Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/371 E. 2019/238 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ E
ESAS NO: 2016/371
KARAR NO: 2019/238
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 24/03/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili , mahkememize 29/04/2014 tarihinde tevzi edilen dava dilekçesi ile;
Sigortalıya ait iş yeri ve işyerinde meydana gelecek hasarların yangın dahil olmak üzere paket sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, 26/07/2013 günü meydana gelen yangın sonucu sigortalı iş yerinin hasara uğradığını, kullanılamaz hale geldiğini, expertiz raporuna göre sigortalı iş yerinde toplam 14.316,00 TL hasar bedeli saptandığını, doğan zarar miktarın sigortalıya ödendiğini ve sigortalının haklarına halef olduğunu, yangın sonrası Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin —— D.İş sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporu ile hasarın davalılar tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkan kısa devri sonucu sigortalı ile komşu ———–e ait iş yerinde başladığını ve devamında sigortalıya ait iş yerine zirayet ettiğinin tespit edildiğini, bilirkişi raporu ile yangının oluşmasına sebebiyetin saptandığını, bir numaralı davalı tarafından da yangının meydana geldiği çalışmaların kendileri adına ———– dışındaki davalılar tarafından yürütüldüğünün daha önce yapılan yazışmalarla kabul edildiğini, yangın sonucu ortaya çıkan zararın yangının başlamasında kusuru bulunan davalılardan rucuen tahsili için eldeki davayı açtıklarını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 14.316,00 TL tazminatın 16/12/2013 gününden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesi ile: her ne kadar adi ortaklığın tüzel kişiliği olmasa da bu davada adi ortaklığın da belirtilerek ortaklığın — Düzenleme Adi Ortaklığı davalı olarak gösterilip ortaklığı oluşturulan tüm şirketlerin ayrı ayrı yazılması gerekirken davacı tarafça buna uyulmadığını, bu yüzden husumetin yersiz yöneltildiğini, hasara neden olduğu ileri sürülen kazı çalışmaların ——– Cadde Düzenleme Adi Ortaklığı tarafından değil diğer davalı —- tarafından yapıldığını, davacı tarafça yaptırılan Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ———D.İş sayılı tespit raporunda müvekkili şirketin kusurlu olduğuna dair hiçbir hususun yer almadığını, iş yerindeki elektrik tesisatının son derece bakımsız ve düzensiz olduğuna vurgu yapıldığını, elektrik tesisat yönetmeliğine uygun olmayan tarzda —- bıçaklı sigorta çıkışından usule uygun olmayan bir şekilde ———— kablo ile elektrik çekildiğinin açıkça belirtildiğini, alçak gerilim dağıtım panosu içerisinde yapılan incelemelerde panonun son derece bakımsız olduğu, uzun yıllar periyoduk bakımlarının yaptırılmadığı, korozon ve çürümelerin başladığının belirtildiğini, elektrik iç tesisat yönetmeliğine göre sigorta üzerine tel sarmanın yanlış bir uygulama olup bu tür uygulamaların çoğunlukla yangın çıkardığının raporda belirtildiğini, müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmadığını, aksine bizzat iş yerindeki elektrik tesisatlarının yönetmeliklere aykırı olması ve periyodik bakımlarının yaptırılmadığı husunun açıkça anlaşıldığını, ——-cadde düzenleme ve ——————- caddesi havai hakların yer altına alınması işinin adi ortaklık tarafından yapıldığının doğru olduğunu, ancak kazaya neden olan çalışmaların bizzat davalı ———- çalışanlarının yaptığı kazı çalışması sırasında oluştuğunu, bunun yanında taşeron firma olan ilgili iş kapsamında tüm elektrik, fiber aktif trafik sinyalizasyon alt yapılarının yapım işi ve her türlü iş güvenliğini almak ve sorumluluklarının hepsinin ——— taahhüdünde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini , davanın ———— firmasına ve all risk sigortası gereği ———– ne ihbar edilmesini istemiştir.
Davalı——– vekili cevap dilekçesi ile; Adi Ortaklığın tüzel kişiliği olmasa da iş bu davada adi ortaklığın da belirtilerek ortaklık davalı olarak gösterilip ortaklığı oluşturan tüm şirketlerin ayrı ayrı yazılması gerekirken doğrudan ortaklığı oluşturan şirketlere dava açılması gerektiğini, usul açısından müvekkili firmanın da içinde bulunduğu ———- Düzenleme Adi Ortaklığı’na husumetin yöneltilmesi gerektiğini, hasara sebebiyet verdiği iddia edilen kazı çalışmaları; ——– Düzenleme Adi Otraklığı tarafından değil diğer daval——– tarafından yapıldığını, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —–D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit ve akabinde uzman bilirkişi tarafından tespit raporunda ve yasalara aykırılık teşkil ettiğinden usul açısından husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin kusurlu olduğuna dair hiçbir hususun yer almadığını, iş yerindeki elektrik tesisatının son derece bakımsız ve düzensiz olduğuna vurgu yapıldığını, elektrik tesisat yönetmeliğine uygun olmayan tarzda – bıçaklı sigorta çıkışından usule uygun olmayan bir şekilde — kablo ile elektrik çekildiğinin açıkça belirtildiğini, buradaki kusurun tamamen davacının sigortalısına ve davalılardan ———– ait olduğunu, adi ortaklığın yüklenicisi olduğu iş kapsamında tüm elektrik, fiber ve trafik sinyalizasyon alt yapılarının yapım işi ve her türlü iş güvenliği önlemlerinin alınmasıyla ilgili sorumlulukların hepsi taşeron olan ——- taahhüdünde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini, davanın —- firmasına ve all risk sigortası gereği—- ihbar edilmesini istemiş, mahkememiz —- tarihli ön inceleme duruşmasında görev itirazında bulunmuştur.
