Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/187 E. 2021/200 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/187 Esas
KARAR NO: 2021/200
DAVA : Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 15/02/2016
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafından müvekkili aleyhine ———dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket ile —–bedeli olarak toplam değeri —– adet çek verildiğini ancak —- sözleşmeye konu taşımaların gerçekleşmediğini, —– tarafından imzalanan ve müvekkili şirkete verilmiş olan —- taahhütnamede ——-nolu irsaliyeli faturalarda zikredilen konteynerlerin taşımalarının kendileri tarafından yapılmadığı ve müvekkil şirkete çeklerin iade edileceğinin taahhüt edildiğini ancak —–müvekkil şirkete iade edilmediğini, —– suç duyurusunda bulunduklarını,—– menfi tespit davası açtıklarını, bu menfi tespit davasında —— adet çek üzerine tedbiren ödeme yasağı kararı aldıklarını, temel ilişkiden bir alacak hakkı doğmadığını, takibe konulan kambiyo senetlerinin bedelsiz olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, iyi niyetli hamil olmadığını, müvekkilinin ———- iade etmesi gerektiği halde iade etmeyip davalıya ciroladığı çeklerden dolayı haksız icra takibine uğramış olduğunu, dava ve takibe konu kambiyo senetleri bedelsiz kaldığından dolayı müvekkil şirketin davalı şirkete kambiyo borcunu ödemekle yükümlü olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- sayılı dosyasından başlatıla icra takibinde davcının keşideci olduğun, takibe konu çeklerin lehtarı olan ——-Tarafından müvekkili şirkete ciro edildiğini, dava dilekçesinde davacı yanın çeki keşide edip verdikleri lehtar ile ilgili şikayetlerinden bahsettiğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğunu, TTK. Nun 599 maddesi gereğince poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimsenin keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasındaki doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanılan defilerini müracatta bulunan hamile karşı ileri sürülemeyeceğinin dava konusu çeklerin çek tarihinde teslim edildiğini, davaya konu çeklerin müvekkil tarafından faktoring firmasına yada 3. Kişilere ciro edilmesinin onun kötü niyetli olduğunu ispatlayamayacağını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——–takip dosyası
2—–
3——- Sayılı Dava dosyası,
4————-
5——
6—-
7—–
8——
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava;icra takibine konu edilen kambiyo senedine vasfına haiz çeklerden ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından dava konusu çeklerin taşımanın yapılmaması nedeniyle bedelsiz olduğu ve lehtardan ciro yolu çekleri edinen hamil- davalının iyi niyetli olmadığı iddia edilmiş ve bu nedenle davada çekişmenin davalının iyi niyetli meşru hamil olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu, davalının iyi niyetli hamil olmadığını; çekler üzerinde ödeme yasağı kararı olduğunu davalının bilmesine rağmen davalının bu çekleri lehtar—– alması, davalı ile ve —- fiilen bir hizmet ilişkisi olmamasına rağmen icra ve dava konusu çekleri —- davalıya ciro edilmesine, davalının ise kendisine ciro edilen — vermesi, — tarafından hangi sebeple bu çeklerin ciro edilmesi, davalının —- aldığının izah edilmesi gerektiğini, bu bakımdan çek bordroları, ticari defter kayıtlarının ibraz edilmesi, davalı ile —–arasındaki irsaliye ve diğer belgelerin celp edilmesi, sonuç olarak —— iade etmesi gereken çekleri iade etmeyerek davalıya ciro etmesi nedenleri ile davalının iyiniyetli hamil bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davacının ——- icra dosyasına konu —-kambiyo borcunu —- günlü ———- —– ödemekle yükümlü olmadığının tespitini ve icra veznesindeki paranın davalı şirkete ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karan alınmasını talep etmiş ve davacı vekilinin talebi gereğince mahkememizce yargılama da uyuşmazlık konusu çeklerin bedellerinin davalıya ödenmemesi noktasında tensip aşamasında ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK. 687, “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket etmiş olsun” hükmünü içermektedir. Bu hüküm, TTK. 818, f. 1/e’de yapılan atıf nedeniyle çeklere de uygulanmaktadır. Asıl olan iyiniyetin varlığı olduğu için (TMK. 3) hamilin bilerek borçlu zararına hareket ettiğini ispat yükü keşideciye aittir.
