Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1453 E. 2018/138 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1453 Esas
KARAR NO : 2018/138

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yandan, sözleşme ile 2015 model — marka otobüs aldığını, araç alımında davalı firma aracın 2 yıl Garanti taahhüdünde bulunduğunu, müvekkili aracı —–da … —-vc —- adk yetkili firmalar da aracın tamir bakımı kısmen giderildiğini, araç alındıktan bir ay içerisinde aracın interkol bağlantılarının koptuğunu, tüplerin rekoru patladığını, bununla ilgili davalı servis ile görüşme yapıldığını, teknik bir hata olduğunu ve servis tarafından giderileceğinin beyan edildiğini, kaynak yapıldığını, serviste yeni parça olmaması nedeni ile değiştirilemediğini, aracın tekrar aynı hasarı verdiğini, yeni interkol getirtilerek tekrar değiştirildiğini, ancak araçta randıman alınamadığını, tekrar tamir edildiğini, tamir masrafları garanti kapsamında olmasına rağmen, davalı servisler bu masrafları ödemediğini, müvekkilinin yaklaşık 35.000 TL masraf yaptığını, bu dönemde aracını da kullanamadığını, her gün için yaklaşık 1,685 TL gelir kaybına uğradığını, Otobüs Halk otobüsü olduğunu, aracın —- AŞ. den kazancı sorulduğunda yaklaşık 1.650 -2,000 TL olduğu görüleceğini, aracın ortalama tamirde kaldığı süre 15 ile 20 gün olduğunu, müvekkilim bu süre zarfında aracını kullanamadığından dolayı yaklaşık zarar miktarı 40. 000 TL olduğunu, aracın lastiklerinin yarık olduğunu, 2 ay içinde yenisi ile değiştirileceğinin söylendiğini, yenisi ile de değiştirilmediğini, aracın Garanti kapsamında olan ayıplar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1,000 TL, lastikler için fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmak kaydı 1.000TL sinin hüküm altına alınması dava tarihinden itibaren reeskont en yüksek faizine de hükmedilmesi ile müvekkilimin yine aracın ayıbı nedeniyle kullanamadığı süre zarfı olan yaklaşık 15 Günlük aracın ticaret yapamaması nedeniyle uğradığı 1.000,00 gelir kaybının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile en yüksek reeskont faizine hükmedilmesini, araç teslim edilirken yine aracın geçmişteki plaka bandrol vergisi ve plaka işlemi olarak 3200 TL dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile hüküm altın alınmasını veya kusurlu aracın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
—-San. ve Tic. A.Ş Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı müvekkilimiz şirketten 16.12.2014 tarihli satış sözleşmesine binaen —- şasi nolu, —otobüs satın aldığını, aracın sözleşmenin 9.maddesine göre hangisi önce dolarsa bu tarihe kadar olmak üzere iki yıl veya 200.000 km kullanım süresinde garanti kapsamında olduğunu, araçla ilgili olarak garanti süresi içinde normal bakım ücretlcri ile kullanmaya bağlı aşınan parçaların değiştirilmesi dışında bir ücret alınmadığı, Davacı bu güne kadar araç lastiği dışında her hangi bir nedenle müvekkil şirketin bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacı araç lastiği ile ilgili iddiasına karşı araç lastiğinin ilgili servise götürülerek lastikle ilgili tespit/rapor tutturması tavsiye edildiği halde servise gidip rapor tutturulmadığını, öncelikle araca vaki müdahaleler normal bakım servisi ve yıpranmaya bağlı parça değilim ücretleri olduğunu, araçtaki bu müdahalelerin varlığı aracın kullanımı ile alakası olup aracın istıab haddine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı veya araca koyduğu yakıt evsafının (Euro dizel yakıt yerine yağ kullanılması v.s.) uygun olup olmadığının, aracın sık şöför değiştirip değiştirmediğinin veya şoförlerin mevzuatta belirtilen niteliklere sahip olup olmadığının da tespiti de önem arz ettiğinin, aracın bandrol ve trafik işlem ücretleri sözleşmenin 7.maddesi gereğince davacıya ait olduğunu haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … Oto.San.Tic.Ltd. