Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2023/113 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1194 Esas
KARAR NO: 2023/113
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/10/2016
BİRLEŞEN ———-SAYILI DOSYASI :
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ: 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Davalı——- sürücüsü ve maliki olduğu ——- plaka numaralı aracı ile ——— iniş yaptığı sırada, yol üzerinde sağda park halinde bulunan araca çarpması ve aracın önünde oturan müvekkili küçük ——— ——- ağır şekilde yaralanmasına ve sağ bacağının kesilmesine sebep olacak kazaya neden olduğunu, kazaya karışan ——— plaka numaralı aracın sürücüsü ve maliki davalı ———-, aracını dikkatsiz ve hızlı sürmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazayı önleyebilecek olduğunu, kendi aracına zarar gelmemesi için yayaların ve araçların olduğu bölüme sürmesi sebebiyle de ağır kusuru ile kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, davalının, kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin henüz ——— yaşında olduğunu, sanığın ağır kusuru neticesinde oluşan acı ve eksikliği ömür boyu taşımak zorunda kalacağını, müvekkili ——–, kaza sonrasında, ekteki fotoğraflardan da görüleceği üzere, vücudunun muhtelif yerlerinde yaralanma meydana geldiğini, sol bacağının ciddi şekilde yaralandığını ve sağ bacağının diz altından kesilmiş olduğunu, müvekkillerinin bundan sonraki tüm hayatı boyunca başkalarının bakım ve desteğine ihtiyaç duyacağını, yapacağı işlerde daha fazla efor sarfetmek zorunda kalacağını, yine her türlü ihtiyaçları için daha fazla maddi ve manevi yardıma ihtiyaç duyar hale geldiğini, kesilen bacağı sebebiyle, protez takılacak olduğunu, yine protez giderlerine katlanmak zorunda kalacağını, protez sonrasında da kalıcı sakatlık nedeni ile yaşam kalitesindeki düşüşün ömrünün sonuna kadar devam edeceğini, ——– uyum sağlamama ihtimali de mevcut olduğunu, belli sürelerde değişmesi de gerekeceğini, ayağının kesilmesinin verdiği elem ve ızdırabın yanında birçok ihtiyacını da başkalarının yardımı ile karşılar hale geldiğini bu kaza sebebiyle sağlık sorunlarının daha da artacağını, yaşam süresi ve kalitesinin azalacağını, sağlık sorunlarında ve giderlerinde de ciddi artış meydana geleceğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde, uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını, hastanede yattığı dönem için bir tedavi masrafları sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılandığını, fakat kurumun karşılamadığı diğer tüm giderlerin müvekkili tarafından karşılandığını, sadece ortopedi servisine ödediği tutarın —— olduğunu, bunun yanında ———– de müvekkili tarafından karşılandığını, trafik kazası sonucu beden bütünlüğü ihlal olan kişinin, iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar bir sağlık kuruluşunda yaptığı tüm masrafların, sağlık kuruluşundan taburcu olduktan sonra eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflar ile sağlık kuruluşunda tedavi gördüğü süre içinde faturalandırılmayan harcamaların, örneğin hastaneye gidiş geliş, refakatçi giderleri gibi harcamaların tamamının bu kapsamda olduğunu,—– karşılamadığı diğer tüm giderlerin müvekkili tarafından karşılandığını, beden bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle tamamen veya kısmen çalışamaz duruma geldiğini, bundan doğan zararının tazminini, çalışma gücü, kişinin beden ve fikir gücünün gelir getirici şekilde kullanıldığını, diğer kişilere göre daha fazla güç (efor) harcamaları nedeniyle, onların tazminatı da, ——–yaşından değil, kaza geçirdikleri tarihteki yaşlarından başlayarak, yaşam sürelerinin sonuna kadar hesaplanması gerektiğini, müvekkilin tedavisi, protez değişimleri fiziksel gelişimi süresince devam edeceğini, tazminat hesabında bu husus da dikkate alınması gerektiğini, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların trafik kazası neticesi beden bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kaldığını, hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabileceğini, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zarar hesaplanırken zarar görenin ekonomik geleceği sarsılmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlâl fiili sonucunda gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç hesaplamada dikkate alınması gerektiğini, ——- da anıldığı üzere “kişilerin bir işi ve kazançları olmasa bile, günlük yaşamlarını sürdürürlerken sakatlıkları oranında zorlanacak olmaları nedeniyle “güç kaybı tazminatı” isteyebilecekleri..” kabul edildiğini, güç kaybı tazminatı, küçük yaşta sakat bırakılan çocuklara da uygulanmakta olduğunu, ——- son kararlarıyla, emeklilik çağındaki yaşlı kişiler için kabul edilen “güç kaybı tazminatı”nın, beden gücü eksilen çocuklar için de tazminat hesabının, uygulamada olduğu gibi, çocukların çalışıp kazanç elde etmeye başlayacakları 18 yaşından başlatılmayıp, olay tarihinden (beden gücü kaybına uğradıkları tarihten) başlatılması gerektiğini, müvekkilin estetik açıdan da zarar gördüğünü, kaza sonucu estetik zarara uğrayan kişinin, mevcut işini yapabilse dahi aynı işi yapan diğer kişilere göre mesleğini yaparken, mesleğinde