Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/117 E. 2021/691 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/117 Esas
KARAR NO: 2021/691
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/01/2016
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde — gerçekleşen— kazasında davalı —- olduğu, davalı — maliki ve sürücüsü olduğu — plakalı aracın yaya kaldırımında bekleyen davacı —oğlu davacı — çarparak bitkisel hayata girecek şekilde yaralanmasına sebep olduğu, kaza nedeniyle —- organlarının işlevini yitirdiğini, bedeninin iş görme yetisinin tamamen ortadan kaldırdığını ve sürekli yatağa bağımlı, ailesinin bakımına muhtaç hale geldiğini, kazanın oluşumuna davalı sigorta şirketinin sigortaladığı — plakalı araç sürücüsü davalı — asli kusurlu olduğunu,— kaza sebebiyle talep ettikleri tüm zarar ve tazminat kalemlerinden sorumlu olduğunu, davalı —- iş göremezlik tazminatı ile iyileşme masraflarının tamamından sorumlu olduğunu iddia ederek, davacı— tedavi giderleri yönünden — karşılanmayan tedavi giderleri için —- yönünden kaza tarihinden, davalı — yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davacı— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davacı — iş göremezlik tazminatı yönünden — kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar —– kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, davacı —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı —- tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacılar vekili —–tarihli ıslah dilekçesi ile;
1—- iş göremezlik maddi zararının, davalı— açısından— ile sınırlı olmak üzere dava tarihiden itibaren işleyecek, davalı —- açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline,
2—- bakıcı giderine ilişkin maddi zararının, davalı— sınırlı olmak üzere dava tarihiden itibaren işleyecek, davalı —- açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline,
3-Mağdurun tedavisi için— tarafından karşılanmayan iyileştirme ve tedavi masrafları için — yönünden kaza tarihinden, davalı — yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsiline,
4-Davacı — tedavisi için ödenen — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili,
5-Davacı —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı —- tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı — tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce —- başvurusunun zorunlu olduğunu, bu nedenle davanın özel dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, —- nedeniyle sunulan ——- kapsamında kurumlarınca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini savunarak, görev itirazlarının kabulü davanın görevsizlik nedeniyle reddine, dava dosyasının görevli —- İş Mahkemesine gönderilmesine, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan —sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından tanzim edilen —- sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazasına plakası alınamayan başka bir aracın kusurunun sebebiyet verdiğini, maluliyet ve maluliyetin kaza ile illiyetinin olup olmadığının, varsa ne oranda olduğunun —-raporu alınarak ispatlanması gerektiğini, davaya konu olayın — haksız fiil iddiasına dayalı tazminat talebi olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin— uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, sigortalı aracın ticari olmaması karşısında ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, yine davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, — kanunla değişen mevzuat gereği tedavi giderlerine ilişkin primlerin — aktarıldığını, sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını, refakatçi gideri talebinin — yöneltilmesi gerektiğini, davacının bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının uzman bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesi gerektiğini, gerek genel şartlar gerekse —-uyarınca tedavi giderlerinden — sorumlu olduğunu savunarak, açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, tedavi giderleri açısından gerek—–gerekse genel şartlarda açıkça düzenlendiği üzere müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığından bu yöndeki taleplerin reddine, aleyhlerine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, aksi halde kaza tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkili ve ailesinin büyük üzüntü duyduklarını, davaya konu kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ceza Mahkemesinde alınan kusur raporuna bağlı kalınmaksızın yeniden kusur yönünden yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş gücü kaybı, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacılar vekili, — tarihinde —gerçekleşen trafik kazasında davalı—-olduğu, davalı —maliki ve sürücüsü olduğu —-plakalı aracın yaya kaldırımında bekleyen davacı—oğlu davacı —- çarparak —–girecek şekilde yaralanmasına sebep olduğu beyanla, kazaya sebebiyet veren —- plakalı aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketi ile davalı asilden sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ile —- tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat, davalı — ise zorunlu tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat ile yaralanan davacının babası olan davacı —için davalı — manevi tazminat talep etmektedir.
Maddi tazminat davasının dayanağı TBK’nin 54. Maddesi, manevi tazminat davasının dayanağı TBK’nin 56/2. maddesidir.
