Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/807 E. 2023/172 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/807 Esas
KARAR NO : 2023/172

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 13/07/2015
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı 13.07.2015 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; —–cami inşasını davalı yüklenici ——- şirketinin taahhüt ettiğini, bu caminin yapımında davalı—– şirketinin ise —— şirketine bağlı olarak alt yüklenici olarak faaliyet gösterdiğini, bu çerçevede müvekkil şirket ile —— arasında, —- A ve B blok kısımlarının su basman kotu altı kaba yapı işlerinin (kalıp, demir, beton) inşası için iki adet 18.07.2013 tarihli 2.875.000 + KDV bedelli işverenlik sözleşmesi imzalandığını, 31.12.2013 tarihinde tamamlanması planlanan sözleşme konusu A ve B blok su basman kotu altı işlerin, davalı şirketlere ait olan yer ve proje teslimi, beton ve demir teslimatlarının geçfeksik ifası nedeniyle belirlenen sürede tamamlanamadığını, müvekkil şirket ile yüklenici işveren ——arasında önceki sözleşmede eksik kalan işlerin yanı sıra—–inşaatı A ve B Blok su basman kotu üstü kaba işlerine ait taşeron sözleşmesi” imzalandığını, 15.01.2014 tarihinde imzalanan bu sözleşmenin bedelinin 11.969.401.28 TL + KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin bu sözleşme uyarınca eksik bırakılan işler dahil imalat işlerine devam ettiğini, ancak sözleşmenin, davalı——tarafından keşide edilen—— Noterliği—— yevmiye sayılı ihtarnameyle tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, böyle olmasına rağmen davalı tarafından düzenlenen ve müvekkil tarafından da imzalanan 2014 Ağustos ve Eylül aylarına ait hakediş bedellerinin ödenmediğini, bunun için davalıya 10.10.2014 tarih 1.239.109,19 TL bedelli faturanın——yevmiye sayılı ihtarnameyle, 721.409,30 TL tutarlı faturanın——- yevmiye sayılı ihtarla gönderildiğini, ancak davalının bu fatura bedellerini ödemekten imtina ettiğini, müvekkilinin bu hakediş alacağı yanında teminat alacağı, vade farkı alacağı, kayıp günler karşılığı şantiye işçilik alacağı, bir kısım malzemelerin kullanımından kaynaklı kira bedeli, projeye özel imal edilen ancak sözleşmenin feshi sonucu başka yerde kullanılamayacak kalıp bedeli ve mahrum kalınan kar tutarının müvekkilinin başlıca zarar kalemlerini teşkil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; hakediş ve cari hesap alacakları için 20.000 TL, teminat alacakları için 346.491,39 TL, vade farkı alacakları için 218.337,38 TL, kayıp günler karşılığı oluşan zarar için 20.000 TL, malzeme ve kullanım bedeli için 20.000 TL, mahrum kalınan kazanç için 20.000 TL ve manevi zarar karşılığı 100.000 TL olmak üzere toplam 744.828,77 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsileri tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının üstlenmiş olduğu edimin 18.000 m2 lik bir alanı kapsadığını, A ve B blok olarak ayrıldığını, müvekkilleri tarafından davacıya gerek yer ve gerekse malzeme-proje tesliminde herhangi bir gecikme olmadığını, davacının verilen işin takviminin çok gerisinde kaldığını, kendi basiretsizliği ile kalıpları zamanında yapamadığını, sözleşmede taahhüt ettiğinin aksine ikinci el kalıpların kullanılmış olması nedeniyle beton dökümlerinin zamanında ve tam olarak gerçekleştirilmediğini, halbuki davacı sözleşme ile sıfır imalat kalıp kullanacağını taahhüt etse de ayıplı olarak ikinci el kalıp kullanmaya ve haftalık döküm programlarına kendisinin uymayarak beton dökümünü eksik gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin bir kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN —– ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN——ESAS SAYILI DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– adresindeki —–Cami’nin yapımını üstlendiğini, caminin A ve B Blok kısmının kaba yapı işlerinin yanlar arasında tanzim ve imza olunan 15/01/2014 tarihli Taşeron Sözleşmesi ile davalı şirket tarafından üstlenildiğini ancak davalının üstlenmiş olduğu taahhüdünü yerine getirmediğini,—— tarafından müvekkiline sunulan 15/03/2014 tarihli iş programına göre —– nolu minarenin —— nolu döküm tarihinin 27/04/2014 olduğunu ancak ——– tarafından söz konusu işin tamamlanarak teslim edilmediğini, iş bu minarenin yapımında 150 günlük bir gecikmenin söz konusu olduğunu, A Blok Cami bölümünde subasman üstü projelerinin ise Sözleşme EK-1 Teknik Şartname madde 3’e uygun olarak 15/07/2014 tarihinde müvekkili tarafından ——- teslim edildiğini ve ——tarafından 60 gün geçmesine rağmen kolon-perde imalatı dışında aktif bir çalışma yapılmadığını ve proje ile ilgili iş programı talep edilmesine rağmen ——- tarafından sözleşmesel sorumluluk doğrultusunda müvekkiline sunulmadığını, davalının gönderilen yazılı bildirimler ile gerekli uyarılara rağmen sözleşmeye uygun şekilde gerekli düzenlemelerin yapılmayarak taahhütlerin yerine getirilmediğini, davalının ek süre talep etme hakkı bulunmamasına rağmen meydana gelen 150 günlük gecikmenin üstüne 5 ay uzatma talep ettiklerini, müvekkilinin sözleşme uyarınca tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmede belirtilenler dışında ilave bedeller ve