Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
(RET-KISMEN KABUL)
ESAS NO : 2016/485 Esas
KARAR NO : 2019/342
DAVA : Alacak (Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ : 595.623,00 TL(210.000 ABD Doları)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden kaynaklanan) davası ile birleşen itirazın iptali(Kambiyo Senedinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA: Asıl davada davacı …—-. vekili dava dilekçesinde, 13/04/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışında inşaat ve taahhüt işleri gerçekleştirdiğini, davalı ——– tarafından müvekkili şirkete 24.12.2013 tarihli fiyat teklif metni gönderildiğini, davacının göndermiş olduğu teklif metninin —————— satımına ilişkin olup ödeme koşulu olarak %50 teklif onayında peşin, %50 iş bitiminde peşin şeklinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından teklif metni uygun bulunduğunu, 400.000-USD bedelli 15.01.2015 vade tarihli çek keşide edilerek satış sözleşmesinin yapılması ve ürünlerin tesliminin gerçekleşmesi koşuluyla teklif metninde belirtilen peşin ödeme karşılığı teminat olarak davalı şirkete verildiğini, henüz teklif metninde bahsi geçen “——————–ve 3 adet 800 m3 —-” müvekkili şirkete satışına ilişkin taraflar arasında bir satış sözleşmesi imzalanmadığı ve bahsedilen ürünlerin teslimi yapılmadığı bir aşamada iken müvekkil şirket yetkilisinin vefat etttiğini, bu durum üzerine davalının, taraflar arasında henüz satış sözleşmesi imzalanmadığı ve ürünlerin müvekkili şirkete teslimi yapılmadığı için 15.01.2015 vade tarihli 400.000 USD bedelli çeki bankaya ibraz etmediğini, ancak satışın gerçekleşeceği vaadiyle, bankaya ibraz etmediği bu çekin yerine teminat olarak ileriki bir vade tarihini içeren yeni bir çek verilmesini müvekkili şirketten talep etttiğini, satışın gerçekleşeceği düşüncesi ile müvekkil şirket tarafından 05.02.2015 tarihli 425.000-USD çek keşide edilerek davalı şirkete tekrar teminat olarak verildiğini ve daha önce verilen 15.01.2015 tarihli 400.000-USD bedelli bankaya ibraz edilmeyen çekin iadesinin istendiğini, davalı şirketin, ilk keşide edilen ve teminat olarak verilen 15.01.2013 tarihli 400.000-USD bedelli çeki iade etmeyerek, her iki çeki de elinde tuttuğunu, müteakiben ürünlerin üretiminin yapılacağından bahisle müvekkili şirketten acil ödeme yapılmasını talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisi tarafından 06.02.2015 tarihinde 150.000-USD, 05.06.2015 tarihinde ise 60.000-USD alacaklı görünen firmanın hesabına yatırıldığını, bu bedellerin müvekkili şirket adına ve bu teklife yönelik olarak davalı şirkete gönderilmiş olduğunun davalı———- firmasının da kabulünde olduğunu, bu süreçte, taraflar arasında sürekli görüşmeler yapıldığını, ancak satış sözleşmesi imzalanması ve ürünlerin tesliminin sürüncemede kaldığını, karşı taraf teslim etmediği ürünler için sürekli ödeme yapılması talebinde bulunduğunu, taraflar arasında satış sözleşmesi imzalanmadığını, müvekkiline davalı tarafça herhangi bir ürün teslim edilmediğini, fatura düzenlenmediğini, buna rağmen davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4974 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, haksız yapılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, taraflar arasında sözleşme akdedilmediğinden teklif mektubunda ürünlerin teslim tarihi, yeri gibi konuların belirsiz olduğunu, davacının bu ve benzeri hususların düzenlendiği bir sözleşmenin akdedileceği düşüncesi ile davalı tarafa iki adet teminat çeki verdiğini, ayrıca hazırlıklar için toplam 210.000-USD ödeme yaptığını, davalı tarafın teminat olarak aldığı çekler için icra takibi başlattığını, davalının bu tutumunun müvekkilinin güvenini sarstığını ve sözleşmenin kurulamayacağı kanaatini oluşturduğunu, davalının TMK madde 2’de düzenlenmiş bulunan dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, davacının davalıya borcu bulunmadığını, tam tersine 210.000 USD ödeme yaptığını, bu ödemelerin icra dosyasında davalı tarafça kabul edilidğini, bu nedenlerle davalının 9.2.2015 tarihli 150.000 USD ve 6.5.2015 tarihli 60.000 USD olmak üzere toplam 210.000 USD’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA: Birleşen dava davacısı vekili 7.6.2016 tarihli Mahkememizin ———- esas sayılı dosyasına tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı ————– Şirketinin, her türlü sanayi, endüstriyel ve üretim tesislerinin anahtar teslim kurulumunu yapan, alanında uzman bir sanayi şirketi olduğunu, davalı ….’nin ise yurt içinde ve yurt dışında davacı ile benzer konularda taahhüt işi ifa ettiğini, şirket yetkililerinin aynı sitede, aynı apartmanın aynı katında ikamet eden kapı komşusu olduklarını, davalı … şirketinin sahibi —– 04.01.2015 