Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/48 E. 2019/1153 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 04/01/2016
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —günü — plaka sayılı — marka araç ile—— afsaldı üzerinde —İstikametine doğru yaklaşık — hız İle seyir halinde iken — plaka sayılı araca sevk ve İdare eden davalı — istikametinden gelip eski – asfaltım takiben — İstikametine seyri sırasında – işyeri önlerine gelip — — istikametine dönüş yapıp şantiye girişine yaklaştığında aracın üzerinde yüklü olan — tabi tek parça viyadük kirişinin alt kısımlanyla davacı aracının tavan kısımîarıyla viyadük kirişe çarptığını, çekici römorkunun altından geçip savurarak davacı aracının su kanalını aşıp boş alana uçtuğunu, davalı — işbu kazada asli kusurlu olduğunu, davacının kaza sebebiyle uğradığı tedavi giderleri dışında kalan maddi zararın işleyecek avans faizi ile şimdilik —-TL olarak ilgilisi davalılardan tahsiline, davaya konu kaza sebebiyle davacının duyduğu üzüntü ve elem karşılığı – Tl manevi tazminatın davalılardan —– sevk idaresindeki araç işletenin tespiti ile — sevk ve idaresinde — plaka saydı araç işleteninden manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davacı tarafından ikame edilen dava da dava dilekçesi davalı — tarihinde,— tarihinde davalı — tarihinde ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Davalı – vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı noksanlğı neden ile reddi gerektiğinin, yasal üzenleme ve emsal Yargıtay kararlarına göre işbu davada İş Mahkemelerinin görevli olduğu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, söz konusu kanun, yönetmelik ve genelge hükümleri çerçevesinde, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri) sağlık uygulama tebliği – kapsamında – tarafndan karşılandığını, iş göremezlik, maddi-manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi — tarafından karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumlulukları dahilinde olduğunu, dava dilekçesinde davacının geçirdiği trafik kazası nedeni ile yapılan tedavi giderlerinin Ödenmesine ilişkin — herhangi bir başvurunun bulunup bulunmadığına ilişkin bir bilgi bulunmadığını, görev itirazının kabulüne, dava şartı noksanlağı nedeni ile reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bu bağlamda, davacının geçici işgöremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalı şirket tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, somut olayda gerek kaza tarihinin — ve poliçe başlangıç tarihinin — olması dikkate alındığında – tarihli Yeni Genel Şartlar sonrası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir kaza olduğunu, davalı şirketin teminat kapsamında bulunmadığını, geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri ilgili davanın — sorumluluğunda bulunması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;Dava,– tarihinde davacı— davalı —- arasında meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan cismani zararların tahsili amacı ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı—- sevk ve idaresinde bulunan — plakalı araç ile davalı— yönetimindeki — plakalı araç arasında —tarihli trafik kazasının meydana geldiği, davacı tarafından bu kaza nedeni ile duçar olunan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı taleplerinin — plaka sayılı araç sürücüsü – yanı sıra aracı – ile sigorta eden — karşı davanın ikame edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Kanunun 85/1. maddesinde,”bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise,”işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası;motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında,bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.
Somut olayda davalı —- ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sürücünün kusuru nispetinde bulunması nedeni ile dava dosyası kusur bilir kişisine tevdi edilmiş,kusur bilir kişisi tarafından ibraz edilen raporda davacı araç sürücüsü yüzde 25, davalı sürücü %75 nispetinde kusurlu bulunduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce de tekmil dosya kapsamında bulunan soruşturma dosyası ve dosya kapsamında yer alan kaza yeri tutanağı ile taraf beyanlarına göre, davalı sürücünün KTK 47/d maddesi gereğince yetrli güvenlik önlemlerini almadan 36 metrelik yük ile karayoluna çıkması nedeni ile asıl kusurlu yan bulunduğu anlaşılmış bilir kişinin bu doğrultuda davalıya %75 kusur atfetmesinin rapor denetimi ile isabetli bulunduğu anlaşılarak taraf vekillerinin kusur raporuna karşı itirazlarının reddine karar verilerek, 15/06/2016 tarihli kusur raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Diğer tarafından davacı — doğumlu—– tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı koku ve tat duyu kaybı ve unutkanlık arızaları nedeniyle, — tarih, 28603 Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Kulak Burun Boğaz F- koku ve tat duyusu kaybı( %3), Sinir Sistemi tablo 1 ve 2’ye göre %25, balthazard formülüne göre tüm vücut engellik oranının %27 olduğu ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği ——– tarihli raporları ile anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından davacının geçici iş göreemezliğin belirlenesine yönelik itirazlarının davacının sürekli iş göremezlik oranın —- tarihli raporda sürekli iş göremezlik oranın %15,2 olarak belirlendiği halde geçici iş göremez olduğu sürenin – ay belirlenmesine göre —– tarihli raporda sürekli iş göremezlik oranın %27 olarak belirlenişi karşısında davacının geçici iş göremez olduğu sürenin- ay olacağı anlaşılarak davalı vekili itirazların sonuca etkili olmadığı anlaşılmış, mahkememizce —- tarihli rapordaki geçici iş göremezlik süresi nazara alınarak hüküm ittihazı cihetine gidilmiştir.
