının fazla olduğunu beyanla takibin durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.
İcra takibine konu 06.12.2014 tarihli taahhütname başlıklı sözleşmede; tamirat bedeli olarak belirlenen 2.500 TL’ nin tamiri yapacak şirkete ödendiği, kalan 2.500 TL’ nin şirkete gönderileceği, aracın en geç 27.12.2014 teslim edileceği, bu tarihten evvel teslim edilmemesi halinde her gün için 250 TL’ nin tamiri yapan şirket tarafından araç sahibine ödeneceği hususlarının kararlaştırıldığı, sözleşme altında işveren olarak davacı şirket yetkilisinin adının olduğu, iş taahhüt eden olarak davalı şirket kaşesi ile davalı şirket yetkilisi olan davalı asilin adının el yazısı ile yazılmış ve kaşe üzerine atılmış imza olduğu görülmüştür.
Davaya konu icra takibinin, 27.12.2015-27.06.2015 tarihleri arasındaki 250 TL’ lik gecikme tazminatı için 45.000 TL, 5.000 TL peşin ödenen tamirat bedeli ve 697 TL delil tespit dosyası gideri olmak üzere toplam 50.697 TL üzerinden davalı şirket ile yetkilisi davalı asil hakkında yapıldığı görülmüştür.
İAA—-. SHM’ nin —-D. İş sayılı delil tespit dosyasında, davaya konu aracın 17.02.2015 tarihi itibariyle tamirinin yapılmadığı tespit edilmiştir.
Ödeme emrine itiraz dilekçesinde davalı şirket ve davalı asil adına ayrı ayrı ad ve imza olduğu görülmekle, davalıların takibe dayanak sözleşmeye taraf olduklarını kabul ettikleri sonucuna varılmıştır.
Dosyaya sunulan beyanlar ve işbu tespitler dikkate alındığında, takibe konu sözleşmenin davacı şirket ile davalılar arasında tarafları bağlayıcı şekilde düzenlendiği, sözleşmeye dayalı olarak davacının 5.000 TL tamirat bedelini peşinen verdiği, 27.12.2014 tarihine kadar aracın teslim edilmemiş olması halinde günlüğü 250 TL’ den olmak üzere cezai şartın ödeneceği, takip tarihi itibariyle davaya konu aracın davacıya tesliminin yapılmadığı anlaşılmıştır.
TBK’ nın 179 maddesinde, bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. TBK’ nın 125 maddesinde, borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçim hakları düzenlenmiş olup, alacaklı sözleşmeden dönme yolunu seçmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zarar (menfi zarar) kapsamında kalmayan müspet zararlarını isteyemez. Gecikme cezası ve cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın isteyebilmesi mümkün değildir (benzer mahiyette Y. 15. HD 2016/4690-2018/649 E-K sayılı ilamı).

Somut olayda davacının, sözleşmeden dönme olmaksızın sözleşme bedelini, cezai şart bedelini ve yaptığı masrafı talep ettiği görülmüştür. Davacının, borcun yerine getirilmesi (aracın sözleşme kapsamında tamiri) yönünde talebi olmadığı anlaşılmakla, seçimlik olarak cezai şart bedelini, peşin olarak ödenen sözleşme bedelini talep edebileceği ancak, delil tespiti için yapılan masrafın menfi zarar kapsamında kaldığı sözleşmeden dönme olmaksızın talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda davacının, 27.12.2014 tarihinden takipten evvel olan 27.06.2015 tarihleri arasına tekabül eden günlüğü 250 TL’ den olmak üzere taleple bağlılık gereği toplam (182 gün x 250 = 45.000 ) 45.000 TL’ yi, 5.000 TL’ lik sözleşme bedelini talep edebileceği, 697 TL’ lik tespit masrafı isteminin yerinde olmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalılarca, İAA —.İcra Müd. — esas sayılı takip dosyasının yapılan itirazın kısmen iptalı ile,
Takibin 50.000 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına,
697 TL lik istemin reddine,
Alacağın belirlenebilirlik nitelikte likit olması sebebi ile itirazında haksız olduğu anlaşılan davalılardan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 3.415,50 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (29,20+45,60) 74,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.340,70 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 220,10TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 215,69 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harç gideri toplamı 244,89 TL nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacının yüzüne karşı verilen karar tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.27/03/2018