Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1318 E. 2020/225 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1318
KARAR NO : 2020/225
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 21/11/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dosvava sunulan——- harclandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı Şirketin ——şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkil ile davalı şirket arasında adıyaman gölbaşı karayolu ——— adresinde bulunan taşınmaz üzerinde kurulu bulunan ——- Kimliği altında işletilmesi amacıyla —–Süreli, —– Tarihli,——- İle aynı tarihli————- başlıklı belgelerin imzalandığını, davalı bayinin taahhütname uyarınca sözleşme süresi içinde anılan istasyonda her yıl için— ton olmak üzere beş yılda toplam ——— ürünü satışı yapmayı taahhüt ettiğini, bayinin ayrıca sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde sözleşme süresi sonuna kadar satması gereken ———– çarpılması ile tespit edilecek cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı şirketin taahhütlerine yerine getirmeyerek müvekkil şirketi bu sebeple zarara uğrattığını, müvekkil şirketin davalıya keşide ettiği —–Noterliği —————— ihtarnamesiyle müvekkil şirket kayıtlarından uzun süreden beri otogaz alımının yapılmadığının anlaşıldığını, ilk dört periyotta belirtilen miktar kadar eksik alım yapıldığını, 5.periyodun başlangıcı olan ———– tarihinden ihtarname tarihine kadar yine tonaj ihlalinin bulunduğunu, bu sebeple oluşan cezai şart borcunun ödenmesi, 5.taahhüt dönemi tonaj taahhütleri bakımından gerekli çabanın gösterilmesi, aksi halde seçimli yaptırımların uygulanacağı feshe sebebiyet verilmesi halinde fesih öncesi ve sonrası döneme ait kar mahrumiyeti ve tazminat haklarının saklı tutulduğunun davalı şirkete ihbar ve ihtar edildiğini, davalı şirketin ise kendi talebi ile tek taraflı olarak süresinden önce bayilik lisansını sonlandırdığını, bu hususun—- nın ———- tarihli yazısı ile müvekkil şirkete bildirildiğini, müvekkil şirketin söz konusu satış taahhütlerini yerine getirileceğine olan güven nedeniyle davalı yararına kazandırımlarda bulunduğunu, davalı şirketin ise satış taahhüdüne aykırı davranarak müvekkil şirketi elde edeceği kardan mahrum bıraktığını iddia ederek, davanın kabulüne, sözleşmeden ve kanundan kaynaklanan her türlü zarar ziyan tazmini hakları ile fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan ——– tarihinden bayilik lisansının davalı tarafça sonlandırıldığı —- tarihine kadar ki dönem için ——- cezai şart alacağının fiili ödeme tarihindeki ———- efektif satış değerinin Türk Lirası karşılığı ile sözleşmenin sona erdiği —– tarihinden sözleşmenin devamı halinde sona ereceği — tarihine kadar ki dönem yönünden şimdilik ————kar mahrumiyet alacaklarının taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olarak hesaplanacak %4 akdi faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince dosyaya sunulan ———– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile müvekkil şirket arasında —–satın alınmasına ilişkin——– tarihinde yazılı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin Ek Protokol 3-4 Md. Hükmüne göre müvekkil şirketin bugüne kadar sözleşme ile yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getirmeye çalıştığını, ancak dağıtıcı firmaların 5015 Sayılı Kanunun 7.maddesi gereği yıllık azami ————- beyaz ürün pazarlama yükümlülüğü altında olmalarından ve bu yükümlülüğü yerine getirebilmek adına birçok başka bayi gibi müvekkil şirketinde istasyonunun konumuna bakılıp taahhüdü yerine getirebilme ihtimali gözetilmeden bayi olan müvekkil şirketin yerine getiremeyeceği miktarda taahhüt altına girmesinin talep edildiğini ve bu taahhüdün altına girilmediği takdirde ise sözleşme yapmamak tehdidiyle karşı karşıya bırakıldığını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında sözleşme yapıldıktan sonra ilk yıl dahil olmak üzere taahhüt edilen miktarda satışın yapılamadığını, müvekkil şirketin elinde olmayan nedenlerle petrol istasyonunun bulunduğu mahalli çevrenin satış potansiyelinin düşük olması ve satış yapılan istasyonun kira sözleşmesinin bitmesi sonucunda yenilenememesi sebebiyle istenen satış rakamına ulaşılamadığını, yapılan sözleşmede de ek protokolde de taahhüt periyotlarıyla ilgili geçmişe yönelik hakların davacı şirket tarafından saklı tutulmadığını, davacı şirketçe taraflarına gönderilen tarihsiz bir ihtarname ile geçen iki yılda taahhüde ulaşılamamasından dolayı cezai şart miktarının ödenmesi gerektiği söylenmiş, ancak müvekkil şirket tarafından bu ihtarnameye cevap verildikten sonra herhangi bir cezai şart ödenmemesine rağmen hiçbir şekilde cezai şartın ödenmesi için takip başlatılmadığını, iki yıllık sürenin bu şekilde geçilmesinden sonra davacı şirket tarafından tekrar bir ihtarname gönderilerek geçmişe yönelik haklar saklı tutularak taahhütlere ulaşılmadığından dolayı cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, her taahhüt dönemi sonunda taahhüt edilen miktara ulaşılamasa da — teminine