Buna göre, taraflar arasında “davaya konu trafik kazasının dava dilekçesinde anlatıldığı şekilde meydana geldiği, kaza nedeniyle davacı —- yaralandığı, davalı —kazaya neden olan aracın maliki ve sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketinin davalı aracın —- kapsamında kaza tarihindeki sigortacısı olduğu” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
A-Davalı — yönünden mahkememizin görevli olup olmadığı,
b- Davalı — yönünden davaya konu taleplerin dava tarihi ve ıslah tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayıp uğramadığı,
c- Davaya konu trafik kazasında davalı sürücü — kusurlu olup olmadığı, kusurluysa kusur oranının ne kadar olduğu,
ç- Davacının, kaza nedeniyle oluşan tedavi masraflarını davalılardan isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecekse hangi davalıdan ne miktarda isteyebileceği,
d- Davacının kaza nedeniyle bakıcı giderine hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa isteyebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olduğu, bakıcı giderini hangi hangi davalıdan isteyebileceği,
e- Davacının kaza nedeniyle iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramışsa iş gücü kaybı nedeniyle isteyebileceği maddi tazminat miktarının ne kadar olduğu,
F-Davacı —- oğlunun ağır bedensel zarara uğramasına neden olan kaza nedeniyle TBK’nin 56/2. Maddesi uyarınca manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa miktarının ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- Davalı —yönünden İş Mahkemesinin görevli olup olmadığı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya bakmakla görevli Mahkemelerin İş Mahkemesi olduğunu beyanla görev itirazında bulunmuştur.
Davalı —-karşı açılan dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri ödemesinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan —– yapılan değişiklikle “trafik kazaları sebebi ile üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin —- olup olmadığına bakılmaksızın — tarafından karşılanacağı” düzenlenmiştir.
Davalı —- sorumluluğu açıklanan yasa hükmüne göre —– doğmaktadır.
Bu halde uyuşmazlığın çözümünde özel görevli — olmayıp, sadece — karşı dava açılması halinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ancak, Mahkememizde açılan davada, davalılardan biri sigorta şirketi olduğundan ve bu davalı yönünden Mahkememiz görevli olduğundan davalı — karşı açılan davaya bakmak görevi de Mahkememize aittir. —- sayılı ilâmı da bu yöndedir.
Bu nedenle — tarihli duruşmasının — karşı açılan davada Mahkememiz yetkili olduğundan davalı — vekilinin görev itirazının reddine,” şeklindeki ara kararı ile davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
3- Zamanaşımı defi yönünden inceleme ve gerekçe: Davalı —-vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Müsnet olayda, kaza —- tarihinde meydana gelmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesi uyarınca tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Ayrıca, — uygulamasına göre bu tür davalarda ceza zamanaşımı süresinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre —– eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresi olduğu, buna göre olaydaki eylemin —- yaralama suçunun oluşturduğu, bu suçun cezasının üst sınırının —- yıl hapis veya adli para cezası olduğu, buna göre suçun ceza zamanaşımının 5237 s. TCK.’nin 66/1-e. Maddesi uyarınca —— yıl olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, her halukârda zamanaşımının —- tarihinde dolacağı anlaşıldığından davalı —- vekilinin gerek cevap dilekçesi, gerekse ıslah dilekçesine karşı sunduğu dilekçesindeki zamanaşımı defiinin reddine karar vermek gerekmiş, karar — tarihli duruşmada açıklanmıştır.
4- — başvuru özel dava şartı yokluğu iddiası nedeniyle yapılan inceleme ve değerlendirme: Davalı –vekili, işbu davanın— başvuru yapılmadan açılmış olması nedeniyle davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.
Davalı — karşı açılan dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri ödemesinin tahsili istemine ilişkindir.
Bu taleple ilgili —başvuru sadece—- davalarına bakmakla görevli İş Mahkemelerine açılan davalarda gerekli olduğundan, işbu dava açısından davacının dava açmadan önce kuruma başvuru yapması konusunda bir dava ön şartının bulunmaması nedeniyle bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
5-Kazanın oluşumu ve davalı sürücünün kusur oranı: Dosya kapsamına göre, —günü –sıralarında davalı sürücü —, sevk ve idaresindeki —— istikametine doğru seyir halinde iken —- yaklaştığı esnada sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sağ ön tekerlek kısımlarıyla sağ tarafında bulunan yaya kaldırımına çarpması, seyrini sürdürerek kaldırım üzerinde bulunan —- ait aktarım kurusuna aracının sağ ön kısımlarıyla çarpması, akabinde aracının ön kısımlarıyla yaya kaldırımı üzerinde bulunan davacı yaya —- çarpması sonucu davaya konu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
— Soruşturma sayılı dosyasında —- bilirkişi raporunda; “Şüpheli sürücü—- TAM VE ASLİ KUSURLU olduğunun, müşteki – mağdur yaya —- ATFI KABİL KUSURUNUN BULUNMADIĞI” yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz ara kararına istinaden—– sayılı raporda; “Davalı sürücü—– sevk ve idaresindeki —seyrini, olay mahalli yol özelliklerini dikkate almadan sürdürmesi neticesi sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa doğru yönelip yaya kaldırımı üzerinde bulunan davacı yayaya kontrolsüzce çarptığı olayda asli derecede kusurludur.