Diğer taraftan davalı sigorta şirketi tarafından davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinden sorumlu olmadığı ileri sürülmüş ise de —- tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A5.Maddesi 6111 sayılı yasanın 59.Maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunun 98.Maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası soncu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderlerini sınırlandırması ve buradan hareketle ZMSS genel şartlar A5 B maddesi ile yaralının tedavisine başlamasından maluliyet raporu alınıncaya kadar ki süre içindeki bakıcı giderleri ve çalışma gücünün kısmen azalmasına bağlı giderlerin (geçici iş göremezlik)sigorta şirketinin sorumlu bulunduğu sağlık hizmet giderini kaldırmayacağı anlaşılmakl,a davalının mezkur zarar kalemlerinden sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmış ve dava dosyasında davacının taleplerine göre davacının geçici ve sürekli işgöremezlik ile tedavi giderlerinden doğan alacak tutarının belirlenmesi amacı ile bir aktuer ve bir doktor bilir kişiden oluşan bilir kişi heyetine tevdi edimiş ayrıca davacının ekonomik durumuna göre gerçek zarar tutarının mahkememizce hüküm altına alınması gerektiğinden davacının belgeli —- tayin ve tespiti için,—– ayrı ayrı müzekkereler yazılmış dosya arasına alınan — kayıtlarına göre davacının kaza tarihinde her hangi bir işte istihdam edilmediği, ancak fotoğracılık işine ilişkin işyeri işlettiği anlaşılmış ancak davacının asgari ücret üzerinde bir gelire sahip olduğunu tevsik eder belge ibraz edemediği anlaşılmış ve mahkememizce davacının resmi belgeler ile asgari ücret seviyesi üzerinde geliri bulunduğu ispat edilemediğinden davacı hakkında kolluk marifeti ile tertip edilen sosyal ekonomik durum araştırması tutanağına itibar edilemeyeceği anlaşılarak aktuer bilir kişi tarafından da davacı zararının asgari ücret üzerinden hesaplanması yöntemine itibar edilmiştir.
Davacı tarafından — tarihinde geçirdiği kaza sonrasında davalı —- karşılamadığı tedavi giderinin bulunduğu noktasında her hangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından davacının davalı —- dan tedavi gideri isteminin reddine karar verilmiştir.
Bilir kişi heyeti tarafından ibraz edilen rapor davanın taraflarına ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve davacı vekili tarafından —- tarihli duruşmada talep artırım dilekçesi ibraz etmek üzere süre talep edilmiş ve davacı vekiline talebi üzerine istediği hususta süre verilmiş , davacı vekili tarafından bilir kişi raporu doğrultusunda talep artırım dilekçesinin ibraz edildiği anlaşıldığından, talep artırım dilekçesi davalılara/vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiş, taraf/vekilleri tarafından sunulan dilekçeler tetkik edildiğinde davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı tutarından sorumlu bulunmadığı yönündeki itirazlar mahkememizce değerlendirildiğinde 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde —- tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda—– sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemeyeceğinden, sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılarak geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılarak miktar itibari ile yazılı yargılamaya tabi bulunan dava da belirlenen sözlü yargılama günün de aşağıdaki belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının davalı —- ve sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı —- karşı ikame edilen manevi tazminat davasında yapılan değerlendirme de ise ;
Manevi tazminatın tayininde özel durumların göz önünde tutulması ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verilecek para tutarının adalete uygun olması gerektiği öteden beri yargıtay kararları ve TBK gereğince istikrar kazanmıştır.
Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşıması gerektiği, hükmolunan tazminatın bir ceza olmaması gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiş bulunuşu,bu halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gereği ve takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gözetilerek; Dava dosyasında toparlanan deliller ile davacı açısından manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmekle, talep edilen miktar, olayın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dosyaya yansıyan özellikler nazara alınarak yukarıda belirtildiği üzere zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirmeye yeterli olduğu yönünde mahkememizde oluşan kanaat doğrultusunda hüküm fıkrasında belirtilen manevi tazminatın davalı sürücü —–alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1—–TL geçici işgöremezlik,— TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam –TL cismani zarar nedeni ile tazminatın davalı — tarihinden itibaren,davalı — (sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ) – tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
1a-Davacı tarafından davalı — ya karşı ikame edilen tedavi gideri nedeni ile tazminat davasının REDDİNE,
1b-5000 TL manevi tazminatın davalı — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2- Davacı tarafından dava dosya kapsamında geçici ve sürekli iş göremezlik alacak kalemlerinin hüküm altına alınması için ödenen peşin nispi harç tutarı (ıslah harcı dahil) 2509,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.876,97 TL karar ve ilam harcının davalılar -ve davalı- tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDINA,
3-)Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan 2.509,00 TL peşin nispi harcın davalılar – ve davalı – tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-)Davacı tarafın geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan maddi tazminat davasında vekil ile temsil olunması nedeni ile 2019 yılı AAUT tarifesi gereğince hesaplanan 14.513,35 TL vekalet ücretinin davalılar – davalı — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-)Davacı tarafın davalı — karşı ikame edilen manevi tazminat davasında vekil ile temsil olunması nedeni ile 2019 yılı AAUT tarifesi gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-)Davalı – tedavi gideri nedeni ile maddi tazminat davasında vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından 2019 yılı AAUT tarifesi gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı — ÖDENMESİNE,
6-)Davacı tarafından davalı — karşı ikame edilen ve kabulüne karar verilen manevi tazminat davasında davalı — tarafından ödenmesi gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının davalı Nizamettin’ den tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDINA,
7-)Davacı tarafından dava da yapılan tebliğat,müzekkere ve bilir kişi ücretleri olmak üzere harcanan toplam 2.430,65 TL yargılama giderinin davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2019