Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1241 E. 2020/326 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1241 Esas
KARAR NO : 2020/326

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı ile acentelik sözleşmesi akdedildiğini ve buna istinaden Beyoğiu ——-.noterliği —– yevmiye sayılı vekaletname ile sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisi verildiğini, ancak davalının müvekkil şirkete olan borçlarını ödemediğini, borçların ödenmesi için 15.06.2015 tarihine kadar süre verildiğini, aksi takdirde acenteliğin başka bir İhtara gerek kalmaksızın fesih edileceğinin bildirildiğini, borçların ödenmemesi üzerine Beyoğlu —.noterliğinden — yevmiye sayılı azilname ile acentelik görevinin sona erdirildiğini, alacağın tahsili için de Anadolu —.icra müdürlüğünün— saytlı dosyası üzerinden takibe geçirdiğini, İtiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın ıptafine ve % 20 tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin—— tarihinden — iptal edildiği tarihe kadar ———acenteliğini sürdürdüğünü, —— satılması neticesinde müvekkilinin her iki sigorta şirketinin acenteliğini yaptığını,—– oiduğu araçlara, —–tarihinde müvekkil tarafından—- kasko poliçesi yapıldığını —————- söz konusu poliçeden————- araç hizmeti verilmediği gerekçesiyle sıkıntı çıkmaya başladığını ve tarihinde ———, davacı hesabına müvekkil tarafından aktarıldığını, aradaki farkın, bu poliçe ödemelerinin sigortalı tarafından geç yapılması nedeniyle müvekkiline ait ve davacı şirket nezdindeki afacağından (prim komisyonundan) prim borçlarının mahsup edilmesinden ileri geldiğini, bu dönem içerisinde davacının,—- ödeme yapmadığı, poliçesinin iptal edilmesi gerektiği,—— tarafından ileriki vadeye çek teklifinde bulunulduğu, ancak davacı tarafından çek ödemesinin kabul edilmediği ve poliçenin prim borcu sorgulanmaksızm sanki tahsilat yapılmış gibi —– poliçe ve zeyilnameler için davacı şirket tarafından makbuz oluşturularak kötü niyetle borçlu gösterilmelerine ilişkin mail yazışmalar yapıldığını savunarak davanın reddini ve %40 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili , davalı tarafın acentelik sözleşmesi gereğince tahsilat yaptığı ancak tahsil edilen paranın müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle icra takibine girişildiğini iddia etmekte, davalı vekili ise yapılan tahsilat tutarlarının davacıya ödendiğini ve müvekkilinin davacı tarafa borcunun kalmadığını savunmaktadır.
İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası incelendiğinde;
Davacı vekilinin —– İşlemiş faiz olmak üzere toplam 113.098,94 TL alacak için davalı aleyhine icra takibine giriştiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı arasında —- Sözleşmesi” düzenlenmiştir.
Sözleşmenin konusu; davalı acentenin, yangın, nakliyat, kaza, ferdi kaza, trafik, hukuksal koruma, kredi, makine montaj, îiraat, sağlık branşlarında davacı adına hizmet yapmasıdır.
3.B.2-) Sözleşmenin Feshi: Davacımn, 01.06.2015 tarihinde davalı acenteye bildiri göndererek, 2015 Mart ayı tahsilat raporunda, acenteliğin kafan borç/ vadesi gelmiş borç oranının ilgifi ay için % 44, son iki aylık ortalamasının %45 olarak gerçekleştiği, bu oranların, müvekkil şirketin kabul edilebilir sınırlarının çok üstünde olduğu, —-tarihine kadar %0 çıkmaması halinde acenteliğin başka bir ihtara gerek kalmaksızın fesih edileceğinin bildirildiği, bu bildirinin hangi tarihte davalıya ulaştığı konusunda tebliğ belgesinin olmadığı.
Davacının, Beyoğlu—- Noterliğinden ——— tarihli acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmeye müsteniden Beyoğlu—–. Noterliğinden —-sayı ile tasdikli acentelik vekaletnamesinin haklı sebeple feshedildiği bildirilmiştir, Bu ihtarnamenin de davalıya tebliğine ilişkin bir belge yok ise de davalı, bu azilnameyi aldığını kabul etmiştir.
Mahkememizce taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın bir mali müşavir bir de sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, —–yılında, —— Gelir İdaresi Başkanlığınca başlatılan e-defter uygulamasına geçmiş olduğu,, yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve —– tarafından süresinde onaylandığı, yasaya uygun tutulduğu, Davalının ibraz ettiği 2015 yılı ticari defterlerden, zorunlu kapanış tasdikine tabi Yevmiye defterinin süresinde noter kapanış tasdikinin yaptırıldığı, kanuna uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerinde gözüken bakiye 105.671.14 TL prim borcunu ödediğine ilişkin bir belgenin dosyaya surıulmaması nedeniyle davalının bu ödemeyi yaptığını kanıtlayamadığı ancak huzurdaki uyuşmazlıkta, Davalı—— teslim ettiği gibi ve Davacı Sigortacı tarafından bu çekler bir itiraza uğramadan Davalı—– hesabına işlendiği, bu halde bu çeklerin tahsîî edilememesi nedeni ile doğan prim borcundan, artık davalı —-sorumlu tutulamayacağı mütala edilmiştir.
Davacı ve davalı tarafın itirazı üzerine dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, —————————– tarafından hazırlanan— günlü raporda ise ;
——————— firması tarafından çek düzenlendiğine dair herhangi bir belgenin davacı ve davalı firma kayıtlarında yer almadığ tespiti yapılmıştır.
İlk rapor ile itirazlar üzerine alınan ikinci rapor arasında mübayenet oluşması nedeniyle dosyanın mahkememizce resen seçilecek yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor mübayeneti giderici, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak hükme esas alınmıştır.
Buna göre, icra dosyası, acentelik sözleşmesi, taraf ticari defter ve kayıtları ve bilirkişi raporlarının tüm dosya kapsamı ile birlikte incelenmesi sonucunda,
——- tarafından hazırlanan 29.08.2018 tarihli raporda yer alan ve ———- Ekstresi’ndeki Vadesi gelmiş Borcunuz ————aydına dayanarak verilen prim borcuna karşı çek verildiği görüşüne Davacı ——– tarafından yapılan çek verilmediği itirazı 29.04.2019 günlü raporda incelenmiştir.
29.04.2019 günlü raporda yapılan bu inceleme sonucunda —- tarafından çek düzenlendiğine dair herhangi bir belgenin davacı ve davalı firma kayıtlarında yer almadığı tespiti yapılmıştır.
Diğer yandan Davalı da davaya cevap dilekçesinde, ancak davacı tarafından çek ödemesinin kabul edilmediği beyanı vermiştir.
Bu halde davacının ticari defterlerinde gözüken bakiye —- prim borcunu ödediğine ilişkin bir belgenin dosyaya sunulmaması nedeniyle davalının bu ödemeyi yaptığını kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın kısme kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak üzerinden devamına, Asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle İcra İnkar Tazminatı talebinin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.218,39 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.365,96 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5.852,43 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.365,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.361,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 4.074,59 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen 200 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 13,14 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden —— tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 13.988,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Ret olunan dava yönünden —–tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.