Davacı yaya —- olay mahallinde yaya kaldırımında bulunduğu sırada meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.” gönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, davalının kusurlu olup olmadığına karar vermek yetkisi Mahkememize aittir. Buna göre tüm dosya kapsamından, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu, Mahkememizce alınan — raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunarak hükme esas alınmasına karar verilmiş ve davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı—%100 oranında kusurlu olduğu, davacı—- kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
6- Kazanın, davacının geçici veya sürekli maluliyetine neden olup olmadığı hususu ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacının maluliyet oranı ile ilgili olarak,— tarafından düzenlenen— Sayılı raporda; “Davacı—– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
———- tarafından düzenlenen bu rapor dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli, ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmış, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı ——- %100 oranında meslekten kazanma gücünü yitirdiği kanaatine varılmıştır.
7- Davacının ekonomik –durumu ve aylık kazancı: Davacı — kaza tarihi itibariyle —- olduğu dosyada mevcut öğrenim belgesinden anlaşılmaktadır.
— mezunu olup da — doğumlu kişinin bu yaşta ne kadar ücret alabileceğinin tespiti için bankalara yazılar yazılmıştır.
— gelen cevabi yazıya göre brüt ücretin– olduğunun, — gelen cevabi yazıya göre brüt ücretin — olduğunun, —gelen cevabi yazıya göre brüt ücretin— olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. — gelen yazı cevabında davacının alabileceği brüt ücretin aylı— olabilieceği bildirilmiştir.
Davacının öğrenim gördüğü bölümle ilgili iş kolları olan sigorta ve bankalardan gelen cevabi yazılara göre davacının —- yılında aylık net — kazanç elde edebileceği, bu miktarın —- asgari geçim indirimi olduğu kabul edilerek maddi zararının hesaplanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
8-Davacının taleplerinin —- kapsamında olup olmadığı hususunda yapılan inceleme ve gerekçe: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine yönelik olup, davalı — zarara neden olan aracın —– sigortacısıdır.
— sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişiye karşı olan sorumluluğunun belli limitler dahilinde karşılanmasını amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu kılınan sigorta türüdür. — ilişkin olarak — uygulanır.
— işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı vereceği zararlar teminat altına alınmaktadır. —gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla aynı Kanunun 85/1. maddesi hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkindir.
—- uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, —-göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Sigortacının sorumluluğu işletenin —sorumluluğu ile eşdeğerdir.
— bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
— zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi söz konusudur.
— ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların, zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerekir.
Motorlu aracın neden olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait şeylere veya bedenlerine verilen zarardan ötürü sigortacı poliçede gösterilen limit meblağının tamamını değil, üçüncü kişinin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptanması ve işbu hesaplanan tazminat bedelden — doğrultusunda güncelleme değerinin tenzili sonrası tazmini gerekmektedir. Kısmi ödemeler sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Somut olayda, davalı — maliki ve sürücüsü bulunduğu — plaka sayılı araç davacı —çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmış, davacı taraf meydana gelen zararı davalı sigorta şirketinden — uyarınca talep etmiştir.
Dosyada mevcut sigorta poliçesi incelendiğinde,—plakalı aracın — zeyilnameye bakılmaksızın sakatlık halinde — teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, poliçede tedavi giderleri için ayrıca — teminatın mevcut olduğu, davalı sigorta şirketinin bu miktara kadar sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
9-Bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat yönünden inceleme ve değerlendirme: Davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde özetle; — sakatlık teminatı limiti olan — sınırlı olmak üzere sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek, bakiye — kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—- yayımlanarak yürürlüğe giren— Maddesinin açık lafzından da anlaşıldığı üzere, yapılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, —- tarafından karşılanacak, maddenin devamında ve —- düzenlenen —gerçekleşmesi koşuluyla, hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve —- yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve — tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve — tarafından karşılanmaya devam edecektir” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu emsal karar uyarınca —- tarafından karşılanmayan —- tedavi gideri kapsamında olan bakıcı ve refakatçı giderleri yönünden davalı sigorta şirketi ile davalı sürücünün sorumluluğunun devam ettiği kanaatine varılmıştır.