tarihinde vefat etttiğini, bunun üzerine kapı komşusu vefat eden davacı alacaklının ticari münasebete karşılık kendisine tevdi edilen 2 adet toplam ——————— bedelli çekin arkasını yazdırmaktan imtina etttiğini, zira çeklerin 15 Ocak 2015 ve 5 Şubat 2015 tarihli olup, vefat tarihinin hemen 1 hafta-10 gün sonrasına denk geldiğini, davalı firmanın ortakları alan ——— varislerinin——-150.000 USD, 7 Mayıs 2015 tarihinde 60.000,00 USD olmak üzere, cari hesap borçlarına mahsuben toplam 210.000,00 USD ödeme yaptığını, lâkin çek bedellerini uzun süre ödemediklerini, vefat sebebi ile komşuna ve varislerine anlayış gösterip, hamili olduğu çeki yazdırmaktan imtina eden davacı tarafından alacağının ödenmemesi üzerine söz konusu çek bedellerinin (alacağının) tahsili için İst. Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4974 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile alacağın tahsili için işbu davanın açılması zarureti doğduğunu, davalı şirketin, —————– şehrinde,——– bölgelerinde kamu ihaleleri ile bölgede su arıtma tesisleri inşası işini üstlendiğini,——- metreküp, — üçbin metreküp kapasitesinde su arıtma tesisi inşa eden davalının bu işler için davacıdan ——— — çökeltme tankı satın aldığını, satın alma işlerinin bizzat merhum şirket sahibi—tarafından yapıldığını ve teklif metinlerinin karşılıklı olarak imzalanıp, imzalı nüshaları mail yolu ile birbirlerine ilettiklerini, satın alınan ürünlerin, davalının ———- olan——————- isimli ——–firması aracılığı ile şantiye sahasına teslim edildiğini, satılan malların, ———beyannameleri ve çeki listesi ile nakliye ve tesliminin yapıldığının sabit olduğunu, satılan malların, nakliyesi ile şantiyede montajına ilişkin yüzlerce fotoğraf mevcut olduğunu, satılan malların, şantiyeye teslimi sonrası, davacı tarafından montajının ve kurulumunun yapıldığını, satılan malların davalıya teslim edildiğine ve davacıdan satın alınan cihazlarla işin tamamlandığına ve kamu idaresine teslim edildiğine ilişkin resmi ve özel evrakların mevcut olduğunu, ayrıca halen tesis mahallinde bulunan cihazlarda üretici olarak davacının markası ve alemeti farikası olan ayırt edici amblemlerin mevcut olduğunu, davalının, davacıdan almış olduğu cihazlarla işi tamamladığı ve teslimatın yapıldığına ve çeklerin bu borca karşılık verdiğine ve vefat sebebi ile çeklerin yazdırmadığına ilişkin tanık beyanları bulunduğunu, davalının inşa ettiği arıtma tesisinin elektrik işlerinin, dava dışı———— tarafından ifa edildiğini, bu firmanın yetkili mühendislerinin davacının satışını yaptığı malların teslimini takiben elektrik tesisat işlerini ifa ederek tesisi devreye aldıklarını, bu halde dava dışı firmanın tanık beyanı ve projeleri ile ürün sevkiyatının yapıldığının sübuta ereceğini, — ülkesinde bulunan, Türk makamları ve ticari faaliyetleri düzenleyen kurumların aracılığıyla söz konusu işin Türk firması davalı tarafından yapıldığının ve tesisin inşasında davacının üretimini yaptığı cihazların kullanıldığının tespitinin de son derece kolay olduğunu, alacak konusu çeklerin satış ve teslimi yapılan 16 adet kum filtresi, 2 adet 400 metreküp çökeltme tank ve 3 adet 800 metreküp çökelti tankı satışından kaynaklanmakta olduğunu ve borca karşılık davacıya keşide edildiğini, bunun dışında bir miktar da açık hesap kaldığını ve açık kalan tutarın, davalı firma tarafından ödendiğini, icra takibine yapılan itirazın imza inkarı şeklinde olmadığını, bu sebeple söz konusu çeklerin yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olup, tanık dahil her türlü ispat vasıtası ile alacağın ispatının mümkün olduğunu, ek olarak itiraz dilekçesinde taraflar arasında bir ticari münasebet bulunduğunun da ikrar edildiğini, davalı tarafından inşa edilen ve teslim edilen arıtma tesisindeki kum filtrelerinin ve çökeltme tanklarının nerden tedarik edildiğine ilişkin bir beyanda bulunulması gerektiğini, ayrıca davalının teslim almadığını iddia ettiği mal ile alakalı olarak avans çeki vermesine ilave olarak bir de 210.000 USD banka havalesi ile ödeme yapmasının ticari hayatın teamüllerine uygun olmadığını, çeklerin ticarete karşılık verildiğini ve şirket sahibinin vefatı sebebi ile yazılmadığı muhtelif delilleri ile sabit olduğundan ve icra takibimize itiraz edildiğinden haksız itirazın kaldırılması için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, davalı/borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacaklarının ticari faizi ile tahsiline, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA: Davalı vekili 11.8.