Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1151 E. 2019/501 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1151
KARAR NO : 2019/501
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 10/10/2016
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 10.10.2016 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; mobilya işletme uzmanı olup mobilya işi yaptığını, davalıya 19.11.2011 tarihi öncesinde 450 m2 memran kapak işi yaptığını ve teslim ettiğini, bu kapsamda davalıya 19.11.201 tarih 34.515 TL tutarlı fatura düzenlediğini, ancak davalının bu fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu 16.icra müdürlüğünün ———— E sayılı dosyası üzerinden haciz yoluyla takibe geçtiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; davacıya bir borcunun olmadığını, takibe dayandırılan fatura tarihlerinde davacının, resmi olmasa da, müvekkilinin işyerinde, hesaplar ayrı olmak üzere kendi adına kurduğu şirket ile işe başlangıç yaptığını, davacının, müvekkili adına olan firmada sigortalı çalışan bir işçi olmasından dolayı fatura üzerindeki yazı ve imzanın müvekkili tarafından atıldığını ve imzalandığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin davacı ile ticari bir ilişkisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Bilirkişi ———— tarihli raporda; “Tahsilat makbuzları, davacı KAŞE ve İMZASI ile davalı adına düzenlenmiş olup, bu makbuzlarla davacının, davalıdan fatura karşılığı toplam 34.515 TL’yi tamamen tahsil etmiş olduğu, davalının, bu faturadan dolayı davacıya olan borcunu ödemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, sunulan bu makbuzlara karşı bir itiraz dilekçesi dosyaya sunmamıştır. Bu durumda, takdiri yüce mahkemenize ait olmak üzere; Davalının, inceleme esnasında bilirkişiliğimize sunduğu davacıya tebliğ edilmemiş tahsilat makbuzlarının, davacıya tebliği ile makbuzlar üzerindeki kaşe ve imzalara bir diyeceğinin olup olmadığının sorulması, Eğer davacı, tahsilat makbuzlarındaki kaşe ve imzalarının kendisine ait olmadığını açıkladığı takdirde imzaların, dosyaya atanacak bir grafolojik uzmanı marifetiyle kime ait olduğunun saptanması, İmzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması halinde davacının, davalıdan 34.515 TL alacağı olduğu sonucuna varılması gerektiği, yüce mahkemenin takdirinde bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle; Davacının, takibe dayandırdığı 19.11.2011 tarih 34.515 TL tutarlı (1) adet fatura kaydının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak fatura bedeli 34.515 TL ödemenin, bizzat davacının kaşe ve imzasıyla düzenlediği tahsilat makbuzlarıyla tahsil edildiğinin görülmesi ve davalının defterinde bu ödemelerin kayıtlı olduğunun da tespit edilmesi nedeniyle, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağının bulunmadığı, Bununla beraber davacının düzenlediği ödeme makbuzlarının, tarafların delil listesinde ve dosya içeriğinde olmadığı, inceleme esnasında davalı tarafından bilirkişiliğimize sunulduğu ve ancak davacıya tebliğ edilmemiş olduğu, Bu durumda; Davalının, inceleme esnasında bilirkişiliğimize sunduğu davacıya tebliğ edilmemiş tahsilat makbuzlarının, davacıya tebliği ile makbuzlar üzerindeki kaşe ve imzalara, davacının bir diyeceğinin olup olmadığının sorulması, Eğer davacı, tahsilat makbuzlarındaki kaşe ve imzalarının kendisine ait olmadığını açıkladığı takdirde imzaların, dosyaya atanacak bir grafolojik uzmanı marifetiyle kime ait olduğunun saptanması, İmzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması halinde davacının, davalıdan 34.515 TL alacağı olduğu sonucuna varılması gerektiği” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişi————- tarihli raporunda; “İnceleme konusu makbuzların ve 2016/1151 sayılı dosya içerisindeki diğer belgelerin göz, lup, optik cihazlar ve bilgisayar yardımıyla, grafolojik, grafometrik yöntemlerle yapılan incelemesinde; İnceleme konusu beş adet ——————–kaşesi üzerine atılı imzalar ile — ait mukayese imza örnekleri arasında; başlangıç, bitiriş, tersim tarzı, işleklik derecesi, eğim, seyir, hız, baskı derecesi, istiflenme ve alışkanlıklar gibi grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından: İnceleme konusu “Tahsilat makbuzlarındaki” İmzaların mevcut mukayeselerine kıyasla ————————sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün ————– Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davalının tacir olduğu, davalının cevap dilekçesinde davacı ile resmi olmasa da kar ortağı olarak çalıştıkları yönündeki beyanı ve davaya konu olan işin boyutu dikkate alınarak uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığını kabul etmek gerektiği, bu nedenle mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı alacağını, 19/11/2011 tarihli 19711 sıra nolu 34515,00 TL miktarlı faturada belirtilen “membran kapak işi” yapılmasına dayandırmış olduğu, davalının faturanın ve sevk irsaliyesinin kendisi tarafından düzenlendiğini, gerçekte böyle bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek borcu inkar etmiştir.
——- yazılan müzekkere cevabına göre davacının ————tarihleri arasında davalı nezdinde hizmet sözleşmesi ile çalıştığı görülmüştür.
Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabına göre davalının ———sıra nolu————TL miktarlı faturayı vergi dairesine beyan ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca bahse konu işe yeri ile ilgili yoklama fişleri dosya arasına alınmıştır.
19/11/2011 tarihli 19711 sıra nolu 34515,00 TL miktarlı faturanın davalının ticari defterlerine kayıtlı olduğu bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir.
Davalı tarafından ise———– tarihli beş adet toplam 34515,00 TL tutarlı ödeme makbuzu ibraz edilmiştir.
Bilirkişi ——— tarafından yapılan incelemede ödeme makbuzları altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Davalının, davacı tarafından düzenlenen —————-TL miktarlı faturayı defterlerine işlediği, vergi dairesine beyan ettiği, bu hususların davacının fatura konusu işi davalıya teslim ettiğine karine teşkil ettiği, karinenin aksinin kesin deliller ile ispatının gerektiği, kaldı ki davalının gerek itiraz dilekçesinde gerekse cevap dilekçesine ileri sürdüğü hususlar ile ispat yükünü kendi üzerine aldığı, fakat davalının gerek cevap dilekçesinde gerekse itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kesin deliller ile ispat edemediği, delil olarak gösterdiği hususların sözleşme ilişkisinin ve teslimin aksini ispata yeterli deliller olmadığı, ibraz edilen tahsilat makbuzlarındaki imzaların da davacıya ait olmadığı, —————sıra nolu ————- TL miktarlı fatura konusu işten dolayı davacının davalıdan———TL alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ———- E sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile takibin 34.515,00 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 2.357,72 TL harçtan peşin alınan 589,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1768,29 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 589,43 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL başvurma harcı, 1365,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1394,20 TLnin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4141,80 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/04/2019