Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/831 E. 2020/574 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/831 Esas
KARAR NO: 2020/574
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2015
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——————– iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkili —— ise bu şirkete ———– tarihinden beri esas sermayenin —- tekabül eden oranda pay sahibi olduğunu, diğer müvekkili ——————- tarihinden ——- tekabül eden payların sahibi olduğunu, davalı müdür —– tarihinde—— esas sermayesinin —- tekabül eden kısmını devralarak sözkonusu şirkete katıldığını, bu günden ——- kadar şirkette müdür sıfatına haiz olduğunu, davalının müdürlük görevini yerine getirmeyerek, özen ve sadakat yükümlülüklerine ve rekabet yasağına aykırı davranmak suretiyle şirkete zarar verdiğini, müvekkillerinin—– faaliyet döneminde müdür olarak görev yapmış olan —– ibrasına muhalif kalarak ibrayı gerçekleştirmediklerini, avalı müdürü. TTK’nun 626’da yer alan hükümlere aykırı davranması nedeniyle TTK’nun 553 kapsamında şirkete karşı sorumluğu olduğunu, sorumluluğunun nedeni olan davalı fiillerinin MK. m.24; BK. .49,57,48 ve TI K m. 54 ve 55 den hareketle yasaklanmasını talep ettiklerini, davalının sorumluluğunun nedeninin sadece müdür yükümlülüklerinin değil, ortak olmaktan kaynaklanan yükümlülüklerinin de ihlali olduğunu, davalının, şirketteki yükümlülüklerini hiçe sayarak ve rekabet yasağına kasten aykırı davranmak suretiyle —— tarihinde müvekkillerine şirket aynı iştigal konusu ile faaliyet gösteren ve sermayesinin % 99’una tekabül eden payına sahip olduğu ————– isimli bir şirket kurduğunu ve bu şirketin faali yerlerine yöneldiğini, şirkete karşı olan sorumluluklarım yerine getirmediğim ve şirketi maddi ve manevi zarara uğrattığını ve uğratmakla olduğunu; davalının şirketi ————– elde ettiği bir kâr varsa bu miktarda———- aynı dönemde—— da bir şekilde görünüm biçimi olduğunu; rekabet yasağına aykırı hareket etmesi nedeniyle doğan maddi zararın ———defterlerinin incelenmesi sureliyle belirlenebileceği, davalı müdürün bankalara, teklif verilen müşteri adaylarına ve yönetim firmalarına, kendi iradesi ile şirketin kredilerinden sadece bir tanesine şahsen verdiği kefaleti geri çekmek isteğini öne sürerek yazılı olarak müracaat cdeceği tehdidi ile——– alma ve iş bitirme kabiliyetini yaralayan, bir inşaat şirketine karşı girişilebilecek en zarar vcrici davranışlarla şirketin menfaatlerine ve bağlılık yükümlülüklerine aykırı hareket etmiş ve şirketi manevi zarara uğrattığını, müvekkili şirketin %100 iştiraki olan ———- kurulu—— tarihinde —- şirket ile —- üstlendiğini: davalının, ——- adına münferiden hareket elmek üzere yetkilendirildiğini davalı müdürün tek başına yönettiği, şirketin yurtdışındaki projesi dolayısı ile karşılaşabileceği üçüncü kişilerle ilgili risklere dair bilgi verme ve yönlendirme sureti ile şirketin zararını baştan önlemeyi de içerdiği şüphe götürmeyen özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeni ile davalının yürüttüğü ——- projesinde çalıştığını iddia eden kişilerce açılan davalar kapsamında maddi olarak zarara uğratıldığını, davalı müdürün özen yükümlülüğünc uygun davranarak ——— hakkında doğru ve yanıltıcı olmayan bilgiler vermiş olsaydı, mahkeme nezdinde olan işçi davaları mahkemeye intikal etmemiş olacak ve dava harçtan ve esas alacağa ilişkin faiz tutarlarının ödenmesinin gerekmeyeceğini beyan ederek bu sebeplerle, davalıdan olan alacakları ve fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalması, davalının kasten