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle, birleşen ———- Esas sayılı dosya ile açılan davanın itirazın iptali davası olduğunu, vadesinde bankaya ibraz edilmeyen 2 adet çek bedelinin tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın kaldırılması için ikame edilen o dosyada işbu bu davanın konusu olan 210.000 Dolar ödemenin sair borçlara karşılık alındığını beyan ettiklerini, bu davada talep konusu edilen 210.000 ABD Doları bedelli toplam 2 adet para transferinin dava dışı ————” tarafından müvekkilinin hesabına havale edildiğini, yapılan havalede bu ödemenin davanın tarafları arasındaki ticarete “—” olarak yapıldığına dair hiçbir kayıt olmadığını, bu ödemenin taraflar arasındaki mevcut cari borca istinaden yapıldığını, aksi durumda ödemeye ilişkin havalede —-” “sözleşme için kapora” gibi herhangi bir kayıt ihtiva etmesi icap etmesi gerektiğini, ayrıca, diğer davanın konusu olan 2 adet çekin iddia edildiği gibi teminat çeki niteliğinde olmadığını, çeklerin üzerinde bu yönde bir kayıt da bulunmadığını, ticari hayatın temayülleri nazara alındığında, bir sipariş için iş bedelinin tamamı kadar avans çeki verilmesi, sonrasında ise teslimat olmamasına rağmen sonradan 210.000 Dolar daha avans ödemesi yapılmasının çok rastlanan bir durum olmadığını, çek bedellerinin tahsili için icra takibine maruz kalan borçlunun ödeme emrini tebellüğden sonra, ürün sevkiyatının yapılmadığını hatırlamasının iş bu davada ne kadar samimi olduğunu da gösterdiğini, zira 825,000 Dolar çek ve 210.000 Dolar nakit parayı avans veren bir alıcının geçen bir yıllık süre içinde, ödemesini yaptığı ürünlerin teslimi için hiçbir girişimde bulunmaması, ürünleri teslim alamadı ise avansı geri istememesi, hiçbir hukuki talepte bulunmaması, bir ihtar dahi göndermemesinin ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığını, dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacı şirket, ————- şehrinde, ——– bölgelerinde kamu ihaleleri ile bölgede su arıtma tesisleri inşası işlerini üstlendiğini, —- 1000 metreküp, — ilinde üçbin metreküp kapasitesinde su arıtma tesisi inşa eden — firmasının bu işlerin bir kısmını —– satın aldıkları çökeltme tankları, — ve ilgili bilumum ekipmanlar ile ifa ettiğini, bu ürünlerin montaj ve kurulumunun da—- tarafından ifa edildiğini, davalı şirket çalışanlarının pasaport kayıtları, ———- evrakları, taraflar arasındaki yazışmalar ve dosyaya sundukları fotoğraflarla bu hususun sabit olduğunu,— ülkesi kanunlarına göre, merkezi yabancı bir ülkede(Türkiye) olan ————-firmasının ancak resmi makamlara akredite olan aracı bir ———– dış ticaret firması vasıtası ile yurt dışından mal ithal edebildiğinden, maillerden de anlaşıldığı üzere, ——————firmasının talebi ile söz konusu ürünlerin ————-isimli firmaya teslim edilmek üzere yüklenmiş ve ——– isimli firmaya fatura edildiğini, arıtma tesisi işlerinin, —–ülkesi resmi kurumları tarafından ———————ihale edildiğini, —————- firmasının, — üretimi olan cihazlarla işi ifa ettiği ve bu cihazların —- tarafından kurulumunun yapıldığı Irak resmi makamlarınca da beyan edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeyi ifa ettiklerini, tüm ürünlerin eksiksiz olarak teslim edilmiş ve arıtma üniteleri çalışır ve hatasız olarak devreye alındığını, karşı yanın iddia ettiği gibi sözleşmenin ifa edilmemesinin söz konusu olmadığını, bu durumda verilen ödemenin avans olarak kabulü de mümkün olmadığından müvekkili—- alacaklı durumda olduğunu, zira iş bedeli olarak verilen çeklerin ödenmediğini, —- sayılı dosyada ayrıntılı olarak izah edildiği üzere müvekkilinin borçlu şirket yetkilisinin vefat etmesi sebebi ile çekleri yazdırmaktan imtina ettiğini ve bedellerinin ödenmesini iyi niyetle beklediğini, müvekkili —firmasının hiçbir borcu bulunmadığını, ——–ödemeyi avans olarak kabul etmediklerini, ödemeyi yapan dava dışı 3. kişinin bu yönde bir açıklama da yazdırmadığını, davacının, borcuna mahsuben yaptığı ödemeleri avans olarak yaptığının kabulü söz konusu olmadığından, söz konusu ödemelerin avans olarak yapıldığının ispatı da mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ————-ESAS SAYILI DAVADA SAVUNMA: Davalı vekili 1.7.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden davacının icra takibi yapması üzerine kötü niyetle hareket ettiği anlaşıldığından, müvekkili tarafından derhal 210.000-USD’nin iadesi için dava açıldığını, açılan bu davanın İstanbul Anadolu——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/485E. sayılı dosyasında görüldüğünü, —. sayılı dosyasının davalı tarafı, işbu davada davacı olan—- — Olduğunu, bu davanın —–. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, itirazın iptali davasında ise; davacı —– firmasının müvekkilinin davacı şirketten — —- çökeltme tankı satın aldığını ve ——– isimli ———— firması aracılığıyla şantiye sahasına teslim ettiğini iddia etttiğini, —. sayılı dosyası ile de dava konusu yaptıkları üzere; taraflar arasında gerçekleşmiş bir satım sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete ————-satımına ilişkin teklif metni gönderilmiş olup ödeme koşulu olarak %50 teklif onayında peşin, %50 iş bitiminde peşin olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından 400.000-USD bedelli 15.01.2015 vade tarihli çek keşide edilerek, satış sözleşmesinin yapılması ve ürünlerinin tesliminin gerçekleşmesi koşuluyla teklif metninde gerçekleşen peşin ödeme karşılığı ve teminat olarak davacı şirkete verildiğini, henüz teklif metninde bahsi geçen ————- çökeltme tankı ve 3 adet 400 m3 çökeltme tankının ‘ müvekkili şirkete satışına ilişkin taraflar arasında bir satış sözleşmesi imzalanmadığı ve ürünlerin teslimi yapılmadığı bir aşamada iken 03.01.2015 tarihinde müvekkili şirket yetkilisinin vefat etttiğini, bunun üzerine davacı şirketin; taraflar arasında henüz satış sözleşmesi imzalanmadığı ve ürünlerin müvekkili şirkete teslimi yapılmadığı için 15.01,2015 vade tarihli 400.000- USD bedelli çeki bankaya ibraz etmediğini, ancak satışın gerçekleşeceği vaadiyle bankaya ibraz etmediği bu çekin yerine teminat olarak ileri bir vade tarihini içeren yeni bir çek verilmesini müvekkili şirketten talep etttiğini, satışın gerçekleşeceği düşüncesi ile müvekkili şirket tarafından 05.02.2015 tarihli 425.000-USD bedelli çekin keşide edilerek davalı şirkete tekrar teminat olarak verildiğinden daha önce verilen 15.01.2015 tarihli 400.000-USD bedelli bankaya ibraz edilmeyen çekin iadesinin istendiğini, davacı şirketin ilk keşide edilen 400.000-USD bedelli çeki iade etmeyerek her iki çeki de elinde tuttuğunu, müteakiben ürünlerinin üretiminin yapılacağından bahisle müvekkil şirketten acil ödeme yapılmasını talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisi tarafından 06.02.2015 tarihinde 150,000-USD. 05.06.2016 tarihinde 60.000-USD alacaklı görünen firmanın hesabına yatırıldığını, taraflar arasında sürekli görüşmeler yapıldığını, ancak satış sözleşmesinin imzalanması ve ürünlerin teslimi hususlarının sürüncemede kaldığını, karşı taraf teslim etmediği ürünler için sürekli ödeme yapılmasını talep ettiğini, davacının, müvekkili şirket yetkilisinin vefatı üzerine, bu işlerle ilgilenmek durumunda kalan eşinin tecrübesizliğinden faydalanmaya çalıştığını, davacı tarafın birbirinden bağımsız ve değişik tarihlerdeki yazışma ve faturaları dosyaya ibraz etttiğini, incelendiğinde bir kısım yazışmaların müvekkili şirket yetkilisi ile yapıldığının görüldüğünü, ancak sunulan maillerin hiçbirinde 24.12.2013 tarihli teklif mektubu içeriği olan ————————— çökeltme tankının müvekkil şirkete teslim edildiğine ilişkin bir ifade bulunmadığını, yazışmaların çoğunun müvekkili şirket ve yetkilisi dışında yapılan yazışmalar olduğunu, yine davacı tarafından söz konusu malzemelerin ——- ———- firması aracılığıyla şantiye sahasına teslim edildiği iddia edildiğini, ancak —— firması müvekkil şirketten bağımsız ayrı bir şirket olup müvekkili adına söz konusu malzemeleri alıp müvekkilinin şantiyesine teslimi gerçekleşmediğini, müvekkiline 24.12.2013 tarihli teklif mektubu kapsamında hiçbir malzeme teslim edilmediğini, davacı tarafın teslim ettiğini iddia ettiği malzemelere ilişkin müvekkili şirket tarafından imzalanmış, kabul edilmiş hiçbir teslim belgesi, irsaliye ve benzeri belge bulunmadığını, yine hiçbir cari hesap ekstresi, cari hesap mutabakatının davalı tarafça sunulamadığını, müvekkili adına bu malzemelere ilişkin düzenlenmiş hiçbir fatura da bulunmadığını, davacının sunmuş olduğu faturaların ———– firmasına ait olup gerek müvekkili şirket ile ilgili faturaları ———- firmasının teslim almasının mümkün olmaması, gerekse fatura içeriklerinde yer alan malzemelerin teklif mektubundaki malzemelerden farklı olması sebebiyle, davalının iddialarını ispattan uzak olduğunu, davacı şirketin, ———-müvekkil şirket dışındaki başka şirketler ile de ticari ilişkileri bulunduğunu, iddia ettiği faturaların ve diğer yazışmalar başka firmalarla olan ticari faaliyetine ilişkin olup müvekkil şirket ile ilgisi bulunmadığını, müvekkili şirket yetkilisi Irak bölgesindeki yakınlığı ve bölgeyi tanıması sebebiyle komşusu olan davacı şirket yetkilisine zaman zaman yardımcı olduğunu, davacının — kişi ve kurumlarla irtibata geçmesini sağladığını, sunulan ——–bir kısmının da bu doğrultuda olduğunu, davacının sunmuş olduğu fotoğraflar da başka şantiye ve işyerlerine ait olup, müvekkilinin teklif mektubundaki malzemeleri kullanacağı şantiye ile ilgi ve alakası olmadığını, müvekkili şirket şantiyesine icra takibine konu teklif mektubunda ver alan malzemeler teslim edilmediğini ve kurulmadığını, davacı tarafın Irak’ta başkaca şirketler ile de ticari ilişkisi mevcut olduğunu, icra takibinde müvekkilinin başkaca malzemelerden kaynaklanan açık hesabının bulunmadığının ortada olduğunu, davacı tarafın müvekkiline takip öncesinde hiçbir bildirimde bulunmamış olup temerrüdün söz konusu olmadığını, bu sebeple işlemiş faiz işletilmesinin de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, icra takibi konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Deliller:
