Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1222 E. 2021/535 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/1222 Esas
KARAR NO: 2021/535
DAVA: Hisse satış sözleşmesinin iptali, Hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali, Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/10/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Hisse satış sözleşmesinin iptali, Hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali, Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davalılardan —- arasında imzalanan —– tarihli hisse satış sözleşmesi ile — satıldığını, satış sözleşmesinde belirtilen —-karşılık iptali istenilen çekler ile dava açmadan önce ödenen çeklerin düzenletildiğini ve—- payı için düzenletilen ——– payına karşılık düzenlenerek ——- geri iade edildiğini, ———-anında verilmesi gereken çekleri için önceki tarihli sözleşme ve sonradan — yetki ile çeklerin imzalatılması yolu ile satış bedelinin——bağlantılarını gizlemeleri nedeniyle—-davalı hisselerinin satın alındığını, bu kişilerin bağlantısı bilinseydi hisselerin satın alınmayacağını, müvekkilinin iradesinin esaslı hatayı düşürüldüğünü belirterek —-tarihli hisse satış sözleşmesinin iptali, hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali ve hisse satış sözleşmesine ilişkin ödemesi yapılmış—- tüm davalılardan müteselsilen ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan—– görevinin gereği olan ve kendisinden beklenen işleri yerine getirdiğini, huzurdaki davanın müvekkilinin davalı—–feshederek ayrılmasından sonra haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davacının talep ettiği hisse devir sözleşmesinin davacı ve diğer davalılar arasında akdedildiğini, davacılar tarafından sözleşmenin iptali talebinin ve müvekkilinin tarafı olmadığı bir sözleşmenin iptali davasında davalının muhatap olarak belirtilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin hisse satış sözleşmesinin tarafı olmadığından uhdesinde davacıya ait iade edilecek bir bedelin bulunmadığını, sermaye şirketlerinden olan anonim şirket borçlarından şirketin tüzel kişiliğinin sorumlu olduğunu, davacıların dava konusu haksız taleplerine, dava dışı soruşturma dosyalarını, gerçeğe aykırı beyanları olaya dahil ederek ve özellikle vurgulayarak haklı bir kılıf bulmaya çalıştığını, sayın mahkemenin bu şekilde dikkatini çekmeye çalıştığını ve kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkilinin—- şirketinden hiçbir zaman tek başına borçlandırıcı işlem yapacak imza yetkisi olmadığı gibi dava konusu—- tarihli hisse satış sözleşmesinde de davalılardan —-temsil etmek için imza atmadığını belirterek çekin iptali davası çekişmesiz yargıya konu olduğundan, davacıların diğer taleplerinden ayrıştırılarak huzurdaki davadan tefrik edilmesine, çekin iptali davası her halükarda keşidecisi tarafından açılamayacağından iptal davasının davacılardan—-yarar yokluğundan reddine, davacılar tarafından iptali istenen —- devir sözleşmesinin tarafı olmayan ve ödenen çeklerin bedelini uhdesinde bulundurmayan müvekkili için davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu iddiaların hali hazırda—— irtibatı nedeniyle ——– atanan Davalı Şirket kayıtlarının ve bu suretle konu ile ilgili tüm işlemlerin incelenmesini gerektirdiğini, bu hususların Savcılıklar nezdinde devam etmekte olan soruşturmalar kapsamında değerlendirilmekte olduğunu ve —kayıtlarının da yine —– nezdinde bulunuyor olması sebebi ile Davacının taleplerine yönelik herhangi bir açıklama yapılmasının mümkün olmadığını, yanı sıra ticari ve sözleşmesel ilişkilerin, teminatların, kambiyo borçlanmalarının tespiti, incelenmesi işlemlerinin de halen devam ettiğini, ancak —- de malumu olduğu üzere —- —- aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle adli makamlarca soruşturulan/kovuşturulan tüm şirketlerin muvazaalı ve hatta konusu suç teşkil edilebilecek, hukuken geçerli kabul edilebilecek ve gerçek