gerekçesiz ilave süreler talep edildiğini, müvekkilinin son yapılan işlemler ve talepler sonucunda işin gereği gibi yapılıp teslim edilmeyeceğini anladığını ve gerekli tutanaklar düzenleyerek davalıya gecikmenin yazılı olarak bildirildiğini, buna ilişkin ——sayılı dosyasından davalının işi geciktirmesi ve ayıplı olarak ifa ettiğine dair gerekli tespitlerin yapılarak bilirkişi raporunun alındığını, yapılan bu tespit sonucunda müvekkilinin davalı ile olan sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, sözleşmede belirlenen hükümler uyarınca gecikme nedeniyle 374.872,66 TL ceza bedeli faturası ve yine sözleşme kapsamında davalıya yansıtılacak davalı uhtesinde olan kullanım bedelleri toplamı 738.926,02 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya tebliğ ettiklerini ancak davalının tebliğ aldığı faturaya itiraz edip iade etmediği gibi ödemede yapmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından —– İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek davalının işbu icra takibine itirazının iptali ile davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, karşı davacının beyan ve iddialarının hukuki ve fiili destekten yoksun olduğunu, günlük raporların karşı davacı imzasıyla da teyit edildiğini, asıl zarara uğrayanın karşı davalı —— olduğunu, karşı davanın hukuki ve fiili desteğinin bulunmaması esas itibariyle haksız fesih nedeniyle zarar görenin asıl davada davacı, bu davada ise karşı davalı konumundaki müvekkili olması sebebiyle açılan karşı davanın reddini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin ve inkar tazminatının karşı davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——Esas sayılı dava dosyası, 10/06/2016 tarih ve —–karar sayılı birleştirme kararı ile mahkememiz ——- esas sayılı dosyamızla birleştirilmiştir.
ISLAH: Asıl dava davacı vekili 24/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 744.828,77 TL üzerinden açtıkları davayı 764.713,25 TL arttırmak suretiyle 1.509.542,02 TL’ye yükseltmiş ve davalı .—– 694.532,26-TL hak ediş ve cari hesap alacakları, 267.981,30-TL teminat alacağı ve 458.653,50-TL mahrum kalınan kazanç, davalı ——88.574.96-TL teminat alacağı olmak üzere toplamda 1.509.542,02-TL alacak ve tazminatın ——-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası ile belirsiz alacak ve tespit davası nedeniyle – 23.02.2015 tarihinden itibaren, aksi halde ise —–Noterliğinin ——- yevmiye – 05.05.2015 tarihli ihtarnamesi dikkate alınarak – 06.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumlulukları oranındaa davalı taralara yükletilmesine
TAKAS DEFİ: Islah eden davalılar/birleşen dosya davacıları ——– vekili 23/10/2020 tarihli dilekçe ile, davacının ıslah dilekçesine karşı beyanları ile davanın ıslahı ve takas def’i ileri sürülmesi konulu dilekçesinde, davacının ıslah ile talep ettiği bedellerin, dosyada mübrez hiçbir bilirkişi raporunda tevsik edilmemiş soyut alacak kalemlerinden oluştuğunu, 21.12.2019 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçelerinde ve 27.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporuna beyan dilekçelerinde de izah etmiş oldukları üzere davacının fesihte %1 kusurlu olsa dahi zaten kâr kaybı talep edebilmesinin mümkün olmadığını ki bu aşamaya kadar tanzim edilen bilirkişi raporlarında davacının fesihte kusur oranının %50 olarak mütalaa edildiğini, bu doğrultuda davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği alacak kalemlerine itiraz ettiklerini, davacı/karşı davalının, şantiyede işçilerinin ücretlerini ödememesi üzerine söz konusu ücretlerin müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşme’nin 5. Maddesinin (Aksi takdirde İŞVEREN’in göreceği lüzum üzerine, YÜKLENİCİ’nin nam ve hesabına işçilerin hakkedişlerini ve malzeme bedellerini ödeme hakkına sahiptir. Bu durumda İŞVEREN’in ödediği hakkediş ve malzeme bedelleri için, YÜKLENİCİ’ye rücu etmek hakkına sahiptir.) uyarınca müvekkili şirketin, davacı işçilerinin ücretlerini ödeyerek davacıya rücu etme hakkına sahip olduğunu, bu doğrultuda davalı konumunda bulundukları mahkemenin ——-Esas dosyasını ıslah ettiklerini, 1.190.469,04 TL yönünden takas def’inde bulunduklarını beyan etmiştir.—–İcra dosyası incelendiğinde; alacaklısının —— Şirketi, borçlusunun —— olduğu, 26.12.2014 tarihli 347.872, 66 TL bedelli fatura ve 26.12.2014 tarihli 738.926, 02 TL bedelli faturalara dayalı olarak 1.086.798,68 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlu tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Bilirkişiler ——tarafından sunulan 19/04/2017 tarihli raporda özetle; asıl davayla ilgili; Davacı öncelikle, davalı/——akiye kadediş bedeli ve cari hesap alacağının ne olduğunu iddia etmiş” ve “bunun tahsilini” talep etmiştir. izleneceği üzere davacı——- ticari defterlerinde 694.532.26 TL cari hesap alacağı görülmektedir.Uyuşma konusu olan ——- nolu hakediş 1.239.109.19 TL faturası TEKNİK yönden incelendiğinde toplam hakediş miktarının KDV dahil 5.938.374.31 TL olduğu sonucuna varılmıştır.Teknik değerlendirme dikkate alındığında davacı ——– şirketinin alacağı, (5.938.374.31 hakediş—–5.170.80580 TL ödemekkesintiler) – 767.568.51 TL olacaktır.