— tarihli raporunda; davacının maluliyet oranının % 100 olduğu belirtildiğinden, davacının sürekli olarak başka birinin bakımına muhtaç olduğu açıkça belli olduğundan, davalı tarafın talebinin reddi gerektiği değerlendirilerek davacının ayrıca bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, bakıcı çalıştırıp çalıştırmadığı hususunda araştırma yapılmamıştır.
—– kararında ve bu konudaki diğer yerleşmiş içtihatlarında, bakıcı giderinin brüt asgari ücretlere göre belirlenmesi gerektiği belirtildiğinden; davacının bakıcı giderleri brüt yasal asgari ücretlere göre hesaplanmıştır.
Aktüerya alanında uzman bilirkişi — tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği bakıcı gideri — olarak hesaplanmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor, dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmış ve davacının bakıcı giderleri talebi de göz önüne alınarak, sigorta poliçesinde —- üzerinden teminat altına alındığından, davalı —yönünden—- sınırlı olmak kaydıyla, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının ıslah ettiği miktar olan — bakıcı giderine ilişkin maddi tazminatın davalı—-davalı—müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
10- Tedavi masrafları talebi yönünden değerlendirme ve hesaplama: Davacılar vekili gerek dava dilekçesinde, gerekse ıslah dilekçesinde özetle; davacı —tedavisi için şimdiye kadar yapılmış — tarafından karşılanmayan iyileştirme ve tedavi masraflarının tazmini için —- davalı — yönünden kaza tarihinden, davalı — dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsiline, davacının tedavisi için zorunlu gider olan —ödemesi yapılan — davalı — dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin —— olup olmadığına bakılmaksızın —- tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin — tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve — yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Bu düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nin 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur.
Kanunun 98.maddesinde; “trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin —– olup olmadığına bakılmaksızın —- hükmü mevcut olup; —-trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer —— sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin —-olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından —–düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu—– tarihinde yürürlüğe giren —–, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin —-tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun —-uyarınca belirlemiş olduğu—- doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle;—— tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, —- ibaresinin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay kararı göz önüne alındığında, trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrımına gidilmeksizin ve– konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın “tüm” tedavi giderlerinin —- karşılanacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
10.1. Davalılar —– Yönünden Değerlendirme: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı —- tedavisi için şimdiye kadar yapılmış —tarafından karşılanmayan iyileştirme ve tedavi masrafları, ulaşım ve diğer zararların tazmini için —- yönünden kaza tarihinden, — yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Davalılar—- pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede;—- yapılan düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve —–kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulduğundan ve tedavi giderleri sadece — istenebileceğinden bu davalıların pasif husumet ehliyetleri bulunmamakta olup, bu davalılardan talep olunan —- tedavi giderlerine ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
10.2. Davalı — Yönünden Değerlendirme: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının tedavisi için zorunlu gider olan — dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—-yürütmesinin durdurulması ve—- ibaresinin iptali kararı göz önüne alındığında, trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden— hastanesi ayrımına gidilmeksizin ve —konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın —- tarafından karşılanması gerekmektedir.
Dosya içerisindeki belgelerin alanında uzman hekim bilirkişiye incelettirilmiştir. Bilirkişi raporuna göre; — tarihli genel sağlık sigortası dökümünden —-tedavileri için — kapsamında;
—tarihinde —-
— tarihinde —
— tarihinde — toplamından —-
–tarihinde —
–tarihinde —
—tarihinde —
— tarihinde —
– tarihinde —
— tarihinde —
— tarihinde — ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Ödeme yapılan bu tarihlere ait– bulunmaktadır.
—- anlaşmalı bir hastane olup,— kadar ek ücret talep edebilir.
Dosya içinde, — ait mağdur adına kesilmiş;
—-
—-

—-

—- faturalar bulunmaktadır.
—- haricindeki yatış ve poliklinikler için yapmış olduğu ödeme toplamı — ek ücret talep edebileceği düşünüldüğünde— ek ücret talep edebileceği görülmektedir.
Dosyaya eklenen ayrıntılı hizmet dökümü ve faruralardan, — tedavi süreci için kesildiği anlaşılmaktadır. Bu tarihlerdeki tedavi süreçleri için —tedavi süreci için —- ek ücret talep edebileceği ve hasta adına kesilen — olduğu görülmüş olup bu ücretin davacılar tarafından hastaneye ödenmesi gerekmiştir.