bir dayanağı olmayan çok sayıda iş ve işlemleri olduğu şüphesi bulunduğunu, işbu nedenlerle savcılıklar nezdinde hem davacı, hem davalı şirket ve şahıslara yönelik devam eden soruşturma ve kovuşturmaların bekletici mesele yapılarak, davanın görülmesinin ertelenmesinin gerektiğini, dava konusu çeklerde ciro silsilesinde diğer davalılardan—- kefil olarak bulunduğunun, davacı tarafından bildirildiğini, bu suretle işbu davanın yargılaması sırasında——- dikkate alınarak müvekkili şirketten önce her türlü alacak taleplerine yönelik öncelikle şirket lehine kefil olan ortağın, yönetici veya bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilere husumet yöneltilmesi gerektiğini, davacı iddialarının net olmadığını, kendisi tarafından bildirilen hisse devri bedelinin, şirket kayıtları arasında tesadüfen karşılaşılan bazı belge kopyalarında farklı geçtiğini, ayrıca —– şahsına yapılan bir hisse devrinde ödemenin—- yapılmasının davacı yönünden de şüphe uyandırıcı olduğunu belirterek davanın tüm ferileri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Hisse devir işleminin davacının davasına dayanak yaptığı—- operasyonundan çok önce yapıldığını, davacı her ne kadar davalılara vermiş olduğu çeklerin —– örgütüne finans sağlamak amaçlı kullanıldığını iddia etmişse de bu iddiasını ispatlayamadığını, davacının davalılara vermiş olduğu çeklerin terör örgütüne gelir sağlamak amacıyla kullanıldığından şüphelendiğini iddia eden davacının bu talebinin son derece anlamsız ve yersiz olduğunu, şirket bünyesinde artık hissesi bulunmayan davalılar ile gerçekleştirilmiş olan hisse devri işleminin iptalinin talep edilmesinde herhangi bir hukuku yarar bulunmadığını, davanın, devir işleminden aylar sonra açılmış olmasının iyi niyetten son derece uzak olduğunu belirterek kötü niyetli ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, hisse satış sözleşmesinin iptali, hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali ve hisse satış sözleşmesine ilişkin yapılan ödemenin davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacılar, davalılardan —– —- iptalini, —belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptalini ve hisse satış sözleşmesine ilişkin ödemesi yapılmış —- tüm davalılardan müteselsilen ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile tahsilini talep etmektedir.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık;
A-Davacı —- olup olmadığı,
B-Davalı—- arasında imzalanan —- davalılar tarafından sözleşme kapsamında taahhüt edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacı şirket paylarının——- hukuka uygun şekilde devredilip devredilmediği,
Ç)Davaya konu sözleşmenin geçerli olup olmadığı,
D)Davalıların sözleşme hükümlerine aykırı davranıp davranmadıkları,
E)Sözleşmenin iptali gerekip gerekmediği,
F)Sözleşmenin iptali halinde sözleşme ile davalılara verilen çeklerin iptali gerekip gerekmediği, davacı—– nedeniyle ödediği bedeli geri isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda belirlenen uyuşmazlık noktaları kapsamında, tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya bilirkişiler ——tarihinde rapor düzenlenmiş, ancak raporda ilgili şirketlerin ticari defter ve kayıtları incelenmediğinden ve bu bilirkişiler tarafından düzenlenen raporla hüküm kurulamayacağından dosya—- —- oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen —– teknik yönden hükme esas alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı—– sırasında iflas etmiş, bu davacı yönünden davaya iflas masası tarafından devam edilmiştir.
2-a)—–Davalı —-yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde;—— göre zamanında yapıldığı, envanter defterinin ibraz edilmediği, — yılına ilişkin ticari defterlerinin —-beratlarının süresinde alındığının tespit edildiği, davalı şirketin —- süresinde tasdik ettirdiği görülmüştür.
Bilirkişi heyetince davalı——-çıkış kayıtları bilirkişi heyetince aşağıdaki şekilde incelenmiştir.
