Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1196 E. 2018/374 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1196 Esas
KARAR NO : 2018/374

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı bankanın —- Şubesi arasında genel kredi sözleşmesi ve —-üye İşyeri no.lu pos cihazı üyelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket, sigara dağıtım ve pazarlama işi ile iştigal ettiğini, günlük pos cihazı işlem hacmi yüksek bir şirket olduğunu, müvekkil ile davalı banka şubesi arasında sağlanan anlaşma çerçevesinde, müvekkil şirket davalı bankaya ait POS cihazlarını kullandığını, davalı bankanın, müvekkil şirketin pos cihazları üzerinde yaptığı nakit tahsilatın müvekkil tarafından hemen kullanılmak istenmesi ve hesaptan çekilmesi halinde, pos cihazı aracılığı ile yapılan tahsilattan komisyon kesileceğini, komisyon ücreti ödenmemesi için pos cihazından yapılan tahsilatın belirli bir süre davalı banka yedinde kalması gerektiğini, müvekkil şirketin nakit ihtiyacının karşılanması için ise pos cihazı hesaplarının rehni karşılığında, genel kredi sözleşmesi çerçevesinde müvekkile 22.500.000,00 TL kredi limiti tanımlanabileceğini, fiili olarak kullanılacak kredi tutarı üzerinden faiz işletileceği ve kullanılacak kredilerin dönemler halinde pos cihazı hesaplarından tahsil edileceğini, pos hesaplarından nakit çekerek komisyon ödemek yerine, hesap rehni karşılığında kredi kullanılmasının müvekkil şirket yönünden daha avantajlı olacağı, kredi faiz oranının, pos hesabından yapılacak komisyon kesintisi oranından daha düşük olacağı beyan ve ifade edilerek, müvekkil şirket ile davalı banka arasında ayrıca pos hesaplarının rehni karşılığında genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak davalı banka uygulamada kredi sözleşmesi ile müvekkil şirketi daha yüksek tutarlarda zarara uğratmış olup, diğer bankalara göre beyan ettiği hiçbir avantajlı durumu sağlamadıklarını, müvekkil şirket ile davalı banka arasında yukarıda arz edilen pos cihazı üyelik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi imzalandıktan sonra, davalı banka herhangi bir haklı neden olmaksızın müvekkil şirketin pos cihazı üyelik sözleşmesini fesh ettiklerini, davalı bankanın bu haksız fesih işlemi nedeniyle müvekkil şirket maddi zarara uğradığı gibi, müvekkil şirket ile davalı banka arasında pos üyelik sözleşmesi ve hesaplarının çalışacağına inanılarak imzalanan genel kredi sözleşmesi şartları müvekkil şirketimiz yönünden ağırlaşmış olduğunu, davalı banka aynı zamanda müvekkil şirket tarafından kullanılan kredinin tamamının kapatılması talep edildiğini, davalı banka bu şekilde haksız bir uygulama ile müvekkil şirketi mali olarak zor durumda bıraktığını ve zarara uğrattıklarını, müvekkilin kullanımına tamamen açılmamış olan ve davalı banka tarafından blokede tutulan 22.000.000,00 TL tutarındaki kredi limiti tutarının tamamının, davalı banka tarafından müvekkil şirkete kullandırılmış gibi değerlendirme yapılarak, bu yüksek kredi limiti tutarı üzerinden müvekkil şirket aleyhinde haksız faiz tahakkukunda bulunulmuş ve fiili olarak müvekkil şirkete kullandırılmayan krediye dayalı olarak müvekkil şirketten faiz tahakkuku adı altında müvekkil şirket hesaplarından haksız faiz tahsilatı kesintisi yapılmıştır… Bu nedenle davalı banka tarafından müvekkil şirketten haksız olarak tahsil edilen faiz tutarlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz. Diğer yandan davalı banka, haksız olarak kredi tahsis ve istihbarat ücreti adları altında 100.000,00 TL’ni aşkın tutarda müvekkil şirket hesaplarından haksız olarak kesintiler yapmıştır. Müvekkil şirket hesaplarından yapılan bu haksız kesintilerin de davalı bankadan tahsiline karar verilmesini, müvekkil şirket, Kartal —-Noterliği’nİn 26/05/2015 tarih ve —- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı bankanın haksız olarak aleyhinde uyguladığı işlemler nedeniyle zarara uğradığını, haksız olarak tahakkuk ettirilip, hesaplarından kesilen haksız faiz ve kredi tahsis ve istihbarat ücretleri adı altında yapılan kesintilerin iadesi ve davalı bankanın haksız işlemleri nedeniyle uğradığı zararın davalı banka tarafından tazmin edilmesini talep ettiğini, davalı bankayı temerrüde