Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/175 E. 2020/570 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/175 Esas
KARAR NO: 2020/570
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin öz varlıklarının eksi olması nedeniyle borca batık vaziyette olduğunu, köklü bir firma olan müvekkili şirketin iflasının ertelenmesi için gerekli olan mali ve hukuki şartların haiz olduğunu beyanla, müvekkili şirket aleyhine başlamış olan tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemeleri ve ihtiyati haciz işlemleri gibi tedbir uygulamalarının İİK md.179/a uyarınca durdurulmasına, yeni takip yapılmamasının yasaklanmasına ve tedbirden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına, araçlar üzerine konan yakalama şerhlerinin kaldırılmasına, müvekkili şirketlere ait doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının tedbiren durdurulmasına, müvekkili şirketler aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü muhafaza, teslim ve tahliyeye ilişkin icra işlemlerinin durdurularak muhafaza altına alınmış ve/veya alınacak müvekkili şirketlerin faaliyet altına alanında kullanılan tesis, makine, eşya, teçhizat vs. müvekkili şirkete iadesine, İİK m.89 uygulamalarının, takas ve mahsup işlemlerinin yasaklanmasına ve rehinli malların satışının durdurulmasına, şirketlerin banka hesaplarına bloke konulmasının tedbiren önlenmesine, konulmuş olan olan blokelerin kaldırılmasına, müvekkili şirketlere kayyım atanmasına ve müvekkili şirketlerin borca batıklığının tespiti ile İİK md.179 uyarınca iflasının şimdilik bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Davanın başlangıcında taraflar arasındaki uyuşmazlık, “davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplanmaktadır.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada davacı şirket iflas erteleme talebi ile — tarihinde işbu davayı açmış olup, davacı şirket hakkında —— tarihli “6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 41/i mad.ile değişik İİK:179/a mad.1.fıkrasına göre;
(Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine envanter düzenlemesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi yada yönetim kurulu kararlarını onaylaması için derhal bir kayyım atar, ayrıca şirketin mal varlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır…)
Bu yasal düzenlemeye, dosya kapsamına göre; davacının tedbir talebi yerinde bulunmakla; bilirkişi raporundan sonra yeniden değerlendirilmek kaydıyla;
A-)Alacaklıların ve borçlunun hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması için şirketin faaliyetinin devam etmesi amacı ile;
a-Davacı şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak takipler de dahil olarak İİK.nun 206.m.l sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki,tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri, ihtiyati haciz uygulamaları gibi tedbir uygulamalarının İİK.nun 179/b maddesine göre DURDURULMASINA, YENİ TAKİP YAPILMAMASINA,
b-Borçlu şirkete ait işyerinin doğmuş borçlarından dolayı, elektrik, su,doğalgaz,telefon gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının TEDBİREN DURDURULMASINA,
c-Haciz edilen ve muhafaza altına alınan ve şirketin faaliyet alanında kullanılan tesis, eşya, techizat büro malzemeleri ve demirbaşların borçlu şirket yetkilerine YEDDİEMİN OLARAK TESLİMİNE,
d-Davacı şirketin mal varlığı olan gayrimenkullerinin ve araçlarının 3.kişilere devir ve temliklerinin İHTİYATİ TEDBİREN ÖNLENMESİNE, bu hususta davacının belirtilen mallarla ilgili liste verildiğinde ilgili yerlere yazı yazılmasına,
e-Davacı şirkete ait banka hesapları üzerine bloke konulmasının TEDBİREN ÖNLENMESİNE,
f-İİK.nun .179/b mad.göre erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacak nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edilebilir ise de bu takipler yolu ile muhafaza tedbirlerinin alınmasının ve rehinli malın satışının DURDURULMASINA ,
g-Davacı şirkete ait araçlar üzerindeki YAKALAMA KARARLARININ KALDIRILARAK, yediemin olarak davacı şirket yetkililerine TESLİMİNE,
Aşan tedbir isteminin REDDİNE,
B-)İİK.nun 179/a mad.göre şirket yönetim kurulu ve şirketin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına ancak şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması,şirket envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri,yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde görevli ve yetkili olmak üzere davacı şirkete ;
