Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1199 E. 2018/380 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1199
KARAR NO : 2018/380

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde nakliyat sigortalı bulunan—- San ve Tie. A.Ş. firmasına ait demonte vaziyetteki direğin hatalı bulunduğu vinç halatından liman sahasına düşmesi sonucu kaşarlandığını. sigortalı firma tarafından üretilen —- isimli yelkenli tip lekne ekipmanlarının 05.04.2016-13.04.2016 tarihleri arasında düzenlenen —-‘nda sergilenmek üzere Çin’e gönderilmesi gerektiğini. sö2 konusu gemi direğinin düşürülmesi ve bu nedenle hasırlanması nedeniyle yeni bir gemi direğinin sigortalı firma tarafından fuarda sergilenmek üzere acil olarak hava yolu ile Çin’e gönderildiğini, gemi direğinin hasarlanmusı nedeniyle müvekkili şirket sigortalısının maddi zarara uğradığını, gemi direğinin davalı çalışanları israfından düşürülmesi ve tasarlanması nedeniyle yeni bir gemi direğinin salın alınması ve söz konusu direğin Çin’e gönderilmesine ilişkin maddi /arann karşılandığını, müvekkili şirketin hasasın ihbar edilmesinin ardından yaptırdığı ekspertizle hasar miktarının 11.379.98-F:uro olarak belirlendiğini, bu bedeli müvekkilinin KDV ile birlikte toplam 13.498,3^-F.uro olarak 05.08.2016 tarihinde sigortalısına Ödediğini ve sigortalısının baleH olduğunu, büıün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla” müvekkil in iıı sigortalısına ödediği 13.428,38 Huro’mın Türk Lirası karşılığı olan 45.041,47-Tlnin yargılama giderleri ve vekâlet ücretiyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev itirazları olduğunu, dava konusu olayda Deni/.eilik İhtisas Mahkemeleri kurulu’nun görevli olduğunu, bu nedenle davanın Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nde ya da Denizcilik İhtisas Mahkemesi olmayan yerlerde Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu’na göre taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle emtianın yükletilmesin istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması ve boşaltılmasında, tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğunu, davacının sigortalısının ise 6 adet konteynınn taşınmasına ilişkin deniz taşıma sözleşmesi —- Ş.ti arasında kurulduğunu, davalı firmanın bu sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle davalı firmaya doğrudan bir husumet yönlendirilemeyeceğini, haksız fiil sebebiyle oluşan menfî zarar için tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın sadece hasarlanan gemi direğine ilişkin zararları talep edecek iken bir yandan da uçak yoluyla gönderim bedelini haksız fiil kapsamında talep etmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, eksper raporunun mallar incelenmeden düzenlendiğini, bütün bu nedenlerle davacı tarafın husumet ehliyetinin bulunmamasından dolayı haksız yere açılan davanın reddini, davanın yetkili mahkemede açılmamış olmasından dolayı yetkisizlik nedeniyle reddini talep etmiştir.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında ” Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir.
HSYK’nın 20.07.2004 gün —- sayılı kararı ile İstanbul ilinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
HSYK’nın 24.03.2005 gün —-sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
Somut olayda; davacı … şirketi tarafından —- numaralı sigorta poliçesi ile sigortalanan demonte vaziyetteki yat direğinin deniz yolu ile taşınmak üzere, gemiye yüklenmesi esnasında vinç halatından liman mahalline düşmesi nedeniyle hasarlanmıştır. Emtianın niteliği, sigorta poliçesinin içeriği, hasarın meydana geldiği yer, hasarın gemiye yükleme sırasında meydana gelmesi hususları dikkate alındığında yargılama yapma görevinin denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, davanın denizcilik ihtisas mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- HMK.114/c maddeleri uyarınca davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK nun 114/1-c-115/2 ‘ye göre USULDEN REDDİNE,
2- HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL— ASLİYE TİCARET (DENİZCİLİK İHTİSAS) MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3- HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/04/2018