Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1432 E. 2018/136 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1432
KARAR NO : 2018/136

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 16.12.2016 tarihli dilekçesinde; davalı şirketin, —limanına gelen gübrenin nakliyesini sağlamak üzere müvekkil şirketle anlaşmaya vardığını ve bu hususta 23.06.2016 ve 08.08.2016 tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmeler gereğince —- Lojistik İş. A.Ş tarafından işletilen ve —- limana gelen “—-“, “— ve “—- 1” isimli üç adet gemide bulunan gübrenin nakliye hizmetinin müvekkil tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, bu hizmet karşılığında davalıya 30.06.2016 tarih 116.736.74 TL bedelli, 18.07.206 tarih 56.473.90 TL bedelli, 18.097.2016 tarih 181.931.96 TL bedelli ve 15.08.2016 tarih 168.971.47 TL bedelli fatura düzenlendiğini, faturaların davalıya göndi rildiğini, süresinde itiraz edilmemesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için Anadolu—-icra müdürlüğünün — E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptajine ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi 05.01.2017 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, davaa cevap verilmemiştir.
Bilirkişi — 03/07/2017 tarihli raporunda sonuç olarak; davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan alacağını| ispat edememiş olduğu, bununla beraber yüce mahkemenin –A.Ş’ye, taşımanın davacı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmeiğinin bildirilmesine ilişkin gönderdiği 11.05.2017 tarihli müzekkere cevabı ve ayrıca —ı Vergi Dairesi müdürlüğüne, davalı şirkete ait 2016 yılı bA form arının gönderilmesine ilişkin müzekkere cevabı dosyaya geldiği takdirde, davacının 1 aşıma işini gerçekleştirip gerçekleştiremediğinin anlaşılmış olacağı, buna ilişkin taktirin tamamen mahkemeye ait olacağından bahisle raporunu sunmuş ve yine bilirkişi — 27/10/2017 tarihli ek raporunda sonuç olarak; davacı şirket, sözleşme kapsamında davalı şirkete nakliye hizmetini verdiğini açıkça kanıtlamış, bu nedenle davacının, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 176.548.73 TL alacağın bulduğu, bu alacağın, davacı talebindeki gibi yıllık % 9 yasal faiziyle birlikte tahsili gerektiği yönünde ek raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu kara taşımacılığı hizmetine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı ile davalı arasında nakliye sözleşmesi imzalanmış olup, davacı iş bu sözleşme ile —-. A.Ş tarafından işletilen ve — limana gelen “—-“, “—” ve “—” isimli üç adet gemide bulunan gübrenin nakliyesini üstlendiği anlaşılmaktadır. Davacı davalı ile aralarındaki sözleşmesel ilişkiyi ispat etmiş etmiş olsa da sözleşme gereği üzerine düşen borcun ifa edildiğinin ispat yükü de davacının üzerindedir.
Dava dışı, —-. A.Ş.ne yazılan müzekkere cevabında, “—-“, “—-” ve “—” isimli gemide bulunan gübreleri taşıyan araçlara ilişkin çeki listesi gönderilmiş olup, araçların davacıya ait olduğu tespit edildiğinden davacının üzerine düşen ve faturalarda belirtilen edimini yerine getirdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İAA.—-.İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile, takibin 176.548,73 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi UYGULANMASINA,
-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 12.060,04 TL den peşin olarak yatırılmış olan 2.132,28 TL’nin mahsubu ile, bakiye 9.927,76 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 2.132,28 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet pulu, 850,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 181,90 TL olmak üzere toplam 1.065,40 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 16.542,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/02/2018