Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1114 E. 2018/757 K. 05.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1114 Esas
KARAR NO : 2018/757

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/06/2012
KARAR TARİHİ : 05/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı sigortalı …. ile birleşik ürün sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalı şirkete ait …. model araç kapı içi döşemesinde kullanılan “enerji emici” parçasını tedarik eden davalı firmanın üretim adresinde 28/09/2011 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde sigortalı şirkete ait bir kısım kalıplar ve taşımada kullanılan kutuların zarar gördüğünü, yine yangın nedeni ile davalı firmanın bir süre başka bir adreste faaliyet gösterdiğini, bu adresten nakliye ve yurt dışından gelen parçalar için de nakliye masrafları doğduğunu, meydana gelen zararlar nedeni ile 22.720,57 Euro karşılığı toplam 529.362,00 TL’nin 04/04/2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı şirketin kendi sorumluluğunda bulunan imalathanede çıkan yangın nedeni ile oluşan zarardan sorumlu olduğunu, yapılan başvuruya rağmen her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 529.362,00 TL tazminatın 04/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacının sigortalısı arasında 30/06/2011 tarihinde kalıp ariyet protokolü imzalandığını, bu protokol uyarınca mülkiyeti dava dışı şirkete ait kalıp ve aparatların ariyet olarak müvekkiline verildiğini, müvekkilinin bu kalıp ve aparatları kullanarak sigortalı firmaya otomotiv yedek parçası üretip sattığını, 28/09/2011 tarihinde müvekkiline ait fabrikada meydana gelen yangının mücbir sebepten kaynaklandığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığından davacıya karşı tazminat sorumluluğunun da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
İLK KARAR: Kapatılan İstanbul Anadolu ……….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2014 tarih, 2013/332 esas, 2014/271 karar sayılı ilamındaki; “…meydana gelen yangından davalının sorumlu olduğu, dolayısı ile davacının sigortalısına ödediği tutarı halef sıfatı ile davalıdan talep edebileceği” şeklindeki gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 524.952,38 TL’nin 04.04.2012 ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
BOZMA İLAMI: Yüksek Yargıtay …….Hukuk Dairesi 09/06/2016 tarih, 2015/14272 Esas, 2016/6409 Karar sayılı ilamındaki; “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, birleşik ürün sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının sigortalısı olan…………. ile davalı arasında düzenlenen kalıp ariyet protokolü uyarınca davalıya teslim edilen kalıpların ve taşımada kullanılan kutuların davalı firmanın üretim adresinde 28/09/2011 tarihinde meydana gelen yangında zarar gördüğü, böylece dosyada bulunan makbuz ve ibraname belgesi içeriğinden sigortalının davacıyı ibra ve olaydan doğan rücu ve dava haklarını davacı şirkete devrettiği de nazara alınarak zarar gören kalıp ve taşımada kullanılan kutuların bedellerinin davalıdan talep edilebileceği anlaşılmaktadır. Ancak, bilirkişi raporunda atıf yapılan ve ekpertiz raporunda gösterilen artan masraflar, parça maliyeti, artan nakliye masrafları, fazla mesai,…………. gibi ifade edilen zarar kalemlerinin nelerden ibaret olduğu açıklanmamış olup, belirtilen zarar kalemlerinin davacının sigortalısı bulunan şirket ve davacı … şirketi tarafından davalıdan istenebilecek nitelikte bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Bu suretle, meydana gelen yangın sebebiyle davacının sigortalısı tarafından uğranıldığı bildirilen zarar kalemlerinin açıklığa kavuşturulması ve belirtilen bu zararların talep edilebilirliğinin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, böylece tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak işbu esasa kaydı yapılmış, bozmaya uyalarak yargılamaya devam olunmuştur.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, birleşik ürün sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, “28.09.2011 tarihinde çıkan yangının meydana geldiği adresin “………” olduğu, yangın yerinin ….” ünvanlı fabrikanın depo (ambar) bölümünde meydana geldiği” hususlarında uyuşmazlık olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davalının, işyerindeki yangında zarar gören emtiadan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise zarar miktarının ne kadar olduğu, davalının zararın ne kadar miktarından sorumlu olduğu” hususlarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yargıtay bozma ilamında da belirlendiği üzere; davacının sigortalısı olan ……………………. ile davalı arasında düzenlenen kalıp ariyet protokolü uyarınca davalıya teslim edilen kalıpların ve taşımada kullanılan kutuların davalı firmanın üretim adresinde 28/09/2011 tarihinde meydana gelen yangında zarar gördüğü, böylece dosyada bulunan makbuz ve ibraname belgesi içeriğinden sigortalının davacıyı ibra ve olaydan doğan rücu ve dava haklarını davacı şirkete devrettiği de nazara alınarak zarar gören kalıp ve taşımada kullanılan kutuların bedellerinin davalıdan talep edilebileceği anlaşılmaktadır.