Ancak davacı defterindeki alacak kaydı 694.532.26 TL olup bu tutarın tahsili gerekeceği sonucuna varılmaktadır.
Davacı ayrıca, “davalılardan teminat bedeli kesintisi alacağının olduğunu” iddia etmekte ve “bunun tahsilini” talep etmektedir.Teminat kesintisi, hem davalı/—–hem de davalı—— arasında akdedilmiş olan sözleşmelerin 10.maddesinde düzenlenmiş olup, düzenlenen hakkedişlerden ve 5 teminat kesintisi yapılacağı, teminat kesintisinin, geçici kabul tutanağının onaylanması, yüklenicinin işverenen borcunun olmadığının anlaşılması durumunda iade edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme davalı/——- tarafın feshedilmiş olup, TEKNİK tespite göre, sözleşmenin feshedilmesinde her iki tarafın da 450 oranında kusuru bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan TEKNİK tespitlere göre, davacının hakediş alacaklarından, davalı/—— 257.916,43 TL tutarında, davalı/——88.574,96 TL tutarında teminat kesintisi yapmıştır. Sözleşmenin feshedilmesinde her iki tarafın da ortak kusuru bulunduğundan ve bu ortak kusurlu fesih işlemi nedeniyle davacı sözleşmeyle üstlendiği işleri tamamlayamamış olduğundan, kanaatimizce davacı işbu teminat kesintisi tutarlarının 950’sini talebe hak kazanmıştır.Buna göre davacı, davalı/—— (257.916,43 TL’nin 450’si —) 128.958.21 TL turarında teminat kesintisi alacağı; davalı/——, (88.574,96 TL’nin 44.287 48 TL teminat kesintisi alacağı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Davacının, “davalı/——- davalının malzeme ve ekipmanları davacının rızası hilafına kullanmasından-kullandırtmasından dolayı 99,041,60 TL ecrimisil alacağı ve projeye özel olarak yapılan ve davalının kullanımında olan kalıp malzemesinin davacı tarafından başka bir projede kullanılabilecek durumunda olmamasından dolayı 294.948,70 TL malzeme bedeli alacağı olmak üzere toplam 393.990,30 TL ecrimisil ve malzeme/ekipman bedeli alacağı olduğunu” iddia etmekte ve “bunların tahsilini” talep etmektedir.Dosyaya sunuları fatura ve irsaliyelere göre davacının, dava konusu projede kullandığı malzemelerin bedelinin toplam 294.948.70 TL olduğu; davalı/—— bu malzemeleri 68 gün kullanması nedeniyle aylık » 4 malzeme ecrimisil (kira) bedeli olarak 99.041.60 TL olmak üzere toplam 393.990.30 TL talep ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan MALİ, HUKUKİ ve TEKNİK tespitler birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacının davalıtardan malzeme ve kullanım (ecrimisil) bedeli alacağının varlığını ispat edemediği sonucuna varılmaktadır.
