Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/971 E. 2018/644 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/971 Esas
KARAR NO : 2018/644

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/09/2015
DAVA DEĞERİ : 4.000,00 TL

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/08/2009 tarihinde davalı şirkete sigortalı —- plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, kaza sebebiyle Mersin C. Başsavcılığı’nın —- sor. sayılı dosyasında ceza takibatı yapıldığını, müvekkilinin— Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, talep edilen müvekkilinin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybettiğini gelir kaybı olduğunu, kusur, maluliyet, tazminat ve tüm diğer hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi, avans faizi kabul edilmediği takdirde reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı taleplerle ilgili olarak Adana—-. Asliye Ticaret mahkemesinin — esas sayılı dosyasında dava açtığını, bu davanın kesinleşmiş olduğunu, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, zamanaşımı defiinde bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da poliçe sınırının 150.000 TL olduğunu, sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduklarını, davalının temerrüde düşürülmediğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin düşülmesini, sigortalının kusurunun tespitini, genel olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, KESİN HÜKME İLİŞKİN DAVA ŞARTININ İNCELENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan kalıcı iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, 13/08/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle maddi tazminat talebiyle eldeki davayı açmıştır.
2-Davalı vekili, cevap dilekçesi ile davanın daha önce kesin hükme bağlandığını iddia etmiştir.
Davalının kesin hüküm iddiasına konu dosyanın bir sureti UYAP üzerinden getirtilerek yapılan incelemede, aynı davacının, aynı davalıya karşı aynı konuda daha önce 4.7.2012 tarihinde Adana —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava açtığı, açılan davanın Adana —- Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.3.2014 tarih,— esas, — karar sayılı ilamı ile karara bağlandığı, kararın 17/09/2016 tarihinde kesinleştiği tespit olunmuştur.
3-Hukukumuzda maddi anlamda kesin hükmü düzenleyen kurallara, HMK.nın 303’üncü maddesinde yer verilmiştir. Maddi anlamda kesin hüküm ya da maddi anlamda kesinlik, yargısal kararlara kanun tarafından tanınan gerçeklik niteliğidir. Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, her iki davanın dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
4-Adana —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasının incelenmesinde, her iki davanın taraflarının, her iki davanın dava sebeplerinin ve talep sonuçlarının aynı olduğu, Adana—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasında, davacı tarafın “verilen kesin süre içinde beden gücü kaybı oranı konusunda muayeneden kaçınması nedeniyle” ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, davanın reddine karar verildikten sonra tamamen aynı konuda işbu Mahkememizdeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
5- HMK’nin 114/1-i maddesi uyarınca davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olması dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Kesin hükümle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Kesin hükümle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
6-Tüm bu nedenlerle, aynı davacının, aynı davalıya karşı aynı konuda daha önce Adana Asliye Ticaret mahkemesine 4.7.2012 tarihinde dava açtığı, açılan davanın Adana—Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.3.2014 tarih, —– esas,—- karar sayılı ilamı ile karara bağlandığı, kararın 17/09/2016 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle HMK.nın 303. Maddesindeki şartların oluşmuş olduğu ve bu şekilde aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olduğu anlaşılmakla dava şartı noksanlığı bulunması nedeni ile HMK.nun 114/1-i ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olması ve bu nedenle dava şartı noksanlığı bulunması nedeni ile HMK.nun 114/1-i ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın dava açılırken davacı tarafından yatırılan 13,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22,24 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve Mahkememizce daha önce 9 celse yapılmış ise de, daha önce ön inceleme tutanağı düzenlenmemiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. Maddesinin birinci cümlesi uyarınca hesaplanan 1.090,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı. 28/06/2018