Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/431 E. 2018/1154 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/431
KARAR NO : 2018/1154
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 04/04/2016
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 04.04.2016 tarihli dilekçesinde özet olarak; müvekkili şirketin, dava dışı ———şirketiyle imzaladığı sözleşme kapsamında ——- bulunan depolama binasının kaplama işini üstlendiğini, kaplama (panel) malzemesini ise davalı şirketten temin ettiğini, bu malzemelerle depolama binasının montajını yaptığını, ancak panellerde, üretimden kaynaklı ayıplar meydana geldiğini, nitekim bu hususun, Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin —– D.iş sayılı dosya ile de tespit edildiğini, nitekim düzenlenen bilirkişi raporunda panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun belirtildiğini, bu ayıptan doğacak sorumluluğunun, davalı şirkete—–. noterliğinden gönderdiği ——yevmiye sayılı ihtarnameyle bildirildiğini, ayrıca müvekkil şirketin—– Teknik Üniversitesine başvurarak paneller üzerinde inceleme yaptırdığını, inceleme sonunda düzenlenen raporda panellerin üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bu ayıpların giderilmesi hususu, davalı şirkete—-.noterliği ——yevmiye sayılı ihtarnameyle bildirilmiş ise de ayıpların giderilmediğini, bütün bunlara rağmen – müvekkilinin tekrar Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin —– D. İş sayılı, davalının ise —- D.iş sayılı dosyalar üzerinden tespit talebinde bulunduğunu, alınan £ bilirkişi raporlarında, panellerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, bu tespit üzerine de davalıya -.noterliği 2— tarihli ihtarname çekilerek ayıpların giderilmesinin istenildiğini, ancak davalının buna icabet etmediğini, bunun üzerine müvekkil şirketin, ayıplı panelleri, iş sahibi – şirketinden temin ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; davacının, 28.06.2012 tarihinde ihraç edilmek kaydıyla toplam 3471.5 m2 cephe panelleri satın aldığını, düzenlenen satış faturalarının altına da, “satıcının garanti yükümlülüklerine tabi olarak, alıcı kendisi ve/veya işbirliği yaptığı üçüncü bir taraf ile birlikte satmış olduğu ürünlerin uygun kullanım, bertaraf edilmesi, satın alınan ürünlerin başka bir lokasyona ve projeye transfer edilmesinden tek başına sorumludur. Bu çerçevede, alıcı kendisinin gerçekleştirdiği bu tür faaliyetleri nedeniyle satıcının sorumlu tutulamayacağını kabul eder”şeklinde hüküm koyarak davacıya satıldığını, panellerin teslim alındıktan iki yıl sonra hatalı aksesuar montajı ve silikon uygulaması sonucu panellerin kısmi paslanma ve korozyona uğradığının müşteri ziyareti raporu ile tespit edildiğini, davacının İTÜ Kimya Metalürji fakültesinden aldığı raporun dayanaksız bulunduğunu, keşif sırasında düzenlenen bilirkişi raporlarının da çelişkilerle dolu olduğunu—–İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünden alınan raporun müvekkilinin kusursuz olduğunu doğruladığını, kaldı ki davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Bilirkişiler———— 15/01/2017 tarihli raporda: “Dosyada mübrez tespit raporları, üniversitelerden alınan teknik raporların ve diğer tüm belgelerin incelenmesi neticesinde; Panel cephe kaplaması yapılan binanın yan cephesinde birçok panelde (Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin——-0 D.iş sayılı dosyası ile) ve binanın ön cephesinde {11.06.2015 tarihti—-İnşaat Fakültesi raporu ile) korozyon tespit edilmemiş olması nedeni ile panellerin üretiminden kaynaklı bir ayıptan söz edilemeyeceği kanaatine varılmakla birlikte, korozyona maruz panellerdeki ayıbın damlalık birleşim detaylarındaki uygulama hataları, aksesuar bükümünün panele su sızmasını kolaylaştıracak şekilde montaj edilmiş olması hususları ile açıklanabileceği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı şirketin ayıpla ilgili bir kusurunun olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının, dava tarihi itibariyle davalı şirketten bir alacağının