DAVALI —–
Tarih No Açıklama Borç Alacak
——
Davalı —– incelenen defterlerinde, davacı tarafından ——belirtilen —– kapsamındaki — tarihli ——- çeklerin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
DAVALI KAYITLARINDA—-
Davalının incelenen defterlerinde,—-borç kaydettiği, karşılığında —- itibariyle kendi defterlerinde—– borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
DAVALI KAYITLARINDA——-
Davalı —- incelenen defterlerinde, — hesabında davacılardan— kaydettiği, karşılığında — alacak kaydetmek suretiyle—- tarihi itibariyle kendi defterlerinde — borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
DAVALI KAYITLARINDA—-
Davalının incelenen defterlerinde,—-borç kaydettiği, karşılığında herhangi bir alacak kaydı girilmediği, — tarihi itibariyle kendi defterlerinde —- alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
2-b)Davacı–kararlarının incelenmesi:
2-b-1)——- hissesinin tamamını şirketimiz ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı —– devretmiştir.
b) —- tutarındaki hissesini—–devretmiştir.
c) —–tutarını şirketimiz ortağı ve—— devretmiştir.
2-Yapılan hisse devirleri neticesinde şirketimiz ortaklık yapısı aşağıdaki şekilde oluşmuştur.
—–
Şeklinde belirtildiği, —-imzasının bulunduğu görülmüştür.
2-b-2—— temsil eden ve—-şirketi en geniş şekilde temsil ve ilzam etmesine ittifakla karar verilmiştir.” şeklinde belirtildiği, ——imzasının bulunduğu görülmüştür.
2-c)–:
Devir Eden : —
Devir Alan : —
Devir Bedel: —
Şirketin Sermayesi: ——
Madde 2. Sözleşmenin Konusu: —— bugünkü tarihi itibariyle bütün malvarlığı, aktif ve pasifi ile işbu hükümlerle devretmiştir.
Devir bedeli olan toplam—– miktarlı çek ile yapılacaktır. İşbu çek şirket tarafından düzenlenecek ve devralanın cirosu ile devredene teslim edilecektir.” şeklinde belirtilerek —tarihinde tanzim edilerek imza altına alındığı görülmüştür.
Madde 1. Taraflar:
Devir Eden : —-
Devir Alan : .—
Devir Bedeli: —-
Şirketin Sermayesi: —-
—-bugünkü tarihi itibariyle bütün malvarlığı, aktif ve pasifi ile işbu hükümlerle devretmiştir.
Devir bedeli olan toplam —– devralan tarafından devredene aşağıda miktar ve vadesi belirtilen çekler ile yapılacaktır. işbu çekler şirket tarafından düzenlenecek ve devralanın cirosu ile devredene teslim edilecektir.
——-çekler işbu devir sözleşmesinin imzalanması ile birlikte devredene teslim edilecektir.—— verilen borçlandırıcı işlemlerden dolayı şirket için bulunan risklerin ortadan kalktığına emin olunduğunda devralan tarafından devredene teslim edilecektir. Risklerin devam etmesi halinde ödemesi yapılan en son çekin ödeme gününde bir sonraki çek teslim edilerek ödemeler yerine getirilecektir…” şeklinde belirtildiği, —– tarihinde tanzim edilerek imza altına alındığı görülmüştür.
2-ç)—- yevmiye no.lu ihbarnamenin yapılan incelemesinde, davalılardan—–beri çalıştığı şirketteki iş akdinin haklı nedenle fesih edilmesi ihbarına ilişkin olduğu görülmüştür.
