Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1390 E. 2019/981 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2014/1966 Esas
KARAR NO: 2019/978
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 19/09/2008
KARAR TARİHİ: 11/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili kapatılan Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin—- esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesinde özetle, davalıların——– çalışanlarına ait tasarrufu teşvik hesaplarından, hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları kullanmak suretiyle, müvekkili Bankanın İstanbulda bulunan — adet şube ve ——defada, toplam —- TL çektiklerini, bu nedenle, haksız fiilden kaynaklanan —YTL asıl alacak,—YTL faiz ve — YTL BSMV olmak üzere toplam —- YTL alacakları ile, asıl alacağın dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Kanunun (4489 Sayılı Yasanın 2.maddesi ile değişik) 2/2. Maddesi uyarınca hesaplanacak faizi, BSMV’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı — tarihli cevap dilekçesinde özetle,——– bünyesinde hiçbir şekilde yetki ve görev almadığını, bu şirket çalışanlarını tanımadığını, bu şirketle hiçbir ilgisinin olmadığı, söz konusu çekildiği iddia edilen para ile ilgili suç ortaklığını kabul etmediğini, çekildiği iddia edilen —- TL ile ilgili rakamdan haberinin olmadığını, yalnızca — YTL konusunda bilgisinin olduğunu, açılan davanın ifadesine başvurulmadan karar aşamasına getirilmesine itiraz ettiğini, gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Davalı … Ağır Ceza Mahkemesindeki sözlü ve yazılı savunmalarında özetle; diğer sanık …’la geçmişte boşanıp ayrı yaşadıklarını, ekonomik sıkıntılarının bulunduğunu, müşterek çocukları nedeniyle diğer sanıkla zaman zaman evine gelip gitmesinden dolayı görüştüğünü, sanık …’ın bir kısım bayanların paralarının çekilebilmesi halinde kendisine verme teklifinde bulunduğunu, zor durumda kalması nedeniyle teklifini kabul ettiğini, getirilen fotokopi belgeleri üzerinde kendisinin resmi yapıştırılmış nüfus cüzdan suretleri ile ——–Şubelerine başvurup para çekilebileceğini söylediğini, toplam —- TL para çektiğini, Bankanın kötü hazırlanmış nüfus cüzdan fotokopilerini incelemeden ödeme yaptığını, pişman olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … sanık olarak yargılandığı Kadıköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinde yapmış olduğu duruşmadaki savunmasında özetle, — Noterliğinin —- tarihli vekaletnamesi ile personel müdürü olarak çalıştığı ———tarafından tasarruf teşvik primlerinin ilgili hesaplardan çekilip şirket adına Bankaya yatırılması hususunda yetkili kılındığını, bilahare —-Noterliğince tanzim edilmiş sahte vekaletnameleri kullanarak, çalışanlar adına —- yatırılması gereken paraları hesaplarından çektiğini ve kendi uhdesine geçirdiğini, haksız olarak çektiği paranın miktarını bilemediğini, şirketin kendisinde —- TL tutarında senet aldığını, bayanlara ilişkin hesaplardan da para çekilmesi için eski eşi … adına aynı yöntemlerle hazırlamış olduğu, sahte kimlik ve vekaletnameler ile … vasıtasıyla paraları çektiğini beyan etmiştir.