ilerlemekte zorluklar yaşayabileceğini, işte tüm bu durumlar dikkate alınarak bu zararların hesaplanması gerektiğini, müvekkili ———– anne ve babasının ve kardeşi olan diğer müvekkillerinin de, meydana gelen olay nedeniyle de büyük üzüntü ızdırap ve psikolojik çöküntü yaşamış ve halen de bu olayın etkilerini yaşamaya devam ettiklerini, babası ———–çalıştığını, annesinin ise hemşire olarak görev aldığını, davanın üzüntüsünün parasal bir değer ile mümkün olmadığı için manevi tazminatın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemenin de mümkün olmadığını ancak haksız fiilden doğan bedeni ızdıraplar için tazminata hükmedilmesinin en azından bu ızdırapların hafiflemesine yardımcı olacağını, müvekkilinin ve ailesinin bu acıyı ömür boyu yaşayacağını, müvekkili ——— sağ bacağını kaybetmesi nedeniyle oluşan işgöremezlik ve maluliyet durumunun, davalının ağır kusurunun manevi tazminat hesabında dikkate alınmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tüm maddi tazminat kalemleri (Karşılanmayan hastane giderleri, protez, tedavi giderleri, ulaşım, efor (güç) kaybı tazminatı, kazanç kaybı, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, uzuv kaybı, bakım ve bakıcı giderleri, vs hususların) tümü (ve müvekkilin kaza geçirdiği tarihteki yaşından başlayarak, yaşam süresinin sonuna kadar) dikkate alınarak, gerçek rakam hesaplandığında ıslah edilmek üzere şimdilik ——- maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı ——- kaza tarihinden itibaren, davalı ——- poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden) (zarar veren araç ticari bir araç ise avans faizi, araç ticari değil ise yasal faiz) faizi ile birlikte tahsilini, müvekkili ———-manevi tazminatın, sigorta şirketi hariç (sigorta poliçesi geldiğinde manevi tazminat klozu var ise bunu talep hakkımızı ayrıca saklı tutuyoruz) (zarar veren araç ticari bir araç ise avans faizi, araç ticari değil ise yasal faiz) faizi ile birlikte tahsilini, diğer müvekkillerin her biri için ———- olmak üzere, manevi tazminatın, sigorta şirketi hariç (sigorta poliçesi geldiğinde manevi tazminat klozu var ise bunu talep hakkımızı ayrıca saklı tutuyoruz) (zarar veren araç ticari bir araç ise avans faizi, araç ticari değil ise yasal faiz) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ——–vekili asıl dava cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kaza dosya içerisinde bulunan belgelerden de anlaşılacağı üzere kazanın araçta mevcut teknik bir arıza nedeniyle ve mücbir sebeple meydana geldiğini, iş bu hususun kaza sonrasında tutulan trafik kazası tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, müvekkilinin aracını rutin kontrol ve bakımlarını eksiksiz olarak yaptırdığını, fren patlamasının tamamen öngörülemeyen hal kapsamında kaldığını, aracın muayenelerinin zamanında yaptırılmış olduğunu, aracın bakımsızlığı ya da müvekkilinin bakım yükümünü ihmalinin söz konusu olmadığını, resmi makamlarca aracın trafiğe çıkabileceği yapılan muayene sonrasında tasdik edildiğini, müvekkilinin bu konunun farkına vardığında kimseye zarar vermemek adına önce bağırarak çevredeki insanları uyardığını, daha sonra da aracı durdurmak amacı ile mezarlık duvarına çarptığını, ancak bu çarpmanın etkisi ile ve öngörülemeyen şekilde araç savrulduğunu, savrulmanın etkisi ile el frenleri çekili olmadan park edilmiş olan diğer araçlara çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğini, müvekkilin davaya konu kazanın oluşumunu engelleme ihtimali bulunmadığını, dosya kapsamında mevcut ifade tutanakları, kaza tespit tutanağı ve diğer belgelerle sabit olduğunu, motorlu araç işletenin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereğince kazaya sebebiyet veren diğer araçların da sorumluluğunun söz konusu olduğunu, kazanın meydana geldiği yer dik bir yokuş olup müvekkilinin aracının mezarlık duvarından sekmek sureti ile çarptığı aracın harekete geçmesi ve önündeki araca çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, dik bir yokuşta park halinde duran araçların el frenlerinin çekili olması gerektiğini, ancak davaya konu kazaya sebebiyet veren araçların el frenlerinin çekili olmadığını, işbu sebeple kazanın meydana geldiğini, bu sebeple müvekkilin kusur durumunun belirlenmesi aşamasında bu hususlarında değerlendirilmesi gerektiğini, dosya kapsamında davacı küçüğün kazanın meydana geldiği mahallin araç trafiğine açık ve gün itibari ile yoğun olduğu halde kontrolsüz şekilde kaza mahallinde durmak sureti ile zararın meydana gelmesine etken olduğunu, davacı anne/babanın ise çocuğunun yaşı itibari ile bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getiremediğinden dolayı yine kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davacı yanın davasının kabulü hakkaniyete ve hukuka aykırı olacağından kusur sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, aksi halde davacıların kusuru oranında belirlenecek tazminattan indirim uygulanması gerektiğini, ——- tarihinde kabul edilip ———– “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ———- tarafından karşılanır.” şeklinde değiştirildiğini, yine 6111 Sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi ile bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de ——— tarafından karşılanacağı düzenlendiğini, anılan yasal düzenleme gereğince davacı trafik kazası sonucu tedavi giderlerinin ——– tarafından karşılanması gerektiğinden talep edilen tedavi giderleri nedeniyle müvekkilin herhangi bir sorumluluğu da bulunmadığını, davacı yanın davaya konu kaza sebebi ile müvekkilden fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiğini, bu taleplerin öngörülemeyen ve önlenemeyen kaza sebebi ile davacıların uğradığı manevi zararın tazmini olmaktan öte müvekkiline zarar vermek amacı taşıdığını, müvekkilinin pazarcı olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının müvekkilinin felaketi ve fakirliğe düşürecek nitelikte olduğunu, müvekkili ———– vadeli genişletilmiş ———dilekçe ekinde mahkemeye ibraz edildiğini, iş bu poliçeye bakıldığında maddi ve manevi tazminat teminatı da içerdiğinin görüleceğini, davacıların manevi tazminat taleplerinin hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece kabul edilmesi ihtimaline karşılık davanın ——- ihbarına karar verilmesini, dava konusu kazaya ilişkin ———- olması davacıların zararının mevcut poliçeler kapsamında teminatları bulunduğundan, dosyadan henüz kusur raporu alınmadığını, belirlenecek kusur oranlarına göre sorumluluğun söz konusu olacağı düşünüldüğünde tedbir kararı verilmesi halinde müvekkilinin mağduriyetinin söz konusu olabileceğinin tartışmasız olduğunu, iş bu sebeple davacıların tedbir taleplerinin bu aşamada reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili asıl dava cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’na göre———- kapsamındaki tazminatların genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerin uygulanabilmesi için genel şartlarda düzenlenmeyen bir husus olması gerektiğini, davacı yanın talep etmiş olduğu tazminatlara ilişkin düzenlemelerin —— açıkça düzenlenmiş olduğundan genel şartlarda bulunan usul ve esaslara uyulması gerektiğini, KTK md.97 gereği, sigorta şirketine dava açmanın ön koşulu, sigorta şirketine hesaba esas tüm belgeler ile başvuru yapılması olduğundan; bahsi geçen koşulun da yerine getirilmemiş olması karşısında esasa girilmeksizin davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, davacılar tarafından işbu dava öncesinde yapılmış bir başvuru, sistem kayıtlarında tespit edilmediğini, — plakalı aracın, sigortacı şirket tarafından tanzim edilen, —– poliçe no’lu ——sigortalı olduğunu, ——- başlıklı maddesinde de belirtildiği üzere manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak —– teminat bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun söz konusu olmadığını,—— kararında, trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaştığını, işletenin sorumluluğunun da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağını, —— Sigortası meblağ sigortası olmadığını, zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın —— sevk edilmesini, işbu rapor temin edildiğinde de görüleceği üzere davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunduğunu, davacı tarafın, delil listesinde yazılı bulunan delillerini taraflarına tebliğ etmediğini, HMK 119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği açıkça belirtilmesi gerektiği gibi, HMK 119. Madde g. fıkrası gereğince talep edilen tazminat kalemlerinin hukuki sebeplerinin de açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için ——- sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini, hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanmasını, ——açıkça belirtildiği üzere, her yıl için hesaplanan gelir önce %10 arttırılmalı; daha sonra %10 iskontoya tabi tutulması gerektiğini, ancak avukat-bilirkişiler tarafından yapılan hesaplarda gerçek anlamda iskonto uygulanamadığını, hatalı katsayılar kullanılarak yıllık gelir ve iskontolu gelir aynı tutarı vermekte, bunun sonucunda tazminat olması gerekenin çok üzerinde çıktığını, ——– kararlarına göre yapılacak hesaplamada, tazminatın ne kadar önceden ödenmiş olduğu iskonto oranını etkileyen bir faktör olduğunu, yani 20 yıl sonraki yıllık gelirin peşin ödenmiş iskontolu tutarı —- yıl sonraki gelirin yıllık peşin ödenmiş iskontolu tutarı—- olamayacağını, dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilirken bu husulara özellikle dikkat çekilmesini, davacıların—– ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu ——— kendi özel kanunlarına göre müvekkili şirket—– rücu imkanı doğabildiğini, —- davacıların dışında,—– da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresinin, kaza tarihinden itibaren değil, delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, zira —– maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrütünün gerçekleşmeyeceğini, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, KTK md.97 gereği; dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle esasa girilmeksizin davanın reddini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından reddini, tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığından reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, celp edilmesi gereken delillerin toplanmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.