Buna göre, yapılması gereken iş, meydana gelen yangın sebebiyle davacının sigortalısı tarafından uğranıldığı bildirilen zarar kalemlerinin açıklığa kavuşturulması ve belirtilen bu zararların talep edilebilirliğinin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, böylece tazminat miktarının belirlenmesi olmalıdır.
Buna göre, Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Dosyaya celbedilen poliçeye göre, …….’ye ait ürünlerin, …. tarafından, ….. numaralı poliçe ile 01.07.2011-2012 tarihleri arasında … sigortası yapıldığı, sigortanın olayı kapsadığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi makine yüksek mühendisi bilirkişi …….. tarafından yangının meydana geldiği … (…..) firmasının sigortalı ….. firmasına … ve …. araçları için koltuk ve kapı iç döşemesi için parça tedarik ettiğinin görüldüğü, …… firmasında …. firmasına ait 8 adet kapıp yangın bölgesinden çıkarılıp Dudullu tesislerine götürüldüğü ve kalıplardan 2 tanesinde kılcal çatlak olduğunun tespit edildiği belirlenmiştir.
Bilirkişi tarafından,….. firması üretimin aksamaması için yangından hemen sonra 29.09.2011 tarihinde …. parça siparişi verdiği ve ilk malzemenin 07.10.2011 tarihinde geldiği belirtilmektedir. 10.10.2011 tarihine kadar ………. firmasına …… kapı iç döşemesi verilemediği, bu nedenle … ürettiği araçları kapı iç döşemesiz olarak açık alan park edildiği ve Çin’den malzeme geldikten sonra montajlarının yapıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan belirlemeye göre, …firmasındaki durumun ne kadar süreceği bilinmediğinden, …. kar kaybına uğramamak için zaman geçirmeden Çin’den parça siparişi yaptığı, ayrıca … ile üretim kaybına yol açmamak için kapı iç döşemesiz …. üretimi yapılması konusunda da mutabık kalındığı anlaşılmaktadır. Bu sürede …1000 adet araç sonradan kapı iç döşemesi takılmak üzere üretildiği ve açık alana park edildiği belirtilmektedir. Parça yokluğundan dolayı ……… kapı trim üretimi yapılamadığı, sadece ….. için üretim yapıldığı, parça tedarik edildiğinde ise robotik makine normal …üretimine göre yapıldığından kapısı trimsiz olarak üretilem araçlar için ise ….fazladan çalışma yapmak zorunda kalındığı görülmektedir. Bu ve buna benzer işlemler nedeniyle masrafların arttığı anlaşılmaktadır.
Davalı … firmasında 28.09.2011 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle, sigortalı malzemede meydana gelen hasar 24.02.2012 tarih … sayılı bağımsız eksper raporu ile tespit edilmiş ve değerlendirilmiştir. Ayrıca, hasarın durumunu gösterir fotoğraflar mevcuttur.
