Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/249 E. 2020/173 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/249 Esas
KARAR NO: 2020/173
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/02/2016
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının —- tanzim tarihli bonoda kefil olduğu iddiası ile ——tarihinde ————– İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile aleyhine Kambiyo senetlerine mahsus Haciz Yoluyla takip başlatılmış olup akabinde takibe konu bonodaki imza ve yazının davacıya ait olmadığı ve davalıya borcu bulunmadığının tespitine yönelik teminatsız ihtiyati tedbir talepli huzurdaki işbu menfi tespit davası açılmış yapılan takipte takip konusu senet nedeni ile davacının borçlu olmaması nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine ve icra takibinin iptaline, takibinde kötüniyetli olan alacaklının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine ve tedbiren icra dosyasına ödenecek olan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Uyuşmazlık konusu bononun lehtardan ciro yolu ile devralındığını, senetteki avalin davacının kendisine ait olduğunu, davalının bononun düzenlenmesine sebep olan temel ilişkiden iyi niyetli hamil olması nedeni ile haberdar bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER :
1——–icra Dairesinin—– Esas sayılı icra takip dosyası,
2———İcra Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dava dosyası,
3-Mukayeseli İmza Örneğine havi belgeler(Bila tarihli———- tarihli, dekont,——–tarihli, imza beyannamesi,———— tarihli, sandık seçmen listesi,————– tarihli, imza beyannamesi—— tarihli, vekaletname,———- tarihli, imza sirküleri,——– tarihli, sandık seçmen listesi—– tarihli, imza sirküleri,——– tarihli, duruşma tutanağı, —–tarihli, genel vekaletname,—–tarihli, dilekçe, —- tarihli, dilekçe,Bila tarihli, dilekçe,—— tarihli, dilekçe—–tarihli, imza beyannamesi,—— tarihli, imza sirküleri,Bila tarihli, Takibin Durdurulması Talepli dava dilekçesi)
4-Bilirkişi raporları,
5———-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,——icra Dairesinin——– Esas sayılı dosyası ile takip konusu yapılan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir—————–
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir.Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eldeki dava da sahtelik nedenine dayalı olarak açılmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, herhangi bir belgedeki imza veya yazının olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve gerekli donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak———— yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakların mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduğunun fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
Bu kapsamda mahkememizce tesis edilen ara kararlar doğrultusunda alınmasına karar verilen raporlardan, ———- tarihli raporda; ”…emre muharrer senedin ön yüzü sol alt köşesi üzerindeki kefil hanesinde bulunan … ibareli yazının yan tarafında atılı kefil imzasının, yazı unsuru ve önemli ——–içermeyen, tersimi sabit, taklidi kolay çizgisel hatlardan ibaret olması sebebiyle atan şahsın karakteristik tanı unsurlarını teşhise yeter oranda elverişli olmadıkları, bu cihetle inceleme konusu kefil imzasının aidiyeti ve bu meyanda … isimli şahsın eli ürünü olduğu ya da olmadığı hususlarında bir saptama yapılamamıştır.”
—— tarihli Bilirkişi Raporunun Sonuç kısmında “… adına atfen atılmış imzanın elde mevcut … imzalarına büyük oranda benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusundaki belgedeki imzanın kuvvetle muhtemel …ın eli ürünü olmadığı kanaatini bildirir” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
— tarihli tahkikat yargılaması devamında dosya kapsamına alınan ——- tarihli raporda bononun tanzim tarihi olan ———— tarihi öncesi sadece ———sözleşmesine dayalı bulunduğu, diğer imza incelmesinde esas belgelerin tanzim tarihi sonrasına ait olduğu, buna karşı Yargıtay uygulaması gereği mukayeseli belgelerin imza tarihi öncesi ve en az 3 belgenin tetkiki sureti ile tanzim edilmesi gerektiği” yönündeki yargıtay uygulaması nedeni ile bononun düzenlenme tarihinden öncesine ait imzalarının celp edilmesinden sonra dosyanın ——— tevdii edilmesi yönünde ara karar tesis edilmiş ve imza örneklerinin tamamlanması akabinde dosya — gönderilmiş, ——- tarafından düzenlenen raporda; ”İnceleme konusu senette yukarıda bahsi geçen kaşe izinin sol tarafında kefil —- kimlik numarası üzerine atılı basit tersimli imza ile …’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar,istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı” şeklinde tespite varılmıştır.
Mahkememizce de tüm tereddütlerin giderilmesi için yaptırılan incelemeler ile bono ön yüzünde yer alan imzanın davacı eli mahsulü olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere;imza inkarı mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Dava imza inkarına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır. İmzanın davacıya ait olduğunu ispat külfeti kambiyo evrakının alacaklısındadır.
Dosyada mevcut ———– raporunun yargılama devamında tertip edilen tüm raporları değerlendirilerek tertip edilmesi, bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli olması ve imza inkarının mutlak defi olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının iddialarının sübuta erdiği anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davacı lehine asıl alacak üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Buna göre davanın kabulü halinde davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerekir.
Buna karşın davaya konu bononun irdelenmesi ile davalı bonoyu lehdardan ciro yolu ile edinmiş olan hamildir. Yani bononun düzenlenmesinde üçüncü kişi konumundadır ve bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek konumda değildir. Nitekim davacı da davalının çekleri iktisap ederken imzanın davacıya ait olmadığını bilerek kötü niyet ve ağır kusuru ile iktisap ettiğine dair herhangi bir delil sunmamıştır. Bu nedenle davalı aleyhinde talep olunan kötüniyet tazminatın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
1-Davacı ———–ödeme tarihli ———- TL bedelli —-İcra Müd.———— Esas sayılı icra takip dosyasına konu bonodan ve takipten ötürü dayalı borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin koşulların oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı tarafından ödenen 818,36 TL peşin nispi harcın mahsubu ile davada alınması gerekli bulunan 3.273,41 TL karar ve ilam harcından bakiye kalan 2.455,05 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri tutarı 1502,50 TL ve ödenen peşin nispi harç tutarı 818,36 TL olmak üzere toplam 2320,66 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT uyarınca belirlenen 7.029,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ————– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/03/2020