Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1337 E. 2019/908 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/1337 Esas
KARAR NO: 2019/908
ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 24/11/2016
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ —— ESAS SAYILI DAVA –
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 24/11/2017
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2018/1440 ESAS SAYILI
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 22/11/2018
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili asıl ——– esas sayılı dava dosyası ile birleşen —– esas sayılı ve birleşen 2——– esas sayılı dava dosyalarındaki dava dilekçelerinde ayrı ayrı, müvekkili şirketlerin kozmetik alanında faaliyet gösterdiğini, borca batık olduklarını, sunulan iyileştirme projesine göre şirketin mali durumunu düzeltebileceğini, bu nedenle ilk olarak açtıkları İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- E. —-K. Sayılı kararı ile —–tarihinden itibaren bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine” karar verildiğini, kararın yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesince onandığını, bu defa yasa gereği müvekkili şirketlerin iflaslarının ertelenmesinin bir yıl uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahil vekilleri aslı dava dosyasına ve birleşen dava dosyasına vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas ertelemenin uzatılması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirketler tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketlerin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketlerin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Ertelemenin uzatılmasını isteyen davacı şirketlerin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada, davacı şirketler asıl iflasın ertelenmesi talepli Mahkememizin ——- esas sayılı dosyada davanın kabulüne, davacı şirketlerin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verildikten sonra, önce iflas ertelemesinin uzatılması talebi ile —— tarihinde başvurmuş, mahkememiz – tarihli tensip zaptı ile “Davacı şirketler hakkında Mahkememizce ——– Esas (Eski İstanbul Anadolu 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ——— Esas) sayılı dosyasından verilen ——– tarihli tedbir kararlarının devamına” karar verilmiştir.
Mahkememizin asıl iflas erteleme talepli olarak açılan ——— esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporlarından ve bu dava dosyasında verilen “davacı şirketlerin talebinin kabulü ile iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine” dair kararın Yargıtayca onanmasından da anlaşılacağı üzere, davacı şirketler ilk —- esas sayılı davanın açıldığı tarihte borca batıklardır.
Bu nedenle, işbu iflasın ertelenmesinin uzatım talebine ilişkin davada, davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktiflerinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesi gerekmiştir.
Bilirkişiler Makine Mühendisi ——- Kimya Mühendisi ——— Mali Müşavir ——–, Öğretim Üyesi Doç. Dr. ——- oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi kök raporunda; “Davacı ———- tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarlığının ——–TL olarak hesaplandığı; bir başka ifadeyle, davacı ——— şirketinin rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı,
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için her şeyden önce erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda bulunması gerektiği, oysa somut olayda ——– bakımından bu koşulun gerçekleşmediği,
Davacı ———- tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre özvarkğının (-) ——– olarak hesaplandığı; diğer bir anlatımla, davacı——– rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olduğu,
Davacı —– şirketinin sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun söylenebilmesi için her şeyden önce, ———- (iflasın ertelenmesi kurumundan faydalanılabilecek azami sürenin dolduğu tarih) tarihleri arasında yani yaklaşık 6 aylık dönemde ——- TL tutarındaki borca batıklığın bertaraf edilebilmesinin mümkün görülmesi gerektiği; davacı ——– gelir tabloları incelendiğinde, — yılında ————döneminde ise ——– TL net kar elde ettiğinin saptandığı; davacı şirketin ——– yılının ilk 2 ayındaki performansına bakıldığında, ——- tarihleri arasında ——– TL tutarındaki borca batıklığın bertaraf edilemeyeceğinin çok net bir şekilde anlaşıldığı; bu nedenle, davacı ——–şirketinin sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak addedilebilmesine olanak bulunmadığı,
Davacı şirketin başvuru dönemi olan ——- tarihinde kamu borçlarının tutarı ——– TL iken, bu rakamın —– tarihi itibariyle ——— TL’ye ulaştığı; iflasın ertelenmesinin nimetlerinden faydalanıldığı bu dönemde şirketin kamu borçlarında yaklaşık 10 milyon TL artış yaşanmasının, kamunun bu süreçten ne denli zarara uğradığını göstermesi bakımından oldukça mühim olduğu…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapora göre; ——–tarihi itibariyle davacı şirketlerden ———- Şirketinin borçlarının, toplam aktiflerini ——– TL tutarında aştığı, dolayısıyla aktif toplamının şirket borçlarını karşılayamaz, diğer bir ifadeyle borca batık durumda olduğu, diğer davacı ——— özvarlığının (+) ——- TL olduğu, davacı ——– şirketinin rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olmadığı tespit edilmiştir.