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketler — markasının yetkili servisi olduğunu, servis hizmeti veren müvekkil şirketler öncelikli olarak kabul sayılmamakla ayıplı mal olsa dahi ayıptan sorumlu olmadığını, ayıplı maldan Borçlar Kanunu 219. Madde gereği ancak satıcının sorumlu tutulabileceğini, garanti konusunda da sorumluluk serviste olmadığını, satıcıda olduğunu, garanti kapsamına giren hasarlar satıcı tarafından belirleneceğini, garantiyi veren satıcının — marka otobüsler, işletmeciler tarafından fabrikadan direk alındığını, üretici ve satıcı olan fabrika tarafından 2 yıllık garanti altında olduğunu, müvekkiller garanti kapsamında olan işlemlerden işçilik ücreti dâhil olmak üzere hiçbir ücret talep etmediğini, garanti kapsamında olmayan hususlan da yine fabrikanın belirlemesi ile hatalarından servis ne de satıcının sorumlu tutulamayacağını, İstanbul şartlarında ulaşım hizmeti veren halk otobüsleri birçok zaman aracın taşıma kapasitesi üzerinde yolcu taşıdığını, aracın yakıt olarak kullandığı yakıtlarında araca uygun olması gerektiğini, bu hususlarında araştırılarak aracın talimat şartlanna uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığı da araştırılması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, davalı …’ den alınan aracın satışa dayalı ayıp ve diğer davalılara yaptırılan tamir işlemleri için eser sözleşmesine dayalı ayıp iddiasına bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, ayıba dayalı olarak tazminat isteminde bulunduğu, davalıların ise davanın reddini savunduğu,
Davaya konu aracın, davacı tarafından davalı … AŞ’ den 24.12.2014 tarihli faturaya dayalı olarak 390.000 TL karşılığında satın alındığı, taraflarca 16.12.2014 tarihinde imza altına alınmış sözleşmede, davaya konu aracın 2 yıl süre ile satıcı garantisinde olduğunun kararlaştırıldığı, davaya konu aracın 05.01.2015 tarihi itibariyle trafiğe çıktığı, davaya konu lastiklerin değişim tarihlerine kadar yaklaşık 15 aylık bir süre zarfında kullanıldığının tespit edildiği, dava konusu aracın rutin bakımlarının davalı … Oto’ da yapıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu taleplere ilişkin olarak alınan 21.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dava konusu şehir içi toplu taşıma otobüsüne ait dosya içeriğinde bulunan servis fişlerinin incelenmesinde; garanti kapsamında değişiminin yapılması gereken parçaların ücretsiz olarak değişiminin yapıldığı, ücrete konu diğer servis fişlerinin içeriklerinin incelenmesinde ise; otobüsün İstanbul trafiğinde yoğun trafik koşullarına ve kullanım özelliğine amacına göre bazı zamanlarda istiap haddinin üzerinde yolcu taşınabildiği bu nedenle de aracın yıpranan /aşınan/deforme olan parçalarının normal durumlardan daha fazla olabileceği gerekçeleri ile değişimi yapılan parçaların garanti kapsamında olamayacağı ve servis tarafından değişimi sonucu ücretlendirmeye tabi olabileceği,
Dosya içeriğinde mevcut servis fişlerinin incelenmesinde dava konusu otobüsün ay içerisinde ortalama 3-4 kez servise gittiği, bu süre zarfında serviste yapılan işlemlerin aracın halk otobüsü olarak kullanılmasından dolayı (somut olayda; kapı açma butonu, disk balatası, far ampulü, rot başı,…) parçalar üzerinde yıpranma-aşınma etkisinin normalden fazla olabileceği,
Dava konusu otobüs üzerinde ve dosya içeriğindeki mevcut teknik veriler üzerinde yapılan incelemelerde dava konusu araç üzerinde ayıp unsurunun olamayacağı, mevcut etkenler çerçevesinde tarafların bir kusurunun olamayacağı (otobüsün mcvcut kullanım şartlarına bağlı koşullar/yolcu sayısının fazla olması/istanbul trafiği gibi etkenler göz önünde bulundurularak),” tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiş olması, dosyada mevcut bilgi ve belgeleri karşılıyor olması, teknik verilere dayalı olması sebebiyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ayıp iddiasının ispatlanamamış olması sebebiyle açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın ispatlanamamış olması nedeni ile REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 105,89 TL harçtan mahsubu ile kalan 69,99 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalılar … A.Ş., … ile diğer davalı … Otom. San ve Tic A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılar … A.Ş. , … ile diğer davalı … Otom. San ve Tic A.Ş. ye verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2018