Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/918 E. 2019/393 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/918 Esas
KARAR NO : 2019/393
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/08/2015
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili .———– mukim, su ürünleri çiftliği işletmeciliği ile iştigal eden uluslararası ithalat-ihracat yapan, bir şirket olduğnu, müvekkili şirketin, Davalı …———–şirketi ile vardıkları mutabakat ile davalıdan Karides yemi ve Nomex Anti Virali (virüslerin zararları etkilerini önlemek amacıyla bu alanda kullanılan bir tür ilaç/hijyen sağlayıcı) sipariş ettiğini, davalının aldığı bedele karşılık, müvekkil şirkete, herhangi bir ürün teslim etmediğini, müvekkilinin, davalı …——–ilk önce, ——- Kg yüksek kaliteli karides yemi ve —- Kg —-sipariş ettiğini, ancak davalının, çeşitli mazeretler öne sürerek, söz verilen zaman ve miktarda bu teslimatı gerçekleştiremeyeceğini beyan ettiğini,——— tarihli fatura uyarınca davalının hesabına ——–Doları ödediğini ve ödeme karşılığı mallar beklenmeye başlandığını, davalının yeni mazeretleri sebebiyle, yine yemlerin teslimi gereken zamanda müvekkile ulaşamayacağı ortaya çıktığını, Müvekkili şirketin, davalı … -şirketine ikinci ana siparişi ise, —-Kg yüksek kaliteli karides yemi ve -Kg Antiviral’den oluştuğunu, bu sipariş için davalı tarafından düzenlenen ——–tarihli fatura karşılığı, davalının hesabına ———- Doları ödendiğini, davalı şirketin ise, taraflar arasında anlaşmaya varılmış olmasına rağmen, malları teslim etmediğini, müvekkil şirketi türlü bahanelerle oyalama yoluna gittiğini, müvekkiline hiçbir zaman teslimat yapılmadığını, stoklarında kendi üretimi için yer kalmayan müvekkilinin şirket bu ticari ilişkiden sağlıklı bir ticari sonuç elde edeceğini umarak ertelemelere basiretli bir tacir gibi cevap verip uvum göstermeye çalıştığını, müvekkilinin ödediği meblağın iadesini talep ettiğini, davalının hiçbir mal vermeden almasına rağmen, bu parayı nedensiz ve yasalara aykırı bir şekilde geri ödemeyi de reddettiğini, müvekkilinin, davalının, basiretten tamamen uzak olmanın vanı sıra basiretsiz bir tacir için bile fazlasıyla cüretkar olan bu tavırları karsısında çaresiz kaldığını,———- dahi başvurduğunu, karşılığını alamaksızın ödenmiş ve iade edilmeyen 57.200 ABD Doları söz konusu olduğunu, sebepsiz yere geçmiş olan 57.200 ABD dolarının iadesi için işbu davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davanın kabulü ile 57.200 ABD Dolarının “aynen” davalıya ödenmesine; davalıya Ödeme tarihinden itibaren alacağa en yüksek ———banka faizi yürütülmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
KARŞI DAVACI-DAVALI ;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafla müvekkil şirket arasında yem ve ilaç üretimi hususunda sözlü bir anlaşma yapılmış ve söz konusu anlaşmaya istinaden 57.000 Kg yemi ve ————– ilaç üretimi konusunda müvekkil şirkete sipariş verildiğini, davacı şirkete bildirildiği halde yükümlüğünü yerine getirmeyerek, davacı şirket üretilen malzemeleri zamanında teslim almamış ve malzemelerin heba olmasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafla 28.07.2013 tarihli,—————numaratı proforma faturada da belirtildiği üzere (Ek-1); 57.000 Kg yem için 68.500 USD; 500 Kg itaç için ise 9.800 USD olmak üzere toplam 78.300 USD nin müvekkil şirkete ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığını, Müvekkili şirketin davacı tarafın mail yolu ile göndermiş olduğu listede belirtilen ölçü ve miktarlara uyarak malzemenin tamamını ürettiğini, daha sonra davacı taraf istediği ölçülerden vazgeçerek yeniden üretim yapmasını istediğini, davacı tarafın verdiği siparişte belirtilen “üretim ölçülerinin değiştirilmesi isteği ve müvekkil şirketin bu isteğe karşı verdiği cevapta söz konusu ölçülerin değişmesi sonrasında ürünlerin %28’inin heba olacağı bilgisi” taraflar arasında geçen elektronik posta yazışmalarında görülebileceğini, davacı tarafın; siparişlerinin karşılığının tamamı istedikleri şekilde üretildiği halde, malzemeleri teslim almadıklarını, proforma faturada belirtilen bedelin tamamını da ödemediklerini, malzemelerin üretimi karşılığında müvekkili şirkete ödenmesi hususunda anlaşılan rakam toplamda 78.300 USD olduğunu, davacı tarafın sadece 57.200 USD ödeme yaptığını, malzemenin verdiği siparişten farklı olarak ölçülerinin değiştirilerek yeniden üretmesini talep ettiğini, müvekkilinin taraftar arasında kurulacak olan muhtemel ticari ilişkinin devam edebilmesi için davacı tarafın bu talebini geri çevirmediğini, istedikleri ölçüde yeniden üretim yaptığını, ilk üretilen ürünlerin tamamı heba olduğunu; ikinci kez üretilen ürünlerin ise üretim ölçülerinin değişmesinden kaynaklı olarak % 28’i heba olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete ödenen toplam tutar, proforma fatura bedelini tamamlamadığı gibi, bir de müvekkil şirketten sipariş konusu ürünleri alabilmeleri için tüm malzemenin ayrı ayrı ölçülerde yapılması gibi ÇOK ZOR bir konuda müvekkil şirketin uzak doğu yetkilisi ———— vasıtasıyla baskıda bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu değişiklik kabul edildiğini, davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesinde iki ayrı faturadan bahsetmiş ise de; 13.09,2013 tarihli fatura 28,07.2013 tarihli faturanın bir bölümü olup, davacı tarafın——– tarihli faturaya istinaden sipariş verdiğini, davacı şirketin verdiği siparişlere istinaden müvekkil şirkete 23.08,2013 tarihinde -Tarihinde —- USD olmak üzere toplamda 57,200 USD ödeme yaptığını, söz konusu rakam faturada belirtilen rakamın tamamını karşılamadığını, davacı tarafın kendi alacağının olduğu iddiasıyla müvekkil şirket aleyhine işbu davayı ikame etmesi üzerine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kavdıvla bilirkişi incelemesi ile gerçek zararın ortava çıkacağı üzere, şimdilik 100.000 TL tutarındaki maddi zararın tazmin edilmesi amacıyla davacı aleyhine işbu karsı davayı ikame edildiğini, davacılar tarafından müvekkil şirkete karşı ikame edilen işbu davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olunması itibari ile REDDİNE;
KARSI DAVANIN KABULÜ İLE: taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca; karşı tarafın kusurlu hareketleri ile üzerine düşen edimlerine yerine getirmemesinden dolayı tekrar tekrar üretilen malzemelerin maliyeti ve malzemelerin davacı-karşı davalı tarafından teslim alınmaması sonucunda müvekkil şirket yed’inde kalarak heba olması nedeniyle uğradığı zarardan kaynaklı olarak, “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kavdıvla” şimdilik, 99.000.00 TL tutarındaki MADDİ TAZMİNATIN zararın oluştuğu tarihten itibaren işletilmek üzere bankalar arası uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte, davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesi yönünde karar verilmesini, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca, davacı-karşı davalı tarafın kusurlu hareketleri sonucunda üretilen malzemeleri teslim almaması, anlaşmanın gereklerini yerine getirmemesi sonucunda hedeflenen ticari ilişkinin kurulamaması nedeniyle yoksun kalınan kar bedeli olarak, “fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kavdıvla” şimdilik. 1,000,00 TL tutarındaki bedelin bankalar arası uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte, karsı taraftan tahsil edilerek müvekkil şirkete verilmesi yönünde karar tesisi; yargılama masrafları ile yasal avukatlık ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesi hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ İNCELEME VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu; Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı taraf üretilecek ürünler karşılığında davalıya 57.200,00 USD ödediğini ancak davalının ürünleri teslim etmediğini iddia etmekte buna karşın davalı taraf davacının talep ettiği ürünlerin üretildiğini ancak davalının ürünlerin boyutlarının değiştirilmesini istediği bu sebeple ürünlerin 3 kez üretildiği buna rağmen davacının ürünleri teslim almakta imtina ettiği ve davacı tarafın iddia ettiğinin aksine kendilerinin zarara uğradığını savunmaktadır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti ayrıntılı raporunu ve ek raporlarını ibraz etmiştir.
Buna göre; Öncelikle davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı arasında 57.000 Kg yüksek kaliteli karides yemi ve 500 Kg Antiviral siparişi konusunda anlaşmaya varıldığı, bu anlaşma çerçevesinde ticari ilişki kurulduğu ve bunun sonucunda davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya 57.200 USD ödeme yaptığı hususlarında ihtilafın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Esasında uyuşmazlık konusu davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının talebine istinaden davaya konu ürünleri birden fazla kez üretip üretmediği, davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacı tarafından üretilen ürünleri teslim almakta imtina edip etmediği, ürünlerin teslim alınamamasında veya teslim edilememesinde kusurun hangi tarafa yükleneceği, ürünlerin teslim alınmasında imtina söz konusu ise davalı-karşı davacının bir zararının söz konusu olup olmadığı veya bu zararın miktarının ne olduğu, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan talep edebileceği bir alacak veya tazminat hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı karşı davacı firma malların üretildiğini, teslim alınması hususunun davacı karşı davalıya bildirildiği halde teslim alınmadığını, davacı karşı davalı ise ürünlerin teslim alınması konusunda kendilerine bir bildirim yapılmadığını belirtmiştir.