Davalı …, sanık olarak yargılandığı İst. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada bozma sonrası yapmış olduğu savunmasında ise, olay tarihinde ———-personel müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı dönem içerisinde şirkette birkaç günlüğüne çalışmış kişilerin tasarruf teşvik iş icmal bordrolarını düzenlediğini ve bu paraları çekerek şirket yetkililerine teslim edildiğini, ancak bu paranın çalışanlara dağıtılması hususunda şirket yetkilileri ile problemler çıktığını ve husumet beslemeye başladıklarını ve ardından da işine son verilip ——– lik senet imzalatıldığını, işten ayrılmasından sonra da önceden hazırlanmış bazı nüfus cüzdan fotokopilerini şirketin muhasebe müdürü olan —— alarak kullanarak bankadan da bir çok kişilere ait nemaları çektiğini ve bu nemaları şirket yetkililerine teslim ettiği, onların da % 10 prim verdiğini, Müşteki —– imzasını kendisinin attığını, —- zararını karşılamadığını, çektiği tüm paraları getirip yetkililere elden teslim ettiğini, bu hususta şirket —- imzalanmış Bankaya yönelik yetki yazısının da bulunduğunu, Bankaya ibraz edilen vekaletnameler ile sahte nüfus cüzdanlarının asıllarının olmadığını, hepsinin fotokopiden ibaret olduğunu, Bankanın evrakların asıllarını istemediğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili ağır ceza mahkemesindeki savunmasında özetle, sahtecilik suçunun oluşmadığını, psikolojik ve ekonomik bunalıma giren sanığın çocuklarından birisinin sürekli tedaviye muhtaç olması nedeniyle müsnet suçu işlediğini, pişman olduğunu, Bankanın zararını da tazmin etmek istediğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili ağır ceza mahkemesindeki savunmasında özetle, sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesini , mali zorluklar nedeniyle, çocuğunun da sürekli tedaviye muhtaç olmasından dolayı diğer sanık …’ın da iknası ile bu suçları işlendiğini, çekilen paraların — verildiğini, — tahsil edilen bu paralardan — TL’ sini – verdiğini, sanığın pişman olduğunu ileri sürmüştür.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Yargılamanın başlangıcında, davalı … davaya cevap vermediğinden, diğer davalı … ise iddiaları kabul etmediğinden, tarafların uyuştukları husus bulunmakta olup,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
-Davalıların, birlikte hareket ederek, dava dışı ——–. çalışanlarına ait tasarrufu teşvik hesaplarından, hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları kullanmak suretiyle, davacı Bankanın İstanbul’da bulunan — adet şube ve —- ——–para çekip çekmedikleri,
-Davalılar bu paraları sahte evraklarla çekmişlerse kurumun zararının ne kadar olduğu,
-Kurum zararının davalılardan tahsiline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller:
2-a)Ceza dosyası: Davalılar hakkında işbu davaya konu eylemlerle ilgili olarak, kapatılan Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının —– tarih ve — soruşturma sayılı iddianamesiyle; şüpheli —günü şikayetçi— adına düzenlettiği sahte nüfus cüzdanı ile ——– Şubesine müracaat ederek sahte imza ile adı geçenin TasarrufuTeşvik Nema hesabında bulunan — YTL parasını çekmiş, bu şekilde banka şubesini aracı kılmak suretiyle haksız çıkar sağladığı iddiasıyla hakkında TCK’nun 204/1,53,158/1.f-son,53 maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
Kapatılan Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirilen — esas sayılı dava dosyasında ise; müşteki ———- çalıştığı döneme ilişkin tasarruf teşvik hesabındaki parasını çekmek için — tarihinde — Bankasına müracaat ederek hesabındaki —TL’nin çekilmiş olduğunun bildirilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında adı geçen şirket çalışanlarının bir çoğunun nemalarının sahte belgelerle çeşitli Banka Şubelerinden çekilmiş olduğunun tespit edildiği, hazırlanan teftiş raporuna göre de adı geçen şirket çalışanlarına ait tasarruf teşvik hesaplarından hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları ve vekaletnameler kullanılmak suretiyle —-bulunan — ait toplam —— tarihleri aralığında — kişiye ait hesaplardan toplam—-TL nin çekildiği, para çekme işlemlerinin hesap sahibi erkekler adına -adet, bayanlar adına ise -adet olmak üzere toplam – adet değişik nüfus cüzdanına hesap sahiplerinin kimlik bilgileri yazılarak gerçekleştirilmiş olduğu, bazı tasarruf teşvik hesap sahiplerinin hesaplarından da para çekebilmek için adı geçen şirketin eski personel müdürü sanık … ve bunun eski eşi …’in sahte vekaletnameler ile para tahsil ettikleri, sanıkların birlikte hareket ederek bankaya karşı zincirleme şekilde müsnet sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nun 37 maddesi yollamasıyla 204 / 1- 3, 43, 158 / 1-f, 43, 53 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile Kadıköy 2 Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
Müşteki ——sanıklardan şikayetçi olup, katılan sıfatını almıştır. görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan — tarihli yetkilendirme yazısının incelenmesinde, ——tarafından —- Şubesine yönelik yazıda ——– numaralı iş yerinin, çalışanlarına ait tasarruf teşvik kesintilerinin hesaplanması ve nema ödemelerinin Şubeden tahsili için şirket personel müdürü …’ın yetkili kılındığının belirtildiği,
Yine dosya içerisinde bulunan —tarihli — Noterliği tarafından düzenlenen vekaletnameye göre de, ——- tarafından şirket adına —- tasarruf teşvik sicil numarası ile ödenecek olan tasarruf teşvik ana paralarının (nemalarının) ———-Şubesinden tahsil etmek üzere …’a vekaletname verildiği görülmüştür.
