Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/370 E. 2019/269 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/370
KARAR NO: 2019/269
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 23/03/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2015 tarihinde müvekkili ——— saat 01:00 sularında sıralarında iş yerini kilitlediğini, aynı gün saat 09:00 sıralarında müvekkilin kardeşi ——- iş yerine geldiğinde dükkan kepenklerinin çalışmadığını, kumandayla kepenkleri açamadığını daha sonra kepengi incelediğinde kepenkin rayının ve büfenin giriş kapısının kırım olduğunu fark ettiğini, bu olay neticesinde ——- Polis Merkezi Amirliğine gidilmesi sonucu ,———–tarihinde —– kayıt numarası ile ifade verdiğini, müvekkilinin sigortaya başvurduğnu, sigortacı tarafından müvekkilinin dükkanında ———TL Emteanın bulunduğunu ve sigortasının ———- TL bedelle yapıldığını,bu nedenle eksik sigortaya girdiğini belirterek, müvekkilin hasarını red edildiğini, bu nedenlerle 7.364 TL maddi zararın en yüksek ticari faiz ile müvekkiline ödenmesine, bilirkişi incelemesi sonucu zararın hesaplanmasına, tespitin ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlıkta eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davaya dayanak poliçe bedeli 170.000,00 TL olarak belirlendiğini, poliçedeki enflasyon klozuna istinaden enflasyonlu sigorta bedelinin ise 178.871,58 TL olarak hesaplandığını, oysa ekspertiz raporunda belirtildiği üzere sigortalı tarafından ibraz edilen genel mizan incelendiğinde tütün ve alkollü içecekler dahil emtea bedelinin 1.079.780,80 TL olduğunun görüldüğünü, T.T.K. Eksik Sigorta başlıklı 1462. Maddesi gereği dava konusu olayda eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini,bu bağlamda hasar tazminat bedelinin Eksik Sigorta Hükümleri çerçevesinde uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili sigorta şirketi aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın öncelikle usulden, bu talep kabul görmemesi ve işin esasına geçilmesi halinde ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi —– 20/12/2017 tarihli raporunda; Davacı ——, dava konusu talep edilmesi gereken Sigorta Hasar tazminat bedeli olduğu kanaatine varılan 6.465,91 TL hasar tazminat bedelini, dava tarihinden itibaren ——– Bankası’nın yasal olarak uyguladığı avans faizi ile birlikte, davalı——— A.Ş’den talep etme hakkı olduğu, ancak davacı vekili tarafından arz edilen dava dlekçesinde belirtmiş olduğu ”400.000.00 TL mal bedelini” (hasar tarihi itibari ile) belirtilen kanuni belgelerin, arz edilmesi halinde, nihai karar Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere dosyanın yeniden değerlendirilerek arz edileceği hususu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişi ——— 25/12/2018 tarihli raporlarında; Alkollü İçki ve Sigaraların toplam olarak, hırsızlık tarihindeki fiyatlar baz alındığında KDV Hariç 119.748,89 TL, KDV Dahil 135.473,96 TL olduğu, kuruyemiş-tekel faaliyeti yapan bu büyüklükte bir işyerinde bu miktarda (%10 azalır-artar) Alkollü İçki ve Sigara bulunacağı, Hırsızlık nedeniyle çalınan içki ve sigaraların toplam alış bedelinin ise KDV hariç 71.841,23 TL KDV dahil 78.659,71 TL tutarında olduğu, kök raporlarında, davalı sigortacı——6102 Sayılı TTK 1423.maddesinde getirilen aydınlatma yükümlülüğünü ifa etmediği yönündeki görüşümüzden döndüğümüzü, davacı —- dava dilekçesindeki sigorta sözleşmesini imzaladığı ikrarı ve TTK maddesine göre poliçeye 14 gün içinde itiraz ettiğini iddia ve ispat edemediğinden, poliçenin içerdiği özel şartlar ile kurulduğu sonucuna varıldığı ve davalı sigortacı ——— 6 Sayılı TTK. 1423.maddesinde getirilen aydınlatma yükümlülüğünü ifa ettiğini, Sigortalı iş yeri 27 m2 büyüklüğünde olup, kök raporda riziko tarihi itibarı ile 135.473,96.TL mal bulunabileceği belirlenmiş olmak ile birlikte, davacının en fazla 400.000.TL tutarlı mal bulunduğu beyanı ile bağlı kalınarak sonuca gidildiği, davalı —— tarafından tanzim edilen Yeni Tüm İş Yeri Sigorta Poliçesi’nde, yılbaşı öncesi 15 gün için teminatın %10 arttırdığı ve yine poliçede enflasyon oranının %10 belirlendiği dikkate alındığında 31.12.2015 itibarı ile poliçede verilen teminatın 170.000 x 1,0416 (enflasyon klozu) = 177.072.TL x 1.1 (yılbaşı öncesi artışı) = 194.779.2.TTL olduğu, bu halde davacı Suat’ın dava dilekçesindeki beyanına göre eksik sigorta oranının (194.779,20 TL : 400.000.TL =) 0,486948 olduğu, davalının nihai sorumluluğunun, davalı —— aydınlatma yükümlülüğünü ifa ettiği ve poliçede alkollü içecekler ve tütün mamülleri için %30 muafiyet getirildiği göz önüne alındığında, 26.812,23 TL (içki sigara hasarı) + 948,44.TL (kapı, kepenk + kamera) = 27.760,67.TL olacağı, (talep 7.364.TL) davacı dava dilekçesinde faizin dava öncesinden başlatılmasını talep etmediğinden, HMK26 maddesine göre talep ile bağlı kalınarak davacının dava tarihinden