Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/693 E. 2019/96 K. 28.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/693 Esas
KARAR NO : 2019/96

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2014
KARAR TARİHİ : 28/01/2019

İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/478 Esas ve 2015/117 Karar sayılı Görevsizlik Kararı mahkememize gönderilmekle, yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf ———–işaretleme bandı adlı yükün ——————— Limanına parsiyel olarak taşınmasında geminin acentelik görevi üstlendiklerini, yükün ambarlı limanına taşıyan geminin acentesi olduklarını, limana getirilen yükün alıcı firması olan ———-ümrükçüsü olan ———– hasarsız olarak teslim ettiklerini, ————-şirketi tarafından yükün kara taşımasının yapıldığını, kendilerinin ne deniz ne de kara taşıması yapmadıklarını alıcısı belli olan—– şirketine malın 19.7.2012 tarihinde teslimlerini sağladıklarını, yük teslim edildikten 36 gün sonra——– şirketi yükte hasar olduğunu kendilerine bildirdiklerini, davacı bundan sorumlu olamayacaklarını, davalı sigorta şirketi dava dışı alıcı firmaya hasardan kaynaklı olarak ödeme yaptığını, daha sonra da kendilerine icra takibinde bulunduklarını, kendilerinin de icra baskısı altında bu borcu ödemek zorunda kaldıklarını, davalının halefıyet hakkına sahip olduğunu ispat etmeden acente sıfatına sahip davacı taraf icra takibinde bulunulmanın yasa ve usule aykırı olduğunu, malların hasarsız olarak teslim edildiğini, acente sıfatlarından dolayı asil gibi sorumlu tutulamayacakları bu nedenle icraya yatırmış oldukları bedeli davalıdan tahsil edilmesi konusunda hüküm kurulmasına karar talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf, ———–şirketinin sigortacısı olduklarını, yükün işyerine teslimi sırasında ürünlerde hasarın olduğunu, yükü taşıyan Çalışkanlar ———– hasara ilişkin beyanda bulunduğu, Malzemenin 24.7.2014 tarihinde ———— isimli kişiden teslim aldığını yükün boşaltılması esnasında malzemelerin hasarlı olduğunu gördüm şeklinde beyan verdiğini, dolayısıyla davalı tarafın bu hasarı ——————— talebi üzerine karşıladıklarını, davalı taraf ——– den hasar ekspertiz raporu aldıklarını, hasar bedelini de 2.10.2012 tarihinde 8.343,72 USD olarak ödediklerini, sigortalısından halefıyet ve rücu hükümlerine göre makbuz ve temlikname aldıklarını, davacıdan iadeli taahhütlü mektupla rücu hükümlerine göre talepte bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında hasar konusunda herhangi bir ihtilafın olmadığı, oluşan hasarın taşımanın hangi aşamasında gerçekleştiğinin tespiti için gümrük giriş çıkış beyannamelerinin ———- altında yetkilendirilen ——-gümrüklü antreposuna konulan malzemelerin 19.07.2012 tarih ve ———– sayılı tescil numaralı girişin kamera kayıtlarının dava dosyasına kazandırılması gerektiği,hasar bedelinin 14.280,29 TL olduğu, bu bağlamda huzurda görülmekte olan davada çözülmesi gereken ihtilafın davalı sigortacının nakyiyat poliçesi teminatında ödediği hasar bedelini halefiyet ilkesinden istifade ederek, rücuen davacı şirketten talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı,gerek 6762 sayılı ETTK m.1282 hükmü, gerekse de 6102 sayıl TTK md.1409 ve 1421 hükmü uyarınca sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra kural olarak oluşan rizikolardan sorumlu olduğu ve sigortacının üstlendiği sorumluluğu yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olması gerektiği,bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şartın ise sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olması