Bedelsizlik iddiası, Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere, temel borç ilişkisine dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak lehtarına karşı ileri sürülebilir (TTK, m. 687, 659/1, 825/1). Zira, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla (TTK, m. 659/11, 687, 825/11) hamile karsı da bedelsizlik defini ileri sürebilir. Borçlu bu davada senet bedelsiz kaldığından dolayı kambiyo borcunu ödemekle yükümlü olmadığının tespitini ve ayrıca çekin iadesini isteyebilir.
Borçlu çekin iadesini lehtardan ya da senet ciro görmüşse kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olan hamilden talep edebilir (TTK. m. 686/11).Çekin iadesini isteyen borçlu, her şeyden önce TTK. 687, 825/11 maddeleri gereğince hamilin bilerek borçlu zararına hareket ettiğini ispat yükü altındadır.
Alacaklının elinde bir kambiyo senedi bulunduğundan, borçlunun bedelsizlik iddiasını kural olarak (kesin delille) ispat etmesi gerekir.
—- vermiş olduğu kararlarda da bu sonuca işaret edilmiştir.—–
———–kararında da belirtildiği üzere, bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illî ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca dair mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Somut olayda bu değinilen yasal düzenlemelere göre davalının kötü niyetli hamil bulunup bulunmadığı yönünden değerlendirme yapılabilmesi için gerek taraf ticari defter ve kayıtları,gerek dava dışı —— ticari defter ve kayıtları irdelenmiş ayrıca Mahkememizce davalının Ticari defter ve uzantısı niteliğindeki bilanço alım formları mahkememiz dava dosyası kapsamına alınmıştır.
Taraflar arasında işbu uyuşmazlığa konu olmayan ancak davacının dava dışı—- keşide ettiği sıralı çeklerden olan —-eri numaralı çek için davacı tarafından ———- sayılı dava ikame edildiği anlaşılmış ve bu dava dosyasının mahkememiz dava dosyasına gönderimi için yazı yazılmış, dava dosyasının incelenmesi ile de taraf ticari defter ve kayıtlarının irdelendiği davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği ve yapılan yargılama sonucunda açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememize rapor ibraz eden Mali Müşavir Bilirkişinin raporu ile de davalı şirketin muavin defteri irdelenmiş ve muavin defterinin ve yılı açık hesap ekstresine göre; davalı ————olan ticari ilişkiye, ———- tarihinde davalı ——– olmak üzere toplamda dava dışı ——— fatura kesildiği, bunun karşılığında uyuşmazlığa konu çekler dahil —– verildiği rapor edilmiştir.
