Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/412 E. 2020/43 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/412 Esas
KARAR NO : 2020/43
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/03/2016
KARAR TARİHİ: 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ———günü saat ———- sıralarında mülkiyeti davalı —————–plaka numaralı sürücüsü davalı ———— sevk ve idaresindeki ticari taksi niteliğindeki aracın —————– adresli yerde karşılıklı ————– yolda ilk şeridi geçip ikinci şeridi tamamlamak üzere iken ve geçişi sırasında sağından bir kamyonun ara sokağa dönüş yapmaktayken ——— geçişini tamamlamak üzere olan müvekkili davacı ———— sol tarafından aracın ön sol kısmı ile hızlı bir şekilde çarpması neticesi müvekkilinin sol gözün görme yetisini kaybedecek şekilde ağır bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, neticede ———– kaldırıldığı —————– uzun bir süre boyunca tedavi gördüğünü, ameliyatlar olduğunu ancak sol gözünde körlük derecesinde çok ciddi oranda sürekli iş gücü kaybına sebep olacak şekilde sakatlanma olduğunu, kaza ile ilgili savcılık dosyasının ———- Cumhuriyet Başsavcılığı ————— soruşturma numarası ile halen soruşturma aşamasında olduğunu, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyal sürekli iş gücü kaybına dair HMK’nin 107.maddesi uyarınca yapılacak yargılama sonucu belirlenecek maddi tazminatın —————- olay tarihinden başlayarak davalı—————– için ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsili ile müvekkiline ödenmesini, sol gözü neredeyse hiç göremeycek şekilde sürekli sakat kalacak müvekkilinin yaşamış bulunduğu ve yaşam boyu çekeceği ağır sıkıntı, elem ve ızdıraplara karşılık ————- TL manevi tazminatın ortaklaşa ve zincirleme şekilde davalılar —————– olay tarihinden itibaren işletilcek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesini, dava sonunda hükmedilecek tazminat alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için öncelikle tebligat ve duruşma yapılmadan kazaya karışan davalı———-sahibi olduğu —— plaka sayılı araç ve plakası üzerine devir ve bir hak tesisini önleyici ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ——– tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; belirsiz alacak olarak açılmış davanın ıslahı ile ——– TL geçici iş göremezlik, sürekli iş gücü kaybından kaynaklı maddi tazminat alacağının davalılar———kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalı———- açısından poliçedeki sigorta teminat sınırı ———TL’lik kısmı ve bu —- TL’lik miktarın ——- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin kaybı, ızdırabı dikkate alındığında fazla belirlenmemiş —– TL manevi tazminatın da davalılar ——– olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle, haksız, mesnetsiz ve hukuki temelden yoksun davanın esastan reddini, aksi halde öncelikle davacının haksız talebi ile davalı müvekkile ait ———– plakalı araç üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına ve işbu kazayla ilgili açılmış bir ceza davası bulunmakta ise bu ceza davasının işbu dava açısından bekletici mesele yapılmasını, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———– şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, aleyhlerine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasını, celp edilmesi gereken delillerinin toplanmasını kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan kalıcı iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat ve yaralanma nedeniyle oluşan haksız fiile dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasına kadar sunulan yazılı ve duruşmadaki sözlü beyanlara göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davalılar yönünden davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılıp açılmadığı,
b-Davalı sürücü ———-kusur oranının ne kadar olduğu,
c-Davacının meslekte kazanma gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne oranda uğradığı,
d-Davacının meslekte kazanma gücü kaybına göre maddi zararının ne kadar olduğu,
e-Davacının kaza nedeniyle manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise ne miktarda manevi tazminata hak kazandığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Zamanaşımı defi ile ilgili inceleme: Davalı ————-zamanaşımı defiinde bulunmuştur.