—- yatışlarında mağdura— gelişmemesi için ve az da olsa iyileşme olması halinde olabilecek en iyi durumda olabilmesi için — uygulanmış, —- — mağdura beyin hasarına bağlı beyin omurilik sıvısının salgılanmasının artması veya bu sıvının emiliminin azalmasına bağlı olarak — basıncı artırıp beyin hasarını artırmaması için kafa içinden —– sıvının transferini sağlayan —- yapılmış, — çıkışlı —-yatışında yapılan — iyi çalışmaması üzerine—-yapılmış, ——- yatışında daha önce kafatasından alınıp ——- ameliyatı yapılmış, diğer yapılan işlemler poliklinik işlemleridir.
—yapılan tüm bu ameliyat, müdahaleler ve işlemler mağdurun tedavisi için zorunlu işlemlerdir.
Sonuç Olarak; poliklinik hizmetleri de göz önüne alındığında— davacılar tarafından yapılan — kapsamında hastanenin— ücret istemesine bağlı yapılan ödeme olup, davacı tarafça hastaneye yapılan ödemelerin zorunlu tedavi masrafı olduğuna ilişkin bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, açıklayıcı, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmış ve davacı —- tedavi giderleri ile ilgili davalı —- açtığı davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
11. Maluliyete İlişkin Maddi Zarar Miktarının Hesaplanması: Davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili — iş göremezlik maddi zararının, —poliçe sakatlık teminatı limiti olan — ile sınırlı olmak üzere sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek, bakiye — kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kaza tarihine göre — —uygulaması uyarınca davacının maddi kazancının hesaplanmasında — dikkate alınmış ve —olarak adlandırılan hesaplama yöntemi kullanılması gereklidir.
— doğumlu olan davacı,— günlüktür. — yaşında olduğunun kabulü ile— olarak belirlenmiştir.
—uygulamasına göre aktif çalışma hayatının —-yaşında son bulacağı kabul edilerek, aktif hayat süresi —aşından sonraki pasif hayat süresi — yıl olarak belirlenmiştir.
Bilinen dönem kazancı arttırma ve eksiltme olmadan yapılacaktır.
Bilinmeyen aktif dönemdeki en son bilinen günlük kazanç bulunarak— doğrultusunda esas alınan — usulü doğrultusunda — uygulama tekniği kullanılacaktır.
Bilinmeyen pasif dönem için net asgari ücret esas alınacak ve yine—–yapılması için dosya aktüer bilirkişi —- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından denetime elverişli olarak düzenlenen raporda davacı ——olarak hesaplanmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor, geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybından doğan toplam maddi zararı —-olup, kaza tarihi olan — tarihi için —- belirlediği poliçe limitleri sakatlanma ve ölüm için kişi başına —- olarak belirlendiğinden ve davacının uğradığı zarar poliçe limitini aşmaktadır. Bu nedenle davalı — sorumlu olabileceği, davalı — ise davacının uğradığı zararın tamamından sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve — maddi tazminatın davalı—- kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline karar vermek gerekmiştir.
12. Manevi tazminat talebiyle ilgili inceleme, hukuki gerekçe, değerlendirme ve sonuç: Ağır yaralanan davacı— babası davacı —-oğlunun dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralanmasından dolayı manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
6098 sayılı TBK’nin 56/2. Maddesi uyarınca ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınları da manevi tazminat isteyebilirler.
TBK’nin 56.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Eylemin oluş şekli başlığı altında kabul edilen durumuna göre; davaya konu trafik kazası nedeniyle tamamen kusursuz olarak kaldırımda yürürken kazaya uğrayıp % 100 oranında malül kalan —babası olan davacı — 56/2. Maddesi gereğince manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödetilmesine karar verilmesi gerekli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların —ve ekonomik durumları Mahkeme tarafından araştırılmış, araştırma sonuçları Mahkememiz dosyaya konulmuştur.