devam edildiğini, davacı tarafından ——- temini devam etse dahî cezai şartın geçerli olacağına dair hiçbir kayıt konulmadığını ve taahhüt edilen miktarın değil fiiliyattaki ——– miktarının Davacı Şirketçe kabul edildiğini, ayrıca—- yılında gönderilen ihtarnamenin —— temini devam etse dahi cezai şartların geçerli olacağına dair bir kayıt hükmünde olmayacağı” nın——- iletildiğini, ———- tarafından Kayıt konulmaksızın———- teminine devam edilmesiyle sözleşmede belirlenen cezai şartların geçerliliğini yitirdiğini ve ödenmesinin söz konusu olamayacağını, ——— diğer bayileri ile imzaladığı sözleşmeler incelendiğinde bire bir şablon gibi aynı olduklarının görüleceğini, dağıtıcı firmanın adeta bayilik almak isteyen şirketlere birbirinin aynısı hükümleri barındıran sözleşmeleri dayattığını, yapılan sözleşme’ de sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi halinde hem cezai şartın hem kar mahrumiyetinin hem de zararların vs. karşılanması gerektiğine dair hükümlerin konulmuş olduğunu, yapılan sözleşmelerin adeta tüm bayileri dağıtıcı firmalara mahkûm etmekte olduğunu, müvekkil şirketin sözleşme yapıldıktan sonra ilk yıl dâhil olmak üzere satış taahhütlerini yerine getiremediğini, ancak dağıtıcı————— herhangi bir uyarıda bulunmayarak müvekkil bayiye ürün vermeye devam ettiğini, böylelikle dağıtıcı firmanın bir yıl önceki satılan ürün miktarını zımni olarak kabul ettiğini savunarak, haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle bilirkişi ——- tarafından düzenlenen — havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının—– yılında ———- yılında —— yılında —— yılında ———– yılında —- taahhüt edilenden eksik alım gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
Bilirkişiler ——– tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı yanın ———- dönemi için ——— cezai şart talep edebileceği, talep sahibi davacı şirketin ilgili tarihleri kapsar hesaplamaya elverişli hukuki nitelikli verileri dosyaya sunması halinde, kar mahrumiyeti talebinde bulunduğu ——– tarihi ile sözleşmenin bitim tarihi ——— tarihi arasında kalan periyota ilişkin kar mahrumiyetinin hesaplanabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişiler ——– tarafından düzenlenen —- tarihli ek bilirkişi raporuna göre; Davacının ————- tarihleri arasındaki dönem için ——— cezai şart talep edebileceği, ———– tarihleri arasındaki dönem için brüt kar mahrumiyetinin en yüksek satış dikkate alındığında —— olacağı, satış taahhüdü dikkate alındığında ———– olacağı bildirilmiştir.
Dava, bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak ile sözleşme süresi boyunca alım taahhütlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ——-tarihli, ——-ile aynı tarihli—————başlıklı – yıl süreli sözleşmelerin imzalandığı, davalı bayinin taahhütname uyarınca sözleşme süresi içinde anılan istasyonda her yıl için —- ton olmak üzere beş yılda toplam ——— ürünü satışı yapmayı taahhüt ettiği, bayinin ayrıca sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde sözleşme süresi sonuna kadar satması gereken ———- çarpılması ile tespit edilecek cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ——- tarihinde sona erdiği, davacının iş bu dava ile sözleşmenin kurulduğu —-tarihinden sözleşmenin sona erdiği ——– tarihine kadarki yıllık alım taahhütlerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan cezai şart alacağı ile sözleşmenin sona erdiği ———– sözleşmenin sona ermesi gereken ——— tarihi arasındaki dönem için kar mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zararının giderilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı şirket ise, alacağın zamanaşımına uğradığını, alım taahhütlerinin eksik kalmasına rağmen sözleşmenin devam ettiğini ve ihtirazi kayıt konmadığını, cezai şartlardan dolayı takibe geçilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin bayinin iktisadi hayatını mahvedecek hükümler içerdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Şirket ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlığın — tarihinde imzalanan ve davalının da garantörü olduğu sözleşmesi ve ek protokol gereğince yıllık —— alım taahhüdünün davalı şirketçe yerine getirilip, getirilmediği, davalı şirketçe davacı şirketten ——— sözleşme döneminde satın alınan ————— ve satın alınan bu miktara göre davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağına hak kazanıp, kazanmadığı ve kazandıysa miktarı ve yoksun kalınan kar talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla alınan ve davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle Bilirkişi ——— tarafından hazırlanarak dosyaya sunulan ————- havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitler ile davacının defterleri incelenmek suretiyle bilirkişi heyetinden alınan raporlarda muhasebesel konularda ve alımı yapılan akaryakıt miktarları bakımından herhangi bir mutabakatsızlık bulunmadığı, bu nedenle tarafların gerek ————alım miktarlarında, gerekse taahhüt edilen tutardan eksik alınan ———–Miktarlarında mutabık oldukları tespit edilmiştir.
