Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/550 E. 2018/571 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/550 Esas
KARAR NO : 2018/571

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/05/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin davalı banka şubesi nezdinde 16.000- TL tutarında hesabının bulunmakta olduğu. Müvekkili şirketin söz konusu tutarı çekmek istemesine rağmen söz konusu tutarın, müvekkili şirkete ödenmediğini ve müvekkil şirkete teslim edilen çek koçanının iade edilmediği gerekçe olarak gösterildiği, Davalıya defalarca müvekkil şirketin böyle bir çek koçanı teslim almadığı ifade edilmesine rağmen davalı bankanın müvekkil şirkete ait hesaptaki parayı ödemediğini, bu nedenle Davalı Banka hakkında İst. Anadolı —İcra Müdürlüğünün — E.sayılı dosyası ile yapmış oldukları 15.000,- TL tutarındaki takibe 16,12.2014 tarihinde eksik kalan bakiye için Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — E sayılı dosyası ile 1.000,- TL miktarındaki icra takibine ise 30.01.2015 tarihinde itiraz ettiğini, itiraza konu takiplerin toplam 16.000,- TL tutarında olup takibin sehven 15.000 – TL tutarında yapıldığını ve ardından, 1.000,- TL tutarında ikinci bir takip başlatıldığını, Davalı borçlunun her İki takibe de takiplerin mesnetsiz olduğu iddiası ile itiraz etmiş olsada, takipler müvekkilin davalı bankaca alıkonulan 16.000,- TL’sinin talebinden ibaret olduğu, açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki dava ile iki ayrı icra dosyası üzerinden yürütülen takibe yapılan itirazın iptalini talep ettiğini, davacının her iki icra takibi içinde ayrı davalar açması gerektiğini, davacının bankalarına hitaben verdiği Mevduat Rehin Sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacıya 2 koçan 25 yapraklı çek karnesi verildiğini, 1. Koçanın 08.07.2002 tarihinde verildiğini ve tüm çeklerin kullanıldığını, diğer koçanın ise yani şu an dava konusu edilen çek koçanının ise 12.12.2002 tarihinde verildiğini, söz konusu çek karnesinin halen davacıda olup çek yaprak bilgileri ve çeklerin davacıda olduğunu gösterir tablonun dilekçeleri ekinde sunulduğunu, ayrıca davacının her türlü sözleşme ve belgelerden doğacak riskleri için 21.01.2011 tarihinde davacı ile mevduat rehni sözleşmesi imzalandığını, davacının çek riskinin ortadan kalktığını ispatlamadan mevduatının çözülerek kendisine ödenmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından ikame edilen davanın masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmak suretiyle önce usulden reddine, aksi halde esastan reddi karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, davacıya verildiği iddia olunan çekler nedeniyle bloke konulan paranın iadesi istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, icra dosyalarına konu toplam 16.000 TL alacağına, banka tarafından, iade edilmeyen çekler olduğu iddiası ile bloke koyduğunu ancak, iade edilmeyen çek bulunmadığını beyanla takibe itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı, 12.12.2002 tarihinde davacıya verilen çek karnesinin halen kullanılmamış olması ve 21.01.2011 tarihinde davacı ile imzalanan rehin mevduat sözleşmesi gereğince çek riski için davacıya ait nakde bloke konulduğunu savunduğu görülmüştür.
Davalı banka tarafından yazılan müzekkere cevabında ve bilirkişi aracılığı ile yerinde yapılan incelemede, 2002 yılına ait çek teslimine dair belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı banka tarafından dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde; davacının, çek defteri talep başvurusunun 17.01.2017 tarihli, mevduat rehni sözleşmesinin 21.01.2011 tarihli oldukları görülmekle, davalı tarafça sunulan işbu belgelerin savunmaya konu 2002 yılında verildiği iddia olunun çek karnesi ile herhangi bir irtibatlarının olmadığı anlaşılmıştır.
Yine davalı tarafın yemin deliline istinaden davacı şirket yetkilisinden alınan yeminli beyanda da, davaya konu çekleri şirketinin almadığını beyan ettiği görülmüştür.
Bu kapsamda, davalı bankanın, herhangi bir nedene dayalı olmaksızın, davacıya ait ve miktarı noktasında ihtilaf bulunmayan toplam 16.000 TL’ ye bloke işlemini uygulaması yerinde görülmediğinden açılan davanın kabulüne karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜNE,
Davalının, İAA —- İcra müd. — ve 4. İcra müd. — esas sayılı dosyalarına yapmış olduğu itirazların ayrı ayrı iptali ile takiplerin kaldığı yerden aynen devamına,
Alacak miktarlarının davalı blokesinde likit olması sebebi ile hükmedilen toplam meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 1.092,96 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (193,24+75,00) 268,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 824,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 145,00TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 193,24 TL harç toplamı 338,24 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/06/2018