Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/225 E. 2020/303 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/225 Esas
KARAR NO : 2020/303
DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 23/02/2016
KARAR TARİHİ: 08/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ———– yılında kurulduğunu, şirketin sermayesinin ————-olduğunu, tamamının ödenmiş olduğunu, müvekkili ———– yılında kurulduğunu, şirketin sermayesinin — olduğunu ve tamamının ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin; ——————- tesisleri kurmak, ithalat ve ihracat yapmak ile iştigal etmekte olduğunu, son dönemde ülke ekonomisinin yaşanan dar boğaz tüm piyasayı etkilediğini ve alacaklı oldukları şirketlerden alacaklarını tahsil etmede büyük sıkıntıların baş gösterdiğini, yapılan yatırımların, müşterilerden alacakların tahsilinde yaşanan sorunlar nedenleriyle şirketin nakit akışının bozulmasından dolayı, malî kuruluşlardan kredi kullanımı yapılmış olduğunu, döviz kredilerinde ———— yılı içindeki kur dalgalanmalarının artmış olması, mateme alımında kur farkında kaynaklı zararlar, müvekkili şirketi ciddi zararlara uğratmış olduğunu, şirketin mevcut faaliyetinin fon yaratan bir yapıda olmasının borçlarını rahatlıkla ödeyebilmesini sağlayacak boyutta olduğunu, müvekkili şirketlerin borca batıklıktan kurtulmasını sağlayacak olan iyileştirme projeleri çerçevesinde müvekkili şirketlerin haciz ve muhafaza baskısı altında olmadığı durumda borca batıklıktan kurtulma ihtimali % 100 olduğunu, ancak, şirketlerin iyileştirme projesini hayata geçirebilmesi ve borca batıklıktan kurutulması için TTK 378 ve İİK 179 maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi hayati önem arz ettiğini, aksi halde müvekkili şirketlerin haciz ve muhafaza tehdidi ile karşı karşıya ve iyileştirme projesini hayata geçirmesinin adeta imkânsız hale geleceğini beyanla; izah edilen sebepler doğrultusunda öncelikle tedbir kararı verilerek iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nin 179, 179/a, 179/b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketler dava tarihinde borca batık ise davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirketler tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketlerin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketlerin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Ertelemenin uzatılmasını isteyen davacı şirketlerin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada, davacı şirketler iflas erteleme talebi ile ——– tarihinde işbu davayı açmış olup, davacı şirketlerin ———– tarihli “6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 41/i mad.ile değişik İİK:179/a mad.1.fıkrasına göre;
(Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine envanter düzenlemesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi yada yönetim kurulu kararlarını onaylaması için derhal bir kayyım atar, ayrıca şirketin mal varlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır…)
Bu yasal düzenlemeye, dosya kapsamına göre; davacının tedbir talebi yerinde bulunmakla; bilirkişi raporundan sonra yeniden değerlendirilmek kaydıyla;
A-) Alacaklıların ve borçlunun hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması için şirketin faaliyetinin devam etmesi amacı ile;
a-Davacı şirketler hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak takipler de dahil olarak İİK.nun 206.m.l sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki,tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri, ihtiyati haciz uygulamaları gibi tedbir uygulamalarının İİK.nun 179/b maddesine göre DURDURULMASINA, YENİ TAKİP YAPILMAMASINA,
B-Davacı şirketlere ait işyerinin doğmuş borçlarından dolayı, elektrik, su,doğalgaz,telefon gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının TEDBİREN DURDURULMASINA,
c-Haciz edilen ve muhafaza altına alınan ve şirketin faaliyet alanında kullanılan tesis, eşya, techizat büro malzemeleri ve demirbaşların borçlu şirketler yetkililerine YEDDİEMİN OLARAK TESLİMİNE,
d-Davacı şirketlerin mal varlığı olan gayrimenkullerinin ve araçlarının 3.kişilere devir ve temliklerinin İHTİYATİ TEDBİREN ÖNLENMESİNE, bu hususta davacıların belirtilen mallarla ilgili liste verildiğinde ilgili yerlere yazı yazılmasına,
e-Davacı şirketlere ait banka hesapları üzerine bloke konulmasının TEDBİREN ÖNLENMESİNE,
f-İİK.nun .179/b mad.göre erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacak nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edilebilir ise de bu takipler yolu ile muhafaza tedbirlerinin alınmasının ve rehinli malın satışının DURDURULMASINA ,
g-Aşan tedbir isteminin REDDİNE,
B-)İİK.nun 179/a mad.göre şirket yönetim kurulu ve şirketin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına ancak şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması,şirketlerin envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri,yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde görevli ve yetkili olmak üzere davacı şirketlere ;
Kayyım olarak resen —————— atanmasına,