a)İstanbul Anadolu ———–. İcra Dairesinin ———- esas sayılı dosyası: Alacaklı …———-. tarafından borçlu —- aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra müdürlüğünün 2016/4974 Esas sayılı dosyası ile 11.3.2016 tarihinde girişilen ilamsız icra takibinde 24.12.20913 tarihli sözleşme ile ——— ve —- çökertme tankı ve diğer ekipmanların satışından kaynaklanan cari hesap alacağa mahsuben keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen — vadeli 400.000 USD ve 5 şubat 2015 vadeli 425.000 USD olmak üzere toplam 2 adet çek bedeli olan 825.000 —– kısmının ve vadelerinden itibaren işlemiş faiz alacağı nedeni ile 825.000 USD asıl alacak, 55.527,40 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 880.627,40 USD alacağın % 6 faizi ile tahsili talep edilmiş, ödeme emri 17.3.2016 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edilmiş, borçlu şirket 24.3.2016 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
b)Fiyat teklifleri: ———— tarafından —- –.’ ye verilen ve ——tarafından kaşe ve imza ile onaylanan 27.8.2012 tarihli fiyat teklifinde 4 adet kum filtresinin 18.500 USD x 4 adet = 74.000 USD bedelle, 24.12.2013 tarihli fiyat tekliflerinde 3 adet çökeltme tankının 130.000 USD x 3 = 390.000 USD bedelle Istanbul fabrikasında teslim edileceği nakliye ve sigorta masraflarının teklife dahil olmadığı ödemenin % 50’sinin teklif onayında peşin % 50’sinin iş bitiminde peşin ödeneceği, 16 adet kum filtresinin her biri 25.000 USD’den x 16 = 400.000 USD bedelle 2 adet 400 m3 çökeltme tankının 95.000 USD bedelle x 2 = 190.000 USD bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldığı anlaşılmıştır.
c)———- beyannameleri: Dosyada bulunan ———beyanname örneklerinden —————————. tarafından ————— adresine — müdürlüğünün 22.11.2012 tarih ve—- nolu beyannamesi ile 30.000 USD tutarında ,27.11.2012 tarih ve —- nolu beyannamesi ile 30.000 USD tutarında,.—- tarih ve —- nolu beyannamesi ile 108.500 USD tutarında,8.5.2013 tarih ve —- nolu beyannamesi ile — tutarında ,—tarih ve ———— nolu beyannamesi ile — tutarında,Gebze ——————– 7.4.2014 tarih ve—— nolu beyannamesi ile ———- tutarında ,30.5.2014 tarih ve——nolu beyannamesi ile 90.000 USD tutarında —- tarih ve —- nolu beyannamesi ile 90.000 USD tutarında ,25.7.2014 tarih ve —— nolu beyannamesi ile 236.400 USD tutarında, 21.10.2014 tarih ve —–nolu beyannamesi ile 12.700 USD tutarında olmak üzere toplam 597.865.00 USD tutarında mal gönderildiği anlaşılmıştır.
d)Ödeme belgeleri: Dosyada bulunan ——— şubesinin 7.5.2015 tarihli ödeme dekontundan ———- tarafından —- bankasından —– hesabına 60.000 USD gönderildiği, ——– şubesinin 9.2.2015 tarihli ödeme dekontundan —- tarafından ———— hesabına 150.000 USD gönderildiği anlaşılmıştır.
e)Dava konusu mal teslimi ile ilgili taraflmar arasında gönderilen e-postalar:
———— tarafından —- ye gönderilen — tarihli mailde “——— ——————“ denildiği, —— tarafından bu maile verilen 14.11.2012 tarihli cevapta “—————“ şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
——— tarafından —– ye gönderilen 19.11.2012 tarihli mailde “———————————————.”denildiği, —– tarafından bu maile verilen cevapta “——– fatura adresi ——————————– şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
—————tarafından —-gönderilen — tarihli mailde ———— adının ——- adresinin ———– olduğu bildirilmiştir.
————– tarafından 21.6.2013 tarihli mail ile ——— tank fotoğrafı gönderildiği anlaşılmıştır.
—————-ı) tarafından ————- (———— muhasebe müdürü) gönderilen 25.6.2013 tarihli mail de “Mallar dün gelen nakliyecinize teslim edilmiş. Malları Irak a taşıyacak bilgileri bana iletebilirseniz. Hemen gerekli gümrük işlemleri için kendi gümrük müşavirliğimize bildireceğim.” denildiği, ————— (————- muhasebe müdürü) taraftan bu maile verilen cevapta “—————————————.Telefon.—————-“ denildiği anlaşılmıştır.
—————– tarafından ——— gönderilen 23.5. 2014 tarihli mailde nakliye ve gümrük detaylarının belli olup olmadığının sorulduğu,———- tarafından ———– gönderilen 26.5. 2014 tarihli mailde yükleme tarihi ve detaylar hakkında bilgi istendiği anlaşılmıştır.
————– taşımacılık tarafından ————- gönderilen 29.5.2014 tarihli mailde 29.5.2014 tarihinde sizden yükleme yapacak 6 araç plaka detayları aşağıdaki gibidir denilerek 5 aracın plakası ve şoförleri ile telefon numaralarının bildirildiği anlaşılmıştır.