ve bu talep hakkının sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçtiği,bu şartlar bir arada bulunmadan sırf tazminat ödenmiş olması ve ödemenin de geçerli bir poliçeye dayanması tek başına halefiyet sıfatı kazandırmayacağından, rücu durumu söz konusu olduğunda sigortadan tazminat alan sigortalının/sigorta ettirenin üçüncü kişiler karşısında dava hakkının olup olmadığının da irdelenmesi gerektiği, bu bağlamda davacının sigortalısı konumundaki dava dışı ithalatçıların davacı şirketten derdest davada tartışılan hasar nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebilmesi, zararın/hasarın davacının sorumluluğu altına icra edilen taşıma işi sırasında vuku bulduğunun sübuta ermesi şartına bağlı olarak ancak davacının dava dışı sigortalı karşısında akdi taşıyıcı sıfatıyla——– Limanınıdan istanbul ambarlı limanına gnderilen parsiyel yükün taşınması işini belli bir ücret karşılığında üstlenmiş olması yani davacı şirketin—————- sevk edilen parsiyel yükün ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir paranın tayin edilmiş olduğunun denetime elverişli bir şekilde ortaya konması halinde mümkün olabileceği, bir başka ifadeyle davacının derdest davada tartışılan zarardan sorumlu tutulabilmesi ve onun davalının sigortalısı karşısında üst ya da akdi taşıyıcı sayılabilmesi için;
-karalaştırılmış olan taşıma ücretine ilişkin navlun faturasının davacı şirket tarafından kendi adına ve hesabına düzenlenmiş olması,
-Yazılı taşıma sözleşmesi ile taşımayı üstlendiği sabit olması,
-Taşıma senedine göre taşıyıcı veya fiili taşıyıcıları organize ettiğine dair kayıtların yer alması,
-E posta veya sair yazışmalarda davacının akdi taşıyıcı sıfatını kabul etmiş olması ya da
-davacının ikrarı
Şeklinde sayılabilecek bir delilin dosyaya sunulması gerektiği, aksi taktirde sırf davalının iddialarına dayalı olarak ya da ekspertiz raporuna yansımış kayda istinaden davacının( acente değil de) akdi taşıyıcı ya da taşıma işleri organizatörü sıfatından söz edilebilmesinin mümkün görünmediği, dosya münderecatı üzerinden davacının akdi taşıyıcı sıfatının sübuta erdiğini söyleyebilmek mümkün olmamakla birlikte bir an için davacının davalının sigortalısı karşısında ——————— Limanına sevk edilen parsiyel yükün deniz yolu ile ifa edilen taşıma işinin sorumluluğunu üstlendiği var sayılsa bile 19/07/2012 tarih ve ——————tescil sıralı gümrük beyannamesine kayden dava konusu parsiyel yükün gümrük formaliteleri herhangi bir rezerv tutanağına bağlanmadan tamamlanmış, nakliye sürecinde vuku bulduğu öne sürülen hasar ise bu aşamadan yaklaşık bir ay sonra tespit edilip değerlendirildiği, geçen süreçte hasarın hangi aşamada oluştuğunun tevsik edebilecek türde herhangi bir görüntü kaydı delil olarak sunulmadığı, bu durumda davacının acente değil de akdi taşıyıcı olduğu varsayılsa bile onun sorumluluğu altında icra edilen ve deniz yolu ile gerçekleştirilen taşıma işinde hasar oluştuğunu ya da kamyonla ifa edilen dahili nakliye işinde davacının da sorumluluk üstlendiği veya limandan sonraki karayolu taşıma işini davacının bulduğu alt nakliyecinin üstlendiğini ve bu nakliyecinin taşıma işini davacıdan aldığını , bu taşıyıcı ile birlikte davacının da müşterek sorumluluğunun doğduğunu ya da davacının zarar sorumlusu olduğunun sübuta erdiğini ve ithalatçı konumundaki davalının sigortalısının dolayısıyla da davalı sigortacının dava konusu hasar yüzünden davacıdan zararın tazminini talep edebileceğini söyleyebilmenin dosya üzerinden mümkün görünmediği belirtilmektedir.
