Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/754 E. 2018/361 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/754 Esas
KARAR NO : 2018/361

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2015
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacışirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklanan satış yapılmış ve faturaların kesilmiş olduğu ancak davacı şirketin 160.031,02-TL alacağının bulunduğu ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresinden de takip öncesi İşlemiş faiz hariç 147.386,35-TL alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — E. Sayılı dosyası ile ilamsız takibin yapıldığı ancak davalı-borçlunun tahsilini geciktirmek amacıyla borca itiraz ettiklerini, davalı tarafın İcra Müdürlüğüne yapmış olduğu itiraz dilekçesinde; alacaklı-davacı taraf ile davalı taraf arasında hesapta henüz mutabık kalınmadığının ifade edilmiş olduğunu, ancak 24.03.2014 tarihli TGC Teklif Mart Teklifi” konulu e-posta iletisiyle açık bir şekilde mutabakatın sağlanmış olduğu, aynı şekilde 20,05.2015 tarihli “25 tor» çelik halat” e-posta iletisiyle teklif edilen ücretin uygun bulunmuş olduğunun ifade edildiğini, İcra takibine yapılan haksız itirazın iptaliyle, fazlaya ilişkin alacak ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla faturadan kaynaklanan bakiye alacağımızın takip tarihinden itibaren işleyecek aylık % 2 oranında (sonradan lehimize değişen ve artan oranlarda) ticari (Reeskont avans) faiziyle birlikte takibin devamına karar verilmesini, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi şi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, borçlu şirket alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla haksız yere borca itiraz etmiş olduğundan, alacağın %20’ ından az olmamak kaydıyla aleyhinde inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, davacının dava dilekçesinde bildirdiği hususları kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, faturaya dayalı alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirketin, davalıya satmış ürünlere ilişkin olarak düzenlenen faturalar gereğince toplam 147.386,35 TL alacaklı olduklarını iddia ettiği,
Davalı vekilinin, faturaların tebliğ edilmediği, sevk irsaliyesinde belirtilen malların müvekkili tarafından teslim alınmadığını savunduğu,
Taraflara ait defter ve kayıtların incelenmesi için verilen kesin süreye rağmen davalının defterlerini hazır etmediği görülmüştür.
Davacının defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile yapılan inceleme neticesinde düzenlenen kök ve ek raporda sonuç olarak; davaya konu 2 adet faturanın davacı defterine kaydedildiği, davalının beyan ettiği Form BA kayıtlarındaki davacıya ait alış faturalarının davacı defterlerinde satış olarak kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 147.386,35 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerle ispat 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi davanın ispatı için yeterli değildir. Faturaya dayalı alacağın ispatı için, faturada yazılı malların teslim edildiğinin veya hizmetin sunulduğunun ispatı gerekmekte ve bu konuda ispat yükü davacıdadır (benzer mahiyette HGK 2014/11-1159 E-2016/967 K sayılı ilamı).
Somut olayda, HMK 31 maddesi kapsamında davacının talebi doğrultusunda davalıya ait vergi kayıtlarının celbi neticesinde alınan ek raporda, davaya konu faturalara ilişkin olarak vergi bildiriminin davalı tarafça yapıldığının tespiti üzerine, davaya konu alacağın davalı defterlerinde borç olarak kayıtlı olduğu kabul edilmiştir. Davalıya ait kayıtların aleyhine delil niteliğinde olduğu (benzer mahiyette Y. 19. HD 2016/6440-2017/244 E-K sayılı ilamı) kabul edilmekle, davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 147.386,35 TL alacaklı olduğu ancak, takipten evvel davalının temerrütünün ispatlanamamış olması sebebiyle (benzer mahiyette Y. 12. HD 2017/57-11678 E-K sayılı ilamı ve Y. 15. HD 2016/3858-2017/2944 E-K sayılı ilamı) işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalının, İAA — İcra Müdürlüğünün —- takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 147.386,35 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın faturaya dayalı likit olması nedeni ile itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 10.067,96 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (2.732,93 + 800,00) 3.533,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.534,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.184,90 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.090,10 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.732,93 TL harç gideri toplamı 3.823,03 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 14.540,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 20,00 TL sini davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2018