Müsnet olayda, kaza———- tarihinde meydana gelmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesi uyarınca tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Ancak, Yargıtay uygulamasına göre bu tür davalarda ceza zamanaşımı süresinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre TBK.’nin 72/1 f.-2.cümle maddesi gereğince zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresi olduğu, buna göre olaydaki eylemin 5237 s. TCK’nin 89/1, 89/2. maddesindeki taksirle yaralama suçunun oluşturduğu, bu suçun cezasının üst sınırının ——– yıl hapis veya adli para cezası olduğu, buna göre suçun ceza zamanaşımının 5237 s. TCK.’nin 66/1-e. Maddesi uyarınca ———– yıl olduğu, işbu davanın kazadan ———- gün sonra ——— tarihinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı defiinin reddine karar verilmiş, ara karar ————– tarihli duruşmada açıklanmıştır.
3-Kazanın oluşumu ve davalı sürücünün kusur oranı: Dosya kapsamına göre, ———— günü saat —– sıralarında davalı sürücü———– idaresindeki ——– plakalı ——– ile ———— takiben ———- istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan ——- kesişimi olan kavşak girişine geldiği esnada, idaresindeki aracın sol ön kısmı ile çarpması sonucu, kavşak başını kullanarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya———– yaralanmasına neden olan dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalı sürücünün kusur oranının tespiti için dosyanın gönderildiği———— tarafından düzenlenen ————— tarihli üç uzman tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “Davalı sürücü ———– idaresindeki ——– ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, olay mahalli kavşağa hız azaltarak müteyakkız bir şekilde yaklaşması ve kavşak başını kullanarak yolun karşısına geçmekte olan ve yolun büyük bir bölümünü kat eden davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup hatalı tutum ve davranışları ile sebebiyet verdiği olayda asli ———–kusurludur.
Davacı yaya ———— olay yerinde kavşak başını kullanarak yolun karşısına geçmeden önce yolu gerekli-yeterli şekilde kontrol etmesi ve yaklaşmakta olan araçların hız ve mesafesini dikkate alması gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup, tedbirsizce yolun karşısına geçtiği sırada davalı idaresindeki otomobilin sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla olayda tali ———— kusurludur.” yönünde kanaat bildirilmiştir.
—————-tarafından düzenlenen bu rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla oybirliğiyle hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla, dava konusu kazanın oluşumunda, davalı sürücü ———— oranında, davacı yaya ———- oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
4-Davacının maluliyet oranına ilişkin inceleme ve gerekçe: Davacının maluliyet oranı ile ilgili olarak, ——— tarafından düzenlenen ——-tarihli raporuna göre davacının ———– oranında sürekli iş göremezliği ve iyileşme süresinin — ay olacağı yönünde kanaat ———————- tarafından düzenlenen bu rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
5-Davacının ekonomik sosyal durumu ve aylık kazancı: Davacı ————- tarihinde yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasına göre, görevli polislere verdiği beyanına göre; —————adresinde ikamet ettiği, ilkokul mezunu olduğu, evli olduğu ve — çocuğunun bulunduğu, işçi olarak çalıştığı, aylık gelirinin ——TL olduğu, oturduğu evin kendisine ait olduğu, evi krediyle aldığı, aylık ———- TL kredi ödemesinin bulunduğu, herhangi bir menkul/gayrimenkul ve taşıtının bulunmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Davacının kaza tarihinde aldığı maaşın tespiti için çalıştığı———— yazılan yazı cevabına göre davacının maaşının asgari ücret düzeyinde olduğunun bildirildiği,—- gelen cevabi yazıda da aynı şekilde yanıt verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ———– yazılan yazıya verilen cevabi yazıya göre sendikasız işçilerin aylık ——– TL ücret aldıklarıın bildirildiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar tanık ve emsal ücret araştırması yapılmış olsa da; işveren tarafından dava dosyasına sunulan ücret yazısı ve———– tarafından gönderilen ——dikkate alındığında; davacının gelirinin kaza tarihinde net ——— TL veya üzerinde olduğunu ispatlayamadığı,————–Ek-2 madde 5; “Belgelendirilmemiş olması durumunda, hesaplamalarda ölen kişinin vergilerindirilmiş geliri dikkate alınır. Vergilendirilmiş gelir tutarı için herhangi bir belge sunulmaması durumunda hesaplama, asgari ücret kullanılarak yapılır. Aynı kriterlere pasif dönem için de geçerlidir.” hükmü uyarınca ve Yüksek Yargıtay —- H.D.’nin —— Esas, ——- Karar sayılı ilamı ile Yüksek Yargıtay — H.D.’nin ——- Esas,——– Karar sayılı ilamı uyarınca davacının kazancının asgari ücret düzeyinde olduğu dikkate alınarak davacının maddi zararının hesaplanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
6——- tarafınan yapılan ödemeler yönünden inceleme: ——- tarih ——- sayılı müzekkere cevabında; —–kimlik numaralı ———– tarihinde geçirdiği trafik kazası ile ilgili olarak, sigortalıya ait herhangi bir işlem yapılmadığı ayrıca sigortalının maluliyet talebinde bulunmadığının anlaşıldığı, gelir/aylık bağlama ve geçici iş görmezlik ödemesinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
7-Maddi tazminat miktarının hesaplanması: Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. ———- ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve ———— uygulanır.