Bu bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, bilirkişiler Makine Mühendisi ——-, Kimya Mühendisi Mehmet —– Mali Müşavir ——– Öğretim Üyesi Doç. Dr. ———oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi ek raporunda; “Kök rapor kapsamında talep edildiği halde sunulmayan ancak ek rapor kapsamında sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacı ———- şirketinin kaydi değerli öz kaynakları + 574.194,23 TL olmakla birlikte, rayiç değerler üzerinde yapılan hesaplamada (Varlıklar – Borçlar = Özvarlık formülüne göre), şirketin özvarlığının [15.765.124,03 TL – 15.863.938,64 TL] (-) 98.811,61 TL olarak hesaplandığı, diğer bir anlatımla, ——— şirketinin rayiç değeri üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık olduğu…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan denetime elverişli ek rapora göre; ——tarihi itibariyle davacı ———- özvarlığının —— TL olduğu, davacı—– şirketinin ise —— olduğu, yani her iki şirketin borca batık oldukları tespit edilmiştir.
Davacılar vekili —– tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketler işçilerinin işçilik alacaklarına istinaden makinelerin haczedilip satılmasından dolayı faaliyetlerine devam edemez, kiralarını, elektrik ve su faturalarını ödeyemez duruma geldiklerini, bu nedenle bir an evvel iflas kararı verilmesinin kamunun ve alacaklıların yararına olduğunu beyan etmiştir.
Bu arada, bilirkişi raporları, davacılar vekilinin beyanları ve tüm dosya kapsamından, davacı şirketlerin borca batık oldukları, baştan itibaren hiçbir düzelme göstermedikleri, borca batıklıktan çıkma eğilimi göstermedikleri ve göstermelerinin de mümkün olmadığı, bu hali ile iyileştirme projelerini gerçekleştirmeleri ve borca batıklıktan çıkmalarının imkansız hale geldiği, alacaklıların davanın açıldığı tarihe göre durumlarının sundukları dilekçelerde de belirttikleri şekilde daha kötü olduğu anlaşıldığından, diğer uzatım davaları olan Mahkememizin——— Esas ve yine Mahkememizin———– Esas sayılı dosyalarının işbu dosya ile birleştirilmelerine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, Mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları olmak üzere tüm dosya kapsamından, davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık oldukları, baştan itibaren hiçbir düzelme göstermedikleri, borca batıklıktan çıkma eğilimi göstermedikleri ve göstermelerinin de mümkün olmadığı, bu hali ile iyileştirme projelerini gerçekleştirmeleri ve borca batıklıktan çıkmalarının imkansız hale geldiği, alacaklıların davanın açıldığı tarihe göre durumlarının sundukları dilekçelerde de belirttikleri şekilde daha kötü olduğu, davacı—— şirketinin şirketin başvuru dönemi olan —– tarihinde kamu borçlarının tutarı —- TL iken, bu rakamın ———tarihi itibariyle ——— TL’ye ulaştığı, iflasın ertelenmesinin nimetlerinden faydalanıldığı bu dönemde şirketin kamu borçlarında yaklaşık 10 milyon TL artış yaşandığı, her iki şirketin işçilik alacaklarına istinaden makinelerinin haczedilip satılmasından dolayı faaliyetlerine devam edemez, kiralarını, elektrik ve su faturalarını ödeyemez duruma geldikleri, şirketlerin iflası halinde alacaklılarının durumlarının daha kötü olmayacağı, davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi taleplerinin iflas erteleme kurumuna ilişkin ilkelerin uygulanabilirliğinin mümkün bulunmadığı, bu durumun gerek davacı şirketler, gerekse alacaklılar aleyhine olduğu anlaşılmakla, hüküm tarihi itibariyle davacı şirketlerin İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
c)Sonuç: Sonuç olarak koşulları oluşmadığından davacı şirketlerin iflas erteleme istemlerinin reddi ile davacı şirketlerin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Mahkememizin ——- Esas, birleşen ——— Esas ve birleşen ——— Esas sayılı dosyalarında;
Davacıların iflasın ertelenmesi istemlerinin reddi ile;
İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca borca batık olduğu belirlenen—- numarasında kayıtlı davacı ——–sicil numarasında kayıtlı ———-İFLASLARINA,
2-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasların 27/09/2019 günü saat 11:15 itibariyle açılmasına,
3-İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasların açıldığının ivedilikle İstanbul Anadolu İflas Dairesi ile ———– bildirilmesine,
4-İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca İflas Dairesince yazılı bildirim ve ilanların derhal yapılmasına, iflas avansının İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
5-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
6-Atanan kayyımın görevine son verilmesine,
7-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de İst. Anadolu İflas Dairesine gönderilmesine,
8-Harçlar yasasına göre alınması gerekli her bir dava için 44,40 TL olmak üzere toplam 133,20 TL harcın, dava açılırken davacı tarafından asıl dava dosyasına yatırılan 29,20 TL peşin harç, birleşen ——— Esas sayılı dava dosyasına yatırılan 31,40 TL peşin harç, birleşen ——– Esas sayılı dosyasına yatırılan 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 96,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,70 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekili —– müdahil —— vekili Av. ——–müdahil —- vekili —- müdahil — vekili ———- yüzlerine karşı, diğer müdahil vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede Yargıtay’a temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2019