Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/502 E. 2018/65 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/502 Esas
KARAR NO : 2018/65

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2018

İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29/02/2016 karar tarihli —- esas, — karar sayılı dosyası Görevsizlik yönünden mahkememize gönderilmekle; yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28.10.2008 tarihinde — plaka sayılı aracın içinde yolcu olarak bulunduğu sırada dava dışı araç sürücüsünün kusurlu hareketi nedeniyle müvekkilinin ağır yaralandığını, %92 oranlı ve sürekli olarak özürlü kaldığını, — plakalı aracın davalı zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla bakıcı ücretlerinin, kaza tarihindeki sigorta limiti kapsamında 6100 sayılı Yasanın 107.maddesi uyarınca belirlenecek tazminat bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf 28/10/2008 tarihinde meydana gelen ve — plakalı aracın karıştığı yaralamalı trafik kazasında davacı yaralanması sonucu malul kalması sebebiyle maddi tazminat talepli işbu davayı açtığını, müvekkilinin şirkete yapılan müracaat üzerine sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı nispetinde davacı tarafa uğradığı gerçek zarar miktarı ödenmiş olmakla müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde; davacının dava konusu kaza sebebi ile uğradığı maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile tespitine; müvekkil şirketin bakiye sorumluluğu olup olmadığının tespitine ilişkin raporun Hazine Müsteşarlığı listesinde yeralan uzman aktüerden alınmasına ve bu hesaplamada müvekkil şirket tarafından ödemenin yapıldığı tarihin dikkate alınmasına, davacının dava konusu yaralanması ve maluliyeti sebebiyle SGK tarafından herhangi bir ödenek alıp almadığının, alınmış ise hangi sigorta kolundan olduğu ve rücuya tabi olup olmadığı hususlarının sorulmasına, tazminat hesabında verilecek cevabın dikkate alınmasına davacı tarafın geçici işgöremezlik ve tedavi gideri talepleri bakımından 6111 sayılı kanun çerçevesinde müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından bu talepler bakımından müvekkil şirket bakımından reddine, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmaması halinde müvekkil şirketin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde ZMSS kapsamında bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
28.10.2008 tarihinde, davacının, dava dışı — yönetimindeki — plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu esnada meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığı, — plaka sayılı aracın olay tarihi itibariyle davalı nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu,
İşbu trafik kazası neticesinde, davalı nezdinde oluşturulan hasar dosyasında, 125.000 TL’ lik meblağın ödenmesi şartıyla davacının, davalı … şirketini poliçe kapsamında tamamen ibra ettiğine dair beyanın davacı vekilince imzalandığı, davalının, 06.03.2009 ve 25.12.2009 tarihlerinde toplamda 130.097,43 TL ödemeyi davacıya yaptığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı yasanın 111/2 madde fıkrasında, ibranamenin iptalinin 2 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı vekilince imzalanan ibranamede tarih belirtilmemiş ise de, 125.000 TL’ lik tazminatın ödenmesi şartına bağlı olarak yapılan ibraname gereğince 125.000 TL’ lik ödemenin 25.12.2009 tarihinde yapıldığı görülmekle, davaya konu ibranamenin de bu tarih itibariyle geçerli olduğu, dava tarihinin 24.02.2016 olduğu, 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (benzer mahiyette Yargıtay 17 HD’ nin 2014/15633-2017/355 E-K sayılı ilamı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile HMK 114/2 md delaletiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile kalan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2018