——–işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. —– gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla aynı Kanunun 85/1. maddesi hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
———– uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’ deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
————- zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
————-ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir.
Motorlu aracın neden olduğu ———- sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda güncelleme değerinin tenzili sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Davalı sigorta şirketi, ————— plakalı aracın ———— olup, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacının maddi zararından sorumludur.
Davalı ———- maliki olduğu, diğer davalı——– sevk ve idaresinde olan ——— plakalı ——–, davalı———- tarafından ——————– sigortalıdır.
Sigorta sözleşmesi uyarınca, ———– dönemi için, ———– nolu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu kaza ———– tarihinde meydana gelmiş olup, kaza tarihi itibariyle ——— nolu poliçe yürürlükte olduğundan tazminat şartları sağlandığı takdirde davalı şirketin ———- teminatı sunma yükümlülüğü mevcuttur.
Poliçede sakatlanma ve ölüm için kişi başına —— TL bedelle teminat sunulmuştur.
————— tarih ————– sayılı müzekkere cevabında; ———- kimlik numaralı ————— tarihinde geçirdiği trafik kazası ile ilgili olarak, sigortalıya ait herhangi bir işlem yapılmadığı ayrıca sigortalının maluliyet talebinde bulunmadığının anlaşıldığı, gelir/aylık bağlama ve geçici iş görmezlik ödemesinin bulunmadığının bildirildiği anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılmamıştır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK m.41/1, “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.” hükmüne havidir.
Davalı ———— plaka nolu aracın sürücüsü olmak ile kazanın meydana gelmesindeki kusuru oranında, 818 sayılı BK m. 41/1 uyarınca davacının maddi zararından sorumludur.
2918 sayılı KTK’ nın “hukuki sorumluluğa” ilişkin 85.maddesi 1.fıkrası, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olurlar.” hükmüne havidir.
85.maddenin son fıkrasına göre de; “İşleten, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Davalı —————– plakalı aracın maliki olduğundan, temelde malik işleten sayıldığından ve davalı ————- aracın işleteni olmadığını ispatlayamadığından, aracını sevk ve idare eden sürücünün kazanın meydana gelmesindeki kusuru oranında davacının maddi zararından sorumludur.
Yargıtay—-. HD’ nin ——- tarihli ve ——– Esas, —— K. sayılı kararı ve Yargıtay – HD’ nin ——– tarihli ve ——– Esas,——-K. sayılı kararı ve Yargıtay—-HD’ nin ——– tarih ve ——- Esas, ——–K. sayılı kararı doğrultusunda, davacının maddi kazancının hesaplanmasında ———- dikkate alınmış ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi kullanılmıştır.
