Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/189 E. 2018/500 K. 18.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/189 Esas
KARAR NO : 2018/500

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — Sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan— plakalı aracın sürücüsü —‘ün 14/04/2010 tarihnide alkollü olarak yaptığı trafik kazasında —‘ün vefat ettiğini, dava dışı —-‘ın yaralandığını,—‘ün mirasçılarının destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek Elbistan —.Asliye Hukuk Mah. Dava açıldığını, —‘ün mirasçıları … ve …’e destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, kaza sonrası yaralanan —‘ın tedavi gideri için 2.095,65 TL ödendiğini, toplamda müvekkil şirkekçe hasar ilgililerine 216.717,79 TL ödendiğini, resmi tutanaklara göre davalı sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu, üçüncü şahısların bu olay nedeni ile oluşan zararlarını karşıladıktan sonra kendi akidi olan sigorta ettirenden, ödediği miktarı rücuen geri alabileceğini, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile 216.717,79 TL hasar tazminat bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalılar … ve … adına kayıtlı araç veya gayrimenkullerin Uyap sistemi üzerniden tespiti ile üçüncü kişilere devir hakkının önlenmesine, bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davac sigorta şirketine yönelik açılan tazminat istemli davanın temyiz aşamasında olması sebebiyle henüz kesinleşmediğini, kesinleşmeden açılan işbu davanın rücu istemli davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Elbistan da açılan davanın davalısı — sigorta şirketi tarafından temyiz edildiğini, işbu sebeple Elbistan’da bulunan bu davanın işbu dava yönünden bekletici mesele yapılmasını, davalı müvekkilerin davacı … şirketi karşısında ölen kişinin mirasçıları değil, destenten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatı taşıdıklarını, davalı … şirketinden yoklun kalma tazminatı isteyebileceklerini, sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğunu, müteveffanın kaza yaptığı mahalde yolun her iki tarafından da sıklıkla kaza meydana geldiğini, müteveffanın alkol aldığı hususunda yeterli delilin bulunmadığını, tıbbi müdahale sırasında verilen ilaçlardan kaynaklanmasının mümkün olduğunu, bunedenle ve kaza salt alkolün etkisi ile meydana gelmediğinden davanın reddinin gerektiğini, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili ve görevli Elbistan Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesini, taraflarınca açılan destekten yoksunluk tazminatına ilişkin davanın henüz kesinleşmemiş olması itibari ile davacının davasının reddine, aksi halde bekletici mesele yapılmasına, davanın pasif husumet nedeni ile reddine ve esastan davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Kesinleşmesi ve dosya arasına alınması beklenen Elbistan— ASHM dosyasının kesinleşme ile birlikte dosyamız arasına geldiği görülmekle,
Görev hususunun dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği değerlendirilmekle, duruşma tarihinin uzak bir tarihte olması sebebiyle de dosyanın sürüncemede kalmaması amacıyla görev yönünden resen inceleme yapma gereği hasıl olmuştur.
Dava, ZMSS poliçesi gereğince rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıların mirasbırakanı ile arasındaki ZMSS poliçesi gereği, kendisinin ödemek zorunda kaldığı 3. Kişilere yapılan tazminat bedellerinin mirasçı olan davalılardan rücuen tahsilini talep etmekte; talebinin dayanağını da davalı taraf ile aralarındaki ZMSS poliçesi ve ZMSS genel şartları oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacı, sigortacı tüzel kişi; davalıların mirasbırakanı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (aynı nitelikte 17. HD 2016/11459-2017/4884 E-K ve 2016/11335-2017/4939 E-K sayılı ilamları).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi gereığince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli İ.A.A Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmememesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2018