olmadığı”… “Mallardaki bozulmalar üretim hatalarından kaynaklanmamıştır. Bozulmalar kullanım hatalarından kaynaklanmıştır. Bu tespitlere göre, dava konusu mallar hukuki anlamda ayıplı değildirler. Dolayısıyla da. davacı davalıdan, genel hükümlere istinaden tazminat (vani ayıplı mal teslimi nedeniyle uğramış olduâu zararların tazminini) isteme hakkına sahip değildir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacının bu davadaki talebinin yerinde olmadığı; ayıplı malların satımı ve teslimi dolayısıyla uğradığını iddia ettiği zararların tazminini davalıdan talep etme hakkının bulunmadığı” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişiler ——— 30/06/2017 tarihli ek raporda; “Dosya üzerinde yapılan ek inceleme neticesinde davacı vekilinin kök rapora ilişkin itirazları ile ilgili olarak; Raporun teknik inceleme bölümünde kimi cephelerde korozyon olmadığı hususu ve bu husustan dolayı üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığı beyanının maddi gerçeğe aykırı ve sübjektif bir yorumla ulaşılan teknik dayanaktan yoksun bir beyan olduğu, korozyonun tek cephede meydana geldiği kanısı eksik inceleme sebebi ile oluştuğu, fiilen kullanılmayan depodaki yedek panellerde dahi korozyon oluştuğu hususunun göz ardı edildiği ifade edilmiş ise de; kök raporda ” … Panel cephe kaplaması yapılan binanın yan cephesinde birçok panelde (Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin —– D. iş sayılı dosyası ile) ve binanın ön cephesinde (11.06.2015 tarihli —– İnşaat Fakültesi raporu ile) korozyon tespit edilmemiş olması nedeni ile panellerin üretiminden kaynaklı bir ayıptan söz edilemeyeceği…” kanaatine varılmış olup tek cephede korozyon olduğu şeklinde bir kanı beyan edilmemiştir. Üretimle ilgili bir ayıp olsa idi, tüm cephelerde korozyonun gerçekleşmesi bekleneceğinden kısmen bazı cephelerde oluşan korozyon olması ancak uygulama hatalarından kaynaklı olabileceği görüşümüzde herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Fiilen depoda korozyona maruz kaldığı beyan edilen panellerin nasıl korunduğu, ne durumda ve hangi şartlarda saklandığı dosya içeriğinden bilinmediğinden bir değerlendirme yapılmamıştır. Dava konusu projede damlalıkların tüm cepheyi dolaştığını, söz konusu panellerde meydana gelen paslanmanın iddia edildiği gibi damlalıklardan kaynaklanması ihtimalinde niçin paslanmanın iddia edildiği şekilde diğer cephelerde olmadığının da izah edilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, dosyada mübrez 11.06.2015 tarihi——-raporunda ön cephe damlalıklarını silikon macunun iyi durumda olduğu, arka cephede ise işlevini yitirdiği tespiti yapılmıştır, dolayısıyla tespit edilen bu husus kök raporda da ifade edildiği gibi bir uygulama hatasını işaret etmektedir. Kök raporda dosyada mübrez 19.03.2015 ve 05.01.2016 tarihli raporlardaki açıklamaların değerlendirmediği ifade edilmiş olup, anılan raporlar temel olarak korozyonun gelişimini içeren prosesi izah etmektedir. Korozyonda uygulanan yapıştırıcının ve/veya taşyününün etkilerinin gözükmesi yorumunun korozyonun gerçekleşmesine etkidiği gibi bir sonuç tam olarak ifade edilmemekle birlikte sonucun böyle olduğu algılanması halinde dahi bu yoruma göre tüm panellerde korozyonun gerçekleşmesi bekleneceğinden anılan raporlara itibar edilmemiştir. Raporda müvekkilinin zararını oluşturan belgelerin sunulmuş olmasına rağmen eksik ve hatalı görüş içerdiği, bu zarar bedelleri arasında yer alan 8.850TL analiz masraf ve 4.350TL test bedelinin davacıdan talep edilemeyeceği mütalaa edildiği hususu raporun mali inceleme kısmında yapılmış olup, takdiri Mahkemeye aittir. Ayrıca işçilik ve hukuk giderlerinden kaynaklanan zarar tespitinin hiç yapılmadığı ifade edilmiş olup, mali incelemede işçilikle ilgili masraflar tabloda yer aldığı tespit edilmiş olup, hukuk giderleri ile ilgili husus ise uzmanlık alanımız dışında kalmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle kök raporda belirtilen kanaatte değişikliği gerektiren bir hususun olmadığı” sonucuna varmışlardır.