—- doğumlu davacı—– kaza tarihinde — ay, —gün üzerinden –yaşında olduğunun kabulü ile — tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü — yıl olup, muhtemelen ———– yaşına kadar yaşayacaktır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları ve uygulamalarına göre kadın – erkek ayrımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu ——– olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla kalan ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi — yıl aktif dönem ve —- yıl pasif dönemdir. Davacının aktif dönem sonu ——–bakiye ömür sınırı ise ——
Davacının ——– kaza tarihinden ——- tarihine kadar geçen bilinen yıllık işlenmiş aktif devredeki kazancı tespit edilecek olup, geçici iş göremezlik süresi iyileşme süresi —- ay, kaza tarihinden itibaren bu dönemde gösterilecektir.
Gerek ölümler nedeniyle destek kaybı zararı ve gerek beden gücü kaybı zararının hesaplanmasında, rapor düzenleme tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler gözetilerek ve——- edilmeden somut olarak; rapor düzenleme tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir (kazanç) esas alınıp %10 oranında artırılmak ve ———–edilmek suretiyle hesaplanmalıdır. “…Beden tamlığına karşı işlenen haksız fiillerde zararın gerçek miktar ve şümulü zamanla daha iyi anlaşılabileceğinden mümkün olduğu kadar geç tarihin esas alınması gerekir. Cismani zararın hüküm tarihindeki duruma göre hesap edilmesi gerekir. Bu nedenle, hüküm tarihine en yakın verileri nazara alarak rapor tanzim tarihine kadar gerçeklesen zararın somut olarak hesaplanması gerekir. Rapor tanzim tarihine kadar hesaplanan beden gücü kaybı zararı, davalılar tarafından ödenmediğine göre vadesinden önce ödenmiş bir borçtan söz edilemez. Bu nedenle rapor tanzim tarihine kadar somut olarak tespit edilen beden gücü kaybı zararı ıskontoya tabi tutulamaz. Rapor tanzim tarihinden sonraki zarar ise, bilinen son gelir nazara alınıp her yıl %10 oranında artırılmak ve ıskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır…———–
“…Rapor düzenleme gününe kadar gerçeklesen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve ———–tabi tutulmadan, rapor düzenleme tarihinden sonraki zararın bilinen en son gelirler dikkate alınarak her yıl için %10 oranında artırılmak ve ———edilmek suretiyle hesaplanması gerekir.
Hayata ve beden tamlığına karsı islenen haksız fiillerde zararın gerçek miktar ve sumülü zamanla daha iyi anlaşılabileceğinden mümkün olduğu kadar geç bir tarihin esas alınması eereği meydandadır. Bu itibarla bilirkişinin hüküm tarihine en yakın verileri nazara alarak rapor tanzim tarihine kadar gerçeklesen zararı somut olarak hesaplamış olması anılan maddeye ve “gerçek belli iken varsayıma gidilemez” ilkesine uygundur. Rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın bilinen son gelir nazara alınıp her yıl % 10 oranında artırılmak ve ıskonto edilmek suretiyle hesaplanmasında zaruret bulunmaktadır.
Ölümler nedeniyle destek kaybı zararının hesabında da bu ilkenin uygulanması Hukuk Genel Kurulu’nun —— tarih, — aynı tarih ——tarih —— ve ———- sayılı kararlarında benimsenmiştir. Bu nedenle mahkemece rapor tanzim tarihine kadar somut olarak hesaplanan ve ıskonto edilmemiş zararla, rapor tanzim tarihinden sonraki bilinmeyen dönemle ilgili varsayıma dayalı olarak bulunmuş zarara hükmedilmiş olması, bu konuda yerleşmiş ve kökleşmiş bulunan içtihatlara uygundur… “Yargıtay—————
Davacının —- aylık geçici iş görmezlik dönemi için %100 geçici, devam eden dönemde % ——– daimi maluliyet oranı esas alınması gerekir.
Hesaplanan tazminata, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı ———-plakalı araç sürücüsü davalı———– kusur oranı uygulanacaktır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda bilinen dönemde uğranılan maddi zararların her hangi bir ———- tabi tutulması söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle, kazalının ——- aylık geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı ile işlemiş aktif devredeki maddi zararı ——–, diğer dönemler ise ——– olarak hesaplanması gerekir.