Tarafların bu yöndeki iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile bunun sonucunda davacı-karışı davalının temerrüte düşürülüp düşürülmediği hususunun tespiti için elektronik posta iletileri incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda, davacı karşı davalının sipariş konusu ürünleri sürekli ve büyük bir titizlikle takip ettiği, ürünlerin gönderilmesini sürekli talep ettiği halde davalı karşı davacının ürünlerin hazır olduğuna ve alınması veya gönderilmesi konusunda bizzat davacı tarafa herhangi bir bildirimde bulunduğuna veyahut ürünlerin davacı karşı davalının bildirdiği sipariş ölçülerine göre yapıldığı, bu ürünlerin teslime hazır olduğu ve bu hususun davacıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge ibraz etmediği anlaşılmıştır. Davalı taraf bu hususun 06/03/2013 tarihli mailde bildirdiğini belirtmiş ise de mailin bizzat davacı şirket sahibine gönderilmediği, davacı şirket sahibine haber verilmesi için davacı şirket ile bir bağı olmayan ———–” adlı üçüncü bir kişiye gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu mail ile davacı karşı davalının temerrüte düşürüldüğünü söylemek mümkün değildir. Kaldı ki yapılan teknik incelemede de dosya içerisinde üretimin yapıldığına dair bir belge sunulmadığı, üretici firmanın üretim süreciyle ilgili evrak göstermediği, alıcıya üretim yapıldığına dair herhangi bir etiket bilgisinin iletilmediği, ürünün raf ömrü ve son kullanım tarihi gibi çok önemli hususlarda alıcıya bilgi verilmediği, bozulan ürünlerle ve bu ürünlerin imhası ile ilgili herhangi bir resmi işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı bu hususta da söz konusu yemler ile ilgili olarak ———— müdürlüğünden sağlık raporu alındığını, var olmayan veya üretilmemiş olan bir şeyle ilgili rapor alınmasının mümkün olmadığı, alınan bu rapor ile yemlerin üretilmiş olduğunun bu hususun dosyaya sunulan EK-7 nolu belgeyle de ispatlanmış olduğunu belirtmiştir. Ancak söz konusu belge incelendiğinde ———- müdürlüğünün davacının ilgili yazısına binaen İstanbul ili sınırlarında 17.09.2013 tarihi itibarı ile kuş gribinin bulunmadığını belirtmiştir. Öncelikle bu yazının davacı şirkete gönderildiğine dair bir belge sunulmadığı gibi söz konusu yazı davacıya iletilmiş olsa dahi davacının sipariş ettiği ürünlerin üretildiği anlamına gelmeyeceği ve sadece il sınırları içerisinde kuş gribi hastalığının bulunmadığı yönünde bilgi verme amacı taşıdığı açıktır.
Sonuç olarak davacı karşı davalının taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesine istinaden davalı tarafından üretilip davacıya teslim edilmesi gereken malların tesliminde gecikme ve temerrüt nedeniyle sözleşmeden dönülmesi ve peşin ödenmiş olan bedelin iadesi talebinde bulunduğu, davalı karşı davacının ise davacı karşı davalının talebi doğrultusunda malların üretildiğini ancak davacı karşı davalının söz konusu ürünleri teslim almakta imtina etmesi ve dolayısıyla temerrüte düşmesi nedeniyle zarara uğradığını ve davacının talebinin haksız olduğunu belirtip kendi zararlarının tazminini ve henüz ödenmeyen bedelin ise ödenmesini talep etmiştir. Ancak dosya üzerinde yapılan inceleme ve yapılan yargılama sonucunda davacı karşı davalının, davalı karşı davacıya sözleşme kapsamında 23.08.2013 tarihinde 18.000 USD, 17.09.2013 tarihinde ise 39.200 USD ödeme yaptığı buna karşılık davalı karşı davacının sözleşme kapsamında teslim etmesi gereken ürünleri teslim etmediği ve söz konusu ürünlerin üretilip davacı karşı davalıya teslim edilmek üzere hazırlandığını veya davacı karşı davalıyı temerrüte düşürecek herhangi bir bildirimde bulunduğunu ispatlayamamış olduğu, davalı karşı davacının kendi borcunu ifa etmekte gecikmesi ve temerrüte düşmesi nedeniyle davacı karşı davalının sözleşmeden dönmeye ve ödemiş olduğu bedelin iadesini sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği ödeme tarihi itibarı ile işleyecek faizi ile birlikte talep etmeye hak kazandığı, davalı karşı davacının ise herhangi bir tazminat veya bedel alacağının olmadığı anlaşılmış olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl davanın KABULÜ ile;
——– dolarının ——- ödeme tarihinden,—— ABD dolarının 17/09/2013 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4(a) maddesine göre kamu bankalarının —– doları mevduatına 1 yıl süre ile açtığı mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-Karar tarihinde alınması gerekli 11.083,92 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.770,99 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.312,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.189,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.770,99 TL harç toplamı 5.959,99 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.686,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-Karşı davanın REDDİ ile;
1-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin yatırılan 1.622,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.578,02 TL’nin davalıya iadesine,
2-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı. 04/04/2019