Davacı ayrıca kar mahrumiyeti zararı talep etmektedir. TEKNİK tespitlere göre, sözleşmenin feshinde her iki tarafın da eşit (450) oranında kusuru bulunduğundan, davacının, davalı/——, (917.307 TL’nin YS0’si -) 458.653,5 TL tutarında kar mahrumiyeti alacağına hak kazandığı sonucuna varılmaktadır.Davacı ayrıca, “davalıların kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekte gecikmelere nedeniyle zarara uğradığını” iddia etmekte ve “bu zararının tazminini” talep etmektedir.Ne var ki, eğer davalıların böyle bir gecikmesi olmuşsa bile, davacının bu gecikme dolayısıyla davalılardan bir zarar alacağına hak kazanabilmesi için, öncelikle davalıları bu gecikmeden dolayı TBK.md.117/f.1 uyarınca bir ihtarnameyle temerrüde düşürmüş olması ve ayrıca bu gecikme (ve temerrüt) nedeniyle zarara uğramış olması gerekmektedir. Ne var ki bu hususların varlığı anlaşılmadığından, davacının davalılardan, davalıların geçikmesinden (kayı, ünlerden) kaynaklanan bir alacağa hak kazanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Davacı ayrıca, “davalıların hakediş ödemelerini geciktirmesi nedeniyle vade farkı alacağına hak kazandığını” iddia etmekte ve “bunun tahsilini” talep etmektedir. Fakat davalılar ile davacı arasındaki sözleşmelerde; ödemelerin gecikmeyle yapılması halinde aylık VADE FARKİ uygulanacağına ve vade farkı oranının aylık %5 olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi, ticari defterlere göre de taraflar arasında süre gelen bir vade farkı uygulaması bulunmamaktadır.Yanlar arasında hesabi cari ilişkisi mevcut olup, zamanında yapılmayan ödemelerin, TBK.md.117.uyarınca temerrüt ihtarnamesi düzenlenmesi suretiyle karşı taraftan istenilmesi, eğer cari hesap alacağının ödenmemesi durumunda alacağın, temerrüt faizi ile talep edilmesi mümkündür.Kaldı ki yukarıdaki ödemelerin bir kısmı çek ile yapılan ödemeler olup, çekin niteliği itbariyle bir ödeme aracı olduğu ve verildiği tarihte (ciro kabiliyetinin de olması nedeniyle) ödeme yerine geçeceği, bu nedenle çeklerin verildiği tarihte ödeme yerine geçeceği bilinen bir husustur.Bu nedenlerle, davacının davalılardan, vade farkı alacağına hak kazanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Davacı son olarak, “manevi tazminat” talebinde bulunmuştur. Davacının manevi tazminata hak kazanması için, davalının sözleşmeyi haksız feshetmiş olması ve bunun sonucunda davacının kişilik hakkının £ticari itibarının) zedelenmiş olması gerekmektedir. Teknik tespitlere göre sözleşme her iki tarafın ortak kusuru yüzünden feshedilmiştir. Bu nedenle davacının manevi tazminat talebine hak kazanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Birleşen davayla ilgili; mali, hukuki ve teknik tespitler birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacı/—- davalı/——- 276.497,00 TL tutarında eksik imalat bedeli alacağının olduğu sonucuna varılmaktadır. mali, hukuki ve teknik tespitler birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davacı/——davalı/——–, 294.807,34 TL tutarında gecikme cezası alacağının bulunduğu sonucuna varılmıştır.Bilirkişiler —— tarafından sunulan 06/07/2018 tarihli ek raporda özetle; tekrar yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, kök raporumuzda varıtan kanaatte şu açıdan bir değişiklik olmuştur: davacının davalı ——olan teminat kesintisi alacağının 88.574,96 TL olduğu; davalı ——– olan alacağının ise, 257.916,43 TL + 9.864,87 TL = 267.781,30 TL olduğu; bu alacaklar tazminat alacağı niteliğinden olmadığından, bu alacaklardan davacının kusuru oranında bir kesinti yapılmasının yerinde olmadığı, davacının bu alacaklarının. Tamamını davalılardan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla da kök raporumuzun 46 ila 47’nci sayfalarında yer alan —–) nolu kısımdaki kanaatimizde yukarıdaki gibi değişiklik olduğu sonucuna varılmıştır.Mahkememizce 06.12.2018 tarihinde mahallinde keşif yapılmıştır.
Bilirkişiler Müfit —–, ——tarafından sunulan 25/11/2019 tarihli raporda özetle; asıl davada; taraflar arasındaki sözleşmenin feshinde her iki tarafın % 50 oranında kusurlu bulunduklarına, davacı tarafından düzenlenen —–.nolu 1.239.109.19 TL lık hakkedişe konu işlerin yapılmış olduğu kanaatine varıldığından davacı defterlerindeki alacak tutarı olan 694.532.26 TL nin davacı şirket tarafından davalı——-talep edebileceğine, fesihte kusurlu olan yüklenici davacı şirketin kar kaybı talebinde bulunamayacağına, davacının davalılardan malzeme ve kullanım ecrimisil bedeli talep edemeyeceğine, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde ödemelerin gecikmesi halinde vade farkı talep edebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacının davalı şirketlerden vade farkı talep edemeyeceğine, davalılardan vade farkı talep edemeyeceğine, dava dosyasına delil olarak sunulan ek klasör içerisinde takribi 800-900 sayfa kayıp günler çizelgeleri, işgücü çizelgeleri, günlük rapor notları yer almaktadır. Söz konu bu notlar içerisinde