Kayyım olarak resen —— atanmasına,
İşletme faaliyetinin kayyım gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımın onayına tabi tutulmasına,
Kayyımın 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesine,
Kayyımın şirketin hesap ve faaliyetlerini (haftada en az 2 kere) denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamalarına
Davacıya ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımların onayı ile davacıya iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyımlar muvaffakatı ile yönetici tarafından yapılmasına,şirketler kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına,
Kayyıma üstlendiği işin önemi, genişliği ve zorluğu göz önüne alınarak aylık —— kayyım ücreti takdirine, 1 aylık kayyım ücreti depo edildiğinde ve tensipteki takdir edilen bilirkişi ücreti ve belirtilen iflas avansı yatırıldığında kararın bir örneğinin ticaret siciline, tapuya, davacıya ve ilgili yerlere yatırılan avanstan karşılanarak bildirilmesine, ayrıca kararın bir örneğininde kalemce kayyıma tebliğine ve kayyımın derhal göreve başlamalarına,…” şeklindeki ara kararla İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden yararlandırıldığı, aynı zamanda denetim kayyımı tarafından denetlenmesine karar verildiği, denetim kayyımı olarak—–atandığı, davacı şirketle ilgili denetim kayyımı tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği, Mahkememiz —- tarihli duruşmasının 3 nolu; “Kayyımların en fazla üç dosyada yer alması gerekmesine karşın kayyım ——– Mahkememizin çok fazla dosyasında kayyım olarak görev alması nedeniyle kayyım —- görevine son verilmesine,
Yeni denetim kayyımı olarak —– seçilmesine,
İİK.nun 179/a mad.göre şirket yönetim kurulu ve şirketlerin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına, ancak kayyımın şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması, şirket envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri, yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde görevli ve yetkili olmasına,
İşletme faaliyetinin kayyım gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımın onayına tabi tutulmasına,
Kayyımdan 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesine,
Kayyımın şirketin hesap ve faaliyetlerini (haftada en az 2 kere) denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamasına,
Davacıya ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımın onayı ile davacıya iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyımın muvafakatı ile yönetici tarafından yapılmasına, şirket kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına,
Kayyımın üstlendiği işin önemi, genişliği ve zorluğu göz önüne alınarak aylık —kayyım ücreti takdirine, kararın bir örneğinin——— ilgili diğer yerlere yatırılan avanstan karşılanarak bildirilmesine, ayrıca kararın bir örneğininde kalemce kayyıma tebliğine ve kayyımın derhal göreve başlamasına,” ara kararı ile kayyım — denetim kayyımlığı görevine son verildiği, yeni denetim kayyımı olarak——–atandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yatırılması gereken iflas avansı mahkeme veznesine depo edilmiş, iflas erteleme davası açıldığına ilişkin ilanlar yaptırılmıştır.
Mahkememizce, davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
a) Dava tarihinde davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce bilirkişiler ———-oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı şirketin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle rayiç değerleri hesaplanarak borca batık olup olmadığının tespiti yapılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; “…Şirketin — tarihi itibariyle mali tablolarında (rayiç değerler üzerinden) özvarlık tutarı —-olarak bulunmuştur. Davacı şirketin mali tablolar üzerinden, rayiç değerlere göre yapılan incelemeler sonucunda borca batık olduğu tespit edilmiştir. Şirketin ödenmemiş sermayesi yoktur…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketin dava tarihinde borca batık olduğu kanaatine varılmıştır.
b)Davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce, bilirkişi incelemeleri yaptırılarak bilirkişi raporları alınmış ve denetim kayyımlarından kayyım raporları alınarak, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda incelemeler yaptırılmıştır.