2-d)Bilirkişi Raporları:
2-d-1— tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında;— Davacıların taleplerinin birinin, ——bulunan hisselerinin devralındığı, bu hisselerin bedeli olarak taraflar arasında çek düzenlendiği ve taraflara teslim edildiği görülmektedir. Davacı tarafından, hisse devri ve temlik sözleşmelerinin iptali talebine gerekçe olarak gösterilen hususlar değerlendirildiğinde ve dosya münderecatında yer alan bilgi ve belgeler ile —– taraflar arasındaki geçmiş ticari ilişkilerin seyri ve mahiyeti, tarafların irade özgürlüğü çerçevesinde pay devri sözleşmelerini akdettikleri göz önüne alındığında, anılan talebin makul ve yerinde olmadığı, pay devir bedelini şirket çekleriyle ödemeyi kabul eden ve pay defterine ortak olarak kaydı gerçekleştirildiği anlaşılan davacının, davalı şirkete kayyım atanması ve çeklerin —– kullanılması ihtimali, çeklerin şirket kayıtlarında olmaması gibi hususlara istinaden hisse satışlarının iptali, payların satıştan önceki sahipleri adına tescili ve pay devri karşılığı ödediği bedelin faiziyle iadesi yönündeki taleplerinin makul ve hukuki olmadığı kanaati heyetimizde hâsıl olmuştur.
B- Davacıların taleplerinden diğeri ise, ——- devralınan payların bedellerinin ödenmesi için verilen çeklerin iptali yönündedir. Bir çekte, herhangi bir nedenle temel alacak bulunmuyorsa, o çek bedelsiz bir kambiyo senedi olarak tavsif edilmektedir. Çekin değişik nedenlerle karşılıksız yani bedelsiz kalmış olması mümkündür. Böyle bir durumda, senet bedelinin tahsil edilmesiyle, borçlar hukuku anlamında bir sebepsiz zenginleşme durumu ortaya çıkacaktır. Zira senet borçlusu bakımından, mevcut olmayan bir borç için ödeme yapma zorunluluğu söz konusu olacak ve malvarlığının aktif kısmında bu oranda bir azalma meydana gelecek; karşı taraf bakımından da, yüklenilen edimi yerine getirmeksizin senet bedelini tahsil etmiş olduğu için, bir zenginleşme durumu husule gelecektir. Yukarıda “B. Çekler” bölümünde, davacı ile bir kısım davalılar arasında akdedilen pay devir sözleşmeleriyle devredilen payların bedelleri karşılığı olarak, keşidecisi davacılardan—— çeklerin fotokopilerinin dosyaya sunulduğu, devir sözleşme bedeliyle dosyada mevcut çekler ve miktarları konusunda netlik ve tutarlılık bulunmadığı, çekler karşılığı tahsilat ve ödemelerin bulunup bulunmadığının ve—– kayyım tarafından tahsil edilmiş çekler varsa bunların tutarlarının ne olduğu dosya kapsamından tam olarak tespit edilememiştir. Ayrıca bedelsizlik iddiası ile taraflar arasındaki temel ilişki mahiyetindeki pay devir sözleşmelerinin geçersizliği konusundaki irtibatın da bu değerlendirmede dikkate alınmasının elzem olduğu kanaatindeyiz. Bu bağlamda, davacıların, bedelsizlik nedeniyle çeklerin iptal edilmesi konusundaki taleplerine ilişkin nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.” şeklinde belirtildiği görülmüştür.
2—— tarihli bilirkişi raporunda——hükümlerine göre zamanında yapıldığı, envanter defterinin ibraz edilmediği, —– onaylı beratlarının süresinde alındığı—- hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
Davalı şirketin raporumuzun —— etmediğinden usul ve hesap İncelemesinin yapılamadığı, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
B——- verilen çeklerin İptali Talebi Yönünden; Sözleşmede tespit edilen edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesi veya daha sonra ortaya çıkan hukuki ayıp gibi konuların somut olayda bulunmadığı dikkate alındığında, imzalanan —— hukuka uygun şekilde ifa edildiği ve bu kapsamda Sözleşmelerin geçerli olduğu, bu sebeple davacı tarafından verilen çeklerin iptalinin söz konusu olamayacağı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
2-e)——– hakkında ——–kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, —- —- nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından dava açıldığı,
İddianamede, davamız konusuyla ilgili olarak;
• Davalılardan —– belirtildiği,
• Şüpheli—- olduğu—–
• Şüpheli—-olduğu—–
•—- adet fatura ile —yapmış olduğu —
•—- gönderildiği—-
•——- gönderildiği —-
• —- transferi yapıldığı —-
• —- satın aldığı—-
• —mal aldığı—-
• Davalılardan—- yılları arasında— verildiği —
• Davacı — arasında davalılardan ——-
• — havale aldığı —-
• —- gönderdiği—-
• — olduğu —-
•—–olduğu —-
• Davacılardan — beyanlarda bulunduğu —
• Davalılardan —ortağı olduğu —yazılı olduğu, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
2-f)Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, hukuki gerekçe ve ulaşılan sonuç: Davanın konusu, davalılardan—- arasında imzalanan ——– iptali, hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali ve hisse satış sözleşmesine ilişkin ödemesi yapılmış —– tüm davalılardan müteselsilen ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile tahsili talebine ilişkindir.
