Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/396 E. 2018/112 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/396 Esas
KARAR NO : 2018/112

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —– tarafından — vincinin yıllık periyodik kontrollerinin yapılması hizmetinin davacı … tarafından yapılmasının talep edilmesi üzerine taraflar arasında 19.01.2015 tarihli hizmet teklif sözleşmesi imzalandığı, söyleşme uyarınca müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davalı şirkete 6.018,00 TL’ Uk 23.06.2015 tarihli üst yazı uyarınca 22.06.2015 tarihli — sıra numaralı fatura düzenlediği, davalının tüm taleplere rağmen bu tutan ödemediği, bunun üzerine icra takibi başlatıldığı, davalının 13.01.2016 tarihinde icra takibine haksız olarak itiraz ettiği ve takibin durduğu, akabinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/borçlunun icra takibine yaptığı haksız İtirazın İptali İle takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte takibin devamına, İtirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun takip alacağının %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkâr Tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.11.2015 tarihli sözleşme gereği davacı şirket tarafından 20.01.2015 tarihinde periyodik bakım gerçekleştirilmişse de, kontrol bakım belgelerininim müvekkili şirkete gönderilmediği, bunun üzerine davacı şirket ile irtibata geçildiği fakat hiçbir sonuç alınamadığı, davacının tanzim ettiği fatura bedelinin ödenmiş olmasına rağmen belgelerin gönderilmediği, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak yeni kurulan 2 adet kule vinç bakımının gerçekleşmesi İçin davacı firma ile çalışmaya devam ettiği,18.04,2015 ve 06.05.2015 tarihlerinde söz konusu 2 adet kule viııç bakımlarının gerçekleştirildiği fakat davacı şirket tarafından kontrol bakım belgelerinin bir kez daha müvekkili şirkete ulaştırıl madiği, mail ve telefonla irtibat çabalarının sonuçsuz kaldığı davacı yanın herhangi bir dönüş yapmadığı» bunun üzerine 16.05.2015 tarihinde periyodik bakım belgelerinin ulaşmaması sebebiyle oldukça zor durumda kalındığı bu mağduriyetin giderilmesi için başka bir firmayla çalışma yapılacağı ve belgelerin ulaştırılamaması nedeniyle herhangi bir ödeme yapılamayacağını bildiren bir mail ve mesaj gönderildiği, bunun üzerine 30.07.2015 tarihinde davacı şirket personelinden birinin 22.06.2015 tarihli fatura ve belgelerin kargo ile gönderildiğini bildirdiği, müvekkil şirketin bu basiretsiz tutum ve sözleşmeye aykırı hareketten dolayı zaman kaybına ve zarara uğradığı bu nedenle bahse konu fatura ve belgeyi kabul etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle; haksız ve mesnetsiz hukuka aykırı açılan davanın reddine, icra takibinin iptaline davacı tarafın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, masraf vc sair giderlerin davacıya yükletilmesini talep etmiş, bu beyanlarını dilekçeleri ve duruşmada tekrar etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen fatura alacağının takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği hizmetin müvekkili tarafından ifa edilmesi nedeniyle davaya konu faturanın düzenlendiğini ancak fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, davalıya ait vinç bakımlarının yapıldığını ve buna ilişkin raporların davalıya tesliminin yapıldığını beyan ettiği,
Davalı vekilinin, sözleşmeye ve faturaya dayalı olarak, müvekkile ait vinç bakımının davacı tarafça yapıldığını ancak, sözleşme gereğince raporların tesliminin yapılmamış olması sebebiyle ifa yükümlülüğünün davacı tarafça yerine getirilmediğini, bu nedenle faturada belirtilen ücreti talep edemeyeceğini savunduğu,
Taraflar arasında düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmayan 20.01.2015 tarihli sözleşmede, davalıya ait vincin davacı tarafından kontrollerinin yapılması ve raporlanması hizmetini kapsadığı, bunun karşılığında davalının, davacıya belirlenen ücreti ödeyeceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Alınan beyanlar, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler itibariyle, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden, davacının, davalıya ait 6 adet vincin yıllık kontrol bakımlarını 25.03.2015 ile 13.05.2015 tarihleri arasında yaparak 18-19.06.2015 tarihli raporları hazırladığı, sözleşme karşılığı yapılan işe istinaden davaya konu 6.018 TL’ lik alacak faturasının düzenlendiği hususları ihtilafsız şekilde sabit görülmekle, taraflar arasındaki ihtilafın, kontrol sonucunda düzenlenmesi gerekli raporların davalıya sunulup sunulmadığı, sözleşme gereği edimin ifasının davacı tarafça tam olarak yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı çalışanı —- tarafından imzalanan 05.08.2015 tarihli yazı içeriğinde, fatura ve belgelerin kargo ile gönderildiğinin belirtildiği, kargonun 24.06.2015 tarihinde davalıya teslim edildiğinin taşıma belgesinden anlaşıldığı, kargo tesliminin taraf çalışanlarınca yapılan yazışmalardan sonra gerçekleştiği görülmekle, sözleşmeye konu vinç bakım raporlarının 24.06.2015 tarihinde davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
TBK’ nın 471 maddesinde, yüklenicinin, edimi sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu, özen borcundan doğun sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışın esas alınacağı, 473 maddesinde, yüklenicinin işi geciktirmesi veya kararlaştırılan zamanda işin bitirilemeyeceğinin anlaşılması halinde işsahibinin sözleşmeden dönebileceği hüküm altına alınmıştır.
20.01.2015 tarihli sözleşmede, bakımların ne zaman başlayıp bitirileceğine ve raporların düzenlenmesine ilişkin herhangi bir süre sınırlamasının olmadığı görülmüştür. Her ne kadar sözleşmede edim yükümlülüğün ilişkin herhangi bir süre belirlenmemiş ise de, içeriği açıklanan TBK’ nın 471 ve 473 maddeleri gereğince, davacı yüklenicinin, davalıya ait vinçlerin bakımını, basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun olarak yapması ve makul bir sürede raporlarını düzenlemesi gerektiği, bu durumun aksinin yaşanması halinde işsahibi olan davalının sözleşmeden dönme hak ve yetkisinin olduğu kabul edilmiştir. Ancak, davalı işsahibinin, sözleşmeden döndüğünün ispatına dair hiç bir delil ibraz etmediği gibi sözleşmeden dönme yönünde savunmada bulunmadıkları görülmüştür.
TBK’ nın 477 maddesinde, eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin sorumluluktan kurtulacağı, işsahibinin bildirimde bulunmaması halinde eseri kabul etmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. İşbu madde kapsamında somut olaya dönüldüğünde, eser sözleşmesine dayalı olarak vinç bakımının yapıldığı, raporların düzenlendiği ve davalıya teslim edildiği, davalının, sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmediğine yönelik herhangi bir bildirimi veya sözleşmeden dönme iradesi olmadığı, bu haliyle meydana getirilen edimi örtülü olarak kabul ettiği sabit görülmüştür.
Açıklanan tüm bu nedenler kapsamında, sözleşmeye dayalı edimin davacı tarafından yerine getirilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça edim karşılığı belirlenen 6.018 TL’ lik ücretin ödenmediği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜNE,
Davalının İAA.—-.İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.018 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden aynen devamına,
Tarafların tacir alacağın faturaya dayalı likit olması sebebiyle itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 411,08 TL TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 102,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 308,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve harçlar olmak üzere toplam 2.055,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderini kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2018