Kapatılan Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin — esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin — tarih, —— esas sayılı dosyasındaki “Delillerin değerlendirilmesi neticesinde, ———–nin eski personel müdürü olan sanık …’ın — ile —- tarihleri arasında çalıştığı, çalıştığı süre içerisinde temin ettiği şirket çalışanlarına ait tasarruf teşvik hesap numaraları ve kimlik bilgilerini kullanarak eski eşi —- ile birlikte yine tasarruf teşvik hesabı sahipleri adına düzenledikleri nüfus cüzdanları ve sahte vekaletnameleri kullanmak suretiyle şirket çalışanlarının tasarruf teşvik hesaplarında bulunan nemalarını çekmeleri şeklinde gerçekleştirilen eylemlerinde sanık …’ın birbirinden farklı – adet sahte vekaletname ve – adet sahte nüfus cüzdan fotokopilerini kullanarak – defa, sanık …’in ise birbirinden farklı – adet sahte vekaletname ve – adet sahte nüfus cüzdan fotokopilerini kullanarak – defa, toplamda – kişiye ait hesaplardan -defa, – tarihleri arasında – YTL para çekerek uhdesinde tuttukları, sanıkların eylemleri birlikte organizeli şekilde gerçekleştirmeleri nedeniyle zararın tamamında her birisinin ayrı ayrı sorumlu kabul edileceği, suça konu sahte belgelerin fotokopilerinin bankaya verilmiş olması ve asıllarının ele geçirilememesi nedeniyle iğfal kabiliyetleri açısından değerlendirme yapılamadığından sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat karar verilmesi gerekeceği, müşteki —– ait nemanın da çekilen — kişiye ait hesaplar içerisinde olması nedeniyle ayrıca bu müştekiye yönelik sanık …’ın dolandırıcılık suçundan tecziyesine gidilemeyeceği ve zincirleme suç kapsamı içerisinde değerlendirileceği, her ne kadar dosya içerisinde —- tarihli yetkilendirme yazısı ve vekaletname mevcut ise de geçmişte ——- çalışanlara ait nemaları toplu olarak ilgili şirket yetkilisine teslim etmesinden dolayı verilmiş yetki ve vekaletname olduğu, Bankanın sonraki uygulaması kapsamında çalışanlara doğrudan da nema ödemesi başlatması üzerine adı geçen şirketin müdürünün de dahil olduğu şirket içi bilgilendirme toplantısında toplu nema tahsilatının sona erdirildiği ve sanık …’ın bu sona erdirmeyi bilmesine rağmen çalıştığı zaman içerisinde şirketten elde ettiği bilgi ve belgeleri kullanarak sahte belgelerle bankalardan nema tahsil etmesinde tamamen kusurlu ve sorumlu olduğu, bu yönde şirket yetkililerine yönelik atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarına itibar edilemeyeceği anlaşılmış, dolandırıcılık suçlarından zararın miktarı gözetilerek cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edileceği ve yine zincirleme eylemlerinin sayısının çokluğu da gözetilerek teselsül oranının da alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edileceği anlaşılmış…” şeklindeki gerekçe ile sanıkların sahtecilik suçundan beraatlerine, Banka veya Kredi Kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nin 158/1-f,son, 43. Maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Bu kararın temyiz edilmesi üzerine, yüksek Yargıtay —. Ceza Dairesi’nin — tarih, ——- karar sayılı ilâmındaki “Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle oybirliğiyle onanmasına,
Katılan vekilinin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının üyeler —— sanıklara atılı suçtan ——– doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılmaya ve temyize hakkı bulunmadığından reddi gerektiği yönündeki karşı oyları ve oyçokluğu ile yapılan incelemesinde: Sanıkların, şirket çalışanlarına ait tasarruf teşvik hesaplarından hesap sahipleri adına düzenlenen ve asılları ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanları ve vekaletnameleri kullanmak suretiyle İstanbul’da bulunan — ait toplam—– tarihleri aralığında — kişiye ait hesaplardan toplam —TL nin çekildiği, para çekme işlemlerinin hesap sahibi erkekler