İşletme faaliyetinin kayyımlar gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımların onayına tabi tutulmasına,
Kayyımların 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesine,
Kayyımların şirketin hesap ve faaliyetlerini (haftada en az 2 kere) denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamalarına,
Davacılara ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımların onayı ile davacılara iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyımlar muvaffakatı ile yönetici tarafından yapılmasına,şirketler kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına,
Kayyımlara üstlendikleri işin önemi, genişliği ve zorluğu göz önüne alınarak aylık ————kayyım ücreti takdirine, —–aylık kayyım ücreti depo edildiğinde ve tensipteki takdir edilen bilirkişi ücreti ve belirtilen iflas avansı yatırıldığında kararın bir örneğinin ticaret siciline, tapuya, davacıya ve ilgili yerlere yatırılan avanstan karşılanarak bildirilmesine, ayrıca kararın bir örneğininde kalemce kayyımlara tebliğine ve kayyımların derhal göreve başlamalarına———— şeklindeki ara kararla İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden yararlandırıldığı, aynı zamanda denetim kayyımları tarafından denetlenmesine karar verildiği, davacı şirketle ilgili denetim kayyımları tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği, bu defa Mahkememiz ———— tarihli duruşmasının 2 nolu; “Müdahil vekilleri tarafından kayyımların değiştirilmesinin talep edildiği, keza kayyım raporlarına birçok kez itiraz edildiği, keza kayyımlar ————- adliyemizdeki çok fazla dosyaya kayyım olarak atandıkları, bu durumda görevlerini layıkıyla yapabilmelerinin zor olduğu kanaatine varıldığından kayyımlar ——— oluşan kayyım heyetinin görevine son verilmesine,
Yeni denetim kayyımı olarak mali müşavir————- icra iflas hususunda uzman nitelikli hesaplama uzmanı ———– ile maden mühendisi ———- atanmasına,
İİK’nin 179/a mad.göre şirket yönetim kurulu ve şirketlerin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına, ancak şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması, şirket envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri, yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde münferiden görevli ve yetkili olmalarına,
İşletme faaliyetinin kayyım gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımların onayına tabi tutulmasına,
Kayyımlardan müdahillerin dilekçelerinde belirttikleri hususlar irdelenmek suretiyle 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesi gerektiğinin ihtarına, ,
Kayyımların şirketlerin hesap ve faaliyetlerini ————-denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamalarına,
Davacılara ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımların onayı ile davacıya iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyım muvafakatı ile yönetici tarafından yapılmasına, şirketler kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına——— kararı ile daha önce görevlendirilen denetim kayyımları ———– görevlerine son verilerek yeni denetim kayyımları olarak ————– görevlendirildiği, görevlendirilen denetim kayyımları tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yatırılması gereken iflas avansı mahkeme veznesine depo edilmiş, iflas erteleme davası açıldığına ilişkin ilanlar yaptırılmıştır.
Mahkememizce, davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
a) Dava tarihinde davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe:
Mahkememizce bilirkişiler ——————— oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı şirketlerin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketlerin rayiç değerleri hesaplanmış şirketlerin borca batık olup olmadığı tespit olunmaya çalışılmıştır.
İlk teknik bilirkişi heyeti olan ———– oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli teknik bilirkişi raporundan sonra diğer bilirkişiler ———————tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ———– hesaplamada kefalet borçlarının düşülmesi yerinde olmadığından bu şirketin borca batıklığının teyit edilemediği, davacı ——————— borca batık olmadığı, diğer davacı —————özvarlık tutarının ——– tarihi itibariyle —- olduğu yani davacı ————– borca batık olduğunun bildirildiği,
Tarafların itirazı doğrultusunda bilirkişiler ——- tarafından düzenlenen —- tarihli birinci ek bilirkişi raporuna göre; davacı ———– borca batıklık tutarı olduğu, borca batık olduğu,—————- ise dava başında borca batık olup olmadığının tespiti için kefalete ilişkin evrakların dosyaya sunulması gerektiği, ek rapor tarihi itibariyle———–borca batık olduğunun bildirildiği,
Bilirkişiler ———— tarafından düzenlenen —————– tarihli ikinci ek bilirkişi rapora göre; davacı ———— borca batıklık tutarının —— davacı————- tarihi itibariyle borca batıklık tutarının ——— olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık olduğu anlaşıldığından, alacaklıların ve borçluların hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması için şirketin faaliyetinin devam etmesi amacı ile şirket hakkında dava açılırken ve sonraki aşamalarda verilen tedbir kararlarının devamına karar verilmiştir.
b) Davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe:
Davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında kayyım raporları alınmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Kayyımlar ———— tarihli kayyım raporunda; ——– tarihli bilançolara göre her iki davacı şirketin de özvarlığının pozitif olduğu, davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkmış olabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Kayyım heyeti tarafından sunulan kayyım raporu doğrultusunda davacı şirketlerin mali durumlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler makine mühendisi ——————- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——– tarihli bilirkişi raporunda; davacı ——— tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarlığının ————— olarak hesaplandığı, bir başka ifadeyle davacı ————- değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı, diğer davacı ———- tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarlığının ——— olarak hesaplandığı, bir başka ifadeyle, davacı —————- rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı, iflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için her şeyden önce erteleme talebinde bulunan şirketlerin borca batık durumda bulunması gerektiği, oysa somut olayda davacı şirketler bakımından bu koşulun gerçekleşmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine aynı heyet tarafından düzenlenen ——- tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı ———–tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarlığının ———- olarak hesaplandığı, bir başka ifadeyle, davacı ——— rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı, diğer davacı ——— tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarlığının —- olarak hesaplandığı, bir başka ifadeyle davacı———— şirketinin rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Kayyım heyeti ——— tarafından düzenlenen———-tarihli —- kayyım raporunda; erteleme talep eden ——— tarihli kaydi özvarlığının ——— olduğu yani şirketin kaydi değerlere göre borca batık durumda olmadığı, ———- tarihli kaydi özvarlığının —- olduğu yani şirketin kaydi değerlere göre borca batık durumda olmadığı, ——— yılının ilk — aylık döneminde —- dönem net kar elde ettiği, ——aylık dönemde ise ——- zarar ettiği, — —- yılında — dönem net kar elde ettiği, —– yılının ilk — ayında ise karın—— düştüğü, erteleme talep eden şirketlerin hissedan olduğu———— üretim faaliyetlerine başladığı ancak hali hazırda talep sahibi şirkete gelir getirmeye başlamadığının belirlendiği,– tarihli bilirkişi ek raporlanna göre erteleme talep eden ————– tarihi itibari ile özvarlığının ——- olduğu, işbu geçen sürede talep eden şirketin mali verileri dikkate alındığında talep eden şirketin öz varlığının —–tarihi itibari ile de pozitif olduğu, zira talep eden şirketin —- yılında ——– tutarında kar, —-yılında ilk— aylık dönemde ise ——– tutarında zarar ettiği göz önüne alındığında, talep sahibi şirketin ——- tarihi itibari ile de rayiç değerlere göre borca batık olmadığının kabulünün gerekeceği, yine ——– tarihli bilirkişi ek raporlarına göre erteleme talep eden ———– tarihi itibari ile özvarlığının ——olduğu, işbu geçen sürede talep eden şirketin mali verileri dikkate alındığında talep eden şirketin özvarlığının —- tarihi itibari ile de pozitif olduğu, zira talep eden şirketin — yılında ——— yılında ilk — aylık dönemde ise ——- kâr ettiği göz önüne alındığında, talep sahibi şirketin ——– tarihi itibari ile de rayiç değerlere göre borca batık olmadığının kabulünün gerekeceği, ——- tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda maden sahalarıyla ilgili yapılan rayiç değer tespiti yönteminin gerçekçi ve doğru olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. (Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.)
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. İİK’nın dava tarihinde yürürlükte bulunan 179/b-5 hükmü uyarınca iflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının ve kayyım raporlarının incelenmesi sonucunda; erteleme talep eden davacı ——-tarihli kaydi özvarlığının —— olduğu, yani şirketin kaydi değerlere göre borca batıklıktan çıktığı, diğer davacı ——– tarihli kaydi özvarlığının—— olduğu, yani şirketin kaydi değerlere göre borca batık olmadığı, iflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için her şeyden önce erteleme talebinde bulunan şirketlerin borca batık durumda bulunması gerektiği, oysa somut olayda davacı şirketler bakımından bu koşulun gerçekleşmediğinin tespit olunduğu, buna göre tüm dosya kapsamından davacı şirketlerin borca batıklıktan kurtulduğu ve borca batıklık şartını sağlamadığı anlaşılmakla, davacılar açısından koşulları oluşmayan iflas erteleme davasının reddine, davacıların iflas erteleme sürecinden önceki normal şirket durumuna getirilmesine karar vermek gerekmiştir.
c)Sonuç: Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirketlerin işbu iflas erteleme davasının koşulu olan borca batıklık koşulunu sağlamadığı anlaşılmakla, borca batık olmayan ve yargılama sırasında borca batıklıktan kurtulan davacı şirketlerin iflas erteleme davasının reddine, davacıların iflas erteleme sürecinden önceki normal şirket durumuna getirilmesine karar vermek gerekmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı ———–borca batıklıktan çıkması nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Davacı ———– borca batıklıktan çıkması nedeniyle davanın REDDİNE,
3-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
5-Kayyımların görevine son verildiği ve tedbirlerin kaldırıldığı hususlarının ilân edilmek üzere —————–bildirilmesine,
6-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 54,40 TL harcın, dava açılırken davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ile müdahil —— müdahil —————— vekilii ——– müdahil ———-müdahil ——- vekili —- müdahil —-müdahil —- yüzlerine karşı, diğer müdahil vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede ———- istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020