Dava konusu olayın oluş biçimi, tarafların ekonomik ve —durumu—- kaza nedeniyle % 100 oranında malül kalması nedeniyle babası olan —- duyacağı elemin derinliği, davaya konu kazada nedeniyle tarafların kusur oranı, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacı için hak ve nasafet kuralları gözetilerek, davalının ekonomik açıdan müzayaka durumuna sokmayacak şekilde; davacı baba —— hükmetmek gerektiği kanaatine varılmış, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
13. Faizin türü ile başlangıç tarihinin belirlenmesi yönünden inceleme ve değerlendirme: Trafik kazaları esas itibariyle haksız fiildir. Bu halde haksız fiilin tarafları yönünden kaza tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olur. Ancak, — sunan sigortacı açısından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının tazmin yükümlülüğünü düzenleyen KTK.m.98/1 ve 99/1 hükümlerinde sigortacının bu yükümlülüğünün durumun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz işgününde ödenmesi gerektiği düzenlemesi yer almaktadır. Sigortacıya yapılan bu ihbar, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK m.117/2’de öngörülen ihbar niteliğinde olup, bu ihbarı müteakip öngörülen sekiz iş günlük sürenin sonundan itibaren sigortacı temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Sigorta şirketine hiçbir ihbarda bulunulmaksızın dava açılması halinde sigortacı davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düşmüş sayılır.
Dosya içerisinde davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle uğradığı işgücü kaybına ilişkin olarak davalı sigorta şirketine başvuru yapmadığı ve davalı sigorta şirketini temerrüde düşürmediği anlaşıldığıdan davalı sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç tarihi dava tarihi olan —
Davacı vekili dava dilekçesinde, —– karşı açmış olduğu tedavi giderlerine ilişkin talebinde yasal faiz, diğer tüm alacak taleplerinde avans faiz talebinde bulunmuştur.
—- kararında da önceki kararlarında istikrarlı olarak uyguladığı şekilde,—- yapılacak tazminat ödemelerinde hüküm altına alınacak faiz türünün zarara neden olan araç malikinin tacir olması ve zarara neden olan aracın ticari faaliyet sırasında kazaya uğramasına göre belirleneceği vurgulanmıştır.
Dosyada mevcut araç takyidat bilgilerine göre, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet veren —-plaka sayılı aracın hususi kullanımlı olan—— olduğundan, avans faizi istenmesi mümkün olmayıp, yasal faize hükmetmek gerekmektedir. Buna göre, davalı— tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar— dava tarihi olan — tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı —- tedavi giderleri ile ilgili davalı —karşı açtığı davanın kabulü ile, —giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—- verilmesine,
2-Davacı —- davalılar—- karşı açılan 12.073 TL tedavi giderinin tahsiline ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davacı —- bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
a) — maddi tazminatın davalı —– kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla — tarihinden, diğer davalı — yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla —-4 kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Faizin türü ile ilgili istemin reddine,
4-Davacı — maluliyete ilişkin maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
a) — maddi tazminatın davalı — yönünden — kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla — tarihinden, diğer davalı — yönünden tamamından sorumlu olmak kaydıyla — kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi ve faizin türü ile ilgili istemin reddine,
5-Davacı —- manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
a)— manevi tazminatın —tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi ile faizin türü ile ilgili istemin reddine,
6-Maddi tazminat davası yönünden, Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli —harcın, davacılar tarafından yatırılan —harcın tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan — yalnızca — davalı —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Davacılar tarafından yatırılan —- tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan — davalı —- davalı ——davalı — müştereken ve müteselsilen, — yalnızca davalı—davacı—verilmesine,
8-Davacı— kabul edilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13.maddesi uyarınca davacı— lehine takdir olunan — vekalet ücretinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.128,63.-TL’sinin yalnızca davalı —- davalı — davalı — müştereken ve müteselsilen, — yalnızca davalı— alınarak davacı —–verilmesine,
9-Davacı—-eddedilen maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin —- davacı — alınarak davalı —- davacı —- alınarak davalı — verilmesine,
10-Davacı — reddedilen davalılar — açmış olduğu tedavi giderlerinin tahsili talebine ilişkin olarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. maddesi uyarınca 4.080.-TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalılar —- verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden; Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli —davalı —- alınarak Hazineye gelir kaydına,
12-Davacı — kabul edilen manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. Maddesi uyarınca 7.300.-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacı —-verilmesine,
13-Davacı —- ret edilen manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca 7.300.-TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —– verilmesine,
14-Davacılar tarafından sarf edilen —yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan —-davalıların sorumluluk oranına göre hesaplanan — davalı —- davalı —–kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı—-tarafından sarf edilen 50.-TL yargılama giderinin davacı— alınarak davalı —–verilmesine,
16-Davalı — tarafından sarf edilen 55 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3,24 TL’sinin davacıdan alınarak davalı— verilmesine, geriye kalan 51,76 TL’nin davalı —- üzerinde bırakılmasına,
17-HMK’nin 333. Maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı —–davalı —-yüzlerine karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —— ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021