Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1108 E. 2018/156 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1108
KARAR NO : 2018/156

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkil şirketin, tahribatsız muayene işi yaptığını, bu kapsamda davalı şirketin fabrikasında bulunan kaynakların kontrolü için davalı ile görüşüldüğünü ve kendilerine çalışma şartları ve işin nasıl yapılacağı, raporların nasıl hazırlanacağı hususunda teklif evrakı gönderildiğini, davalı tarafın teklifi kabul etmesiyle birlikte işe başlandığını ve 28.04.2015 tarihli —‘e kadar rapor numaralı toplam 13 adet “—” hazırlanarak faturası ile birlikte davalıya gönderildiğini, davalının 10.315.44 TL lik faturanın 5.000 TL sini ödediğini, bakiye tutarın ödenmemesi üzerine Anadolu —.icra müdürlüğünün — E sayılı dosyasından takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu işin götürü bedelle belirlendiğini, imzalı bir akdin olmadığını, müvekkil şirketin, —‘daki işyerinin tesisat gözlem ve raporlama işi konusunda davacı ile temas kurduğunu, davacının da işyerine gelerek işi gördüğünü ve birkaç gün içinde yapabileceğini ifade ettiğini, teklifin kabul edildiği iddiasının doğru olmadığını, bu aşamada, davacı ile işin tümü bazında görüşme yapıldığını, davacının üç gün içinde işi yapacağını taahhüt etmesi üzerine işin 1.500 USD karşılığında yapılması karşılığında anlaşmaya varıldığını, davacının taahhüt ettiği işi ağırdan aldığını, eksik yaparak günü uzatmaya ve fiyat değişikliği yapmaya çalıştığını, farklı anlaşma dışı hesap çıkartma yoluna gitmişse de müvekkilinin götürü ücretlendirmeyi hatırlatması üzerine davacının bundan vazgeçtiğini, ancak taahhüt ettiği işi eksik yaptığını, raporlamayı ise yapmadığını ve sonuçta davacının taahhüt ettiği edimi ifa etmediğini, alacaklı olmadığı gibi borçlu durumda bulunduğunu savunarak davanın reddini ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Bilirkişiler —-ve Prof Dr.—- 22/05/2017 tarihli raporunda sonuç olarak davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan 5.050.30 TL ana para alacağının olduğu, bu alacağın yıllık % 10.5 ve değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği,Davacının % 20 tazminat talebinin ise tamamen yüce mahkemenin takdirlerine ait olduğu, hususunda ortak imzalı raporlarını sunmuşlar.
Yine bilirkişiler ek raporunda sonuç olarak ;Kök raporda belirtildiği üzere davacı, yaptığı hizmet karşılığında davalı şirkete 3.265 U5D +KDV tutarında fatura kesmiş olup, davalı itirazında, kararlaştırılan iş bedelinin 1.500 USD olduğunu savunmaktadır. Kök raporda açıklanan nedenler ve ek raporda, yapılan iş bedelinin, haddi layıkında bulunduğuna yönelik değerlendirmeler, işbu ek raporumuzda da aynen kabul edilebileceği, yüce mahkemenin takdirindedir.Davalrnın tutunduğu 06.05.2015 tarihli mail; davacı tarafından davalı şirkete gönderilen mail olup, bu mailde; —- verdiğimiz raporlara ek rapor mu isteniyor. Değişiklik isteniyorsa eski raporları kargo ile gönder” iletisinin bulunduğu görülmektedir. Davalının tutunduğu bu iletinin, davacının ayıp veya eksikli iş yaptığı hususunu somut olarak ansıtmamaktadır. Bunun dışında davalının e-mail veya başka bir ileti yoluyla yaptığı ayıp-eksik ihbarına rastlanılmamaktadır.Ayıp ihbarının; ayrıntılı bİr tanımının yapılması, neden ve sonuçlarıyla ortaya konulması gerektiği, yüce mahkemenin takdirindedir. Davalının bu hususu spesifik belirten bir ihbarı bulunmamaktadır.Netice itibariyle kök ve ek raporda vardığımız sonuçta bir değişikliğe gidilmesine gerek olmayacağı şeklinde ek raporlarını ortak imzalı mahkememize sunmuşlardır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin yetkisi ile mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşme —‘da ifa edilmiş olsa bile, bunun yanında davalının ikametgahının bulunduğu yer dairesi ve mahkemesi olan İstanbul Anadolu Adliyesi icra daireleri ve mahkemelerinin de seçimlik yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından davalının yetkiye yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafından bakiye 5315,43 TL alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında davalı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini ifa ettiğini, sözleşme bedelinin 10315,43 TL olduğunu iddia etmektedir. Davalı ise işin eksik ve ayıplı yapıldığını, davacıya 5000,00 TL ödeme yaptığını iddia etmiştir.
Davacı ile davalı arasında, davacı tarafından bedeli karşılığında kaynak kontrol hizmeti verilmesi konusunda anlaşma yapıldığı, davacı tarafça hizmetin verildiği, davalının davacıya 5000,00 TL ödeme yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının eser sözleşmesi niteliğinde olan bu sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa edip etmediği, ifanın ayıplı olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı, kazanması halinde ne kadar ücrete hak kazandığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafından hazırlanan teklif mektubunun davalı tarafça onanmadığı anlaşılmakla birlikte taraflar arasında hizmetine alınmadığına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının itirazı, hizmetin eksik ve ayıplı olarak verildiği ve fiyatın yüksek olarak belirlendiği noktasındadır.
Davacı tarafından ibraz edilen analiz raporları, davacının ticari defter ve belgeleri, sipariş formları da incelenmek suretiyle bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan asıl ve ek raporlara göre davacının üzerine düşen edimi eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirdiği, davalıdan talep ettiği ücretin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa koşullarına uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile İst. And. —-. İcra Müd. — Esas sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile TAKİBİN 5050,30 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA, fazlaya ilişkin TALEBİN REDDİNE,
-İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
-Asıl alacak 5050,30 TL ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 344,90 TL harçtan peşin alınan 90,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 254,12 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 90,78 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 29,20 TL, 4,30 TL vekalet pulu, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 135,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.368,50 TL den kabul edilen kısma isabet eden 1.268,41 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 265,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzuru ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/02/2018