BİRLEŞEN —– SAYILI DOSYASINDA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– sayılı dosyası ile açılan davada, alınan bilirkişi raporuna istinaden harç tamamlama yapıldığını,—- tablosuna göre hesaplama yapılması şeklindeki görüşüne istinaden alınan ek raporda tazminat tutarının artması sebebiyle işbu Ek Dava açıldığını, tensiple birlikte, taraflara tebligat yapılmaksızın davanın, esas dava olan —- sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalı —-, sürücüsü ve maliki olduğu —- günü, davacı küçük—– ağır şekilde yaralanmasına ve sağ bacağının kesilmesine sebep olacak kazaya neden olduğunu, davacının henüz — yaşında olduğunu, araca ilişkin —- nezdinde —- numaralı —— nezdinde —- mevcut olduğunu,—— raporda iki ihtimalli bir değerlendirme yapıldığını, fren mekanizmasına ilişkin kesin bir kanaat oluşmaması sebebiyle kusuru konusunda iki olasılıklı bir değerlendirme yapıldığını, tensiple birlikte taraflara tebligat yapılmaksızın davanın esas dava olan—— sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin her nevi hak ve alacaklar saklı kalmak kaydı ile dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan belgeler de dikkate alınarak açılan ek davanın kabulü ile —– dosyası ile açılan davada talep edilen tutarın, yeniden hesaplama neticesinde artması sebebiyle, —– tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigortacı davalıdan poliçe limiti ve klozu ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
—- Esas sayılı dosyası —— tarihli karar ile mahkememiz dosyasıyla birleştirilmiştir.
Birleşen davada davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın TTK’ya eklenen 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddeleri kapsamında dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/2 ve 115/2 Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek üzere ayrılmasına karar verilmiş, ayrılan dava mahkememizin —– numarasın almış ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
—- tarihli maluliyet raporunda özetle; —- tarihinde geçirdiği kazaya bağlı arızası sebebiyle——- hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak; Balthazard formülüne göre; —- cetveline göre: %45.0(yüzdekırkbeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
—— tarihli kusur raporunda özetle; Mevcut bulgulara göre; 1.DURUM: Olayın, sürücü —–sevk ve idare hatası sebebiyle meydana gelmesi halinde. A) Sürücü ——- sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, mahal şartlarını da dikkate alıp, bahse konu kaza mahalline geldiği esnada görüş alanını kontrol altında bulundurarak seyrine istikamet şeridini takiben müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden kontrolsüz şekilde seyri sırasında sevk ve idare hatası sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağından kaplamadan çıkması ve akabinde mezar taşına çarptıktan sonra park halinde bulunan araçlara çarpması sonucu gerçekleşen kazada asli ve tam kusurludur. B) —— plaka sayılı araçlar kaza mahallinde yolun sağ tarafında bulunan araç cebi içerisinde park halinde bulundukları sırada gerisinden kontrolsüz şekilde gelen aracın sadmesine maruz kalmaları sonucu gerçekleşen olayda araç sürücülerinin atfı kabil kusurları bulunmamaktadır. C) ——- meskun mahalde yol kenarında yaya olarak bulunduğu sırada kaza nedeniyle savrularak gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olay üzerinde etkenliği bulunmamaktadır. 2.DURUM: Olayın, sürücü —– sevk ve idaresinde bulunan aracın fren arızası nedeniyle meydana gelmesi halinde. A) Sürücü——-sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında idaresinde bulunan aracın fren arızası yapması sonucunda iniş eğimli yol bölümünde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. B) —– plaka sayılı araçlar kaza mahallinde yolun sağ tarafında bulunan araç cebi içerisinde park halinde bulundukları sırada gerisinden kontrolsüz şekilde gelen aracın sadmesine maruz kalmaları sonucu gerçekleşen olayda araç sürücülerinin atfı kabil kusurları bulunmamaktadır. C) —– meskun mahalde yol kenarında yaya olarak bulunduğu sırada kaza nedeniyle savrularak gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olay üzerinde etkenliği bulunmamaktadır. D) —– plaka sayılı araçta gerçekleşen fren arızası bahse konu olay üzerinde asli etkendir. SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; 1.DURUM: A) Sürücü —- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B) —- plakalı araç sürücülerinin kusursuz olduğu, C) Yaya —– kusursuz olduğu, 2.DURUM: A) Sürücü —- kusursuz olduğu, B) —- plakalı araç sürücülerinin kusursuz olduğu, C) Yaya —-kusursuz olduğu, D) —– plaka sayılı araçta gerçekleşen fren arızasının %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor sunulmuştur.
