Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1265 E. 2018/53 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1265
KARAR NO : 2018/53

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 30/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin, — sanayi sitesinde —isimli çelik imalatı üzerine işyerinin olduğunu ve çelik imalatı yaptığını, davalının Haziran ayında, kendisinin de montajının yapacağı bir inşaat İşi için müvekkilden çelik imalatın yapılmasını istediğini, davalının kardeşi —-, “biz abimle ortak çalışıyoruz,her işi birlikte yapıyoruz” şeklindeki ifadesinin, işyeri ortağı temsilcisi izlenimini uyandırdığını, bu nedenle müvekkilince çelik imalatının 01.07.2016 tarihinde tamamlanarak teslim edildiğini, müvekkilinin, …’ın üzerine kayıtlı “—-İnşaat” KDV dahil 21.240 TL bedelli fatura düzenlendiğini, çelik imalatla ilgili olarak müvekkilin annesi —-‘nın hesabına 5.000 TL gönderildiğini, gönderilen kısmı ödemenin 1.000 TL İlk kısmının nakliye ücreti olarak ödendiğini, geriye kalan 17.240 TL nin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Anadolu —-icra müdürlüğünün — E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; iddiaların dayanağının olmadığını, almış olduğu —-işinin imal edilmesi için kardeşi —-‘ın, —- ile …’ın tanıştığını, demirin Kg bazında işlenmesi için bildirilen 0.65 TL/kg işçilik fiyatını uygun bulduğunu, bir süre sonra yaklaşık 13 ton demirin …’ın Yalova’daki atölyesine işlenmesi için gönderdiğini, ancak sözleşme yapmadığını, davacının kendisinden istediği 5 bin lirayı, beyan edilen başka bir şahsın hesabına havale ettiğini, ancak davacının anlaşıldığı şekilde boyaları usulüne uygun yapmadığını, bu nedenle tekrar boyayı yaptırmak zorunda kaldığını, ancak bu durumu davacıya aksettirmediğini, nihayetinde imalat bittiğini ve şantiyeye teslim edildiğini, davacının bir süre sonra işyerine geldiğini ve faturasını kesmek istediğini, ödemeyi de almak istediğini bildirdiğini, borcunun çıkarılmasını davacıdan talep ettiğini, ancak davacını çıkardığı hesabın, yaptıkları anlaşmanın çok üstünde olduğunu, 65 TL/kg üzerinden anlaşıldığını, buna göre fatura düzenlenmesi gerektiğini söyleyerek oradan ayrıldığını, bu esnada davacının faturayı, dediği rakamdan düzenleyip kardeşine teslim ettiğini, kaldı kı davacının işyerinde, kendisine ait yaklaşık 1 ton civarında demir ve 1,5 ton hurda malzemesinin olduğunu, borcunun 65 kuruştan hesaplanması, atölyede artan malzemelerin iadesi, hurda malzemelerin iadesi, boya malzeme ve işçiliğinin hesaptan düşülmesi ve ayrıca kardeşi ile ekibinin araçları ile Yalova’ya gidip imalata yardım ettiği günlerin hesaptan fiyattan düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Bilirkişi — 03/07/2017 tarihli raporunda; Davacının takipteki alacağına, 415.49 TL işlemiş faiz talep ettiğini, taraflar arasında, fatura bedelinin hangi tarihte ödeneceğine ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı gibi davalıya, takip öncesi ulaştırılmış bir temerrüt ihtarnamesi bulunmadığını, bu nedenle davacının faiz talebi değerlendirilemediğini, davacı takipteki alacağını Avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, davacının kayıtlarına göre uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığını, bu nedenle davacının AVANS faiz talebinin mahkemenin takdirlerinde olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 16.240.00 TL alacağın olduğu, bu alacağın yıllık % 9.75 ve değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıya teslim ettiği iş nedeniyle hak kazandığı bedel için 21420,00TL bedelli 01/07/2016 tarihli faturayı düzenlemiş, İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında davalı hakkında icra takibi başlatmıştır. Dava ile, 1000,00 TL.si yol masrafına sayılan 5000,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 17240,00 TL asıl alacak bakımından itirazın iptalini talep etmiştir.
Taraflar arasında yapılan yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı, altında davalıya ait kaşe ve imza bulunan 21200,00 TL.lik hizmetin verildiğine ilişkin irsaliyeli fatura ibraz etmiştir. Davalı da beyanları ile sözleşme ilişkisini doğrulamış, fatura içeriği hizmetin alındığının aksine bir beyanda bulunmamış, fakat birim fiyatın davacının iddia ettiği gibi olmadığını 0,65 kuruş olduğunu ileri sürmüştür.
Bu durumda uyuşmazlık, işin fiyatlandırılması noktasında toplanmaktadır.
İrsaliyeli fatura üzerinde davalının kaşe ve imzası bulunmakta olup, davalı fatura altındaki imzanın kendisine olmadığını ileri sürmüş ise de, faturanın kardeşi ve ortağı —- tarafından muhasebe servisine verildiğini, bu durumu yasal sürenin geçmesinden sonra öğrendiğini beyan etmiştir. Davalı, takip konusu faturanın, kendi muhasebe servisine intikal ettiğini kabul ettiğine göre bu faturayı kayıt etmiş olduğu, ancak bu faturaya yasal süresi içerisinde itiraz etmediği kabul edilmiştir. Taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunması, işin teslimi noktasında bir uyuşmazlık bulunmaması dikkate alındığında faturaya 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden fatura içeriğindeki birim fiyat ve toplam fiyatın davalı tarafından benimsendiği kabul edilmiştir.
Bu durumda davacının takibe konu ettiği fatura konusu hizmetten dolayı davacıdan 21200,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının davacıya 5000,00 TL ödediği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Fakat davacı bunun 1000,00 TL.sinin nakliye masrafı olarak ödendiğini, dolayısıyla bakiye 17200,00 TL alacaklarının bulunduğunu ileri sürmüştür. Fakat, 1000,00 TL nakliye ücretine ilişkin ayrı bir fatura kesilmediği gibi, bu yönde yazılı bir sözleşme de ibraz edilmemiştir. Bu nedenle yapılan ödemenin mahsubu ile davacının takibe 16200,00 TL bakımından devam edebileceği kabul edilmiştir.
Faturanın davalının muhasebe servisine girdiğine dair beyanları dikkate alındığında, kayıtlarda yer alan fatura alacağının, likit niteliğe kavuştuğu anlaşıldığından davacıya yararına icra inkar tazminatı taktir edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü — E sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 16.240,00 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Asıl alacak 16.240,00 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
-Asıl alacak 16.240,00 TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 1109,35 TL harçtan peşin alınan 294,42 TL sinin mahsubu ile bakiye 814,93 TL’nin HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 294,42 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL, 4,30 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 100,50 TL posta gideri olmak üzere toplam: 734,00 TL den kabul edilen kısma isabet eden 691,42 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,

Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/01/2018