düşürdüğünü, davalı bankanın bugüne kadar yapılan görüşmelerden ve gönderilen temerrüt ihtarnamesinden olumlu bir sonuç alınamadığını, davalının haksız olarak müvekkil şirket aleyhine tahakkuk ettirdiği faiz ve kredi tahsis, istihbarat vs. namlar altında müvekkil hesaplarından yaptığı kesintiler nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı İle şimdilik belirsiz olan müvekkil alacakları 180.000,00 TL (yüzseksenbinTL)’nin davalının haksız kesintileri yaptığı tarihten veya davalını ihtarname ile temerrüde düştüğü tarihten itibaren 3095 Sayılı Kanunun m.2/f.2 hükmünde belirtilen kısa vadeli avanslara uygulanan faiz/ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Banka POS Cihazına İlişkin Üyelik Sözleşmesini Feshetmem iştir: Müvekkil bankanın Tepeören OSB Şubesi müşterisi olan davacı şirket ile imzalanmış olan GKS, Businesscard Sözleşmesi ve Üye İşyerleri Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeler çerçevesinde, davacıya POS cihazı tahsis ve teslim edilmiştir. Ancak aşağıda detaylıca anlatılacağı üzere, davacıya tahsis edilen POS cihazının amacı dışında kullanıldığı tespit edildiğini ve davacının kendi isteği ile pos cihazları davacı tarafından müvekkil bankaya iade edildiğini, müvekkil banka tarafından üye işyeri davacıya ilişkin herhangi bir fesih işlemi yapılmadığını, maddiZararın Somut Delillerle İspatlanması gerektiğini, davacının Pos Cihazı Üyelik Sözleşmesi’nin müvekkil banka tarafından haksız olarak feshedildiğini, bu sebeple maddi zarara uğradığını beyan ettiğini, davacının ne fesih İddiaları nede maddi zarar iddiaları kabul edilebilir nitelikte olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme fesh edilmediğini, davacının isteği ile pos cihazları müvekkil bankaya iade edildiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber biran İçin davacı ile müvekkil banka arasındaki sözleşmenin feshedildiği kabul edilse bile davacının bu şekilde maddi zarar iddiaları kabul edilemeyeceğini, davacının zararın ne şekilde hesaplandığı hiçbir şekilde anlaşılamadığını, 180.000,00 TL’lİk bir hesaplama sonucuna nasıl ulaştığı hususu da tamamen belirsiz olduğunu, müvekkil bankanın, davacıya iyi niyet ile yaklaşarak, gerek sözleşmelerinde, gerekse faizlerinde iyileştirmelerde bulunduğunu, kredi kullandırımı sonrasında davacı şirketin maliyeti yüksek bulduğunu belirtmesi üzerine, maliyetin iyileştirilmesine yönelik olarak daha uygun maliyetli bir başka kredi kullandırılmış ve pos bloke gün sayılarında da iyileştirme yapıldığını, müvekkil bankanın, mevzuat ve sözleşmeler uyarınca bahsi geçen tutarları tahsil ettiğini, müvekkil banka ile davacı şirket arasındaki üye işyeri sözleşmesi uyarınca söz konusu miktarların üye işyerinden alınacağını, bu sözleşme de davacı tarafça imzalandığını, tasfiye haline girmiş olan davacı şirketin bir tacir olduğu ve bu nedenle de basiretli bir tacir olmanın gereği olarak, tüm maddelerini okuyup, müzakere ettiği, bu müzakere sonrasında imzalamış olduğu sözleşme maddeleri gereğince, bu miktarın tahsilinde hiçbir hukuki engel bulunmadığını, davacı, dava dilekçesinde bahsettiği ihtarnamedeki haklarından başka bir ihtarname ile vazgeçtiğini, davacı Kartal —-Noterliği’nin 26/05/2015 tarih ve —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin ardından, Kartal —-Noterliği’nin 06/07/2015 tarih ve — yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek bu ihtarnamede; “Şirketimiz ile bankanız arasında mevcut ilişki ile ilgili olarak, şirketimiz tarafından Kartal —-Noterliği’nin 26/05/2015 tarih ve — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bir kısım hak ve taleplerimiz hakkında ihtarname gönderildiğini, davacının işbu davayı ikame etmeden önce bu şekildeki ihbarının özellikle dikkate alınması ve davanın esasa girilmesi halinde davanın; davacının dava hakkından açık feragati nedeniyle esastan reddedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, davalı banka tarafından yapılan iddiaya göre haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı bankaya gönderilen 26.05.2015 tarihli ihtarnamede, davaya konu alacağın talep edildiği, 06.07.2015 tarihli ihtarnamede, önceki tarihli ihtarname ile istenilen hak ve taleplerden vazgeçildiği bildirilmiştir.
