Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1358 E. 2019/410 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1358
KARAR NO : 2019/410
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 30/11/2016
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu —– plakalı ————- model aracın 0 Km olarak ———– TL bedelle satın alındığın, aracın —— Km’de olduğunu, tüm bakımlarının yetkili serviste yapıldığını, aracın —— günü —— mevkiinde şirket yetkilisinin kullammındayken gürültü ile stop ettiğini ve ——— arızası verdiğini, direksiyon ve fren sistemi çalışmayarak seyir halindeki aracın trafiğin en yoğun ve hızlı olması nedeniyle otoyolun ortasında sağ şeride dahi çekilemeyerek büyük bir tehlike atlatıldığını, aracı kullanan müdürün akrabaları tarafından emniyet şeridine çekildiğini ve daha sonra ——-i yol yardımı tarafından ———servisine çekildiğini, araçtaki kontrollerde ——— tarihli —- no.Iu iş emrinde araçta 3. Silindir biyel kol kepinin karter üst parçasını kırarak dışarı çıktığının görüldüğünün, tespit için motorun indirilmesinin gerektiğinin belirtildiğini, davacı şirket tarafından ———- tarihinde onanma izin verildiğini, yapılan incelemede komple motor ve marş motorunun değiştirilmesinin gerektiğinin tespit edildiğini, davalıya araçta meydana gelecek değer kaybını ödemesi gerektiğinin belirtildiğini, davalının — TL önerdiğini, bunun da değer kaybım gösterdiğini, davalıya ———– tarihinde ————. Noterliğinden ihtarname gönderildiğini, cevap verilmediğini, araçta bir hata olup olmadığı yönünden servise çekildiğinde farkında olunmadan ayıplı ürünün tamiri yönünde tercih hakkı kullanılma durumuna düşüldüğünü, ———- tarihinde aracın motorunun değiştirildiğini, ancak aracın ————tarihinde teslim edildiğini, davacının aracının her ne kadar orijinal parçayla onarımı yapılsa dahi mağduriyetin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, motorda gizli ayıp olduğunu, aracın garanti belgesinde 30 günlük azami tamir süresinin belirtildiğini, aracın tamirinin 65 günde yapıldığını, araçta değer kaybı oluştuğunu, aracın yerine 2013 model————- plakalı bir araç tahsis edildiğini, iki araç arasındaki kiralama bedeli farkının iadesini istediklerini, araçta –Km bakımı için —————TL alındığım, bu bedelin iadesini istediklerini, araç için ——– TL motorlu taşıtlar vergisi ödendiğini, bunun iadesini istediklerini, aracın 65 gün kullanılamaması nedeniyle kasko ve ZMMS poliçesi bedellerinin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Araçta bir gizli ayıp veya üretim hatası olmadığını, davacı şirketin talebiyle 20.06.2016 tarihinden 08.07.2016 tarihine kadar araca müdahale edilmediğini, aracın motorunda 3. Silindir kep cıvatasının koparak hasar oluştuğunun tespit edildiğini, araçtaki hasar kaydına göre aracın sol ön tekerlek, sol ön çamurluk ve sol ön kapı kısımlarından hasarlı olduğunu, dayanaksız tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının zarar kalemlerini açıkça belirtmediğini, yasal olarak kayıt malikinin mükellefiyetinde bulunan masrafların davalıdan talep edilmesinin uygun olmadığını, davacıya benzer özelliklerde bir araç tahsis edildiğini, bu nedenle zararının oluşmadığım, davacının haksız zenginleşmeye çalıştığını, davacının tazminat taleplerine faiz işletmeye çalışmasının da haksız zenginleşmeye neden olacağını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi —————- tarihli raporlarında; Dava konusu ——- plakalı aracın gizli ayıplı olduğu, motor değişimi sebebi ile———- TL değer kaybettiği, daha düşük performans ve konforda araç ikamesi dolayısı ile davalı tarafın 900 TL bedelden sorumlu olduğu, hukuki yorum gerektirip teknik bilirkişilik kapsamında olmayan Kasko, ZMMS ve MTV ödemelerinden onarım süresine isabet eden kısımların davalıya yüklenip yüklenemeyeceği hususunun sayın mahkemenin takdirinde olduğu ve takdirin yüklenmesi yönünde olması durumunda bedellerin sırası ile —– TL ve ———TL olduğu, 30.000 km bakımından dolayı davalının iadesi gereken bir meblağın bulunmadığı sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Dava, ayıplı nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacının davalıdan satın aldığı aracındaki arızanın gizli ayıptan meydana geldiğini ileri sürdüğü, aracın onarımı için 65 gün süre ile serviste beklemesinden, araçtaki ayıp giderilse bile değer kaydı oluştuğundan ve aracın tamirde geçen süreye isabet eden sigorta ve vergi primlerinden dolayı zarara uğradığını beyan ederek iş bu davayı açtığı, Davalı vekili ise, araça gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, tazminat taleplerinin dayanaksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan satın aldığı araçta ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunması halinde ayıbın gizli nitelikte olup olmadığı, araçtaki ayıptan dolayı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, ikame araç farkından dolayı ve onarım süresine denk gelen vergi ve sigorta bedellerinden dolayı maddi zarar oluşup oluşmadığı, oluşması halinde miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacının, 12/08/2015 tarihinde davalı şirketten ——- plakalı———– model aracı ———-TL bedelle satın aldığı, ———tarihinde aracın arızalanarak çalışamaz hale geldiği görülmüştür.