Mahkememizce kusur oranının tespiti için —– rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından sunulan —— tarihli kusur raporunda özetle; Davalı —- bu kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı — kazada ve yaralanmasında etkenlik arz edecek herhangi bir davranışı bulunmadığını, bu nedenle olayda atfı kabil kusuru bulunmadığını, kazada kalıcı sakatlanan —- anne ve babasının davacılar —- meydana gelen kazada ve çocuklarının kalıcı sakatlığı ile sonuçlanan olayda, etkenlik arz edecek herhangi bir davranışları bulunmadığını, bu kazanın meydana gelmesinde başkaca bir kusurlu kişi bulunmadığını belirterek raporunu sunmuştur.
Mahkememizce davacı —- kulladığı protezin türü ve kaç yılda bir değişeceği hususunda ortopedi uzmanı doktor bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —-tarafından sunulan —- tarihli proteze ilişkin raporda özetle; Davacının kullandığı protezin türünün —–alt başlığının ——- içerisinde yer aldığını, bu protezlerin yenilenme süresi —- belirtilen listesine göre —- olarak belirlendiğini, sağlık —– listelerinde yer alan tıbbi malzemeler —belirtilen miat sürelerinden önce yenilenmediğini, ancak bu esaslar içinde —– süresi dolmadan kullanıcının kasıt ve kusuru olmaksızın arızalandığının veya kullanılamaz hale geldiğinin sağlık raporu ile belgelendirilmesi ve Kurumca onarımının sağlanamaması hâlinde; garanti süresi içerisinde satışı yapan firma tarafından, garanti süresi dışında ise Kurum tarafından süresinden önce yenilebilir.” hükmü de yer aldığını belirterek dosyaya raporunu sunmuştur.
Mahkememizce davacı —– maddi zararının tespiti için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından sunulan —— tarihli aktüerya raporunda özetle; Davacının——Maddi Zararı: ———–olarak hesaplanmış, sigortacının (sigorta şirketinin) sorumluluğu, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, limitin üzerindeki zarardan sorumlu olmadığını, kaza tarihi olan —-itibariyle yürürlükte bulunan—– Tarifesine göre yaralanan her kişi başına bedensel zarar teminat limitinin — ve tedavi gideri teminat limitinin de —- olduğunu, davacının sürekli engelli halde yaşamak zorunda olmasından kaynaklanan toplam maddi zararının —- teminat limitini aştığını, bu itibarla —– sigortacısı davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı olarak maddi tazminattan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, her ne kadar, haksız eylem sorumlularına karşı açılan tazminat davalarında, maddi ve manevi tazminatlara, maddi ve manevi zararların oluştuğu tarih olan “olay” tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte ise de; KTK’nın 99’ncu maddesi ile ———- bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre, ——– sigorta poliçesi gereğince ödenmesi gereken maddi tazminatın, daha önce sigorta şirketine başvurulmuş ise başvuru tarihinden itibaren “8 işgünü sonraki” tarihten itibaren, sigorta şirketine başvurulmuş ise dava ya da takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, davalı ——- tarafından dosyaya gönderilen yazıda, davacılar tarafından dava öncesinde herhangi bir başvuruda bulunulmadığı ve kazaya ilişkin hasar dosyası açılmadığının bildirildiğini, bu durumda davalı sigorta şirketi yönünden daya tarihinin, faiz başlangıç tarihi olarak kabulü gerektiğinin düşünüldüğünü, dava dilekçesinde, maddi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, —– bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre, sigorta ettiren (işleten) zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödeyecekse, bu hukuksal sorumluluğu üstlenen sigorta şirketinin de zarar görenlere aynı oranda temerrüt faizi ödemesi gerektiğini,—— konudaki emsal kararlarında kazanın meydana geldiği aracın bir ticarethaneye ait olması veya “ticari araç” niteliğinde olması durumunda da sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminata avans faizi yürütülmesi gerektiğini ——, kazaya neden olan taşıt ticari araç niteliğinde olmadığından kaza nedeniyle yasal faiz talep edilebileceğinin değerlendirildiğini, delillerin ve hukuksal durumun takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacının sürekli engelli olarak yaşamak zorunda kalması nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının yukarıda hesaplanan miktarlar katlar olduğunu belirterek dosyaya raporunu sunmuştur.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesiyle alacak miktarını artırarak; dava dilekçesindeki tüm maddi tazminat kalemleri için —- üzerinden harç yatırıldığını, bilirkişi incelemesi neticesinde davalarında — bedel artırımı yapmak suretiyle maddi tazminata ilişkin taleplerini —— artırdıklarını bedel artırım taleplerinin ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
—— tablosuna göre hesaplama yapılamayacağı anlaşıldığından —- göre yeniden hesaplama yapılması için dosyanın aktüerya hesabını yapan bilirkişi —– tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi —-tarafından sunulan —- tarihli aktüerya ek raporunda özetle; Kaza tarihi olan — tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —- göre yaralanan her kişi başına bedensel zarar teminat limiti—- ve tedavi gideri teminat limiti de — olduğunu, davacının sürekli engelli halde yaşamak zorunda olmasından kaynaklanan toplam maddi zararı — olduğunu, tedavi gideri kapsamındaki zararın — olduğu, ——— teminat limitini aşmaktadır. Bu itibarla —- sayılı aracın sigortacısı davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı olarak maddi tazminattan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, tedavi gideri teminatı kapsamındaki toplam zarar miktarı ise teminat limitini aşmadığından sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu kabulüne göre karar verilmesi hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, delillerin ve hukuksal durumun takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının sürekli engelli halde yaşamak zorunda kalması nedeniyle talep edebileceği toplam maddi tazminat miktarının —- olduğunu belirterek dosyaya raporunu sunmuştur.