günlük şantiye raporlarında tarafların imzaları bulunmasına karşın diğerlerinde taraf imzaları bulunmamaktadır. Şantiye günlük rapor tutanakların yapılan tetkik de kayda değer bir gecikme bulunmadığı kanaatine varıldığından bu konuda bir değerlendirme yapılmadığına, davacının manevi tazminat talebi için gerekli şartların oluşmadığına, davacının —– 257.916.43 TL——-grup tan 88.574.96’TL teminat kesintisini talep edebileceğine, davacı yüklenici fesihte kusurlu olduğundan kar kaybı talebinde bulunamayacağına, Ancak sayın mahkemece aksi kanaate varılması halinde davacının kesinti yöntemine göre hesaplanan 156.079.81 TL kar kaybı talebinde bulunabileceğine, birleşen davada; birleşen dava davacısı —-276.497.00 TL eksik işler bedeli, 294.807.34 TL Gecikme cezası olmak üzere toplam 571.304.34 TL nin talep edebileceğine, TL üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptalini talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişiler Müfit —–tarafından sunulan 11/03/2020 tarihli ek raporda özetle; kök raporumuzda değişiklik gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığına, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinde her iki tarafın % 50 oranında kusurlu bulunduklarına, davacı tarafından düzenlenen——nolu 1.239.109,19 TL lık hakkedişe konu işlerin yapılmış olduğu kanaatine varıldığından davacı defterlerindeki alacak tutarı olan 694.532.26 TL nin davacı şirket tarafından davalı ——- talep edebileceğine, fesihte kusurlu olan yüklenici davacı şirketin kar kaybı talebinde bulunamayacağına, davacının davalılardan malzeme ve kullanım ecrimisil bedeli talep edemeyeceğine, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde ödemelerin gecikmesi halinde vade farkı talep edebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacının davalı şirketlerden vade farkı talep edemeyeceğine, davalılardan vade farkı talep edemeyeceğine, dava dosyasına delil olarak sunulan ek klasör içerisinde takribi 800-900 sayfa kayıp günler çizelgeleri, işgücü çizelgeleri, günlük rapor notları yer almaktadır. Söz konu bu notlar içerisinde günlük şantiye raporlarında tarafların imzaları bulunmasına karşın diğerlerinde taraf imzaları bulunmamaktadır. Şantiye günlük rapor tutanakların yapılan tetkik de kayda değer bir gecikme bulunmadığı kanaatine varıldığından bu konuda bir değerlendirme yapılmadığına, davacının manevi tazminat talebi için gerekli şartların oluşmadığına, davacının —– 257.916.43 TL, —– 88.574.96’TL teminat kesintisini talep edebileceğine, davacı yüklenici fesihte kusurlu olduğundan kar kaybı talebinde bulunamayacağına, Ancak sayın mahkemece aksi kanaate varılması halinde davacının kesinti yöntemine göre hesaplanan 156.079.81 TL kar kaybı talebinde bulunabileceğine, birleşen davada; birleşen dava davacısı ——276.497.00 TL eksik işler bedeli, 294.807.34 TL Gecikme cezası olmak üzere toplam 571.304.34 TL nin talep edebileceğine, TL üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptalini talep edebileceği sonucuna varılmıştır.Bilirkişiler Müfit —— tarafından sunulan 07/05/2021 tarihli 2. ek raporda özetle; davalı-birleşen davacının talebinin yerinde görülmesi halinde dekontu veya makbuzu dosyaya sunularak tek tek incelenip listelenip ayrıştırılması yapılan toplam 457.867,90 TL yönünden takas talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişiler —— tarafından sunulan 30/09/2021 tarihli 3. ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının, davalıdan talep edebileceği hak ediş bedelin 694.532,26 TL olarak hesap edildiği, davacının, fesihte kusurlu bulunması nedeniyle davalıdan kar kaybı talebinde bulunmayacağı, davacının davalıdan, vade farkı,malzeme bedeli, ecrimisil talebinde bulunamayacağı, davacının, davalı —— 257.916,43 TL,diğer davalı ——88.574,96 TL teminat kesintisi bedelini talep edebileceği, birleşen dava yönünden; birleşen dosya davacısının, birleşen dosya davalısı işçilerine ödenen 457.867,90 TL-lik bedelin, asıl davadaki hesaplanan davacı alacağından mahsup edilmesini talep edebileceği, birleşen dosya davacısının, 276.497,00 TL eksik iş bedelini, birleşen dosya davalısından talep edebileceği, gecikme nedeniyle talep edilen ifaya ekli cezai şartın talebi değerlendirmesi yönünden, önceki heyet raporlarındaki görüşün benimsenmediği, ceza talebinde bulunan tarafın bu talebi ileri sürebilmesi için kusursuz olması gerektiği,önceki raporlarda da belirtildiği üzere tarafların fesihte eşit derecede kusurlu olduğu, yine ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmeden dönülmemiş olması gerektiği, hem sözleşme fes edildiğinden,hem de birleşen dosya davacısının da kusuru bulunduğundan birleşen dosya davacısının, önceki raporlardaki görüşlerin aksine,birleşen dosya davalısından 294.807,34 TL gecikme cezasını talep edemeyeceği, bu konudaki nihai değerlendirme mahkemenize ait olmakla,mahkemece aksi kanaate varılması halinde talep edilebilecek olan cezanın 294.807.34 TL olacağı sonucuna varılmıştır.Bilirkişiler Müfit ——- tarafından sunulan 31/03/2022 tarihli 4. ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının, davalıdan talep edebileceği hak ediş bedelin 694.532,26 TL olarak hesap edildiği, davacının, fesihte kusurlu bulunması nedeniyle davalıdan kar kaybı talebinde bulunmayacağı, davacının davalıdan,vade farkı, malzeme bedeli, ecrimisil talebinde bulunamayacağı, davacının, davalı—– 257.916,43 TL,diğer davalı ——88.574,96 TL teminat kesintisi bedelini talep edebileceği, birleşen dava yönünden; birleşen dosya davacısı tarafından, birleşen dosya davalısı işçilerine ödenen bedelin, yerinde incelemede sunulan dekontlarla birlikte 636.449,10 TL (457.867,904 178.581,20) olduğu, bu tutarın asıl davadaki hesaplanan davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin hukuki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu, birleşen dosya davacısının, 276.497,00 TL eksik iş bedelini, birleşen dosya davalısından talep edebileceği, gecikme nedeniyle talep edilen ifaya ekli cezai şartın talebi değerlendirmesi yönünden,önceki heyet raporlarındaki görüşün benimsenmediği, ceza talebinde bulunan tarafın bu talebi ileri sürebilmesi için kusursuz olması gerektiği,önceki raporlarda da belirtildiği üzere tarafların fesihte eşit derecede kusurlu olduğu, yine ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmeden dönülmemiş olması gerektiği, hem sözleşme fes edildiğinden, hem de birleşen dosya davacısının da kusuru bulunduğundan birleşen dosya davacısının, önceki raporlardaki görüşlerin aksine, birleşen dosya davalısından 294.807,34 TL gecikme cezasını talep edemeyeceği, bu konudaki nihai değerlendirme mahkemenize ait olmakla, mahkemece aksi kanaate varılması halinde talep edilebilecek olan cezanın 294.807,34 TL olacağı sonucuna varılmıştır.Bilirkişiler Müfit ——- tarafından sunulan 04/10/2022 tarihli 5. ek raporda özetle; kayıp günler için alacak hesabı yapılmış ise de, sözleşmelerde kayıp günler için yüklenicinin işverenden zararını talep edebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ve yine TBK.md.472/3.maddesi gereği yüklenici tarafından ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden gecikilen günlere ilişkin alacak talep edebilip edemeyeceği değerlendirmesinin mahkemeniz taktirinde olduğu, davalı/birleşen dosya davacısı vekili heyete itirazında belirlenen kesinti miktarı olan 758.228,05 TL tutardan, 738.926,02TL tutarı talep etmiş, talebe bağlı olarak da, davalı/birleşen dosya davacısının 738.926,02 TL tutarı isteyebileceği, tarafların sair itirazlarının, önceki raporlardaki görüş ve tespitlerimizden ayrılmamızı gerektirmediği sonucuna varılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesi kapsamında tarafların birbirinden alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Asıl dava, —–Cami inşasını davalı yüklenici —– şirketinin taahhüt ettiği, bu caminin yapımında davalı —- şirketinin ise —– şirketine bağlı olarak alt yüklenici olarak faaliyet gösterdiği, bu çerçevede davacı —– şirketi ile —— arasında, —–İşlerinin A ve B blok kısımlarının su basman kotu alt kaba yapı işlerinin (kalıp, demir, beton) inşası için iki adet 18.07.2013 tarihli 2.875.000,00 TL + KDV bedelli işverenlik sözleşmesi imzalandığı, 31.12.2013 tarihinde tamamlanması planlanan sözleşme konusu A ve B blok su basman kotu altı işlerin, davalı şirketlere ait olan yer ve proje teslimi, beton ve demir teslimatlarının geç/eksik ifası iddiasıyla belirlenen sürede tamamlanamadığı, daha sonra yüklenici işveren —–şirketi arasında önceki sözleşmede eksik kalan işlerin yanı sıra —-inşaatı A ve B Blok su busman kotu üstü kaba işlerine ait taşeron sözleşmesi” imzalandığı, 15.01.2014 tarihinde imzalanan bu sözleşmenin bedelinin 11.969.401,28 TL + KDV olarak belirlendiği, bu sözleşme uyarınca eksik bırakılan işler dahil imalat işlerinin yapılacağı, davalı —–tarafından keşide edilen—–Noterliği —–yevmiye sayılı ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafça taraflar arasında imzalanan 2014 Ağustos ve Eylül aylarına ait hakediş bedellerinin ödenmediği, bunun için davalıya 10.10.2014 tarih 1.239.109,19 TL bedelli faturanın —– yevmiye sayılı ihtarnameyle, 721.409,30 TL tutarlı faturanın —— yevmiye sayılı ihtarla gönderildiği ancak davalının bu fatura bedellerini ödemekten imtina ettiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Hakediş ve cari hesap alacakları için 20.000,00 TL, Teminat alacakları için 346.491.39 TL, Vade farkı alacakları için 218.337,38 TL, Kayıp günler karşılığı oluşan zarar için 20.000,00 TL, Malzeme ve kullanım bedeli için 20.000,00 TL, Mahrum kalınan kazanç için 20.000,00 TL ve Manevi zarar karşılığı 100.000,00 TL olmak üzere toplam 744.828,77 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, sonrasında dava ıslah edilerek talep miktarı 764.713,25 TL artırılmak suretiyle 1.509.542,02 TL’ye yükseltmiş, davalı taraf ise takas definde bulunmuştur.