06/10/2016 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile Bursa ———-. Asliye Ticaret Mah.ne müzekkere yazılarak ——- esas sayılı dosyalarının UYAP üzerinden incelenmek üzere istenilmiş ve davanın dosyamızda davalı olarak bulunan ——- dava dışı ———–( emtiayı ambarlıdan dava dışı ————— Bursa adresine taşıyan firma) arasında emtianın zarara uğraması sonucu————- sigortalısına yaptığı ödemeden dolayı açtığı rucuen tazminat davası olduğu ve mahkememizde açılan dava ile ilişkili olması sebebiyle BURSA —— ATM dosyasının sonuçlanmasının beklenmesine karar verilmiş olup,28/04/2018 tarihli kesinleşme şerhi ile verilen gerekçeli karar istenmiş ve dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, Bursa——- İcra müd. 2013/4727 E sayılı icra dosyası, Bursa——- Asliye Ticaret Mah. 2014/1304 esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucu;
Dava, Bursa Adliyesi———-İcra Müdürlüğünün 2013/4727Esas sayılı takip dosyası devamında ödenen 22.408,89 TL nin davalılardan tahsili istemine ilişkin istirdat davası olduğu, Davacı —————– limanından İstanbul —- taşınma işini yapan Taşıyanın acenteliğini yaptığı, davlının sigortalısı olan dava dışı ———— ‘nin ise alıcısı olduğu emtianın hasarı sebebiyle davalının sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücuen tazmin etmek için davacı firmaya karşı ilamsız icra yoluna başvurmak suretiyle icra takibi başlattığı bu takip nedeniyle davacının takip baskısı altında davalıya 22.484,89 TL ödediği ancak davacı ——————– nin zarardan sorumlu tutulamayacağını ve haciz baskısı altında kendisinden tahsil edilen ödemenin haksız olduğu iddiası ile istirdat davası açtığı, uyuşmazlık konusunun Davalı sigortacının nakliyat poliçesi teminatından ödediği hasar bedelini halefiyet ilkesinden istifade ederek rücuen davacı şirketten talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtiği üzere; davacının sigortalısı konumundaki dava dışı ithalatçıların davacı şirketten derdest davada tartışılan hasar nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebilmesi, zararın/hasarın davacının sorumluluğu altına icra edilen taşıma işi sırasında vuku bulduğunun sübuta ermesi şartına bağlı olarak ancak davacının dava dışı sigortalı karşısında akdi taşıyıcı sıfatıyla—————— istanbul ambarlı limanına gnderilen parsiyel yükün taşınması işini belli bir ücret karşılığında üstlenmiş olması yani davacı şirketin ———————– İstanbul ————–Limanını sevk edilen parsiyel yükün ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir paranın tayin edilmiş olduğunun denetime elverişli bir şekilde ortaya konması halinde mümkün olabileceği, aksi taktirde sırf davalının iddialarına dayalı olarak ya da ekspertiz raporuna yansımış kayda istinaden davacının( acente değil de) akdi taşıyıcı ya da taşıma işleri organizatörü sıfatından söz edilebilmesinin mümkün görünmediği, dosya münderecatı üzerinden davacının akdi taşıyıcı sıfatının sübuta erdiğini söyleyebilmek mümkün olmamakla birlikte bir an için davacının davalının sigortalısı karşısında————- İstanbul ———— sevk edilen parsiyel yükün deniz yolu ile ifa edilen taşıma işinin sorumluluğunu üstlendiği var sayılsa bile 19/07/2012 tarih ve ——————– tescil sıralı gümrük beyannamesine kayden dava konusu parsiyel yükün gümrük formaliteleri herhangi bir rezerv tutanağına bağlanmadan tamamlanmış, nakliye sürecinde vuku bulduğu öne sürülen hasar ise bu aşamadan yaklaşık bir ay sonra tespit edilip değerlendirildiği, geçen süreçte hasarın hangi aşamada oluştuğunun tevsik edebilecek türde herhangi bir görüntü kaydı delil olarak sunulmadığı, bunun karşısında davacının acenteliğini yaptığı geminin yükün İstanbul ambarlı limanında ———-‘nin gümrükçüsü olan ————–‘e emtiayı “hasarsız ve tam eksiksiz olarak” teslim ettiğine dair —— tarafından verilen ————- mevcut olduğu, bu durumda davacının acente değil de akdi taşıyıcı olduğu varsayılsa bile onun sorumluluğu altında icra edilen ve deniz yolu ile gerçekleştirilen taşıma işinde hasar oluştuğunu ya da kamyonla ifa edilen dahili nakliye işinde davacının da sorumluluk üstlendiği veya limandan sonraki karayolu taşıma işini davacının bulduğu alt nakliyecinin üstlendiğini ve bu nakliyecinin taşıma işini davacıdan aldığını , bu taşıyıcı ile birlikte davacının da müşterek sorumluluğunun doğduğunu ya da davacının zarar sorumlusu olduğunun sübuta erdiğini ve ithalatçı konumundaki davalının sigortalısının dolayısıyla da davalı sigortacının dava konusu hasar yüzünden davacıdan zararın tazminini talep edebileceğini söyleyebilmenin dosya üzerinden mümkün görünmediği anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-22.484,89 TL’nin 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.535,95 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 384,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.151,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.644,10 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 384,00 TL harç toplamı 2.028,10 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair , dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.