Dosyanın —- göre birleşen dava için kök, asıl dava için ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi —-tevdiine karar verilmiş ve bilirkişiden asgari ücret ile davacı vekilinin —- tarihli dilekçesindeki talebi nedeniyle asgari ücretin iki katı üzerinden ayrı ayrı hesap yapması istenilmiş, yine raporda davacı vekilinin —— tarihli dilekçesindeki diğer itirazlarının da değerlendirilmesinin istenilmiştir.
Bilirkişi — tarafından sunulan —-raporunda özetle; —- tarihli duruşmada davacı vekili; — tarihli bilirkişi raporundaki—- hesaplamayı kabul ettiklerini, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi gereğince protez bedeline yönelik yeni bir hesaplama yapılmadığını, —- plaka sayılı aracın—-tarafından ödenen —- maddi tazminat miktarı mahsup edilmek suretiyle davacının sakatlık teminatı kapsamındaki zararı aşağıda hesaplandığını, Asgari Ücrete göre bakiye maddi zararın; —– Asgari ücretin 2 katına göre bakiye maddi zararın; —-, Tedavi Giderleri Teminatı Kapsamındaki Zararın 6 Aylık Bakıcı Giderine Göre; Tedavi gideri teminatı kapsamındaki toplam zararın 94.163,40 TL, 9 Aylık Bakıcı Giderine Göre; Tedavi gideri teminatı kapsamındaki toplam zararın 99.495,90 TL, Asgari Ücrete ve 6 Aylık Bakıcı Giderine Göre Toplam Zarar; 1.505.764,11 TL, Asgari Ücrete ve 9 Aylık Bakıcı Giderine Göre Toplam Zarar; 1.511.096,61 TL, Asgari Ücretin 2 Katına ve 6 Aylık Bakıcı Giderine Göre Toplam Zarar; 2.470.435,23 TL Asgari Ücretin 2 Katına ve 9 Aylık Bakıcı Giderine Göre Toplam Zarar; 2.475.767,73 TL olarak hesaplanmış, delillerin ve hukuksal durumun takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davacının sürekli engelli halde yaşamak zorunda kalması nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarına ilişkin düzenlenen ek raporunu dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce davacı —– belgeli ve belgeli olmayan tedavi giderlerinin tespiti için uzman doktordan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —— tarafından sunulan—- tarihli raporda özetle; Davalının yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere, iyileşme süresi içerisinde, taburcu tarihinden sonra, —- ise —— gittiği, —— ikametgahına da taburcu olduğunda bacak ampütasyonu sebebiyle taksiyle gittiği göz önüne alınırsa, —– hastanesi arasında —– ikametgahı arasında — taksiye bindiği düşünüldüğü, —– ayına kadar —– kararının uygulandığını, bu karara göre açılış ücreti —- kilometre başına ücret — olarak belirlendiği, davalının —– olan ikametgahı ile —-hastanesi arası—- hastanesine gidiş —- hastanesine gidiş ise —olarak hesaplandığı, Toplam ulaşım bedeli —- olarak hesaplandığı, Sonuç itibarıyla bakım ve ulaşım– gideri olarak —– tarafından yapılan 2 protez ödemeleri için toplam—– katılım payı ödendiği, İyileşme süresi içinde gittiği 6 poliklinik muayenesi içinse 30 TL katılım payı ödediği, belirtilenler haricinde davacının tedavi gideri ödemediği, Bakım, ulaşım bedeli olarak —–ödeme yapmış olabileceği, Z -Hesap bilirkişi hesaplamasındaki —– bedeli peşin ödemesi ile 9.899,40 TL bakım gideri ödemesinin davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı 3 Protez ve ayaktan tedaviler için —— payı ödemesi yaptığı, 4 Hesap bilirkişisi tarafından yapılan protez bedeli hesaplamasının %20 katılım bedeli üzerinden yapılmasının uygun olacağını belirterek dosyaya raporunu sunmuştur.
