Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1351 E. 2018/83 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1351
KARAR NO : 2018/83

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin davalıyla giriştiği ticari ilişki sonucunda bakiye 4.216.05 TL alacağının doğduğunu, davalının bu borcunu ödememesi üzerine aleyhine Anadolu—-.icra müdürlüğünün —-E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, haksız itirazın iptaline ve % 20 tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya 13.01.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davaya cevap verilmemiştir.
Bilirkişi —- 16/10/2017 tarihli raporunda; Mal teslimi ispat edemediğinden takipteki 4.216.05 TL alacağın tespitine varılamadığını, bununla beraber davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olup kayıtlarının birbirini doğruladığı, buna karşın davalı, ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, bu durumda mahkeme, davacının defter kayıtlarının doğruluğunu benimsediği takdirde, takip tarihi itibariyle davalıdan 4.216.05 TL alacağı olacağı, bu alacağın yıllık % 10,50 ve değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerekeceği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalı ile aralarındaki cari hesap ilişkisine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Ne var ki, davacının cari hesap ilişkisi içerisinde davacıya teslim ettiği mal karşılığı düzenlenen 7 adet faturaya ilişkin davacı tarafça sevk irsaliyelerinin incelenmesinde, sevk irsaliyelerinin davalı şirkete ait kaşe ile imzalandığı tespit edilmiştir. Bu durumda davacının cari hesabı oluşturan ve takibe konu edilen 7 adet faturaya dayanan alacağına ilişkin sözleşmesel ilişikiyi ve teslim olgusunu ispatladığı kabul edilmiştir. Borcun ödendiği hususunun ispatı ise davalı üzerinde olup bu yönde delil ibraz edilmemiştir. Bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, İAA. — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 288,00 TL den peşin olarak yatırılmış olan 72,00 TL’nin mahsubu ile, bakiye 216,00 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 72,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 109,10 TL olmak üzere toplam 742,60 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/02/2018