Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1404 E. 2019/1085 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/195 Esas
KARAR NO: 2019/946
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/04/2019
KARAR TARİHİ: 16/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü’nün —— E. sayılı dosyası ile icra takibine girişilmiş ve kendilerine——– Ödeme Emri gönderildiğini, gönderilmiş olan ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ederek takibin durdurulduğunu, —tarihinde sürücüsü —- sevk ve idaresinde bulunan davalı — işleteni bulunduğu— plakalı araç ile seyir halinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç içerisinde yolcu konumunda bulunan kazazede —- sakat kaldığını, söz konusu kazaya sebebiyet veren borçlu—–sürücüsü, davalı borçlu — işleteni oiduğu—- plakalı aracın olay tarihi itibariyle geçerli bir — (trafik) poliçesinin bulunmadığını, kaza sonrası kazazede tarafından KTK md. 96 uyarınca müvekkil kuruma başvuru yapıldığını ve yapılan başvuru neticesinde — tarihli kaza tespit tutanağında sürücü —- kazaya ASLİ kusurlu olarak sebep olduğu belirtilmiş asli kusurlu olarak sebep olduğu kazada kazazedeye — tarihinde — ibraname mukabilinde destekçilerinin hesabına ödendiğini, müvekkil kurum, ödediği tazminatın tahsili amacıyla, zarar sorumlularına karşı rücu hakkı 5684 sayılı SK m. 14 f.7, G.H.Yön m. 16 ve m. 17 f.2’de düzenlendiğini “Rücu Hakkının Kullanılması” başlıklı G.H.Yön m.lö’ya göre, “Hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle; a) Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere, rücu hakkı tanındığını “İlgili kanunun ve yönetmelik uyarınca işletene ve sigortalıya rücu etme gereği hasıl olduğunu, kanundan kaynaklanan rücu haline istinaden davalı borçlu tarafından haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı şekilde takibe itiraz edilmesi kabul edilemeyeceğini, bu sebeplerden ötürü haksız itirazın reddine, yapılmış olan yetki itirazı talbinin redddine, borçluların %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, borçluların, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uvgun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dosya üzerinden yapılan incelemede, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
HUKUKİ NEDENLER VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalı aracın malikinden rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûen ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak ———- K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir.—— sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 52 üncü maddesine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun —–. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Davacı —- olup, 3.kişi konumunda olan ———- halefi olarak davayı açmıştır. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığa dair yargılamanın ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nde yapılması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında mahkememizce karar verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 16/10/2019