Gerek Mahkememiz dava dosyasında gerekse de —- dava dosyasında tertip edilen bilirkişi raporlarının ve davalının BA formlarının değerlendirimi ile ; Davalı şirketin — ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, —– ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, incelenen davalı şirket defter kayıtlarına göre davalının dava dışı ———- cari hesap dönemi itibariyle —— göründüğü, dava konusu çeklerin kayıtlı olduğu, ancak—– kayıtları incelendiğinde ise, cari hesapta yer alan — karşılıksız çek kaydının yapıldığı, iş bu çeklerin kaydı sonrasında davalı şirketin dava dışı şirketten ——- alacaklı olduğu yönünde kanaatinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davacı şirket tarafından dava dışı ——– ait malların taşınmasına ilişkin olarak dava dışı ———– sözleşmesi kurulduğu, ——- tarafından tanzim edilen bir kısım irsaliyeli taşıma işi bedelinin çek ile ödendiği, dava konusu çeklerin de bu ödeme amacıyla keşide edildiği, ancak söz konusu ödemenin rücuen taşıtan ———— fatura edilmesi akabinde bu firma tarafından böyle bir taşımanın söz konusu olmadığı,çeklerin bu nedenle dava dışı —– talep edildiği, her ne kadar dava dışı —— yetkilisi tarafından söz konusu çeklerin iade edileceği taahhüt edilmiş ise de iadelerin yapılmadığı söz konusu sıralı çeklerin dörtünün mahkememiz dava dosyasının konusunu oluşturduğu, bu çeklerin dava dışı firmalar tarafından davalıya ciro edildiği, huzurdaki davanın da sahte düzenlenen faturalara istinaden bedelsiz kaldığı belirtilen bu çekten dolayı borçlu olmadığını tespiti istemine ilişkin olduğu, davalının söz konusu çeklerde hamil olduğu TTK 687. maddesine göre davacının davalının söz konusu çeki iktisabında bile bile davacının zararına hareket ettiğini ispat etmesi gerektiği, yapılan tahkikat icrası sonucunda dosyaya sunulan deliller arasında bu hususu ispat eder bir delilin yer almadığı, yapılan ceza yargılamasında dahi davalı veya yetkililerine yönelen bir suç isnadının bulunmadığı gibi davalı tarafından sunulan ——- tarihli bordro ve çekin keşide edilme tarihi birlikte değerlendirildiğinde davalının söz konusu çeki iktisabında ticari teamüllere dair bir aykırılık da tespit edilmediği bunun yanında incelenen ticari defterlerinde de söz konusu çeke dair kayıtların yer aldığı, davacı iddiaları kapsamında dava dışı alt taşıyan firma yetkilisinin ——- tarihli taaahhütname de söz konusu çeki iade edeceğini belirtmiş ise de bunun davacı ile dava dışı şirket arasında geçerli bir sözleşme olduğu, diğer taraftan davalı şirketin bir kısım hizmetleri dava dışı şirketten aldığı dosya arasına alınan ——– ayrıca anlaşıldığı gibi davacı tarafından davalının elinde bulunan çeklere ilişkin mali tespit ile ticari deftere yansıdığı, sonrasında çeklerin davalıya devredildiği anlaşıldığından davalının kötü niyetli veya meşru hamil olmadığı hususu davacı tarafından ispat edilememiştir.
Yine dava dışı —– dava konusu çeklerin b çek teslim bordrosu uyarınca davalıya, ———– teslim edildiği, çek teslim bordrolarının, davalının çekleri, ödeme yasağmı bile bile aldığı yönündeki davacı iddiasını, tarih olarak da doğrulamadığı yine faktoring şirketlerinin beyanlarının davacı iddialarını tevsik etmemesi de gözetilerek davacı tarafın iddialarının bu yön itibari ile de davalıya karşı ispatlanamadığı anlaşılmış ve davacı vekili tarafından ——— delillerin toparlanması yönündeki talebin mevcut dosya kapsamı itibari ile dosyanın geldiği aşamaya göre sonuca etkili bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer taraftan Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı verilmesi için teminat alınması şart bulunduğundan ve mahkememizce evvelde teminat mukabilinde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğinden,bilahare de menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olması nedeni ile İİİK 72/4 gereğince karar ile tesis edilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve davacı/borçlu tarafın davanın reddine karar verilmesi nedeni ile davalı/alacaklı lehine inkar tazminata hükmedilmesinin yasal zorunluluk arz eylemesi nedeni ile mahkememizce davalı vekilinin talebinin de bulunmasına göre uyuşmazlık konusu çeklerin %20 si inkar tazminatının davacı borçludan tahsili ile davalıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2——– Tarihli ihtiyati tedbir kararının İİK 72/4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-İİK 74 gereğince uyuşmazlık konusu çeklerin toplam bedeli olan 139.851,20 TL nin %20 si inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan 2.388,31 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 2.329,01 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 17.235,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca———— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/03/2021