Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1195 E. 2021/603 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1195 Esas
KARAR NO:2021/603
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/10/2016
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalılardan — davalı olan — müvekkil şirketin———- işlerinde kullanılmak üzere muhatap şirketten farklı tarihlerde boru ve bu işlerde kullanılacak ilgili malzemeleri satın aldığını, bahsi geçen bu boru ve malzemeleri yer altına döşeyerek yangın tesisatı ve temiz su tesisatı bağlantılarının tamamlandığını, müvekkili şirketin davalı şirketten satın alınan borular ile ilgili olarak ilk kez —— ayında şikayet almaya başladığını, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak işçilik vb. nedenlerle olduğunu düşünerek yani önemsiz ayıp olduğunu düşünerek davalılar ile bu konu ile ilgili irtibata geçmediğini, ancak sonrasında borular ile ilgili patlaklar artarak devam etmiş ve davalı ile —ayı içinde — geçildiğini, bu tarihten itibaren gerek yazılı olarak gerekse sözlü olarak yapılan görüşmelerde davalı şirketin müvekkili şirketin ortaya çıkan maddi zararlarını tazmin edeceklerini defalarca kere teyit ettiğini,— davalı ile yapılan görüşmeler —- ayına kadar devam etmiş olup; bu görüşmeler neticesinde davalı şirkete kargo yoluyla patlayan borulardan numune gönderildiğini, numunelerin — gönderilmiş olması sebebiyle —davalının müvekkili şirketten, —- kadar süre istediğini, — tarihinde test sonuçları ile ilgili olarak müvekkil şirkete geri dönüş yapmış olup, hukuki olarak sorun yaşamamak adına — ama —– yoluyla ilettiğini, —- davalının bu tavrından açıkça satın alınan borularda üretimden kaynaklı bir hata olduğu ve boruların ayıplı olduğunun anlaşılabileceğini, zira bahsi geçen borularda herhangi bir imalat veya işçilik hatasının olmadığı senaryoda davalının yine de sorumluluğu kabul etmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca borulardaki patlakların tek bir noktada olmaması, tesiste kullanılan ve davalıdan alınmış olan her çapta ve hem yangın hem temiz su tesisatında kullanılan borularda gerçekleşmesi, alınan ürünlerin hatalı olduğunun kesin göstergesi olduğunu, müvekkili şirketin——– olması nedeniyle yangın tesisatında oluşabilecek bir sorunda geri dönüşü olmayan sorunların oluşacak olması, tesisin işletmecisi—- müvekkil şirketin müşterisi olan dava dışı—–nedeniyle ileride oluşabilecek ticari zararları nedeniyle halen söz konusu tesiste devam eden tesisat patlaklarına müdahale etmekte, sorunları gidermekte olduğunu, davaya konu borulardaki patlaklar halen devam etmekte olup; borulardan beklenen fayda tamamen ortadan kalktığını, bu sebeple boruların ayıplı olup olmadığını tespiti talebi ile mahkemeye başvuru yapıldığını ve— dosyasından — bilirkişi raporu alındığını, raporda, —- alındığında mevcut boruların komple değiştirilmesinin uygun olacağı yönünde” görüş ve kanaat bildirildiğini belirterek, davalarının kabulü ile,—–dosyasındaki bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu boruların tamamının ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini ve müvekkilin seçimlik hakkını kullanabilmesi için her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, müvekkili şirketin boruların ayıplı olması sebebiyle dava tarihine kadar ve ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesi halinde mevcut boruların sökülmesi ile yeni boruların döşenmesi sebebiyle oluşacak her türlü maddi zararının ——-göre hesaplanarak şimdilik — olmak üzere davalılardan —- tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin dilekçesinde ekli faturalarda bahsi geçen ürünleri —-alıp davacıya sattığını, ancak dava konusu ilgili ürünlerin fatura konusu ürünleri olup olmadığı tartışma konusu olduğu gibi, ayıp ihbarının da satıya derhal yapılmasının gerektiğini, aradan yıllar geçtikten sonra ayıba dayalı dava açılamayacağını, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca müvekkilinin adresinin —olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin —-olduğunu, davacının dilekçesinde belirttiği delil tespitine de itiraz ettiklerini ve şirketlerine tebliğ de edilmediğini, tespitin yokluklarında yapıldığını, taraflarına denetim imkanı verilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili ——– olduğunu, diğer davalı ——-adresinin —olduğunu, davanın bu iki yetkili mahkeden birinde davanın açılması gerekirken —- Mahkemelerinde açıldığını, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, davacı vekilinin boruların ayıplı —– iddialarını ve buna ilişkin maddi taleplerini —— dosyasından yaptırılan tespit raporuna dayandırdığını, oysa ki yapılan bu tespit neticesi hazırlanan raporun pek çok bakımdan eksik olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ticari satımdan kaynaklı alacak ve ayıplı olduğu iddia edilen malların değiştirilmesi talebine ilişkindir.