Birleşen dava, davacı ——nşaat şirketinin ——adresindeki——Camiinin yapımını üstlendiği, caminin A ve B blok kısmının kaba yapı işlerinin 25.01.2014 tarihli taşeron sözleşmesi ile davalı şirket tarafından üstlenildiği ancak davalının taahhüdünü yerine getirmediği, sunulan 15.03.2014 tarihli iş programına göre — nolu minarenin —-nolu döküm tarihinin 27.04.2014 olduğunu ancak davalı tarafından söz konusu işin tamamlanarak teslim edilmediği, minarenin yapımında 150 günlük bir gecikmenin söz konusu olduğu, A Blok cami bölümünde subasman üst projelerinin ise sözleşme Ek-1 Teknik Şartname madde 3’e uygun olarak 15.07.2014 tarihinde davacı——İnşaat şirketi tarafından davalıya teslim edildiği, davalı tarafından 60 gün geçmesine rağmen kolon-perde imalatı dışında aktif bir çalışma yapılmadığı ve proje ile ilgili iş programı talep edilmesine rağmen davalı tarafından sözleşmesel sorumluluk doğrultusunda sunulmadığı, davalının ek süre talep etme hakkı bulunmamasına rağmen meydana gelen 150 günlük gecikmenin üstüne 5 ay uzatma talep ettiği, davacı —— İnşaat şirketinin sözleşme uyarınca tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının belirtilenler dışında ilave bedeller ve gerekçesiz ilave süreler talep ettiği, gerekli tutanaklar düzenleyerek davalıya gecikmenin yazılı olarak bildirildiği, buna ilişkin—- Sulh Hukuk Mahkemesinin ——sayılı dosyasından davalının işi geciktirmesi ve ayıplı olarak ifa ettiğine dair gerekçeli tespitlerin yapılarak bilirkişi raporunun alındığı, yapılan bu tespit sonucunda davacı ——– İnşaat şirketinin davalı ile olan sözleşmesini haklı olarak feshettiği, sözleşmede belirlenen hükümler uyarınca gecikme nedeniyle 374.872,66 TL ceza bedeli faturası ve yine sözleşme kapsamında davalıya yansıtılacak davalı uhdesinde olan kullanım bedelleri toplamı 738.926,02 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalıya tebliğ edildiği ancak davalının ödeme yapmadığı, alacağın tahsili için ——Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiği, itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle takibe itirazın iptali ile % 20 tazminata mahkumiyetine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı—– Camii yapım işini almış, yapım işini alt taşeron olarak diğer davalı —-vermiş, davalı—— bir kısım işlerin yapımını 18.07.2013 tarihli sözleşme ile davacı——- vermiş sonrasında kalan işler ve başkaca işlerin yapım işi davalı——- tarafından 15.01.2014 tarihli sözleşme ile davacı—— vermiş, davalı —– tarafından davacı——- çekilen 02.10.2014 tarihli noter ihtarıyla sözleşme feshedilmiş, akabinde asıl ve birleşen davalar açılmıştır.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişiler Müfit ——- tarafından sunulan rapor ve ek raporlar hükme esas alınmıştır. Asıl davada davacı taraf talepleri; hakediş ve cari hesap alacakları, teminat alacakları, vade farkı alacakları, kayıp günler karşılığı oluşan zarar, malzeme ve kullanım bedeli, mahrum kalınan kazanç ve manevi tazminat talebidir. Öncelikle sözleşmenin fesih olunmasında tarafların kusur durumu irdelendiğinde, davacı tarafın eksik eleman çalıştırması, hatalı ve gecikmiş imalat yapması, davalı tarafın ise proje hazırlamada ve malzeme temininde gecikmesi göz önünde bulunduruldurulduğunda tarafların %50 oranında kusurlu bulunmalarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun bulunmuştur. Bilirkişiler tarafından davacı tarafın hak ediş ve cari alacağının 694.532,26 TL olarak hesaplandığı davalı tarafın davacı taraf işçilerinin ücretleri için yaptığı ödemeler yönünden takas definde bulunduğu, sözleşmenin 5 nci maddesi gereği davalı tarafın takas hakkı bulunduğu, bilirkişiler tarafından davalı tarafın yaptığı ödeme miktarının 636.449,10 TL olarak hesaplandığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139 ncu maddesi gereği davalı tarafın takas talebinde bulunabileceği anlaşıldığından davacı tarafın bakiye hak ediş miktarı (694.532,26 TL – 636.449,10 TL = 58.083,16 TL) 58.083,16 TL olarak hesaplandığından bu miktar üzerinden talebin kabulüne, taraflar arasındaki sözleşme fesih olup sona erdiğinden ve bir tür tasfiye gerçekleştiğinden davacı tarafça davalı tarafa verilen teminatlarında iadesinin gerektiği bu bağlamda bilirkişiler tarafından hesaplanan 257.916,43 TL teminat kesintisi bedelinin davalı —–(Eski——- ve 88.574,96 TL teminat kesintisi bedelinin ise davalı—– alınarak davacı——- verilmesine, taraflar arasında hak ediş ödemelerinin gecikmesi halinde vade farkı ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmadığından davacı tarafın vade farkı alacağı talebinin reddine, bilirkişi incelemesine göre şantiye günlük rapor tutanaklarında kayda değer bir gecikme bulunmadığından kayıp günler karşılığı oluşan zarar talebinin reddine, davacı tarafın şantiye sahasını terk ederken bıraktığı malzemelerin davalı tarafça başkasına kullandırıldığına ilişkin bir bilgi yada belge bulunmadığından malzeme ve kullanım bedeli talebinin reddine, sözleşmenin feshinde taraflar eşit kusurlu bulunduğundan davacı tarafın kâr mahrumiyeti bedeli talep