Bilirkişiler—— bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda; “Erteleme talep eden şirkete ait malların rayiç değerine ilişkin teknik bilirkişi——tarafından yapılan tespitler doğrultusunda hazırlanan — tarihli rayiç değerler bilançosuna göre, erteleme talep eden şirketin rayiç özvarlığının ——- olarak hesaplandığı, diğer bir anlatımla, erteleme talep eden şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu,
Borçlu şirketin, — tarihinden bu yana yaklaşık 3 yıl 11 aydır iflasın ertelenmesinin imkanlardan faydalandığı, geçen bu uzun sürenin, iyileştirme projesinin değerlendirilmesinde her zaman göz önünde bulundurulması gerektiği,
Erteleme talep eden şirketin sunmuş olduğu iyileştirme projesinde, — tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkacak rayiç özvarlığını — ulaştıracağını belirttiği ancak erteleme talep eden şirketin —sonraki bir zaman olan – tarihinde halen —borca batık olduğu, yalnızca bu verinin dahi, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığını gösterdiği,
Dosyada mevcut — tarihli bilirkişi raporunda, erteleme talep eden şirketin — tarihi itibariyle rayiç özvarlığının — olarak hesap edildiği, yukarıda dile getirildiği gibi, borçlu şirketin — tarihli rayiç özvarlığının—– olduğu, diğer bir anlatımla, borçlu şirketin, iflasın ertelenmesinin imkanlarından faydalandığı dönemde borca batıklığını azaltmak bir yana borca batıklığını iki katından fazlasına çıkardığı, bu durumun, tedbirlerden faydalandığı dönemde alacaklıların durumunun daha kötüye gittiğinin göstergesi olduğu,
Erteleme talep eden şirketin — tarihi itibariyle kamu borçlarının toplamı —- tarihi itibariyle kamu borçlarının toplamının — ulaştığı, diğer bir anlatımla, erteleme talep eden şirketin kamu borçlarının —- tarihinden bu yana 6 katına çıktığı,
Borçlu şirketin faaliyetlerinde kullandığı tır ve dorselerin bir kısmını —– ———– vermek suretiyle satın aldığının anlaşıldığı, erteleme talep eden şirketin, rehin alacaklısı bu firmalarla herhangi bir protokol akdetmediğinin tespit edildiği, her ne kadar dosyaya ——- protokol akdedildiği iddiası ile “TUTANAKTIR” başlıklı belge sunulmuşsa da bu belgede, toplantıya —- temsilen katıldığı öne sürülen ——— imzasının bulunmadığı, tüm veriler doğrultusunda, sunulan iyileştirme projesinde “Alacaklılarla Mutabakata Varılarak Borçların Tasfiyesi” başlığı altında yer verilen proje hedeflerinin ciddi ve inandırıcı olacağının söylenemeyeceği,
Netice itibariyle, iyileştirme projesinde—- tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkılarak özvarlığın — ulaştırılacağı belirtilmişse de şirketin — tarihinde halen —borca batık olması, borca batıklığın başvuru dönemine göre iki katına çıkması—- tarihinden bu yana kamu borçlarında yaklaşık 6 kat artış yaşanması, iyileştirme projesinde alacaklılarla borç yapılandırma sözleşmeleri akdedileceği belirtilmesine rağmen yapılandırma konusunda mesafe alınamaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Yine Mahkememizce atanan denetim kayyımı — tarafından düzenlenen — tarihli 20. Kayyım raporunda; “Davacı şirketin — tarihli Rayiç Değer Bilançosuna göre ——– borca batık halinin devam ettiği, tedbir kararına nazaran borca batıklığın 2,5 kat yükseldiği,
Yaklaşık üç aylık dönemi covit – 19 pandemi şartlarında gerçekleşen —- yılı ilk 6 aylık dönemde net ——- kadar zarar elde edildiği, geçmiş döneme nazaran borca batıklığın artışında zararın etkili olduğu,
Mevcut durum ve iyileştirme projesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, — yılından —-yılı sonuna kadar hedeflenen satış / karlılık rakamlarına ulaşılamadığı, gerçekleşen satışlara göre maliyet yapısının yüksek olduğu, faaliyet giderleri sonrası elde edilen kârın düşük, —yılı ilk 6 ayın sonda ise —-yılı ilk 6. ayın sonuna göre kıyasla satış/ ciro tutarının %35 gerisinde kaldığı, covit – 19 pandemi süreci de göz önünde bulundurulduğunda ilerleyen yeni normalleşme ile birlikte ciro hedefine ulaşıp ulaşmayacağını sonraki raporumuzda ayrıca detaylı olarak raporlanacaktır.