Cezai şart alacağı bakımından yapılan değerlendirme; Taraflar arasında ————- tarihinde aynı tarihli bayilik sözleşmesinin ayrılmaz parçası olarak akdedilen/taahhüt edilen “Asgari Mal Alım Taahhütnamesi” ne göre, davalı şirketin(Bayi) aşağıda yer verilen Sözleşme ve Ek Protokol Hükümlerinin; “Bayi, sözleşme süresi içerisinde anılan istasyonda her yıl için ——– olmak üzere beş yılda toplam minimum ——– Satışı yapmayı taahhüt eder. Bayi taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremez ise, gerçekleştiremediği her bir ton ————— cezai şartı her yılın sonunda başkaca ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir.” şeklinde olduğu görülmüştür.
TBK.’nun 179/2. maddesine göre, iki halde alacaklı, ceza koşulunu isteyemez. Eğer alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkından açıkça vazgeçmişse artık bu yönde bir talepte bulunamaz. Diğer yandan alacaklı, çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmişse bu takdirde de ceza koşulunu isteyemez.
Yargıtay ——————-sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi sebebiyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekir.———- tarihli kararı da aynı yöndedir.
Buna göre yapılan değerlendirmede; davalı şirketin —————————– tarihleri arasındaki dönemlerde alım taahhütlerindeki miktarlara ulaşamadığı, fakat davacının ihtirazi kayıt koymaksızın sözleşmeye devam ettiği, davacı çekince koymadan sözleşme ilişkisine devam ettiğinden davalıda oluşan haklı güven ve dürüstlük kuralı gereğince davalı şirketten ——– tarihine kadarki dönemler için cezai şart istenmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar bilirkişi tarafından —- tarihinden sözleşmenin bitim tarihi olan ——– tarihi arasındaki dönem için cezai şart alacağı hesaplaması yapılmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin ———- tarihinde sona erdiği, dolayısıyla sözleşme bir yıllık süre dolmadan sona erdiğine göre cezai şart alacağının koşullarının oluşmadığı, kaldı ki davalının sözleşmenin sona ermesinden sözleşmenin bitim tarihine kadarki dönem için kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak talebinde bulunduğu anlaşıldığından koşulları oluşmayan cezai şart alacağı talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak talebi bakımından; Taraflar arasındaki sözleşmenin —- maddesinde ——–fesih tarihinde uygulamakta olduğu beher ton otogaz satış bedeli ile ———bayiye uyguladığı satış bedeli arasındaki farkın beher ton için asgari kar olarak hesaplanacağıbakiye sözleşme süresi için aylık asgari tutar olarak bayinin geçen bir yılda en yüksek satışı gerçekleştirdiği ay tonajının esas alınacağı, bayinin satış taahhüdü vermesi halinde ise bu taahüdün esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacının brüt satış karlılığı bilirkişi heyeti tarafından ——olarak hesap edilmiştir. Sözleşme hükmüne göre davalı bayinin satış taahhüdü dikkate alınması gerektiğinden bilirkişi heyeti tarafından ek raporda buna göre yapılan hesaplamada davacının brüt kar mahrumiyetinin———– olduğu anlaşılmıştır. Davalı …’ın sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığı, davalı …’ın davalı şirket gibi sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu ve davacının talebi de dikkate alınarak ———— kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacağa hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, ———TL kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacağa dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 346,44 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 426,94 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatan 80,50 TL harcın istek halinde DAVACIYA İADESİNE, Davacı tarafından yatırılan 346,44 TL harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından dava açılış, tebligat, bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3003,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre ————- davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı şirket lehine takdir olunan 3400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete VERİLMESİNE,
7-Gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —————— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2020