Bilirkişiler ——–n 08.03.2018 tarihli raporda; “Heyetimizce keşif mahallinde yapılan incelemeler sonucunda; kanıt olarak sunulan 2 adet panel numunesinin nereden geldiğinin belli olmadığı, damlalık v.b. detayların numuneler üzerinde, yanında olmadığı, incelenen numunelerin dava dosyasında yer alan fotoğraflardaki panellere benzerlik göstermekle birlikte aynı olduğuna dair yeterli kanıt olmadığı tespit edilmiştir. Keşif sırasında Bilirkişi Heyetine dava konusuna ilişkin yeterli delil sunulamamıştır. Dava dosyası içeriğinde yapılan incelemede ise; dava konusu olayla ilgili olarak birçok bilirkişi raporu ile Tespit yapıldığı, bu raporlarda mevcut durumun ( panellerde paslanma ve korozyonun ) tespitinin yapıldığı, ancak; bu durumun, Yapılan imalat ve montajlarda, panellerin standartlara uygun üretimi yapılıp yapılmadığı mı, yoksa işçilik olarak uygulama hatası mı olduğu konusunda tam olarak görüş birliğine yarılamadığı, bu durumun panellerden teknik analiz yapılması ile anlaşılabileceği kanaatine varılmıştır. Dava sürecinde, ——- ierinden Teknik Raporlar almış olup, Davacı firma tarafından—— Kimya Metalürji Fakültesinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 19.03.2015 tarihli Teknik Raporda; ” Hasar nedeni olarak, üretimde kullanılan yapıştırıcının ve taşyününün korozyona maddi etkisinin olabileceği, bu etkinin netleştirilmesi için, yapıştırıcının ve taşyününün korozyona etkilerini ortaya çıkaracak analizler yapılmalıdır. ” denilmektedir. Davalı firma tarafından, —-İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümünce hazırlanan 10.06.2015 ( 05.05.2015 başvuru ) tarihli Teknik Raporda ise; ” Binanın panel cephe sistemlerinde oluşan korozyon hasarının başlıca sebebinin cephe panel-damlalık birleşim detaylarında yapılan tasarım ve uygulama hataları sonucunda sisteme dışarıdan sürekli su girişinin mümkün olmasından kaynaklandığı” sonucuna varılmıştır. Ayrıca; ” —- sistemi montajından bir süre sonra görülen korozyon lekelerinin gizlenmesi için aksesuar bükümün sisteme eklenmesi su sızması ve korozyonun Önlenmesi açısından bir fark yaratmamış, eğimin az da olsa panele doğru olması nedeniyle su girişini ve dolayısıyla korozyonu daha da hızlandırmıştır. Dolayısıyla bu, yanlış bir uygulama olmuştur.” denilmektedir. Son olarak; Davacı firma tarafından —— Kimya Metalürji Fakültesinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 05.11.2015 tarihli Teknik Raporda ise; “Laboratuvarlarımıza yapılan test ve hesaplamalara göre; Mevsimsel sıcaklık değişimlerinden dolayı dış metal iç yüzeyinde terlemeler oluşmakta, bu terleme kapalı ortam olduğundan dolayı dışarı atılamamaktadır. Bundan dolayı korozyon olmaktadır. Yapılan testlerde Cl iyonu tespit edilmiştir. Buna göre CL iyonu nem ile birlikte metal için kullanılan boya ve yapıştırıcının direnç tabakasını zayıjlarmıştır. İki metal arasına kullanılan ——-malzemesi nemlendiği zaman kolay kolay bu nemi kapalı ortam şartlarında dışarıya atamaz. Bu nem tutma özelliğinin zayıf olması da korozyonu hızlandırmıştır. ” denilmektedir. Netice itibariyle; Keşif sırasında Bilirkişi Heyetine dava konusuna ilişkin yeterli delil sunulamamış olması ve sunulsa bile bu delillerin gözlemsel olarak, davaya esas, panellerdeki paslanma ve korozyona neden olan unsuru kesin olarak tespit etmeye mümkün olamayacağı, dava dosyasında mevcut Teknik Raporların değerlendirilmesinde ise, söz konusu paslanma ve korozyona nem ve su temasının neden olduğunun açık olduğu, ancak; buna, panellerin standartlara uygun üretimi yapılıp yapılmadığı mı, yoksa işçilik olarak uygulama hatası mı olduğu konusunda tam olarak görüş ve kanaat belirtecek kesin bir tespit yapılamadığı anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde şu anki haliyle bir kusur ve bedel belirlemenin doğru olmayacağı” sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Dava, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı olarak ifa edilmesi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
——-Noterliği’nin —– tarihli – yevmiye nolu, -. Noterliğinin – tarihli-yevmiye nolu, – – Noterliğinin —tarihli- yevmiye nolu ihtarnameleri, Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —ve – D.İş sayılı dosyaları, analiz raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiriliğinde;
Davacı davalıdan satın aldığı ve dava dışı ———– ile aralarındaki cephe kaplamasına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında kullandığı panellerde üretimden kaynaklanan ayıplar bulunduğu iddiasıyla iş bu davayı açmış olup, yazılı bir sözleşme ibraz edilmese de taraflar arasında panel alım satımına dair sözleşme ilişkisi mevcudiyeti hakkında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından davacıya satılan panellerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde davacının uğradığı zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Davacının davayı zamanaşımı süresinde açmış olması nedeniyle davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir. Davacının davayı ayıp iddiasına dayandırdığı, ayıbın gizli nitelikte olduğunu iddia ettiği, davacının, delil tespiti raporu ile ayıptan haberdar olduğunu kabul etmek gerektiği, davalıya makul süre içerisinde noter marifetiyle ayıp ihbarında bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava dışı —— isimli şirket tarafından davacı aleyhine, Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D.iş sayılı dosyasında alınan 19/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafından yapılan imalatta ve panellerin montajında uygulama hatası bulunmadığı, panellerin üretiminin standartlara uygun yapılmadığı, panellerde teknik analiz yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı … davalı tarafından ayrı ayrı tarafından talep edilen Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —– ve —- D.İş sayılı dosyalarında yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında, panellerin üretiminin standartlara uygun yapılmadığı belirtilmekle beraber, panellerde teknik analiz yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının müracaatı üzerine, —-l Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesi tarafından düzenlenen 19/03/2015 tarihli raporda, taş yününün korozyona maddi etkisinin netleştirilmesi için yapıştırıcının ve taş yününün korozyona etkilerini ortaya çıkaracak analizler yapılması gerektiği belirtilmiştir.