Şirketin —— tarihinden bu yana yaklaşık 4 yıl 3,5 aylık iflasın erteleme tedbir şartlarında geçen süre içerisinde iyileştirme projeleri hedefleri ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; satış ve organizasyon yapısı, maliyet kontrol ve karlılık planları doğrultusunda hedeflerinin uzağında kalındığı,
— tarihli kamu borçları toplamının — olduğu, — tarihli güncel kamu borçlarının toplamının ise — ulaştığı, diğer bir deyişle kamu borçları toplamının — tarihinden bu yana yaklaşık ——- altı kat artış gösterdiği, geçen sürede şirketin gerek satın aldığı araçlarının rehin alacaklıları, gerekse diğer piyasa alacaklıları ile somut, uygulanabilir bir yapılandırma yapamadığı, geçen tedbir süresi dikkate alındığında iyileştirme projesinin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.).
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. İİK’nın dava tarihinde yürürlükte bulunan 179/b-5 hükmü uyarınca iflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının ve son kayyım raporunun karşılaştırılması sonucunda; davacı şirketin rayiç özvarlığının —-olduğu, yani davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu, şirketin iyileştirme projesinde — tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkarak rayiç özvarlığını — ulaştıracağını belirttiği, ancak erteleme talep eden şirketin — tarihinde halen — tarihinde — borca batık olduğu, yine erteleme talep eden şirketin — itibariyle kamu borçlarının toplamı — tarihi itibariyle kamu borçlarının toplamının— tarihi itibariyle — ulaştığı, diğer bir anlatımla, erteleme talep eden şirketin kamu borçlarının —– tarihinden bu yana 6 kat artış gösterdiği, şirketin revize edilen iyileştirme projesindeki satış ve kârlılık hedeflerine ulaşamadığı gibi ulaşmasının da mümkün gözükmediği, davacı borçlu şirketin yapısal iyileşmesinin artık mümkün olmadığı, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, şirketin devam eden faaliyet zararıyla faaliyetine devam etmesi borca batıklığını artıracağı, şirketin bu durumda faaliyetine devam etmemesi gerektiği, diğer bir deyişle, davacı şirketin iyileşme ümidinin bulunmadığı, yine şirketin kamu borçlarının her geçen gün daha fazla arttığı anlaşılmakla davacı şirketin İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
c)Sonuç: Sonuç olarak, davacı şirket borca batık olup, iyileşme olanağı bulunmadığından davacı şirketin iflas erteleme isteminin reddi ile İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının iflasın ertelenmesi isteminin reddi ile;
Borca batık olduğu belirlenen — numarasında kayıtlı davacı ——– İFLASINA,
2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın —- günü saat— itibariyle açılmasına,
3-İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasın açıldığının derhal —–İflas Dairesi ile ilgili diğer yerlere bildirilmesine,
4-İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca İflas Dairesince gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
5-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
6-Atanan kayyımın görevine son verilmesine,
7-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de —– İflas Dairesine gönderilmesine,
8-Harçlar yasasına göre alınması gerekli her bir dava için 54,40 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili —-müdahil — müdahil — müdahil —müdahil- —- yüzlerine karşı, diğer müdahiller vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde —-Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06.11.2020