edemeyeceği anlaşıldığından kâr mahrumiyeti talebinin reddine ve davacı tarafın kişilik haklarına saldırı yapıldığına ilişkin bir iddia ve ispat bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve asıl dava hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Birleşen davada davacı taraf talepleri; kullanım ve hizmet bedeli ile cezai şart bedeli talebidir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 22. d. maddesi son paragrafında yüklenicinin yemek, kullandığı her türlü sabit, sair giderler, elektrik, su, doğal gaz vb. kamp hizmetleri giderlerinin işveren tarafından belirlenen birim fiyatlar üzerinden yüklenici hak edişinden kesileceğinin düzenlendiği, bu kapsamda davalı yüklenici tarafından kullanım ve hizmet bedeli giderinin bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama sonucu toplam 738.926,02 TL olarak bulunduğu anlaşıldığından kullanım ve hizmet bedeli talebinin bu miktar üzerinden kabulüne, sözleşmenin feshinde tarafların eşit kusurlu bulunmaları sebebiyle davacı tarafın ifaya ekli cezai şart isteyemeyeceği anlaşıldığından cezai şart bedeli talebinin reddine, işbu dava itirazın iptali davası olup takip konusu alacağın miktarının tespiti yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve birleşen dava hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA;
1-Asıl dava mahkememizin—— Esas sayılı dosyasının KISMEN KABULÜ ile,
a) 58.083,16 TL hak ediş bedelinin dava tarihi olan 13/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ——alınarak davacı ——- verilmesine,
b) 257.916,43 TL teminat kesintisi bedelinin dava tarihi olan 13/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ——-alınarak davacı ——verilmesine,
c) 88.574,96 TL teminat kesintisi bedelinin dava tarihi olan 13/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı—–alınarak davacı —–verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 27.636,48 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 12.719,82 TL harç, 6.000,00 TL ıslah harcı ve 7.059,39 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 25.779,21‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.857,27‬ TL harcın davalıların sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.450,71 TL’lik kısmından davalı——- 406,56‬ TL’lik kısmından davalı ——sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 12.719,82 TL harç, 6.000,00 TL ıslah harcı ve 7.059,39 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 25.779,21‬ TL’nin davalıların sorumluluk oranına göre hesaplanan 20.136,14 TL’lik kısmından davalı ——5.643,07‬ TL’lik kısmından davalı——- sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 13.440,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3.602,07 TL’nin davalıların sorumluluk oranına göre hesaplanan 2.813,57 TL’lik kısmından davalı —— 788,5‬ TL’lik kısmından davalı ——sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 9.837,93‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— tarafından sarf edilen 13.500,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —— tarafından sarf edilen 300,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 233,29 TL’nin davacıdan alınarak davalı——- verilmesine, geriye kalan 66,71 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine taktir olunan 59.640,44 TL vekalet ücretinin davalılar arasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 46.585,14 TL’lik kısmından davalı ——- 13.055,3‬0‬ TL’lik kısmından davalı——sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Ret olunan dava yönünden davalı ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine taktir olunan 59.640,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı——–verilmesine,
9-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ——ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-Birleşen——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin——- Esas sayılı dosyasının KISMEN KABULÜ ile,
—–İcra Dairesi’nin ——İcra dosyasında davalı——yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 738.926,02 TL asıl alacak üzerinden AYNEN DEVAMINA,
Davacı——- diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 50.476,03 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 13.125,82 TL harç ve icra dosyasına yatırılan 5.433,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 18.559,81‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 31.916,22‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 13.125,82 TL harç ve icra dosyasına yatırılan 5.433,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 18.559,81‬‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.501,80 TL yargılama giderinin 1.701,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 3.750,00 TL yargılama giderinin 825,38 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 99.281,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 51.702,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı-birleşen dava davalısı —– ile davalılar-birleşen dava davacıları vekili ——– yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.