———- vekili cevap dilekçesi ile: ——- hatların yer altına alınması işi kapsamında——- İş Ortaklığı tarafından çalışma yapılmıs olup meydana gelen hasarın müvekkili şirket ile ilgili bulunmadığını, meydana gelen hasarda müvekkili şirkete yükletilebilecek kusur bulunmadığını, olayda müvekkili şirketin kusurunun olmadığı ve illiyet bağını kesen sebeplerin varlığının saptandığını, sonuç olarak dava konusu olayın meydana gelmesinde şirketin kusuru bulunmadığını, iş yerinde üzerine düşen dikkat ve özen sorumluluğunu yerine getirmeyen sigortalının kusuru ile illiyet bağının kesildiğini, halefiyet ilkesi gereğince halefinin sahip olduğu haklardan fazlasının istenemeyeceğini, davacının fazlaya ilişkin isteklerinin reddi gerektiğini, yönetmelikte kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydı ile kullanıcıya ait teczidatta ortaya çıkan dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde talepte bulunabileceğinin yer aldığını, müvekkili şirkete başvuru yapmadan hasar bedelini davacı sigorta şirketinden sigortalının aldığını, müvekkili şirketin hasar ile ilgili birimlerine gösterilmeden hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı belli olmadan sigorta şirketinin yaptırdığı expertiz raporunu ve bu rapora göre ödenen bedelin rucuen tahsili talebini kabul etmediklerini bildirmiş, davanın ——— Belediyesine ihbarını talep ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında ihbar olunan — —- Belediye Başkanlığı adreslerine davetiye çıkarılmış,
İhbar olunan —–vekili cevap dilekçesi ile; sigortalıları olan davalı ———– yangının çıkışında kusuru bulunmadığnı iş yerindeki elektrik tesisatının yönetmeliklere aykırı olduğu periyodik bakımlarının yaptırılmadığının açık olduğunu, bu durumun yangının çıkışı kadar sirayetinin ve iş yerindeki tahribatın boyutunun da büyümesine etken neden olduğunu bildirmiş, davanın ferileri ile birlikte reddine, ihbar olunan konumunda olduklarından haklarında hüküm kurulmamasına karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan ———- vekili cevap dilekçesi ile; dosya kapsamında tüm tarafların tacir olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davanın —- Genel Müdürlüğüne ve ———– ihbarını bildirmiş, esasa dair itirazları ile de davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan ——— Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesi ile; yetki itirazında bulunmuş, davaya konu olayda gerek haksız fiilin işlendiği gerekse müvekkili idarenin adresinin İstanbul Adliyesi yetki sınırları içinde olduğundan davanın Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesinin yerinde olmadığını bildirmiş, esasa dair itirazları ile de davanın müvekkili idare yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin hasara kusuru ile sebebiyet verdiği iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı — ait iş yerinin – – — tarihleri arasında iş yerinde yangın da dahil olmak üzere meydana gelecek hasarların “Akişyeri Peket Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığı, 26/07/2013 tarihinde iş yerinde meydana gelen yangın hadisesi neticesinde iş yerinin hasara uğradığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalıya 14316,00 TL ödeme yapıldığı, davacı sigorta şirketinin, ödeme yaparak sigortalının haklarına halef olduğu, olayın meydana gelmesinde davalıların kusurunun bulunduğunu iddia ederek hasar bedelinin tahsili için iş bu davayı açtığı;
Yangın raporu, ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, sigorta hasar dosyası, Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ——— D.İş sayılı dosyası ve bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu, olay yeri inceleme raporu, tanık beyanları, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dava dosyası, ceza dava dosyası kapsamında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ——-Esas sayılı dava dosyası kapsamında yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda – —- asli ve tek kusurlu olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda – —- cezalandırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği,
Mahkememizce de bilirkişiler ——— oluşan bilirkişi heyetine yaptırılan inceleme neticesinde düzenlenen asıl ve ek raporlarda, yangının —— isimli iş yerinde başladığı, iş yerinde yönetmeliklere aykırı olarak sigortaların devre dışı bırakıldığı, usule uygun olmayan bir şekilde kablo ile hat çekildiği, sistemde kısa devre korumalarının çalışmamasına bağlı olarak iç tesisat yönetmeliği ve fenni şartnameye aykırı tesis edilen elektrik tesisatının, iş yerinde bulunan yüksek yanma yüküne ve yanıcı ve kolay tutuşan maddelere rağmen yangın güvenliği ve yangın söndürme sistemlerinin tesis edilmemesi sebebiyle sigortalı iş yerinde hasara neden olduğu, bu olayda dava dışı ———kusurlu olduğu, şeklinde görüş beyan edildiği, yine bilirkişiler tarafından, yangın hadisesinin iş yeri dışında yapılan kazı çalışmaları sırasında elektrik kablolarına zarar verilmesi nedeniyle gelme olasılığının bulunmadığı,
Dava dışı ———– davalılar ile bir ilgisinin olmadığı, gerek ceza mahkemesinde gerekse dava dosyamızda alınan bilirkişi raporlarının birbirleri ile örtüştüğü, tarafların itirazlarının gerekçeleri ile birlikte ek raporda tartışılarak değerlendirildiği, davalıların dava dışı sigortalının iş yerinde meydana gelen yangın hadisesinde bir kusurlarının olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin yatırılan 244,50 TL’nin tahsili ile bakiye 200,10 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı ———– davalı ——–, davalı—- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı —- Vekilinin, davalı —. Vekilinin, davalı — vekilinin, ihbar olunan ———– vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/03/2019