Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/976 E. 2018/250 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/976 Esas
KARAR NO : 2018/250

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2015
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı ile hazır beton satışı sözleşmesi çerçevesinde kurulan ticari ilişki kapsamında, davalı tarafa çeşitli tarihlerde hazır beton satışı ve teslimi işini yaptığını, bunu yaparken tüm hazır beton satış ve teslimlerini, herbir mikser kamyona yüklenen hazır beton için düzenlenen kantar fişleri ve bunlara göre düzenlenen irsaliyeleri davalı şirket şantiye elemanlarına imzalatmak suretiyle mal teslimini gerçekleştirmiş, akabinde bu irsaliyelere konu hazır betonlar için fatura tanzim ederek hem bu faturaları davalı tarafa göndermiş, hem de bağlı bulunduğu vergi dairesine satış beyanında bulunduğunu, davacı tarafın davalıdan cari hesap ekstresi bakiye alacağı olduğunu, davacı taraf bu kapsamda kendi kayıtlarında davalı taraf için açılan Cari Hesap Ekstresinde davalının aldığı malları borç hanesine, yaptığı ödemeleri ise alacak hanesine kaydetmek suretiyle cari hesap ilişkisi oluştuğunu, davalı taraf için oluşturulan bu cari hesapta, davalı tarafın müvekkil şirkete mal satış ve tesliminden kaynaklı itirazın iptaline konu bakiye borcu kaldığını, borçlunun İstanbul Anadolu—İcra .— E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, borca kötü niyetle itiraz eden davalı –borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hiç bir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin 6.560,66 TL alacağının bulunduğunu, karşı dava açma haklarının saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından açılan haksız davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, bakiye alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının, davalıya satmış olduğu hazır beton karşılığında bakiye alacağının olduğunu beyanla takibe itirazın iptalini talep ettiği,
Davalının, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davacıdan hazır beton aldığını ancak, davacının, C35 kalite yerine C25 kalite beton verdiğini ve 132,08 m3 betonu fazladan faturalandırdığını, bu kapsamda düzenlenen iade faturası ile birlikte davacıdan 6.560,66 TL alacaklı olduğunu savunduğu,
Taraflar arasında tarihsiz olarak düzenlenen sözleşme ve sipariş formunda, C16 beton için 50,000 m3 ve birim fiyatının 108 TL + KDV olarak, C35 beton için 1.200,00 m3 ve birim fiyatının 132,50 TL + KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 8. Maddesinde, alıcının teslim edilen betonun durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz (en geç her parti dökümü bitiminde) gözden geçirmek, ürünlerin miktarında ve/veya niteliğinde gözle görülebilir herhangi bir noksan veya bozukluğu en geç 3 gün içinde satıcıya yazılı olarak bildirmemesi halinde satılanı kabul etmiş sayılacağı, yine aynı maddenin diğer bentlerinde de, alıcının, ayıba yönelik değişik durumlar için muayene ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin hükümlerin belirlendiği görülmüştür.
Alınan beyanlar, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında, satıcı olan davacının, sözleşme kapsamında hazır betonu alıcı olan davacıya teslim ettiği ancak, davalının, TBK 219 maddesi kapsamında ayıp definde bulunduğu, TBK’ nın 223 maddesinde, alıcının, devraldığı satılanın durumunu gözden geçirme ve ihbar bildiriminde bulunma yükümlülüğünü yüklediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8. Maddesinde de işbu hususun özel olarak hüküm altına alındığı, gerekli gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması halinde satılanın ayıpsız olarak kabul edilmiş sayılacağının hem sözleşmede hem de TBK’ nın 223/2 maddesinde hüküm altına alındığı, alıcı olan davalının, aldığı ürünleri bu kapsamda gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğünü usule uygun şekilde yerine getirdiğinin ispatlanamadığı görülmekle, alıcı olan davalının, satılanı kabul etmiş olduğu teslim edildiği haliyle kabul etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
19.04.2015 ve 16.02.2018 tarihli bilirkişi heyet raporlarında; davacının sözleşme kapsamında satmış olduğu toplam ürün karşılığında 29.932,11 TL bakiye alacağının olduğu ancak, Beton Laboratuvarı tarafından düzenlenen rapor gereğince, beton kalite farkı gereğince davalının 12.423,04 TL alacak isteminin yerinde olduğu tespit edilmiştir.
Sözleşme gereği teslimi gereken kalite ve Beton Laboratuvarı tarafından düzenlenen raporda belirtilen mevcut kalite itibariyle, bilirkişi raporunda sözleşme gereği beton kalite farkına ilişkin olarak davalının talep edebileceği 12.423,04 TL alacak isteminin yerinde olduğu tespitine yönelik teknik değerlendirme mahkememizce de makul kabul edilmiştir.
TBK’ nın 112 maddesi kapsamında, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu madde kapsamında davalının, beton kalite farkı nedeniyle 12.423,04 TL alacak istemi yerinde görülmüştür.
Sözleşmenin tarafları aynı sözleşmeden doğan alacaklarını açılan davada mahsup itirazı olarak ileri sürebilecekleri gibi ayrı dava yoluyla da isteyebilirler. Mahsup itirazının karşı dava şeklinde ya da ayrı bir dava ile talep edilmesi sürülmesi zorunlu olmayıp, kanıtlanması koşuluyla itiraz niteliğinde olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilip hesaplanarak karşı tarafın alacağından mahsubu gerekir (Y. 15.H.D. 2015/3265-2016/2730 E-K sayılı ilamı).
Bu kapsamda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 29.932,11 TL alacaklı olduğu ancak 12.423,04 TL’ lik davalı mahsup talebinin yerinde olduğu değerlendirilmekle ( 29.932,11-12.423,04=) 17.509,07 TL yönünden takibin devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalının, İAA —İcra Müd. — Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
Takibin, 17.509,07 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın sözleşmeye ve faturaya dayalı olarak belirlenebilir nitelikte olduğu değrelendirilmekle itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 1.196,04 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (361,51+149,66) 511,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 684,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.022,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 2.332,76 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 361,51 TL harç gideri toplamı 2.694,27 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2018