Aktüer bilirkişi ——– tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı———- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu – -gün süreli iyileşme dönemi – Geçici İş Göremezlik zararının ———- TL olduğu, kazanın oluşumunda ——– kusurunun bulunduğunun kabulü dahilinde——– TL olacağı, sürekli iş göremezlik – efor kaybının ise kaza tarihinden —- maluliyet oranı ile ——-TL olduğu, kazanın oluşumunda ——– kusurunun bulunduğunun kabulü dahilinde —— TL olacağı, toplam maddi zararının ise —–TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, ——– dava tarihinden itibaren (işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ————- tarihli kararında; ‘… Bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için herhalde ticari sayılmayacaktır… Ortada bir haksız fiilin söz konusu olduğu durumlarda; taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesi, diğer taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunulmasını hukuken haklı göstermez. Dahası; haksız fiilden doğan ilişkiler Ticaret Kanununda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliği kazanamayacakları kaçınılmazdır…’ ” yönünde görüş bildirmiştir.
Bu ilkeler ışığında aktüer bilirkişi ——— tarafından davacının toplam efor kaybına ilişkin maddi zararı ———— TL olarak hesaplanmıştır.
Bu hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
8-Maddi tazminat davası ile ilgili sonuç: Davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybından doğan toplam maddi zararı —– TL olup, kaza tarihi olan ———- tarihi için ———– belirlediği poliçe limitleri sakatlanma ve ölüm için kişi başına ——–TL olarak belirlendiğinden davacının uğradığı zararın poliçe limitini aşmadığı anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan ve davacının uğradığı zarar poliçe limitini aşmadığından davalı sigorta şirketinin oluşan zararın tamamından dava tarihi olan ——–tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar ———– zararın tamamından kaza tarihi olan ———— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, maddi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile, —— TL maddi tazminatın, davalı————– yönünden —————— tarihinde, diğer davalılar ———- yönünden ———— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
9-Manevi tazminat miktarının hesaplanması ile ilgili inceleme ve değerlendirme: 6098 sayılı TBK m. 56. Maddesine göre hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Bu para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.————- günlü ve———-sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacının ekonomik sosyal durumu 5. Bentte açıklanan şekilde tespit edilmiştir.
Davalı ——— ilgili ekonomik sosyal araştırma sonucuna göre, davalının tezgahtarlık yaptığı, aylık ————- TL kazancının bulunduğu, evli-iki çocuklu olduğu, kendi evinde oturduğu, ilkokul mezunu olduğu, üzerine kayıtlı bir tane aracının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı ————- ilgili ekonomik sosyal araştırma sonucuna göre, davalının ikametinin sürekli kapalı olduğu, çevrede yapılan araştırmada şahsı tanıyan bilen olmadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
Yukarıda anlatılan ölçütler göz önüne alınarak davacının duyduğu acı ve elem, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalı sürücünün ———– kusurlu olması, davalıların sorumluluğunun niteliği gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde ———– TL manevi tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar ————- karşı açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
a)——TL maddi tazminatın, davalı ———– yönünden ————— tarihinden, diğer davalılar ——— yönünden ——— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin davalılar ———-yönünden —— TL’lik, davalı ———yönünden—— TL’lik istemin reddine,
2-Davalılar ———– karşı açılan manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a——- TL manevi tazminatın ——- tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———-müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin——–TL manevi tazminat talebinin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden;
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 11.993,34 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 717,26 TL harç ve 1.029,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 10.247,08 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 717,26 TL harç ve 1.029,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.746,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 16.484,33 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar ———– kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca 16.825,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak 14.133,21.-TL’sinin davalılar ———–, 2.692,04.-TL’sinin davalı ——— verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.415,50 TL harcın davalılar———– müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Kabul olunan dava yönünden, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. maddesi uyarınca 7.300 TL vekalet ücretinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Ret olunan dava yönünden, davalı———– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi uyarınca 7.300 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
10-Davacı tarafından sarf edilen 1.383,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 780,50 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan 602,50 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———-Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2020