Mahkememizce davacı —- geçirmiş olduğu yaralanma sonrası bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, varsa süresinin ne kadar olduğu hususunda —- tarihli raporu ilgi tutularak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından sunulan —-tarihli raporunun incelenmesi sonucu davacı —— geçirmiş olduğu kaza sonrası sağ diz travmatik amputasyon sol kruris açık yaralanma ve tibia fibula kırığı olduğu , kırık taraf için eksternal fiksatör uygulanıp bu tarafa ——- yapıldığı, sağ diz bölgesi——- tamamlandığı, —- tedavilerinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, yine aynı raporda Kurulun—- tarihli muayenesinde; sağ diz dezartikülasyon, güdükte posteriorda kötü iyileşmiş —- uyluk —- alınan—- —– dokusu, —— dokusu, —— ulaşan ——– görüldüğü, ——- olduğu, tüm bu bilgi ve bulgular neticesinde —– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak 9 ( dokuz ) ay süre ile bakıcı ihtiyacı olduğunu belirterek dosyaya raporunu sunmuştur.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesiyle alacak miktarını artırarak; tüm maddi tazminat kalemleri için sigorta şirketleri ile olan sulhler ve bilirkişi incelemesi neticesinde ek dava ve birleşen davada — ıslah yapmak suretiyle maddi tazminata ilişkin taleplerini — artırdıklarından ıslah taleplerinin ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —tarihli dilekçesiyle; —- sigorta limiti dahilinde sulh olunduğunu, —- tazminatın anapara dahilinde olan kısım için maddi tazminat yönünden, —yönünden ve belirtilen tutarla sınırlı olmak üzere maddi tazminat yönünden ve sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere feragat ettiklerini, manevi tazminata ilişkin bir anlaşma olmadığını, yargılama giderine ilişkin —- yargılama gideri,—- vekalet ücreti üzerinde anlaşıldığını, yine davalı — dahilinde maddi tazminat ana para ödenmesi konusunda —- tarihinde sulh olunduğunu (—- ana para ödemesi de yapıldığını, buna göre toplam — maddi tazminat (ana para) tutarına ilişkin kısımda sigorta şirketleri ile sulh olunduğundan, sigorta şirketlerine yönelik talepleri kalmadığını, manevi tazminata ilişkin bir anlaşma ve ibra olmadığını, yargılama giderine ilişkin: —- yargılama gideri,— ilam vekalet ücreti üzerinde anlaşıldığını beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; —– günü saat 19:30 sıralarında sürücü —– sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı otomobil ile olay yeri iniş eğimli —— üzerinde seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybedip, idaresindeki aracın sağ ön kısımları ile yolun sağ tarafında bulunan mezar taşlarına çarpması ardından seyrine devam ederek aracının ön kısım ve muhtelif yerleri ile ön ilerisinde yolun sağ tarafında araç cebi içerisinde park halinde olan —– çarpması, ardından—- sayılı —– çarpması, bu çarpmanın etkisi ile ötelenen —- kenarında mezar önünde bulunan yaya —–çarpıp sıkıştırması sonucu dava konusu trafik kazası meydana geldiği ve davacı —- yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı—— tecrübeli bir sürücü ve aklı selim sahibi bir kişi olarak, sevk ve idaresindeki aracıyla çok dik iniş eğimli olan yokuşa hızla girilmemesi gerektiği, yolda frenlere çok ve sürekli basılması halinde aracın yola tutunamayacağı, aracın kontrolden çıkacağı ve frenleri devre dışı bırakabileceği, sürücü bilgisini kullanarak aracını motorun frenleme gücünden yararlanarak mutlaka düşük viteste hız arttırılmamaya özen göstererek ve belirli aralıklarla fren pedalına hafifçe basarak yokuş aşağıya sürmesi, eğer bunu yapamıyorsa Bayram günü olması hasebiyle kalabalık olan mezarlıktaki çok dik yokuşta aracıyla kendisi ve etrafındakiler için tehlike yaratacak şekilde inmeye çalışmaması, gerekirse —-başka alternatif güzergahlardan ulaşmaya çalışması gerekirken, tedbirsiz, dikkatsiz, ihmalkar ve özen eksikliğine dayalı sevk ve idare şekli ile bu kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı —– kaza sırasında yolda bulunmadığı, —— doğumlu davacının mezarlıkta yolun dışında, araçların parkı için ayrılmış olan cep kısmında bulunduğu esnada başına gelen bu yaralanmasında davacının etkenlik arz edecek herhangi bir davranışı bulunmadığı, bu nedenle olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, kazada kalıcı sakatlanan —- anne ve babası davacılar —– meydana gelen kazada ve çocuklarının kalıcı sakatlığı ile sonuçlanan olayda, etkenlik arz edecek herhangi bir davranışları bulunmadığı, bu nedenle olayda atfı kabil kusurları bulunmadığı ve bu kazanın meydana gelmesinde başkaca bir kusurlu kişi bulunmadığı sonucuna varıldığı, davacı —- kazada yaralanması sonucu —– alınan rapor doğrultusunda %45 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği ve kaza tarihinden itibaren iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, bilirkişi —- tarafından sunulan —- tarihli rapora göre bakıcı ihtiyacının 9 ay olacağı ve ailenin eğitim durumu, —-yaşamaları ve ekonomik sosyal durumları ile okul başarıları göz önünde