—————- tarafından ——- ye gönderilen 13.7.2014 tarihli mailde ———————————————————————–, —– tarafından bu maile 14.7.2014 tarihinde verilen cevapta “————————————–. “ şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
————— tarafından ——— gönderilen 18 Ağustos 2014 tarihli mail de “hesap dökümünün” bildirildiği, —————— tankı filtre nozulları ve Kaynak makinesi ile v.s. malzemeler bedeli olarak hesap bakiyesinin 988.875.00 USD olduğu 150,.000 USD ödeme yapıldığı Eski hesap bakiyesi 46.200 USD ile toplam 885.075.00 USD olduğu bildirilmiş —– tarafından bu maile verilen 19.Ağustos 2014 tarihli mail cevabında————————————-
————– adına ————— tarafından 09.10.2014 tarihinde ———- şirket ortağı/sahibi) adına gönderilen e-mailde, “—————————————————-verebilir misiniz. ——————–Muhasebe müdürü” şeklindeki maile; —-rafından verilen 21.11.2014 tarihli cevapta, “—————-, size 550 bin ödendi. Artı 150 bin dolar alacaksınız…” şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.———————————–.’nin Defter Kayıtları: Dosyada bulunan ——————‘nin Kartal ——-.Noterliğince 30.12.2013 tarih ve —— yevmiye ile tasdik edilmiş 2014 yılı yevmiye defteri, Kartal —-.Noterliğince 30.12.2014 tarih ve —– yevmiye ile tasdik edilmiş 2015 yılı yevmiye defteri örneklerinin bilirkişiler ———, mali müşavir ——————— ve nitelikli hesaplamalar uzmanı—–tarafından incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; —————— firması ile dava dışı — arasındaki ticari ilişkideki fatura ve ödeme kayıtlarının incelenmesi sonucunda bilirkişi raporunun 11. Sayfasında gösterildiği üzere ————– şirketinin, 2013 yılından 493.578.22 TL alacağının 2014 yılına devrettiği,2014-2015 yılında ————-firmasına 1.261.994.20 TL tutarlı 5 adet satış faturası kesildiği, dönem kur farkları ve iade çeki ile birlikte toplam alacağın 3.203.540.45 TL olduğu, buna karşılık karşı davanın konusu olan 825.000 USD çek ve kur farklarıyla birlikte yapılan toplam ödeme tutarının 2.639.102.60 TL olduğu,————- şirketinin————–firmasından bakiye 564.437.85 TL alacağı olduğunun saptandığı bildirilmiştir.
Yine aynı raporun 11 ve 12. Sayfalarında tablo halinde gösterildiği üzere; USD üzerinden düzenlenen faturaların incelenmesinde; ————– ————– firmasından 2013 yılından kalan 231.260 USD alacağının 2014 yılına devrettiği,
————– firması tarafından 2014-2015 yılında ———- firmasına 597.865 USD tutarında 5 adet satış faturası kesildiği, devir bakiyesi ile birlikte alacak toplamının 829.125 USD olduğu,
Buna karşılık ————firmasından, 825.000 USD tutarlı iki adet çek dahil olmak üzere toplam 1.035.000 USD alacak kayıt edildiği, bu durumda, (829.135 – 1.035.000) = 205.875 USD ———- firmasına borçlu durumda gözüktüğü ancak 400.000 USD lik çekin iade edildiği, bu durumda ————- şirketinin, ——— firmasından bakiye, (205.875 – 400.000) = 194.125 USD alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Yine raporun 12. Asyfasında tablo halinde gösterilidği şekilde, ————-şirketi tarafından —————— adına düzenlenen faturaların toplam 597.865.00 — Faturaların, ————–firmasından, dava dışı – ————– adresine kesildiği ve fatura içeriğinde; işbu davanın konusunu oluşturan 400 m3 (iki) adet ve 800 m3 (üç) adet çökeltme tankı ve 16 adet kum filtresinin ve diğer detay malzemelerinin bulunduğu nun saptandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
2-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti:
Asıl dava, bedeli ödenen malın teslim edilmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenenin iadesi istemine, birleşen dava ise cari hesap alacağına mahsuben keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen çekle ilgili başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
Asıl davada davacı, davalı tarafa yapılan 210 USD ödeme karşılığı malın alınmadığı ileri sürülerek ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talep edilmiş, birleşen davada ise birleşen dava davalısına verilen mallardan kalan cari hesap alacağa mahsuben keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen 15 Ocak 2015 vadeli 400.000 USD ve 5 şubat 2015 vadeli 425.000 USD olmak üzere toplam 2 adet çek bedeli olan 825.000 ABD Doları kısmının ve vadelerinden itibaren işlemiş faiz alacağı nedeni ile 825.000 USD asıl alacak,55.527.40 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 880.627,40 USD alacağın % 6 faizi ile tahsili talep edilmiştir.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Asıl davada davacı tarafından davalıya ön ödeme yapılıp yapılmadığı,
B-Davacı tarafından ödeme yapılmışsa, davalının ödemesi yapılan malı davacıya teslim edip etmediği,
C- Davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu,
D-Davacının alacağı varsa, davalıyı temerrüde düşürüp düşürmediği, düşürmüşse hangi tarihte temerrüde düşürdüğü,
E-Birleşen dava davacısı vekilinin icraya konulan çeklerin karşılığı olan malları birleşen dava davalısına teslim edip etmediği,
F-Birleşen davada, birleşen dava davacısının, birleşen dava davalısından alacağı olup olmadığı, alacak varsa miktarının ne kadar olduğu,
G-Birleşen davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı,
H-Birleşen davanın tam veya kısmen reddi halinde davacının haksız olması yanında kötü niyetli olarak icra takibi yapıp yapmadığı, davalının kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
3-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Asıl dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalıdır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak konusunda işin gerektirdiği şekilde iki ayrı uzman bilirkişi kurulundan raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, asıl davada davacı davalı tarafa yapılan 210 USD ödeme karşılığı malın alınmadığı ileri sürülerek ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talep edilmiş, birleşen davada ise birleşen dava davalısına verilen mallardan kalan cari hesap alacağa mahsuben keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen 15 Ocak 2015 vadeli 400.000 USD ve 5 şubat 2015 vadeli 425.000 USD olmak üzere toplam 2 adet çek bedeli olan 825.000 ABD Doları kısmının ve vadelerinden itibaren işlemiş faiz alacağı nedeni ile 825.000 USD asıl alacak,55.527.40 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 880.627,40 USD alacağın % 6 faizi ile tahsili talep edilmiştir.