adına- adet, bayanlar adına ise —-adet olmak üzere toplam – adet değişik nüfus cüzdanına hesap sahiplerinin kimlik bilgileri yazılarak gerçekleştirilmiş olduğu, bazı tasarruf teşvik hesap sahiplerinin hesaplarından da para çekebilmek için adı geçen şirketin eski personel müdürü sanık … ve bunun eski eşi sanık …’in sahte vekaletnameler ile para tahsil ettiklerinden bahisle açılan davada, sanıkların sahte nüfus cüzdanları ve vekaletnamelere dayanarak oluşturulan ve asılları dosyada bulunan sahte banka ödeme dekontları ve bu dekontlara bağlı sahte banka ödeme belgeleri yönünden de dava açıldığı gözetilerek bu belgelerin tamamının incelenip sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken suça konu bir kısım fotokopi olan belgelerin asıllarının bulunmadığından bahisle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca bozulmasına” şeklindeki gerekçe ile sanıklar hakkındaki dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına, sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın kısmen bozularak gönderildiği İst. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesince —— esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda, – —— karar sayılı ilâmındaki “mahkememizce sahteciliğe konu evraklar getirtilerek incelendiğinde aldatma kabiliyetlerinin bulunduğu, sanıkların üzerlerine atıldığı resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri anlaşılmakla” şeklindeki ek gerekçe ile sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Verilen bu karar —- kararına yapılan itirazların reddi sonucu her iki sanık açısından —— tarihinde kesinleşmiştir.
2-b)Ceza dosyasındaki bilirkişi raporu: Davalılar hakkında ceza yargılamasının yapıldığı Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ——- tarihli yeminli mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda “sanık …’in — şubeden —ayrı işlemle toplam —YTL, davalı …’ın — ayrı işlemle — YTL’yi usulsüz işlemler, sahte vekalet ve sahte nüfus cüzdanları ile çekerek zimmetlerine geçirdiklerinin tespit olunduğu” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
2-c)Bilirkişi raporu: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak davalıların sorumlu oldukları miktarın tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişilerden rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Bilirkişiler tarafından yapılan tespite göre; davalılar tarafından, ——– çalışanlarına ait tasarrufu Teşvik Kesintilerine ilişkin Nemaları, Davacı Bankanın muhtelif şubelerinden, usulsüz işlemler ile kendilerine mal etmiş oldukları paraların dökümü, aşağıdaki tabloda gösterildiği şekildedir.
SIRA TRF.GERÇEKL. TRF.GERÇEKL TRF.ÇEKİLEN TRF.ÇEKİLEN
NO ŞUBE ADI İŞLEM ADEDİ İŞLEM ADEDİ TUTAR TUTAR
1 ——
2 —
3 —
4 –
5 –
6 –
7 –
8 –
9 –
10 –
11 –
12 –
13 –
14 –
15 —
16 –
17 –
18 –
19 –
20 –
21 –
22 –
23 –
24 –
25 –
26 –
27 –
28 –
29 –
30 –
31 –
32 –
33 –
34 –
35 –
36 –
37 –
38 –
39 –
TOPLAM –
GENEL TOPLAM. —-
Davacı Bankanın ilgili Şubelerince , usulsüz işlemler neticesi çekilen tutarlara ilişkin olarak; bilirkişi heyetince yapılan tespit ve hesaplamaya göre dava tarihine kadar tahakkuk edilen faizler aşağıdaki şekildedir:
SIRA FAİZİN
NO İŞLEMİŞ FAİZ % 5 BSMV’si TOPLAM
1 —–
2 —
3 —-
4 –
5 –
6 –
7 –
8 –
9 –
10 –
11 –
12 –
13 –
14 –
15 –
16 –
17 –
18 –
19 –
20 –
21 –
22 –
23 –
24 –
25 –
26 –
27 –
28 –
29 –
30 –
31 –
32 –
33 –
34 –
35 –
36 –
FAİZ VE BSMV
ANAPARA ALACAK——–
GENEL TOPLAM– —
3-Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Yukarıda belirtildiği gibi, davacı taraf, davacının eski çalışanı olan davalı … ve bu davalının eski eşi …’ın, dava dışı ——— çalışanlarına ait tasarrufu teşvik hesaplarından, hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları kullanmak suretiyle, davacı Bankanın İstanbul’da bulunan – adet şube ve—— defada, toplam —– YTL çektiklerini iddia etmektedir.
