Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1324 E. 2018/359 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1324 Esas
KARAR NO : 2018/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2016
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak ödenmemiş faturalara bağlı alacağının bulunduğunu, ancak davalının bu borcu ödemediğini, İAA —-İcra Müd. Açılan —- Esas numaralı takip dosyasına davalının itiraz ederek davayı durdurduğunu, davalının icra dosyasına yapmış oluduğu itirazın iptali ile, haksız itirazın nedeni ile takibin durduğunu, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının İAA —-İcra Müd. Ait —- Esas numaralı dosyasının iptali ile takibin 1.416,00 TL üzerinden devamını talep ettiğini, davacının talep ettiği faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, tarafların ticari kayıt ve deftelerlerinin incelenmesi gerektiğini, müvekkili ile yapılan görüşmelerde bir borcunun bulunmadığının bildirmesi üzerine icra dosyasına itiraz edildiğini, davacının mahkememizde başlatılan davanın reddini, haksız itirazın iptali davası nedeni ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkat tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, faturaya dayalı alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirketin, davalı adına düzenlediği faturalar gereğince toplam 1.416 TL alacaklı olduklarını iddia ettiği,
Davalı vekilinin, ispata muhtaç davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Taraflara ait defter ve kayıtların incelenmesi için verilen kesin süreye rağmen davalının defterlerini hazır etmediği görülmüştür.
Davacının defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemede; davacının, ticari ilişki ve cari hesap bakiyesi olarak davalıdan 1.416 TL alacaklı olarak göründüğü tespit edilmiştir.
Ticari defterlerle ispat 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi davanın ispatı için yeterli değildir. Faturaya dayalı alacağın ispatı için, faturada yazılı malların teslim edildiğinin veya hizmetin sunulduğunun ispatı gerekmekte ve bu konuda ispat yükü davacıdadır (benzer mahiyette HGK 2014/11-1159 E-2016/967 K sayılı ilamı).
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen 17.12.2015 tarihli sözleşmede, davacının, davalıya vereceği çevre danışmanlığı hizmetinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin süresinin 1 yıl olarak belirlendiği ve verilecek hizmete istinaden her ay 660 + KDV toplamı olan fatura bedelinin davalı tarafından davacıya ödeneceğinin hüküm altına alındığı, icra takibine konu olan 02.09 ve 04.10.2016 tarihli faturaların çevre danışmanlık hizmetine ilişkin olarak 708′ er TL olarak düzenlendiği, 2016 yılına ilişkin olarak davacı tarafından 10 adet 708 TL’ lik aynı konuda fatura düzenlendiği ve davaya konu fatura karşılıkları hariç olmak üzere diğer fatura bedellerinin ödendiği,
Taraflar arasındaki sözlemenin feshine dair herhangi bir bilginin olmayışı itibariyle sözleşmenin yürürlükte olduğunun kabulü ile, sözleşmeye kapsamında düzenlenen faturalara dayalı olarak ödemelerin gerçekleştirilmiş olması, davaya konu iki adet faturanın da, devam eden sözleşme süresi içinde düzenlenmiş olması ve karşılıklarının ödenmediğinin anlaşılması kapsamında, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, faturaya dayalı hizmetin sunulmasına rağmen hizmet olgusunun gerçekleştiğine dair belge düzenlenmeksizin fatura karşılığının ödendiğinin karine olarak kabulü ile, davaya konu faturalara dayalı hizmetin gerçekleştiği sabit görülmüştür.
Bu kapsamda, davacının, davalıdan davaya konu iki adet toplam 1.416 TL meblağlı fatura karşılığı alacağı olduğu kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile,
Davalının, İAA —- İcra Müd.—- esas sayılı takip dosyasına yapmış oludğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
Alacağın faturaya dayalı likit olması sebebi ile itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 96,72 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL (29,20+7,08 TL) toplamı 36,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 731,50TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harç toplamı 760,70 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.416,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar miktar itibari ile kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/04/2018