itibaren Sayılı kanunun 2.maddesine göre TCMB’nin kısa vadeli avanslar için belirlediği üzerinden faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından işletilen iş yerinin davalı sigorta şirketi tarafından Yeni Tüm İş Yeri Sigorta Poliçesi ile ——— tarihleri arasındaki dönem için sigortalandığı, 31/12/2015 tarihinde davacının iş yerinde hırsızlık meydana geldiği, davacının iş yerinde meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinden tazmini için iş bu davayı açtığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında, geçerli bir sigorta sözleşmesi, bulunduğu, davacının iş yerinde 31/12/2015 tarihinde hırsızlık meydana geldiği, hırsızlık olayının sigorta poliçesi gereğince teminat altında olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının sigorta sözleşmesinde aydınlatma yükümlülüğünü ifa edip etmediği, poliçe özel şartlarının davacı yönünden bağlayıcı olup olmadığı, çalınan bedeli ve buna bağlı olarak eksik sigorta hükümlerinin uygulama alanı bulup bulmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı, davalı sigortacının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia etmiştir. Sigortacının aydınlatma yükümlülüğü TTK.nun 1423’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği hususunu ispat yükü, Davalı sigortacının üzerinde olup, poliçenin veya bilgilendirme formunun davacı sigortalıya teslim edildiğini ileri sürmemiş ise de, davacının dava dilekçesinde sigorta sözleşmesini imzaladığı yönünde beyanda bulunduğu, TTK.nun 1423/2’nci maddesi uyarınca aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmese bile, sözleşmenin yapıldığı tarihten 14 gün içinde itiraz edilmediğinden sözleşmenin poliçede yazılı özel şartlarla yapılmış sayıldığı kabul edilmiştir.
TTK m. 1462 hükmü uyarınca eksik sigorta bakımından yapılan değerlendirmede; Taraflar arasında hırsızlık olayının meydana geldiği tarih itibariyle iş yerinde sigorta değerininden daha fazla mal bulunup bulunmadığı, bulunması halinde ise miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmuştur.
Dava konusu işletmenin içki ve sigara satışı yapan mal sirkülasyonu olan bir iş yeri olması nedeniyle hırsızlık olayının meydana geldiği tarih itibariyle dükkanda ne kadar mal bulunduğunun muhasebe incelemesiyle tek başına tespit edilemeyeceği, davacının iş yerinde ticari hayatın olağan akışı içerisinde bulunabilecek malların tespiti gerektiği——— bilirkişiler – ——– ve sektör bilirkişisi ——–n tarafından düzenlen kök ve ek raporda, davacının iş yeri ile ilgili daha somut tespitler bulunduğu, bu raporda önceki heyet tarafından düzenlenen raporlara karşı yapılan itirazların da cevap bulduğu, bu nedenle mahkememizce de üstünlük tanınan raporlara göre, davacının iş yerinin büyüklüğü, olayın meydana geldiği tarih de dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, olay günü davacının iş yerinde KDV dahil —–TL mal bulunabileceğinin tespit edildiği, fakat davacı tarafça dava dilekçesinde ertesi günün yılbaşı olması nedeniyle dükkanda ——- TL mal bulunmakta olduğunu beyan ettiği, bu durumda taleple bağlılık kuralı gereğince dükkanda 400,000,00 TL mal bulunduğunu kabul etmek gerektiği, davacının iş yerinden çalınan malın değerinin ise 78659,71 TL olduğu, enflasyon artışı ile birlikte sigorta poliçesi teminatının 194779,20 TL olduğu, eksik sigorta oranının 0,486948 olduğu anlaşılmıştır.
Davalının, aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmesi nedeniyle poliçede içki ve sigara hasarı ile ilgili % 30 oranında muafiyet uygulanması gerektiği, bu durumda davacının çalınan emtiadan dolayı 26812,23 TL, kapı, kepenk, kamera hasarı nedeniyle 984,44 TL olmak üzere toplam 27760,67 TL.sına hak kazandığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki eksik sigorta hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve eksik sigorta oranı noktasında ihtilaf bulunduğu ve davacının talep içeriği de göz önüne alındığında davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu kabul edilmiş, 03/02/2019 tarihli dilekçesi de bedel arttırım dilekçesi olarak yorumlanmıştır. Davalı tarafından 03/02/2019 tarihli dilekçe ile zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de, iş bu belirsiz alacak davasının zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından zamanaşımı defi yerine görülmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 27.760,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.896,32 TL harçtan peşin alınan 474,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.422,23 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 474,09 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet pulu, 4.100,00 TL bilirkişi ücreti, 155 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.288,50 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.331,27 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/03/2019