vc isteyerek rekabet etmeme ve bağlılık yükümlülüğüne aykırılık (TTK m, 613 ve 626) nedeni ile vermiş olduğu zararın tespiti vc tahsili ile müdür sıfatının sona ermesine rağmen ortak sıfatı ile bağlılık vc rekabet etmeme yükümlülüklerinin ihlalinin vc bu İhlale konu tüm durumun meni ile yasaklanmasına ve şirketin halihazırda piyasadaki itibarını sarsan şirket için işlerin ne seviyede davalı tarafından kendi veya başkası lehine kullanıldığını araştırmanın bilc yarattığı kötü ticari görüntü nedeni ile yoran süreçten ve gördüğü manevi zararın giderilerek bu kapsamda şirkete ———-tutarında manevi tazminat ödenmesine, davalının şirket için üçüncü kişilere vermiş olduğu kefaleti geri çekme yönünde şirkete, bankalara, proje müşterileri, müstakbel ilgililer nezdinde kasti zarar verici beyanlarda bulunacağına yönelik tehditleri ile ilgili olarak: bu tehditlere konu fiillerin men edilmesini ve şirketin halihazırda bu tür tehdit seviyesinde gördügü —– tutarında manevi zararının giderilmesini, davalının özen yükümlülüğüne aykırı şekilde şirkete zamanında bilgi, rapor, cevap ve hesap vermemesi nedeni ile —- projeden doğan ve ihtar, dava ve icra edilmiş üçüncü kişi alacaklarına dair faiz ve dava masrafları kapsamında şirketin ödemek zorunda kalmakla uğramış olduğu şimdilik tespit edilebilen ——– tutanndaki maddi zararın davalı tarafından şirkete ticari avans faizi ile ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK’nun 613, ve 626. madde hükümlerine göre, ortakların şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunamayacaklarını müdürlerin ise bunun yanında ayrıca şirketle rekabet oluşturan bir faaliyet gösteremeyeceklerini; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda limited şirket ortakları için doğrudan geçerli olan bir rekabet yasağının öngörülmediğini; bu yasağın uygulanabilmesi için TTK m,6l .V2 gereği şirket sözleşmesinde ortakların, şirketle rekabet eden işlem ve davranışlardan kaçınmak zorunda olduklarına ilişkin bir hüküm bulunmasının gerektiğini; o halde sözleşmede rekabet yasağına ilişkin açık bir hüküm yer almadıkça ortak hakkında bu yasağın uygulanamayacağını, her ikisi de müdür alan, —– hakim hissedarı olan davacılardan —- müvekkili arasında şirketin yönelimi konusunda çıkan uyuşmazlıklar nedeni ile müvekkilinin, —— ortaklığından ayrılmak kararında olduğunu davacılardan —- beyan ettiğini; bu arada da —- kuruluşuna katıldığını; bu durumun davacılardan —- bildirildiğini, bunun üzerine —– faaliyette bulunmamasını müvekkilinden istediğini; müvekkilinin de ———————hiçbir faaliyette bulunmayacağını, böyle bir teşebbüsünün olmayacağını iyi niyetle kendisine ilettiğini ve sözünde de durduğunu; müvekkilinin —– müdürü olduğu süre içerisinde ve bu davanın konusu olan —yılındaki çalışma süresinin tamamını —- faaliyetlerine ayırdığını ve başkaca hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını, —- yılında zarar etmesinin en büyük sorumlusunun davacı —- olduğunu, —- alanlarından hir kısmı üzerine kurmuş olduğu —– gereğinden daha fazla ilgi göstererek, —— geliştirmesine ve yeni sözleşmeler imzalanmasına engel olduğunu, açılan davanın HMK m. 107/1 gereği asgari bir miktar ya da değer belirtilmediği için dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini bu cevapları saklı kalmak kaydıyla —— tarihinde müdürlük görevinden azledilmiş olan ve şirket müdürü olmayan müvekkilinin bağlılık yükümü devam etse bile şirket sözleşmesinde ortakların rekabet yasağına ilişkin kısıtlayıcı bir hüküm olmadığından ——- oluşturan işlem ve davranışta bulunma zorunluluğunun