Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1000 E. 2018/224 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1000 Esas
KARAR NO : 2018/224

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kredi(ticari alacak )sigortaları branşında faaliyet gösterdiğini, davalı şirket müvekkil şirkete 15.00411.00 nolu “Alacak Sigorta Poliçesi” yaptırdığını, davalının işbu poliçenin sonraki primlerine ilişkin olarak son iki (01.09.2015 ile 01.12.2015 tarihli)taksitlerini ödememiş olduğundan ihtar gönderilerek poliçe gün esaslı olarak iptal edildiğini, davalının poliçenin iptali tarihine kadar gün hesabıyla 25.843,08.-TL ödenmemiş prim borcu bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün—E sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak prim alacağı ile prim taksitlerinin ödeneceği vade tarihlerinden takip tarihine işleyen yıllık %10,5 avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmişse de ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takibin durduğunu, alacaklarını halen tahsil edememiş bulunduklarından davalı yanın itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkile karşı İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü — E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından işbu haksız icra takibine karşı yasal süresinde itiraz edilmek suretiyle icra takibi durdurulmuşsa da davacı tarafça 23.08.2016 tarihinde işbu dava dosyası ile müvekkile karşı itirazın iptali davası açıldığını, davacı tarafça her ne kadar dava dosyasına ihtarnameler sunulmuşsa da işbu ihtarnamelerin tebligatları usulsüz olduğunu, davalı tarafça sunulan Beyoğlu — Noterliği — Yevmiye Nolu ihtarnamesinin tarihi 19.08.2016 olmasına rağmen dava konusu icra takibi 13.07.2016 tarihinde başlatıldığını, davacı tarafça henüz ihtarname usulüne uygun biçimde müvekkile tebliğ edilmemiş olmasına rağmen icra takibi başlatıldığını, dolayısıyla temerrüde düşürülmeden müvekkil hakkında başlatılan icra takibi haksız olduğunu, dava konusu takibin ödeme emrine bakıldığında tek bir asıl kalem alacağı olarak 25.843,08 TL gösterildiğini, bu rakam üzerinden faiz işletildiğini, davacının iddia ettiği gibi iki farklı tarihli taksit tutarının takibe konulması halinde iki ayrı kalem olarak gösterilmek suretiyle işbu taksitlerin ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, davacının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptali davasının reddine, davacı aleyhine %20den aşağı olmamak üzere kötü niyetle başlatılan icra takibi için icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, poliçenin feshine dayalı alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Alınan beyanlar, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler itibariyle, taraflar arasında düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmayan dosyada mevcut kredi sigorta poliçesi kapsamında TTK nın 1431 maddesine uygun olarak prim ödeme planının ve 1434 maddesine uygun olarak temerrüt hükümlerinin düzenlendiği hususlarında ihtilaf olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın, poliçenin feshedildiği tarih, işbu tarih itibariyle davalı tarafça ödenmesi gereken asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalıya gönderilen 11.12.2015 tarihli ihtarnamede, poliçenin muaccel hale gelen 40.483,80 TL prim borcunun tamamının 10 gün içinde ödenmesi, aksi halde TTK 1434/3 gereğince poliçenin iptal edileceği ve işlemiş primin geriye dönük gün esasına göre tahsil edileceğinin bildirildiği, ihtarnamenin davalıya 14.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve 10 gün sonrası olan 24.12.2015 tarihine kadar davalının ödeme yapması gerektiği, poliçenin 25.12.2015 tarihi itibariyle feshedildiği görülmüştür.
29.01.2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, toplam primin 80.967,60 TL olarak belirlendiği, günlük primin 221,83 TL olduğu, poliçe yürürlük dönemine isabet eden prim tutarının 66.326,88 TL olduğu, davalı tarafça toplam 55.124,52 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde içeriği açıklanan işbu tespitlere mahkememizce de denetime elverişli olması sebebiyle itibar edilmiştir.
TTK’ nın 1434/3 maddesi, “İzleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene, noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini, aksi hâlde, süre sonunda, sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Sigortacının, sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer hakları saklıdır.” hükmüne havidir.
Bu madde kapsamında, mahkememizce benimsenen bilirkişi tespitinde yer alan (66.326,88 – 55.124,52 =) 11.202,36 TL geçmiş gün priminin ve ve işbu prime takip tarihine kadar olan süre içinde işletilecek (25.12.2015 ile 13.07.2016 tarihi arası 201 gün için 10,5 oranında avans faiz oranı) 647,74 TL faizin davacı tarafça takip tarihi itibariyle talep edilebilir nitelikte olduğu kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalının İAA —-.İcra Müd. —-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 11.202,36 TL asıl alacak, 647,74 TL işlemiş faiz yönünden, asıl alacağa da takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi sureti ile iptaline,
Takibin bu şekilde aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine,
Alacağın belirlenebilir nitelikte likit olması sebebiyle itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazmitanını alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 809,48 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 339,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye 470,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.152,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 483,84 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 339,07 TL harç gideri toplamı 822,91 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 13/03/2018