Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/271 E. 2018/897 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
KABUL
ESAS NO : 2016/271 Esas
KARAR NO : 2018/897

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirkette %49 eşinin %1 pay sahibi olduğunu; müvekkilinin aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin —-ve —-ailelerinin hissedarlığında iki menfaat gurubunun eşit oranda pay sahibi olduğu bir A.Ş olduğunu; yönetim kurulunun 11.12.2015 tarihli karannın batıl olduğunu, zira toplantıya davet yetkisi sadece kendisinde olan başkanın by-pass edilerek başkana haber verilmeksizin başkan tarafından herhangi bir toplanu çağrısı yapılmaksızın diğer iki üye tarafından toplantı yapıldığını; başkan varken başkan vekilinin toplantı çağrısı yapamayacağım belirterek dava konusu 11/12/2015 tarihli kararın batıl olduğunun tespiti ve şirkete tedbiren kayyım atanmasını talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, yönetim kurulu başkanı olan davacıya, yönetim kurulu toplantısı talebinin 03.12.2015 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla gönderildiğini, toplantı talebinin 04. 12.2015 tarihinde davacı tarafından bu yazının alındığım; davacının bu yazıya ccvap vermemesi ve şirkete de gelmemesi üzerine, bu kere yönetim kurulu başkan vekili tarafından 08.12.2015 tarihinde 11.12.2015 tarihinde yönetim kurulu toplantısı yapılacağına ve gündeme dair toplantı daveti konu yazının davacıya iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği ve bu yazının da davacı tarafından 09.12,2015 günü tebellüğ edildiği; davacının müvekkil şirketin bu tebligatlarına karşılık müvekkil şirkete vc toplantılara katılmadığı gibi, Kadıköy—-Noterliğinden keşide ettiği 08,12,2015 tarhli ve —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile toplantı yapması konusundaki talebini reddettiğini açık ve net olarak bildirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir,
III. ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
A-)Davacı şirketin yönetim kurulunun 3 kişiden oluştuğunu gösterir Dava konusu—- Şirketine ait Ticaret sicil kayıtları
B-)Davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığına davacının atandığını gösterir Ticaret Sicil Gazetesi dava konusu yönetim kurulu—- tarih ve 02 numaralı kararı
C-)Yönetim kurulunun başkanın yokluğunda diğer iki üye ile toplanarak yönetim kurulu başkanlığına dava dışı J—–ün ve—-‘ün ise başkan vekilliğine seçildiğine dair davaya konu 11/12/2015 tarihli ve 06 numaralı karar içeriği
D-)Toplantı talebinin reddine mütedair davacı tarafından keşide edilen Kadıköy —-Noterliğinin 08/12/2015 tarihli — yevmiye sayılı ihtarnamesi
E-)Davacı tarafın toplantının reddi talebine dayanak yaptığı ve istemin haksız olup olmadığının varlığı yönünden taraflar arasında bulunan dava dosyaları ve mahkememiz — Esas sayılı Dava dosyası kapsamı
F-)Bilirkişiler—– ve —- tarafından müştereken tanzim edilen 20/06/2017 tarihli rapor içeriği.
IV. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE VARILAN SONUÇ
Dava; davalı şirketin yönetim kurulunun 11/12/2015 tarihli, —- numaralı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır.
Davalı şirketin yönetim kurulunun 3 kişiden oluştuğu 04/03/2014 tarih ve 02 no’lu karar ile davacının yönetim kurulu başkanlığına seçildiği ve bu kararın—- tarihli —sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, buna karşın iptale konu kararın alındığı toplantıya yönetim kurulunun başkan vekili —- tarafından çağrılmış bulunduğu noktalarında taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır. Oysa .6102 sayılı TTK 392/7 maddesi gereğince yönetim kurulunu toplantıya çağırma görevinin sadece başkandadır, Yönetim kurulunun başkan tarafından toplantıya çağrılması gerekir iken yönetim kurulunun başkan yardımcısı —- tarafından toplantıya çağrılmıştır,
Bununla birlikte davalı şirketin başkanı olanı davacının toplantıya davalıca savunulanın aksine çağrılmadığı sadece toplantı talebinin davacı tarafından ret edildiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’da yönetim kurulunun toplantıya ne şekilde çağrılacağı düzenlenmemiştir. Bu sebeple toplantıya çağrı her hangi bir şekle bağlı bulunmamakta olduğu sadece amacın yönetimin kurulu üyelerinin toplantıdan haberdar olmasını sağlamak olduğu ve bu amacı gerçekleştirecek her türlü çağrı şeklinin geçerli olduğu doktrince benimsenmektedir.
Davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve aynı zaman da başkan yardımcısı olan —- tarafından davacının yönetim kurulu başkanı olmasına ve toplantıya çağırmakta yegane yetkili olmasına rağmen buna riayet edilmeyerek başkan yardımcısı tarafından yönetim kurulunun toplantıya çağrıldığı ve yapılan toplantıya da başkan davacının çağrılmadığı, başkan olan davacının çağrılmadığı bu toplantı da yönetim kurulu üyelerinin görev taksimlerinin yeniden yapıldığı, şirketin temsil ve ilzamının görüşüldüğü nazara alındığında, davalı şirket yönetim kurulu üyelerini toplantıya çağırması gereken yönetim kurulu başkan yardımcısının toplantıya çağırma isteminde ve davacıyı toplantıya kötü niyetle, husumet bulunuşuna istinaden (toplantıda alınan kararların muhtevası, taraflar arasında bulunan mahkememizin —- Esas ve —- Karar sayılı dava dosyası ve taraflar arasında bulunan sair dava dosyaları iş bu dava dosyası kapsamı ile davacı ile arasında husumet bulunuşa) kasten çağırmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı şirketin yönetim kurulunun —- tarihli —- numaralı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun TESPİTİNE,
2-Alınması gereken 35.90 TL maktu haçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılmış 29.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılır iken 35.90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.146,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Avukatlık ücret tarifesine göre davacı vekil ile temsil olunduğundan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı. davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.03/10/2018