—————– tarafından ———————— verilen ve ————— tarafından kaşe ve imza ile onaylanan 27.8.2012 tarihli fiyat teklifinde 4 adet kum filtresinin 18.500 USD x 4 adet = 74.000 USD bedelle, 24.12.2013 tarihli fiyat tekliflerinde 3 adet çökeltme tankının 130.000 USD x 3 = 390.000 USD bedelle İstanbul fabrikasında teslim edileceği nakliye ve sigorta masraflarının teklife dahil olmadığı ödemenin % 50 sinin teklif onayında peşin , % 50’sinin iş bitiminde peşin ödeneceği, 16 adet kum filtresinin her biri 25.000 USD’den x 16 = 400.000 USD bedelle 2 adet 400 m3 çökeltme tankının 95.000 USD bedelle x 2 = 190.000 USD bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldığı anlaşıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler iktisatçı———— mali müşavir——– ve nitelikli hesaplamalar uzmanı —– tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ——— —. tarafından ———— adına düzenlenen 2012-2013 yıllarına ait 5 adet toplam ———tutarındaki faturalar ile 2014 yılına ait 5 adet toplam —–tutarındaki faturaların ———— firmasından, dava dışı ———— adresine kesildiği ve fatura içeriğinde; işbu davanın konusunu oluşturan 400 m3 (iki) adet ve 800 m3 (üç) adet çökeltme tankı ve 16 adet kum filtresinin ve diğer detay malzemelerinin bulunduğu saptanmıştır.
Alacaklı … —— tarafından borçlu ——– aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2016/4974 esas sayılı dosyası ile 11.03.2016 tarihinde girişilen ilamsız icra takibinde 24.12.2013 tarihli sözleşme ile —————– tankı ve 3 adet 800 m3 çökertme tankı ve diğer ekipmanların satışından kaynaklanan cari hesap alacağa mahsuben keşide edilen ve vadesinde ödenmeyen 15 Ocak 2015 vadeli 400.000 USD ve 5 şubat 2015 vadeli 425.000 USD olmak üzere toplam 2 adet çek bedeli olan 825.000 ———— kısmının ve vadelerinden itibaren işlemiş faiz alacağı nedeni ile 825.000 USD asıl alacak, 55.527,40 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 880.627,40 USD alacağın % 6 faizi ile tahsili talep edilmiş, ödeme emri 17.3.2016 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edilmiş, borçlu şirket 24.3.2016 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
..—-. ve————-ticari defterlerinde birbirleri ile alım satım yaptıklarına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı saptanmıştır.
Dosyada bulunan ve yukarıda deliller kısmında gösterilen e-posta kayıtlarından————————— şirketinin, ————— şirketi tarafından —şirketi adına gönderilecek malların ———————- firması adına gönderilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan gümrük beyanname örneklerinden anlaşıldığı ve bilirkişi raporuna yazıldığı üzere …–. tarafından ——————— adresine ——— 22.11.2012 tarih ve —————–nolu beyannamesi ile 30.000 USD tutarında, 27.11.2012 tarih ve ———- nolu beyannamesi ile 30.000 USD tutarında, 11.2.2013 tarih ve—— nolu beyannamesi ile 108.500 USD tutarında, 8.5.2013 tarih ve ———– nolu beyannamesi ile 26.060 USD tutarında, 28.6.2013 tarih ve———– nolu beyannamesi ile 36.700 USD tutarında, ——————— Müdürlüğünün 7.4.2014 tarih ve ———– nolu beyannamesi ile ————- USD tutarında, 30.5.2014 tarih ve———– nolu beyannamesi ile 90.000 USD tutarında, 1.7.2014 tarih ve ——– nolu beyannamesi ile 90.000 USD tutarında, 25.7.2014 tarih ve ——————— nolu beyannamesi ile 236.400 USD tutarında, 21.10.2014 tarih ve ——————— nolu beyannamesi ile 12.700 USD tutarında olmak üzere toplam 597.865,00 USD tutarında mal gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan asıl dava davacısı- birleşen dava davalısı —————şirketi yetkilisi —– e-posta yazışmalarından ve gümrük beyanname örneklerinden ————tarafından gönderilen malların ————– şirketinin talimatı ile ————- firmasına teslim edildiği kanaatine varılmıştır.