bulundurulduğunda davacı——yüksek öğrenim görme ihtimalinin çok yüksek olduğu ve bu durumda asgari ücretin en az iki katı gelir elde edebileceği varsayımıyla hazırlanan ve hükme esas alınan —– tarihli aktüerya bilirkişi raporuna göre davacı —- sürekli engellilik maddi zararının —-protez gideri peşin değerinin —- olarak hesaplandığı görülmüştür. Olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Sorumluluk Genel olarak başlıklı 49 ncu maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlemiştir. Haksız fiil faili davalı sürücü ——TBK 49 ve devamı maddeleri uyarınca başkasına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Davalı sürücü —- bilirkişi tarafından sonuç olarak tespit olunan toplam —– daimi iş göremezlik tazminatından sorumludur. Davalı —- plakalı aracın—–olduğundan araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitinde meydana gelen zarardan sorumludur. Yargılama devam ederken davalı —— limiti olan —- davacı tarafa ödemiştir. Bu sebeple davacı taraf davalı —– yönünden davadan feragat ettiğinden davalı —– yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yine,—– plakalı aracın—- olan ihbar olunan——poliçe kapsamında maddi tazminat olarak —— davacı tarafa ödemiştir.
Yapılan bu ödemeler düşüldükten sonra davalı —-sorumlu olduğu maddi tazminat miktarı — olarak hesaplandığından, —- maddi tazminatın kaza tarihi olan ——— itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı — alınarak davacı ——– verilmesine karar verilmiştir.
TBK’nun Manevi tazminat başlıklı 56 ncı maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlemiştir. Maddeye göre hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Bu para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yukarıda anlatılan ölçütler göz önüne alınarak davacı ——- yaşı, duyduğu acı ve elem, bir ayağının kesilmesi sebebiyle ömür boyu sürekli engelli olacak olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davacının maluliyet oranı, davalı sürücünün % 100 kusurlu olması gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, davacı —— için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde —- manevi tazminata hükmedilmesine, yine davacı — baba, anne ve kardeşi olan davacılar ——- için ayrı ayrı hak ve nesafet kuralları çerçevesinde —- manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl ve birleşen —– davanın KISMEN KABULÜ ile,
1- a) — maddi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı —- verilmesine,
b) Davalı —- yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
c) Asıl ve Birleşen Davada Maddi Tazminat Yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 141.112,59 TL harçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.690,68 TL ve 6,594,31 TL peşin harçlar ile dava esnasında yatırılan 9.000,00 TL ve 19.343,13 TL ıslah ve tamamlama harçları toplamından mahsubu ile bakiye 104.484,47‬ TL harcın davalı ——- tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
ç) Asıl ve Birleşen Davada Maddi Tazminat Talebi Yönünden davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan —— harç ile dava esnasında yatırılan —- ıslah ve tamamlama harçları toplamı olan —– davalı——- tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
d)Asıl ve Birleşen Davada Maddi Tazminat Talebi Yönünden Davacı —- vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —- vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı ——verilmesine,
2- a) —- manevi tazminatın kaza tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– alınarak davacı —– verilmesine,
b) —- manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—– alınarak davacı —– verilmesine,
c) — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —- alınarak davacı —— verilmesine,
ç) — manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı—- alınarak davacı —— verilmesine,
d) Asıl ve Birleşen Davada Manevi Tazminat Talebi Yönünden Harçlar Kanunu Uyarınca alınması gerekli 32.447,25‬ TL harcın davalı ——- tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
e)Asıl ve Birleşen Davada Manevi Tazminat Talebi Yönünden davacı —— vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 59.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı —–verilmesine.
f)Asıl ve Birleşen Davada Manevi Tazminat Talebi Yönünden davacı —- vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı—— alınarak davacı —- verilmesine.
g)Asıl ve Birleşen Davada Manevi Tazminat Talebi Yönünden davacı —- vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı ——-verilmesine.
h)Asıl ve Birleşen Davada Manevi Tazminat Talebi Yönünden davacı —– vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacı ——– verilmesine.
3-Davacı tarafça sarf edilen toplam 7.659,25 TL yargılama giderinin davalı—– alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı ——- yönünden tarafların karşılıklı anlaşması sebebiyle vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ve davalı ——— vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/02/2023