Bilirkişi tarafından yapılan belirlemeye göre, davalı firmanın uhtesinde bulunan ve sigortalı …… firmasına ait 2 adet kalıp ve 95 adet plastik taşıma kasasında oluşan zararın giderilmesi ve dava dışı sigortalının “gerçek zararının” telafisi için söz konusu raporda, ……`e yani yurt dışı fabrika sahasında malın taşıyıcıya teslimden, Türkiye`deki sigortalı alıcıya teslimine kadar yapılması gereken masraflar, navlun ve gümrükleme giderleri de dikkate alınmak suretiyle) ayrıntılı bir şekilde hesaplandığı görülmektedir. Bu duruma göre, Çin’den sağlanan 2.750 Set ..———için;
– Çin’de teslim Parça maliyeti (…………) : 12.861,54-€
– Navlun, nakliye, sigorta vs. (…….) maliyeti : 163.163,84-€
————————————
TOPLAM CIF MALİYETİ (……..) 176.025,38-€
– Varma yerinde yapılan masraflar (…………) : 34.312,00-€
– Artan Masraflarının;
…… (15.10.2011 tarihli Fat.) : 0,00-TL
……. (15.10.2011 tarihli Fat.) : 1.840,00-TL
…… (09.10.2011 tarihli Fat.) : 1.090,00-TL
– Yangın hasarı olmasaydı yapılacak olağan masraf : – 1.380,00-TL
—————————————————–
ARTAN MALİYET (. olarak) 615,59-€
– …… için 1000 set kapı iç döşemesinin normal üretim dışında fazla mesai ile üretilmesi nedeniyle fazla mesai talep edilmiş, bu talep hem eksper ve kemdim uygun görülmüştür. Bu duruma göre;
– QC Fazla mesai : 1.424,26-TL
– Üretim için fazla mesai : 17.102,05-TL
– Üretimin kontrolü için fazla mesai : 3.622,49-TL
– ADM Fazla mesai : 3.031,60-TL
– Diğer fazla mesai : 1.634,30-TL
———————————————
TOPLAM (EUR olarak) 10.649,63-€
– 2 Adet kalıp bedelinin : 9.453,14-€
– 95 Adet plastik taşıma kasası : 1.234,42-€
SONUÇ OLARAK; TOPLAM TAZMİNAT MİKTARI:
– 2 Adet kalıp bedelinin : 9.453,14-€
– 95 Adet plastik taşıma kasası : 1.234,42-€
– Pimsa parça maliyeti : 3.291,54-€
– Navlun, nakliye, sigorta vs. (——) maliyeti : 163.163,84-€
– Varma yerinde yapılan masraflar (———-) : 34.312,00-€
– Ürün Artan nakliye gideri : 615,59-€
– Fazla mesai : 10.649,63-€
——————————–
TOPLAM 222.720,57-€ olduğu,
Sigortalı firmanın yangın nedeniyle toplam zarar ve ziyanının KDV hariç 222.720,57-€ olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan tespitler, dosya kapsamına ve yüksek Yargıtay bozma ilamındaki belirlemelere uygun, denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı vekili bilirkişi raporuna “ortaya çıkan zararda davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tartışılmadığı” gerekçesiyle itiraz etmiş ise de, mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay ilamında zarar gören kalıp ve taşımada kullanılan kutuların bedellerinin davalıdan talep edilebileceği açıkça yazdığından ve bilirkişi tarafından Yargıtay bozma ilamına göre, davalının sorumlu olduğu ve davacının davalıdan isteyebileceği nitelikteki zarar kalemleri tek tek belirlendiğinden davalı vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar, bilirkişi tarafından zarar miktarı olan 222.720,57 euro’nun 04/04/2012 tarihindeki Merkez Bankası efektif satış fiyatı 528.760,90 TL’ye tekabül ediyor, bilirkişi —— tarafından ise 222.720,57 Euro`nun karşılığı 529.362,00-TL olarak hesap edilmiş ise de, Yargıtay bozma ilamından önceki davada zarar miktarı 524.952,34 TL olarak hesaplanmış olup, davacı vekilince bu karar temyiz edilmediğinden, davacının davalıdan talep edebileceği miktarın 524.952,34 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Halefiyet hakkını elde eden sigortacı; “sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren” rücuen tazminat alacağına temerrüt faizi yürütülmesini talep edebilir. Dava konusu olayda davacı alacağına avans faizi talep ettiğinden, davacının talebi gibi 524.952,38 TL’nin 04.04.2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 524.952,38 TL’nin 04.04.2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Fazlaya ilişkin 4.409,62 TL’lik istemin reddine,
3- Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35.859,50 TL harç, davacı tarafından yatırılan peşin harç ve davalı tarafından yatırılan bakiye karar harcı ile (09/09/2014 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi Gereğince) alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafından yatırılan 7.861,05 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen 159,00 TL tebligat gideri, 5.500,00 TL bilirkişi gideri, 7,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 5.666,70 TL yargılama giderinin %99 haklılık oranına göre 5.610,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından sarf edilen 794,00 TL yargılama giderinin %1 haklılık oranına göre 7,94 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 34.948,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Ret olunan dava yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’un 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.