—– sayılı dosyası celp edilmiş
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan—– tarihli raporda özetle;
Davaya konu olan yeraltı boruları ile ilgili dosya içinde test raporlarına rastlanmamış olup borular üzerinde tam donanımlı bir laboratuarda test yapılması gerektiği ve teknik bilgide de bahsedildiği üzere, üretiminden kaynaklı olarak;—-olmayan,—– meydana gelmesiyle oluşan büyük tane yapıları, saklanma koşullarının da etkisiyle —-yaparak, borunun—– zaman içerisinde bir çatlağa dönüşecek—- patlamasına sebebiyet verebileceği ihtimalinin ağırlık kazandığını,
Söz konusu tesisatta şimdiye kadar oluşan hasar ve neticesinde onarım maliyeti olarak; beton zeminde herbir onarım için — zeminde herbir —- maliyet hesaplanmış olup, toplam kaç adet onanm yapıldığı bilgisine göre toplam maliyetin hesaplanmasının mümkün olmadığı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Rapora itiraz neticesinde
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- ek raporda özetle;
Kök raporda, mükerrer defalar tekrarlanan boıulardaki çatlak ve su sızıntılarının sebebi olabilecek tüm ihtimaller sıralanmış ve eldeki bilgi, belge, keşif ve teknik inceleme ile diğer seçenekler elenerek, ”üretimden kullanımına kadar geçen sürede stoklanması /saklanması sırasında maruz kaldıkları —- sonucunda, boru malzemesi olan —-ağırlık kazanmıştır, zira dosya içeriğinde söz konusu hasara uğrayan boruların üretim tarihi veya ne kadar hangi şartlarda stokladığı konusunda bir bilgi/belgeye rastlanmamıştır,
Gerek keşif sırasında gerekse kök raporumuzda belirttiğimiz üzere, hatalı borulardaki hatanın sebebini belirlemek adına, borular üzerinde tam donanımlı olan ——— bulunan buna örnek —— bulunan——– veya —– — yapılabileceğini,
Borularda meydana gelen patlak ve hasarlarda davacı firmanın herhangi bir kusuru olduğu konusunda bir görüş oluşmadığı, Keşif sırasında rastgele kazdırılan bir noktada, gerekse dosya içeriğine sunulan resimlerde anlaşılabileceği gibi söz konusu boru hatları, teknik şartnamelere ve standartlara uygun biçimde döşendiğinin gözlemlendiğini hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce davaya konu boruların döşenmiş olduğu işyerinde numune alınması için bilirkişiler görevlendirilerek inceleme günü belirlenmiş
Numune alınması halinde bilirkişiler tarafından numunelerin ——incelenmek üzere teslimine, gelen yazı cevapları ve laboratuvar incelemesi sonucu doğrultusunda dosyanın tekrardan dosyadaki bilirkişilere tevdi edilerek dava tarihindeki hasarların onarım giderlerinin hesaplanmasının istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan—– tarihli ek raporda özetle;
Hasarlı numuneler ile firma tarafından temin edilen hasarsız yeni numuneler arasında yoğunluk—– edilmiş, kök ve ek raporda defaten tekrarlandığı üzere, üretimden kullanımına kadar geçen sürede stoklanması/saklanması sırasında maruz kaldıkları sıcak-soğuk ortam şartları sonucunda,——— değişmesi ihtimalinin bilirkişi heyetinde hasıl olduğu,
Söz konusu hasarların — yukarıda ve önceki raporlarda detaylı olarak izah edildiği üzere. —- olduğu kanaatine varıldığı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan — ek raporda özetle;
Davacı ve davalı şirketin — defterlerinin— göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin —- yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de nihai takdirin mahkemenin takdirinde olduğu,
—defter ve kayıtlarına göre — dönem sonu itibarı —-itibarı ile cari hesap borç alacak ilişkisinin —-olduğu,
— tutarında—- adet fatura karşılığı olmak üzere toplam —- malzemenin davacı şirket tarafından davalı şirketten alındığı ve uyuşmazlığa konu —- inşaatına sevk edilmiş olduğunun irsaliyelerden görüldüğü,
Boruların döşenmesinde tekniğe aykırı bir durumun olmadığı,
—tarafından sunulan yazıya istinaden —- üzerinden değerlendirme yapıldığında ise toplam onarım gideri olarak — tekabül ettiğinin hesaplandığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından — arttırılarak toplam —alacağın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Yargılama aşamasında Davacı —- tarafından dava konusu alacak—– temlik edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu davada davacı şirket müteahhitliğini yaptığı inşaat işleri kapsamında sahadaki —– işlerinde kullanılmak üzere boru ve bu işlerde kullanılacak ilgili malzemeleri satın aldığını, bahsi geçen bu boru ve malzemeleri yer altına döşeyerek yangın tesisatı ve temiz su tesisatı bağlantılarının tamamlandığını, ancak borularda zaman içerisinde meydana gelen patlaklar nedeniyle maddi zarara uğradığından bahisle her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, müvekkili şirketin boruların ayıplı olması sebebiyle dava tarihine kadar ve ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tarafların Ticari defter ve kayıtlarına göre — tarihi itibarı ile cari hesap borç alacak ilişkisinin — olduğu,
Bilirkişi raporları ile de belirlenen; Davacı şirket tarafından boruların döşenmesinde tekniğe aykırı bir durumun olmadığı, —- tarafından sunulan yazıya istinaden — saha beton alanlarında toplam —- olduğu, bilirkişilerce hesabın yapıldığı, hasarlı numuneler ile firma tarafından temin edilen hasarsız yeni numuneler arasında yoğunluk farkı olduğu ekteki laboratuar analiz raporu ile tespit edildiği, denetlenebilir olan ve mahkememizce de benimsenen teknik bilirkişilerce kök ve ek raporda defaten tekrarlandığı üzere, boruların üretimden kullanımına kadar geçen sürede stoklanması/saklanması sırasında maruz kaldıkları sıcak-soğuk ortam şartları sonucunda,—- değişmesinden kaynaklanacağı, borularda üretimden kaynaklı veya davalılardan kaynaklı ayıp nedeniyle zararın meydana geldiği ispat edilemediğinden davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 85,39TL harç ile dava esnasında yatırılan 1.890,00 TL ıslah harcından mahsubu ile fazladan yatırılan 1.916,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —-tarafından yapılan 600,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile —- verilmesine,
5-Davalılar vekilleri lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 14.936,75 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021