————– şirketi bu alınan mal bedellerine karşılık ——– vadeli, toplam ——– Doları meblağlı çekleri ————– şirketine vermiş, dosyada bulunan ——– şubesinin —- tarihli ödeme dekontundan anlaşıldığı üzere ——- tarafından ———. hesabına —– gönderildiği, ————- şubesinin 9.2.2015 tarihli ödeme dekontundan —- tarafından ———– ———————. tarafından borçlu —————- hesabına 150.000 USD gönderildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davada icra takibine konu edilen 825.000 USD bedelli iki adet çek bedelinin tahsili talep edilmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu olan malların fatura bedeli ise 597.865 USD’dir. Buna göre arada (825.000-597.865=) 227.135 USD’lik bir fark görülmektedir. Ancak yukarıda belirtilen faturalardan taraflar arasında 2012 yılından bu yana süregelen ticari ilişki mevcut olup ————- Şirketinin 2013 yılından bakiye kalan 231.260 USD alacağı 2014 yılına devrettiğinden bu farkın devreden bakiyeden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Devreden 231.260 USD ile daha sonra düzenlenen fatura tutarları 597.865 USD = 829.125 USD’ den ödeme tutarı 210.000 USD’nin düşülmesinden sonra kalan borç (829.125 USD – 210.000 USD =) 619.125 USD olacaktır. Bu nedenle birleşen dava davacısı ————- şirketinin alacağının 619.125 USD olduğunun kabulü gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Buna göre, asıl davada——— şirketinin dava konusu ettiği 210.000 USD’nin mal bedeline mahsubu yapıldığından herhangi bir alacak talebi olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, asıl davaya konu alacak mal bedeline mahsup edildiğinden asıl davanın reddine, birleşen davada ise davacının mal bedeline mahsup edilen bedelin düşülmesinden sonra kalan ————— alacakla ilgili istemin kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı-birleşen dava davalısı vekili ———— şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, tanık dinlenmesi ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesini talep etmiş ise de, 16.01.2019 tarihli duruşmada, “birinci bilirkişi heyeti ile ikinci bilirkişi heyetinin raporları arasında çelişki bulunmadığından ve bu nedenle sonuca etkili olmadığından davacı-birleşen dava davalısı vekilinin ———-şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddine, tanık dinlenmesi talebiyle ilgili olarak da davanın niteliği ve dava değerine göre tanık dinlenmesi mümkün olmadığından tanık dinlenmesi taleplerinin reddine, yine ikinci bilirkişi heyet raporu ile birinci bilirkişi heyeti raporları arasında mübayenet olmadığından ve ikinci bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olduğundan yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
4-İşlemiş faizle ilgili inceleme: Birleşen davaya konu icra takibinde 825.000 USD asıl alacak ile birlikte 55.527.40 USD işlemiş faiz talep edilmiş ise de, bu işlemiş faizle ilgili olarak peşin nisbi harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından işlemiş faizle ilgili bir inceleme yapılmamıştır.
5-İcra inkar tazminatı ile ilgili gerekçe: Birleşen davada davacı taraf, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacak likid olmayıp, alacak miktarı yargılama sonucunda belirlendiğinden birleşen dava davacısının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
6-Kötü niyet tazminatı ile ilgili gerekçe: Birleşen davada, her ne kadar davalı taraf, kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacaklı-davalının, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Yani davacının, davalının takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlattığını veya dava açtığını ispatlaması gerekir.
Olayımızda, birleşen dava davacısı icra takibine konu alacağının büyük bir kısmını ispatlamış olduğundan ve reddolunan kısımla ilgili birleşen dava davacısının icra takibinde kötüniyetli olduğuna yönelik dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen ———— esas sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2016/4974 E. Sayılı icra dosyası üzerinden yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ————asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren işleyecek asıl alacağa kamu bankalarının 1 yıl üzerinden USD mevduatına uyguladığı azami yıllık % 6 ve değişen oranlardaki mevduat faizi üzerinden devamına,
b)Fazlaya ilişkin ————— tutarındaki istemin reddine,
c)İcra takibinde gösterilen ———doları işlemiş faizle ilgili harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmadığından işlemiş faizle ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
d)Alacak likid olmayıp yargılama sonucunda belirlendiğinden davacının kabul edilen kısımla ilgili inkar tazminatı isteminin reddine,
e)Reddine karar verilen alacakla ilgili davacı-alacaklının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Asıl davada harçlar kanununa göre alınması gereken 44,40 TL harcın dava açılırken peşin yatırılan 10.171,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.127,36 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dava davacısına iadesine,
4-Asıl dava davacısı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dava davalısı tarafından sarf edilen 1.800 TL yargılama giderinin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalısına verilmesine,
6-Asıl dava davalısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————- 13/1.maddesi uyarınca 37.774,92 TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından alınarak asıl dava davalısına verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-Birleşen davada harçlar kanununa göre alınması gereken 123.392,39 TL harcın dava açılırken birleşen dava davacısı tarafından peşin olarak yatırılan 28.350 TL harçtan mahsubu ile bakiye 95.042,39 TL’nin birleşen dava davalısından alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Birleşen dava davacısı tarafından yatırılan 28.350 TL harcın birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
10-Birleşen dava davacısı tarafından sarf edilen 485 TL’nin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 363,97 TL’nin birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine, geriye kalan 121,03 TL’nin birleşen dava davacısı üzerinde bırakılmasına,
11-Birleşen dava davacısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——- 13/1.maddesi uyarınca 77.295,39 TL vekalet ücretinin birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
12-Birleşen dava —–13/1.maddesi uyarınca 37.976,44 TL vekalet ücretinin birleşen dava davacısından alınarak birleşen dava davalısına verilmesine,
13-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı-birleşen dava davalısı vekili —————— davalı-birleşen dava davacısı vekili ——– …’un yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.