02.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı ile davalı banka arasında 27.03.2013 tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığı ve 31.03.2013 tarihinde davacı adına—- numaralı pos hesapları açıldığı, 08.04.2013 tarih ve 150.000 TL limitli, 06.12.2013 tarih ve 1.000.000 TL limitli, 13.01.2015 tarih ve 50.000.000 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri de imzalanarak—- numaralı Ticari Kredi Mevduat Hesabı açıldığı ve ticari krediler kullandırıldığı, 08.04.2013 tarihinde imzalanan Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi ile —- numaralı Business Kart verildiği, ayrıca firma adına— numaralı mevduat hesaplarının açıldığı,
Davacı firmanın davalı banka nezdindeki —- numaralı ticari kredili mevduat hesabından ihtiyaç halinde kullandığı 50.000 TL limitli kredili mevduat hesabı dışında, muhtelif tarihlerde 8 adette toplam 47.025.733,56 TL talimat mukabili kredi kullandığı, bu krediler karşılığı 1.059.697,83 TL faiz ve 120.592,50 TL komisyon ödediği, ödediği faiz ve komisyon oranının davalı bankanın ticari kredi faiz oranları listesine uygun olduğu,
Davacı firmanın 13.01.2015 tarihinde kullandığı 22.500.000 TL’ lik kredi nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen 118.125 TL’ lik kredi komisyon ücretinin davacı firmanın 13.01.2015 tarihli kredi kullandırım talimatına istinaden tahsil edildiği ve davalı banka kredi kullandırım oranları dahilinde yapıldığı,
Türkiye Bankalar ve Katılım Bankaları Birliği Fiktif İşlem Değerlendirme Komitesinin 12/05/2016 tarihli fiktif işlem yapan firmalar arasında davacı firmanın bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle Pos Üyelik Sözleşmesinin 20. Maddesine İstinaden üye işyeri iptalinin mümkün olduğu, ayrıca davacı firmanın Pos Üyelik Sözleşmesinin iptali nedeniyle zarara uğradığı iddiasının somut delillerle (fatura, iş kaybı, vs.) ispatlanmadığından, davacı iddiasının kabul edilebilir olmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda yerinde inceleme yapılmak ve ilgili dayanak belgeleri dosya arasına almak suretiyle, taraflar arasındaki sözleşme ve yürürlükteki teknik mevzuat hükümleri doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri ve bankacılık teamülleri gereği, tacir olan bankanın, yapmış olduğu işlemler karşılığı komisyon ücreti ve faiz kesintisi yapmasının gayet makul olduğu, benimsenen raporda da belirtildiği üzere, yapılan kesintilerin sözleşme hükümleri kapsamında uygulanan oranlara uygun olduğu, ayrıca, davacı şirketin sözleşmeyi fesih yetkisinin olmasına rağmen feshetmeksizin devam ettiği, bu haliyle de sözleşmenin devamından kaynaklanan kesintileri talep etmenin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu değerlendirilmekle, davacının talebinin haklı olmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 3.073,95 TL harçtan mahsubu ile kalan 3.038,05 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 16.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 19/04/2018