— tarihinde davacı— — incelendiğinde, davalılar tarafından sözleşme kapsamında taahhüt edimlerin yerine getirildiği ve davacı şirket paylarının davacı —- hukuka uygun şekilde devredildiği anlaşılmaktadır. Zaten davacının sözleşmenin geçersizliğine ilişkin iddialarının dayanağını, davalıların sözleşme hükümlerine aykırı davranışları oluşturmamaktadır. Davacı taraf davalı şirkete kayyım atanması ve hisse karşılığında verilen çeklerin——- kullanılması gibi konuları ileri sürerek imzalanan sözleşmenin geçersiz sayılmasını talep etmektedir.
Hisse satışından elde edilen çeklerin satışı yapan şirket tarafından kaydının yapılmaması veya satıştan elde edilen gelirin hukuka aykırı kullanılması, dava konusu devir sözleşmesinin sıhhatini etkileyen konular değildir. Bir sözleşmenin geçerliliği konusunda değerlendirme ancak o sözleşmenin şartları bakımından yapılabilecektir. Sözleşmede tespit edilen edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesi veya daha sonra ortaya çıkan hukuki ayıp gibi konular somut olayda bulunmamaktadır.
Davacı—– arasında imzalanan ——- uygundur ve sözleşmeyi imzalayan taraflar edimlerini yerine getirmişlerdir.
Bu nedenlerle, sözleşmede tespit edilen edimlerin gereği gibi yerine getirilmemesi veya daha sonra ortaya çıkan hukuki ayıp gibi konuların somut olayda bulunmadığı, davacı—– imzalanan —–uygun şekilde ifa edildiği ve bu kapsamda —–olduğu anlaşıldığından davacı —— açtığı hisse satış sözleşmesinin iptali, hisse satış sözleşmesinde belirtilen tutara karşılık verilen çeklerin iptali ve hisse satış sözleşmesine ilişkin ödemesi yapılmış olan ——– davalılardan tahsili taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı —– ehliyetinin, davalı——– pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususuyla ilgili olarak; bilindiği üzere kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
İşbu davada, iptali istenen sözleşme davacı—- olup, sözleşmenin konusu —- hisse devrine ilişkindir.—- konu bedelsiz olduğu ileri sürülen çeklerin ve davacı — tarafından ödenen bedelin alacaklısı veya borçlusu değildir. Bu bakımdan davacı —-dava ve talep bakımında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davacı—– açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine, işbu davada davalı— aynı şekilde sözleşmenin tarafı olmadığı gibi davacı —-hisse devretmiş değildir. Yine, davalı —-kalan çeklerin de alacaklısı değildir. Bu nedenle, davacı —- isteyebileceği bir hakkı bulunmadığından davacı ——- karşı açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı —- davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı —- karşı açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı —- açtığı davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli — maktu karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan –harçtan mahsubu ile bakiye —–harcın davacıya iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı—- davası yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca belirlenen —- vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı —- açtığı reddolunan davası yönünden davalı— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen — vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —-verilmesine,
8-Davacı —-reddolunan davası yönünden davalılar— ve —kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —-vekalet ücretinin davacı—- alınarak davalılar —–verilmesine,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı —- davacı—- davalı—-yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi’nin ilgili ——– yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2021