olmadığını, müvekkilinin gördüğü eğitim ve yıllarca elde ettiği tecrübesini kullanarak bundan sonra yapacağı faaliyetlerden men edilmesinin mahkemeden talep edilmesinin, davacıların müvekkilinin şahsı üzerinde kurmaya çalıştıkları haksız ve orantısız baskıyı ve davacıların müvekkiline karşı kötü niyetlerini açıkça gösterdiğini; müvekkilinin hem müdürlük görevi sırasında son dönemde—– hakkı olan ücretlerinin ödenmediğini, hem ——- tarihinde müdürlük görevinden azledilerek, ——uzaklaştırıldığını, hem de bu talep ile ortak olduğu sürece çalışması ve dolayısı ile gelir elde etmesinin engellenmeye çalışıldığını, müvekkilinin gelir elde edememesi sonucu aciz haline düşerek davacı hakim ortak—— muhtaç duruma düşmesi ve hisselerini ona çok düşük bedel karşılığında, hatta bedelsiz olarak devretmesinin sağlanmasının amaçlandığını, e-posta vc ihtarnamede yazılı ifadeler dikkatlice okunduğunda, bu ifadelerin tehdit amaçlı olmadığını, müvekkilinin sona erdireceği ortaklıkla ilgili olarak yeni bir riske girmek istemediğini ortaya koymaya çalışmak dışında bir amaç taşımadığının anlatılacağını, şirket lehine kefalet verilmek istenmemesin bağlılık yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilmeyeceğini, bu konudaki itirazlarının gerekçesini izah ettiklerini; kaldı ki, tarafların görüşmesi neticesinde kefalet sözleşmesinin imzalandığını, —–inşaatı yapılıp işverenlerine teslim edilmiş olan —–işlerinin. —–iştiraki olan —– yapısı ile kurmuş oldukları——- tarafından yerine getirildiğini; dava dilekçesinde sözü edilen işçi davaları,—- yürüttüğü işlerde taşeronluk yapmış olan diğer ortak — görünen ekip elemanlarının—–olan işçilik alacaklarını —– talep etmelerinden kaynaklandığını, işçi alacakları konusu ile ilgi tüm gelişmelerin —— tüm hesap ve kayıtları tutan ve elinde bulunduran —- sorumlusu —- hakim ortak davacı —– tarafından tüm detayları ile bilindiğini, sorun ortaya çıktığında konu ile ilgili rapor hazırlanarak işçilerin isimleri ve alacakları imarlara ilişkin listelerin yapıldığını, bu listelerin esas alınarak işçilerin temsilcileri ile görüşmeler yapıldığını; bu görüşmelere şirket çalışanı —-şirket muhasebe sorumlusu———–diğer ortağı olan —- katıldığını; sonuçta hakim ortak davacı —— talimatı ile işçilere haricen ödeme yapılmamasına, davalar açıldıktan ve bu davalarda işçilerin alacaklarının —— tarafından ödenmesine karar verildikten ve mahkeme kararlarının kesinleşmesinden sonra bu alacakların ödenmesine karar verildiğini; —–da bu şekilde ödenecek tutarlardan kendisine düşen payı —- beyan ettiğini, dolavısı ile yukarıda belirtilen kişiler ve davacı —- konu ile ilgili tüm bilgi ve belgelere sahip olduklarını; nitekim davalar açılmaya başlandığında, davacı —— talimatı çerçevesinde şirket avukatı tarafından davaların kabul edilmediğini ve davaların reddini sağlamak amacı ile cevaplar verildiğini, ayrıca dava dilekçesi ekinde delil olarak ibraz edilen mahkeme kararlarında da açıkça belirtildiği üzere,—–alacaklı olan işçilerin isimleri ve alacakları tutarlara ilişkin yukarıda belirtilen listeler açılan ilk davadan itibaren mahkeme dosyalarına dahi girdiğini, bu itibarla bu lislelerden haberdar olunmadığının ileri sürülmesinin kötü niyetten başka bir şey olmadığını, ifade ederek, yukarıda belirtilen nedenler ile haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava, haksız rekabetin men’i ile haksız rekabet nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde de belirtiği üzere davalının dava tarihi itibarı ile ortaklık sıfatı bulunmakla birlikte müdürlük sıfatı bulunmamaktadır.