——-tarihli bilirkişi raporunda araçtaki motor değişiminden dolayı aracın ———TL değer kaybına uğradığı, ikame araç zararının bulunmadığı, onarım süresine denk gelen vergi ve sigorta masraflarının ———- TL olduğu yönünde görüş bildirilmesine rağmen araçta ayıp bulunup bulunmadığı, araçtaki ayıbın gizli nitelikte olup olmadığı hususlarında herhangi bir görüş beyan etmedikleri, ——— tarihli ek raporda belirtilen görüşün de aynı yönde olduğu,
11/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise dava konusu araçtaki arızanın gizli ayıptan ileri geldiği, motorun değiştirilmesinden dolayı araçta ——————-TL değer kaybı oluştuğu, davalı tarafından daha düşük performans ve konforda araç ikame edilmesi nedeniyle davacının 900,00 TL zarara uğradığının belirtildiği,
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan satın aldığı araçta 20/06/2016 tarihinde meydana gelen arazın araçtaki gizli ayıptan dolayı oluştuğu, davalı tarafından ayıbın giderilmesi için yapılan motor değişimi işlemi nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği, her ne kadar davalı tarafça yeni motor takılması nedeniyle araçta değer kaybı oluşmayacağı ileri sürülmüş ise de motoru ve motor numarası değişen bir aracın piyasada daha az rağbet göreceği ve bu nedenle değerinde düşüş olacağı bilinen bir gerçek olduğu, denetime elverişli ve somut delillere uygun şekilde hazırlanan, önceki raporları ve bu raporlara karşı yapılan itirazları da değerlendiren 11/01/2019 tarihli rapora üstünlük tanınması gerektiği, bu durumda davacının aracında motor değişimi nedeniyle 24000,00 TL değer kaybı oluştuğu ve davacının bu nedenle zarara uğradığı,
Davacının aracının onarımda bulunduğu süre boyunca davalı tarafından davacıya sağlanan aracın model, performans ve konfor bakımından daha düşük bir araç olduğu, bilirkişi tarafından davacının aracı ile davalı tarafından sağlanan araç arasında günlük 50 TL kiralama farkı bulunduğu, bundan dolayı da davacının 900,00 TL zarara uğradığının bildirildiği,
Her ne kadar davacı tarafça, onarım süresi boyunca araçtan yararlanamamalarına rağmen sigorta ve vergi giderlerinden dolayı maddi zararlarının da giderilmesi talep edilmiş ise de, davacıya bu süre için ikame araç tahsis edildiği ve farkının da hüküm altına alındığı, ikame aracın da sigortasının ve vergisinin bulunduğu, ikame araç için vergi ve sigorta giderinin davacı tarafından karşılanmadığı dikkate alındığında davacının aracının onarımda geçen süreye denk gelen sigorta ve vergi giderlerinden dolayı zarara uğramadığı, yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacının aracında yapılan 30000 km bakımının sadece motor ile ilgili olmadığı aracın bütününe yönelik olduğu dikkate alındığında davacının 30000 km bakımı için ödediği bedel yönünden zararının bulunmadığı,
Davalı satıcının araçta meydana gelen değer kaybından kaynaklanan 24000,00 TL maddi zarardan ve araçlar arasındaki farktan kaynaklanan 900,00 TL maddi zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 24.900,00 TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.700,92 TL harçtan peşin alınan 571,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.129,86 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 571,06 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL, 4,30 TL vekalet pulu, 272,80 TL posta gideri, 4.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.106,30 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 3.802,00 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.988,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/04/2019