Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/504 E. 2019/675 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/504 Esas
KARAR NO: 2019/675
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/12/2015
KARAR TARİHİ:22/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar İ———-n sürücüsü ve her iki davalı şahsın müşterek malik bulunduğu ———- plakalı aracın, ——— tarihinde——- üzerinde müvekkiline vur kaç şeklinde çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, davalı sigorta şirketinin müvekkiline çarpan aracın sigortacısı olduğunu, davalı İlhami hakkında Anadolu 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nde———–Esas sayılı ceza davası açıldığını ve ceza dosyasında mübrez ——– tarihli raporda, sürücü İlhami’nin asli kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun belirlendiğini, ———- tarihli raporunda, müvekkilinin pelvis ve omurga kırığına neden olan yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığını, hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkiler nitelikte olduğunun bildirildiğini, kaza ardından müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu belirterek, 5.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 15.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar İlhami ve Gülay’dan tahsilini karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı ————- vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ————– ekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; 19/01/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile cismani zararların ve manevi tazminatın tahsili amacı ile ikame edilmiş tazminat davasıdır.
İlhami’nin sevk ve idaresindeki————– plakalı aracın mülkiyetinin davalı ———-ait olduğu ve aracın 19/01/2014 tarihli kazayı kapsar nitelikte 07/02/2013 tarihinde davalı ———– Şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı yasanın 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. Maddesinde de,davalı sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğine yer verilmiştir.
Yasal düzenlemelerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olduğu anlaşılmış bu şekilde davalıların davacının uğradığı cismani zararlarından sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı İlhami’nin 19/01/2014 tarihinde karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda gerek mahkememizce denetlenen kaza yeri tutanağı gerekse de İAA 72.Asliye Ceza Mahkemesinin ———- Esasında kayıtlı ceza dava dosyası devamında icra edilen keşif sonrası tertip edilen kusur raporu ile davalı ———– sayılı yasanın 47/d, 52/b 83/a,b,c,d ve 84/f maddelerini ihlal ettiği kaza da tam kusurlu bulunduğu anlaşılmış ve kusur belirlemesinin hukuki vakıa oluşu da gözetilerek davalıların yeniden kusur raporu alınması yönündeki itirazlarının reddine karar verilerek davalının meydana gelen kaza da tamamı ile kusurlu bulunduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacının tedavi evraklarının tamamı dosya arasına alınmış bilahare dava dosyası davacının maluliyet oranın belirlenmesi için ——— tevdi edilmiş ve düzenlenen heyet raporunda davacının meslekte kazanma gücünü %12,1 oranında kaybettiği iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
———— kurulu tarafından tertip edilen raporun tetkiki ile düzenlenen raporun Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma gücü kaybı yönetmeliğine göre tertip edildiği anlaşılmış ibraz edilen rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş, rapor içeriğine (özellikle maluliyet oranına ve maluliyetin saptandığı yönetmeliğe) her hangi bir itiraz ileri sürülmemiş ve raporun gerekçeli,ayrıntılı ve denetime elverişli bulunması nedeni ile rapor mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Bilahare dava dosyası davacının bakıcı gideri talebi bulunması nedeni ile davacının maluliyeti nedeni ile bakıcıya muhtaç hal alıp almadığı almış ise muhtaç olduğu sürenin ne olduğu ile talep ettiği tazminat tutarlarının belirlenmesi için bir adli tıp uzmanı bilir kişi ile aktuer bilir kişiye tevdi edilmiş bilir kişi tarafından ibraz edilen raporda;
Aktuer bilir kişi tarafından Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi uygulaması gereği kaza tarihi gözetilerek ——— yaşam tablosu gözetilerek, teknik faiz indirimsiz davacının maluliyete dayalı zararlarının belirlendiği anlaşılmış, bu hesaplamaya göre davacının maddi zararının dosya kapsamına alınan ——— kayıtları ve bordrolar gözetilerek hesap edildiği anlaşılmıştır.
Yine doktor bilir kişi tarafından da davacının %100 malul sayıldığı geçici işgöremez olduğu dönem için bakıcı gideri talebinin hesap edildiği ve bu hesaplamanın Yüksek Yargıtay 17.Hukuk Dairesi tarafından da benimsenişi nedeni ile davacının tamamı ile malul olduğu bu dönem için belirlenen bakıcı giderinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. ———
Ayrıca doktor bilir kişi tarafından belgelenemeyen tedavi giderleri yönünden davalıların sorumluluğunun devam ettiği kabul edilerek bu tazminat tutarının da belirlendiği anlaşılmıştır.
6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde ——— sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Davaya konu kazada davacının yaralanması nedeniyle yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacağı anlaşılarak, tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmaz olduğundan doktor bilirkişinin belgesiz belirlediği tedavi giderlerinden davalıların sorumluluğunun devam ettiği ve denetimi ile yapılan hesaplamanın makul olduğu anlaşılarak bu giderlerin sorumluluğu devam ettiği anlaşılan davalılardan tahsili cihetine gidilmiştir.
Manevi tazminatın tayininde özel durumların göz önünde tutulması ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verilecek para tutarının adalete uygun olması gerektiği öteden beri yargıtay kararları ve TBK gereğince istikrar kazanmıştır.
Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir ———
Dava dosyasında toparlanan deliller ile davacı açısından manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmekle, talep edilen miktar, olayın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dosyaya yansıyan özellikler nazara alınarak yukarıda belirtildiği üzere zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirmeye yeterli olduğu yönünde mahkememizde oluşan kanaat doğrultusunda hüküm fıkrasında belirtilen manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından ikame edilen davanın KISMEN KABULÜNE
1-)55.782,05 TL maddi tazminatın davalılar ———’dan 19/01/2014 ,davalı —————- ise 18/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve mütesesilsen tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
1a-)Karar tarihinde alınması gerekli 3.810,47 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.211,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.598,92 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1b-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 6.486,03 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
1c-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti, Adli Tıp Kurum ücreti 566,50 TL olmak üzere toplam 2.889,90 TL yargılama giderinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.211,55 TL harç gideri toplamı 4.101,45 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-)10.000,00 TL manevi tazminatın 19/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2a-)Karar tarihinde alınması gerekli 683,10 TL harcın davalılar ———-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2b-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.10/1 ve 13/1’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2c-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2d-)Davalı———- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 3/2, 10/1,2 deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ———- verilmesine,
Dair, davacı ve davalı ——— vekilinin yüzüne karşı, davalı ——- vekilinin yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 27/06/2019