—–Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından davalının müracaatı üzerine düzenlenen 05/05/2015 tarihli raporda, panellerdeki korozyon hasarının başlıca sebebinin cephe panel damlalık birleşim detaylarında yapılan tasarım ve uygulama hataları sonucunda sisteme dışarıdan sürekli su girişinin mümkün olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
—–Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesinin, davacının müracaatı üzerine düzenlediği raporda, korozyona terlemenin kapalı ortamdan dışarı atılamamasının neden olduğu, tespit edilen C1 iyonunun nem ile birlikte metal için kullanılan boya ve yapıştırıcının direnç tabakasını zayıflattığı belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, delil tespiti sonucunda alınan raporda, panellerin ayıplı olduğunun tespit edildiği ileri sürülmüş ise de, raporlarda panellerin üretiminin standartlara uygun yapılmadı bildirilmekle beraber teknik analiz yapılması gerektiğinin de belirtilmesi sebebiyle delil tespiti raporları panellerin ayıplı olup olmadığı hususunda tek başına yeterli görülmemiştir. Tarafların müracaatı üzerinde teknik üniversiteler tarafından düzenlenen raporlarda da panellerin ayıplı olup olmadığı konusunda kesin görüş bildirilmemiştir.
Tüm bu hususlar da değerlendirilmek suretiyle bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 15/01/2017 tarihli raporda, binanın yan cephesindeki bir çok panelde ve binanın ön cephesindeki panellerde korozyon tespit edilmemiş olması nedeniyle panellerin üretiminden kaynaklanan bir ayıp tespit edilemeyeceği belirtilmiş, panellerdeki korozyonun ise damlalık birleşim detaylarındaki uygulama hatalarından ve aksesuar bükümünün panele su sızmasını kolaylaştıracak şekilde montaj edilmiş olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
Davacının 15/01/2017 tarihli bilirkişi raporuna itirazları sonucunda heyetin teknik bilirkişilerinden alınan ek raporda da aynı hususlar tekrar edilmiş, davalının itirazları yerinde görülmemiştir.
Son olarak, Mahkememizce yaptırılan inceleme neticesinde, heyet tarafından tanzim edilen 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda, incelemeye ibraz edilen panel numunelerinin taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan numuneler olup olmadığının belli olmadığı, dosyadaki teknik raporlara göre panellerdeki paslanma ve korozyona nem ve su temasının neden olduğunun açık olduğu, ancak buna panellerin standartlara uygun olarak üretilmemesinin mi yoksa işçilik olarak uygulama hatası mı olduğu hususunda net bir görüş ve kanaat belirtilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde; gerek taraflarca alınan analiz raporlarına, gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan panellerdeki korozyonun nem ve su temasından kaynakladığı hususunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte, buna panellerin standartlara uygun olarak üretilmemesinin mi, (diğer bir ifade ile panellerin ayıplı üretilmesinin mi), yoksa işçilik olarak uygulama hatasının mı (diğer bir ifade ile, davalının panellerin montajını gereği gibi yapamaması mı) neden olduğu hususunda delil tespiti ve 08/03/2018 tarihli raporda net bir kanaat belirtilmemiştir. Bu durumda davacı ayıp iddiasını usulünce ispatlayamadığı,
Mahkememizce alınan 15/01/2017 tarihli raporda ve aynı heyetin teknik bilirkişileri tarafından düzenlenen 30/06/2017 tarihli ek raporda, binadaki bir çok panelde, bazı cephedeki panellerin hiç birinde korozyon bulunmamasının panellerde üretimden kaynaklanan ayıp bulunmadığı yönündeki görüşü de dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan 170,78 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 134,88 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davanın konusuz kalan kısmı bakımından protokol nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/11/2018