Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1374 E. 2018/1331 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1374 Esas
KARAR NO : 2018/1331

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 01.02.2012 tarihli “– —– Genel Müdürlük ———- ve Tefrişat Yapım İşleri Sözleşmesi” kapsamında iş sahibi olan davalının, yüklenici olan müvekkilin sözleşme uyarınca hakettiği ücretten asgari 8.354.867,00-TL daha az ücreti kabul etmeye zorlaması neticesinde, müvekkilin gerçek iradesini yansıtmayan 08 Kasım 2016 tarihli kesin hesabın, Sayın Mahkeme tarafından tekrar yapılması, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, —-. (—— ile davacı,—————- ve ——————. arasında, 01.02.2016 tarihli sözleşmesi akdedildiği, ek isler için 02.05.2016 tarihli ek protokol imzalandığı. 2016 yılı Ağustos ayı içerisinde işin teslim edildiği, geçici kabulün yapıldığı, geçici kabul eksikliklerin ——– tarihi itibariyle tamamlandığı, yapılan isin toplam bedelinin yaklaşık 44, 45 milyon TL’ve ulaştığı, müvekkilin hak ettiği ücretten asgari yaklaşık 8,5 milyon TL eksik bir ücreti iflas etmemek uğruna kabul ettiği, Sözleşmenin 19.1 maddesine göre, taraflar arasında kesinleşmiş 7 Eylül 2016 tarihli kesin hakediş bulunduğu, davalı tarafından 9 Eylül 2016 tarihinde yapılan hakedişin, kesinleşen hakedişten 17 milyon TL eksik olarak hesaplandığı, davalı şirket tarafından Sözleşme’nin 19.1 maddesine uygun olarak 7 (yedi) iş günü içerisinde cevap verilmediğinden tüm bu belgelerin kesinleştiği, Beşiktaş ——–. Noterliği’nin 27 Eylül 2016 tarih ve———- yevmiye numaralı ihtamamesiyle davalı tarafa bildirildiği, buna rağmen 09 Eylül 2016 tarihli kesin hakediş tutanağı düzenlendiği, müvekkil tarafından 07 Evlül 2016 tarihinde davalı şirkete teslim edilen ve Sözleşme’nin 19.1. maddesi uyarınca kesinleşen kesin hesap belgelerine göre 44.372.425 TL olan isin toplam tutarı, davalı şirket tarafından hazırlanan 09 Evlül 2016 tarihli kesin hakediş tutanağında 32.201.697 TL’ve indirildiği, bu tutarın 5.000.000 TL’si müvekkile ceza olarak tahakkuk ettirildiği. 08 Kasım 2016 tarihli ve 33,499.995 TL tutarlı kesin hakediş tutanağını ve bununla bağlantılı belgeleri imzalamak zorunda kaldığı. 07 Kasım 2016 tarihinde, Beyoğlu———–. Noierliği’nin—- yevmiye numaralı ihtarnamesini davalLtarafa göndererek, yarm atacağı imzanın gerçek iradesini yansıtmadığı. ——- kabul etmeye zorladığı hakediş tutarının doğru olmadığı, hayatta kalmasını sağlayabilmek, başta taşeronları, şirketi ve taşeronlarının, yüzlerce çalışanının maaşlarının ödenmesini temin edebilmek, piyasada dolaşan onlarca çekinin karşılıksız çıkmasını engellemek ve hapis tehlikesini bertaraf etmek amacıyla, Sözleşme gereğince hakettiği 41.854.862 TL yerine. 33.499.995 TL tutarlı kesin hakediş tutanağını imzalamak zorunda kaldığını bildirdiği, söz konusu belge içeriklerini kabul etmeyerek haklarının tam ve eksiksiz ödenmesi için her türlü yasal yola başvurma haklarını saklı tuttukları ve hakkı olan 8.354.867 TL’yi talep edeceği konusunda ihtar ettiği belirtilerek, Sayın Mahkeme tarafından yeni bir kesin hakediş yapılması, 08 Kasım 2016 tarihli kesin hakediş ve eklerinin geçersiz kılınarak, tarafların edimleri arasındaki oransızlığın giderilmesi. 29 Ağustos 2016 tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanunun ilgili maddelerine göre hesaplanacak değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava; taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davacının hak ettiği alacağın tespiti istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri 28/12/2018 tarihli dilekçelerinde; tarafların sulh olduklarını, anlaşma gereği tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş olup, taraf vekilleri 28/12/2018 tarihli duruşmada yapılan sulh sözleşmesi uyarınca karar verilmesine gerek bulunmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulhe yetkili oldukları saptanmıştır.
Taraflar duruşmada sulhe göre karar verilmesine istemediğini beyan etmekle HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Taraflar sulh anlaşması yaparak davanın takibinden vazgeçtiklerinden HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar yasasına göre alınması gereken 35,90 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 142.680,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 142.644,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı ve davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. Maddesi uyarınca bakiye gider avansı ve delil avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.