Davalıların bu eylemleri ile ilgili olarak, kapatılan Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Ağır Ceza Mahkemesine dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından dava açılmış olup, ağır ceza mahkemesince düzenlettirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davalı …’in – şubeden – ayrı işlemle toplam — YTL, davalı …’ın – Şubeden – ayrı işlemle —–YTL’yi usulsüz işlemler, sahte vekalet ve sahte nüfus cüzdanları ile çekerek zimmetlerine geçirdiklerinin tespit olunmuştur.
Ağır ceza mahkemesi tarafından davalıların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri sabit görülmüş ve davalıların sonuç olarak — yıl hapis ve — gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş olup, bu karar Yargıtay tarafından incelenerek kesinleşmiştir.
Davalıların yargılandıkları diğer sahtecilik suçundan ise ağır ceza mahkemesince davalıların cezalandırılmasına karar verilmiş olup, verilen ceza ile ilgili CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, bu karar da itirazın reddi sonucu kesinleşmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” Bu nedenle açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün, TBK’nin 74. maddesi anlamında hukuk hâkimi yönünden bağlayıcılığı yoktur. Somut olayın oluşunu ve hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğini hukuk hâkimi kendisi takdir etmelidir.
Ancak, 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi (818 sayılı BK’nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise d,e hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Aynı şekilde ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi vakıalara yönelik belirlemesi Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi yönünden bağlayıcıdır.Bu nedenle davalıların yargılandıkları ceza yargılamasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir———–
Bu nedenle, davalıların yargılandığı İst. Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesince —– esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenmiş, ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek karar verilmiştir.
Buna göre, ceza davasında tespit edildiği şekilde davalıların, dava dışı———çalışanlarına ait tasarrufu teşvik hesaplarından, hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları kullanmak suretiyle, davacı Bankanın İstanbul’da bulunan – adet şube ve —-defada, toplam —- TL çektikleri sabit olduğundan buna ilişkin maddi vakıaların doğru olup olmadığı yönünde mahkememizce araştırma yapılmamıştır.
Davalılar, kendi yedlerine geçirdikleri bu paraları davacı Bankaya iade etmemişlerdir. Bu nedenle — TL asıl alacağın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacı, asıl alacak yanında işlemiş faiz ve işlemiş fazin BSMV’sini de talep etmiş olup, Mahkememizce asıl alacağın dava tarihine kadar işlemiş faiz miktarı ve işlemiş faizin %5 BSMV’sinin hesaplanması için dosya bilirkişiler ———— tevdi edilmiş, bu bilirkişiler tarafından düzenlenen —- tarihli olup da yukarıda deliller kısmında ilgili bölümleri alıntılanan bilirkişi raporu teknik hesaplamalar yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre, ——- eski personel müdürü davalı … ve eski eşi … tarafından dava dışı adı geçen şirket çalışanlarına ait tasarrufu teşvik hesaplarından davacı Bankanın — ayrı şubesinden — tarihleri aralığında — kişiye ait hesaptan, hesap sahipleri adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanları ve vekaletnameler kullanılmak suretiyle, —- TL’nin usulsüz bir şekilde çekilerek yedlerine geçirildiği, bu paranın geri verilmediği anlaşılmakla, davalıların kendi yedlerine geçirdikleri — TL ile usulsüz çekimin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olan — TL işlemiş faiz ve faiz üzerinden tahakkuk ettirilmesi gereken % 5 BSMV tutarı olan —TL’nin dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin —- TL faizin %5 BSMV’si talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; — TL asıl alacak, — TL işlemiş faiz,- TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam — TL’nin asıl alacak olan — TL’ye dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın kısmen reddi ile fazlaya ilişkin 141,45 TL faizin %5 BSMV’si talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 22.374,65 TL harcın davacı tarafından yatırılan 5.596,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.778,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 5.596,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca 25.602,75.-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından sarf edilen 3.743,90 TL yargılama giderinden, davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3.742,28 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 1,62 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2019