Ortağın rekabet etmeme yasağı ancak şirket sözleşmesinde açık bir şekilde belirtilmesi halinde söz konusudur. TTK’nın 613. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ifadelerden, ortakların kanun gereği rekabet yasağına tabi oldukları çıkartılmamalıdır. Zira limited şirketler sermaye şirketleri olmakla birlikte, ortaklar sınırlı sorumluluk ilkesine tabidir ve ortaklık hakları sermayeye bağlanmıştır. Bu halde, ortakların limited şirkete olan bağlılık yükümlülüklerinin sınırını “rekabet yasağı” kavramı oluşturmaktadır. Şirket sözleşmesinde açık ve somut bir şekilde “ortakların rekabet yasağına tabi olduklarına” ilişkin bir ifade yer almadığı sürece, ortaklar rekabet yasağına tabi değildir. Bağlılık yükümünden yola çıkarak, her ortağın kanun gereği rekabet yasağına tabi olduğu şeklinde bir yorum yapmak mümkün değildir. Dolayısıyla davacının davalı ortağın rekabet yasağının ihlal ettiği gerekçesiyle bu durumu ortaya çıkartan durumların ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin men’i talebinin kabulü mümkün değildir.
Davalı vekilinin sunduğu ——– tarihi itibarı ile hazırlanan bilanço ve gelir tablolarının kabulüne ve —- faaliyetlerinden dolayı şirket müdürlerinin ibra edildiği görülmektedir. Karar metninin incelenmesinde davacı — davalı—– kabule ilişkin imzaları bulunmaktadır. Ancak davacı vekili davalının—– yılındaki iş ve işlemlerinden dolayı sorumluluğundan dolayı işbu davayı açtığını beyan etmiştir.
Davalı vekili, ——— yılına ilişkin genel kurul toplantısının 6.maddesinde davalının ibra edilmemesine karar verilmiştir. Dolayısıyla her ne kadar davalı — yılı için ibra edilmiş ise de —- yılı için ibra edilmemiştir. Ancak davalının —- müdür olduğu halde —benzer iştigal konularına sahip ——şirket kurmuş olmasının, limited şirket müdürünün rekabet yasağını ihlali niteliğinde olduğu bununla birlikte —-incelenen ticari defterlerinin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere —yılında zarar ettiği ve —- zararına doğrudan davalının —— faliyetlerinin yol açtığını söylemenin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak davalı, ————- çalışan işçilerin ücret alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce, işçilerin gidişi ve ücretlerin ödenmemesi konusunda her ne kadar davacıların başka yetkili çalışanları da bu konuda bilgilendirme yapabilecek durumda da olsa, asıl yetkili ve sorumlu ortak ve müdürü olduğu ———— bilgilendirmediğinden şirkete bağlılık yükümlülüğünü ihlal etmiştir.
Davalı ortak-müdür, davaların açılması öncesi bildirim yapmamaktan ve dava açılmasına bir şekilde sebep olmaktan dolayı sorumlu olmakla birlikte, kaybedilen davalar sonrasında işçi alacaklarının zamanında ödenmemesi sonrasında işleyen faizden —– Bu bakımdan davalı ortak-müdürün sorumluluğu açılan davalarda yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile sınırlı olacağını kabul etmek gerekmiştir. Dolayısıyla davalı — vekalet ücreti ve — yargılama ücreti olmak üzere toplam —–tutarında zarardan sorumlu görülmüştür.
Manevi tazminat talebine ilişkin olarak; davacılar vekili, davalının bağlılık yükümlülüğüne aykırı davranarak ve şahsi kefaletini kaldıracağını beyan ederek şirketi tehdit ettiğini, şirketin itibarının zedelendiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı şahsi kefaleti ilk başta vermemesine rağmen sonradan kefalet sözleşmesini imzalamış olup, —— itibarının zedelendiğinden bahsetmek mümkün değildir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının rekabet etme yasağına ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-a) Reddedilen manevi tazminat talebi için 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 32.312,82 TL’nin davalı —– alınarak dava dışı ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte verilmesine,
3-a) Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 4.846,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-b)- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 4.846,92 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 2.207,28 TL harçtan peşin alınan 1.202,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.004,68 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 1.202,60 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 3.890,5 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 2.493,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020