Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/476 E. 2018/621 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/476 Esas
KARAR NO : 2018/621

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/02/2012 tarihinde davalı …’ın maliki olduğu —- isimli şahsın yönetimindeki ZMMS Sigorta poliçesi bulunmayan — plaka sayılı aracın Ümraniye’den Kurtköy istikametine seyri sırasında otoban istikametine geçmek isteyen —-isimli şahsa çarpttığını ve —‘un yaşamını yitirmesi sonucu maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasının meydana geldiği tarihte —- plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsayan geçerli bir zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi bulunmadığından 5684 sayılı sigortacılık kanununun 14. Madesi ve … yönetmeliği hükümleri uyarınca davacı tarafından sorumluluğu doğduğunu, bu kaza neticesinde vefat eden —-‘un mirasçıları tarafından davacı şirkete başvurarak, söz konusu trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle gerekli işlem ve hesaplamaların yapılması ve devamla gereken destekten yoksun kalma tazminatının kendilerine ödenmesini talep ettiğini, davacı tarafından yasa gereği talep değerlendirilerek —- nolu hasar dosyası açıldığını ve yapılan inceleme neticesinde talebin haklı bulunduğunu —- varisi—-‘a 27/03/2014 tarihinde 30.668,88 TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, ZMMS sigorta poliçesi bulunmayan ve bu sebeple davacı tarafından sorumluluğuna sebebiyet vern —- plaka nolu aracın maliki olduğu—- ve kaza esnasında bu aracın sürücüsü olan—-, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığı sebebiyle davacı tarafından kurumuna karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 85 vd. Hükümleri uyarınca kusursuz olarak sorumlu bulunduğunu, bu nedenle anılan şahıslara İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- e. Nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın haksız itirazı üzerine takip —- yönünden durduğunu, dava konusu — plaka nolu aracın dava süresince üçüncü kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla engelenmesini, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğü’nün — E. Sayılı icra takibine vaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptalini ve takibin devamını, dava konusu alacaklar likit ve muayyen olduğunu, alacağın %20 sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı tarafın aracın işleteni olmadığını, işletenin …. Olup davaya dahil edilmesini ve davanın …. ne yöneltilmesi gerektiğini,davacının ödeme yaptığını iddia ettiği —-‘ un İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi —- E. sayılı dosyasında tazminat istemi ile derdest davası olduğunu, — tazminat talebini davalı taraftan … ve diğer davalılardan tahsil istemi ile derdest dava devam etmekte iken, basiretli davranmadığın ve gerekli araştırmayı yapmadan ödeme yapıldığı iddiası ile davalı tarafa rücu eden davacı istemi, mükerrer talep ve ödemeye neden olduğunu, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiile dayalı tazminatın rücu sebebi ile istemine dair dava ticari bir işten kaynaklanmadığını, tarafların tacir olmadığnı, bu sebeple iş Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülmesi gereken bir iş olduğunu, zamanaşımı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından teminat kapsamında olmayan ödeme nedeni ile davalıya rücu imkanı olmadığını,davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, rücuen tahsil amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
16.02.2012 tarihinde, davalı …’ nin maliki olduğu, —-‘ ın kullandığı ZMSS poliçesi bulunmayan — plaka sayılı araç ile —‘ e çarpması neticesinde —‘ in yaşamını yitirdiği, davacı … tarafından müteveffanın yakınlarına 27.03.2014 tarihinde toplam 30.668,88 TL (eş —- için 24.028,27 TL, çocuk —- için 2.824,35 TL ve çocuk— için 3.816,27 TL olmak üzere) destekten yoksun kalma tazminatının ödendiği anlaşılmıştır.
Dava konusu aynı olan Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda davalıya ait araç sürücüsünün % 25, müteveffanın % 75 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, Sultanbeyli—- Asliye Ceza Mahkemesince alınan bilirkişi kusur raporunun ve ATK raporunun da bu doğrultuda olduğu, Ceza Mahkemesince hükme esas alınan raporlar doğrultusunda verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği hususları dikkate alınarak mahkememizce de usul ekonomisi gereğince Anadolu — Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu benimsenmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça Anadolu—- Asliye Hukuk Mahkemesinin—- Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi talep edilmiş ise de, … tarafından yapılan ödeme ilgili kararda mahsup ile birlikte hükme esas alınmış olması, yapılan ödemenin devam eden işbu yargılaması itibariyle esasen mahkememiz dosyasının asliye hukuk mahkemesince beklenmesi gerekmekte olduğu değerlendirilerek bu yöndeki beyana itibar edilmemiştir.
08.05.2018 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle;
Eş — için 33.677,29 TL, çocuk—- için 11.316,87 TL ve çocuk — için 16.177,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi gerektiği,
Yapılan ödemelerin güncellenmiş halinde eş —- için 32.933,21 TL, çocuk —- için 3.871,06 TL ve çocuk —- için 5.230,59 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödendiği tespitinin yapıldığı görülmüştür.
Benimsenen kusur oranları doğrultusunda, bilimsel ve teknik anlamda yeterli olarak düzenlenen işbu rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda ödeme yapılan tarih itibariyle müteveffa yakınlarına ödenmesi gereken gerçek değerin tespiti talep edilmişse de, rapor tarihi itibariyle ödenmesi gereken gerçek bedel ve ödenen bedelin güncellenmiş halinin karşılaştırılmasında, ödenen tazminat bedelinin, ödenmesi gereken tazminat bedelinden çok açık ve bariz bir şekilde az olduğu görülmekle, usul ekonomisi gereğince bu yöndeki tespitler mahkememizce yeterli kabul edilmiş, davacı tarafından yapılan ödemenin, ödenmesi gereken gerçek tazminat bedelinden daha az olduğu değerlendirilmiştir.
Yapılan bu tespitler ve kabuller neticesinde, 5684 sayılı yasanın 14 maddesi gereğince davacı tarafından 27.03.2014 tarihinde yapılan toplam 30.668,88 TL ödemenin ve ödeme tarihinden itibaren işletilen yasal faizin, … Yönetmeliğinin 16 maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibin yerinde olduğu değerlendirilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ ile,
Davalının İAA —-.İcra Müd. — Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin rücu alacağı ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.470,47 TL alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına,
Gerçek alacak miktarı tespit bakımından yargılama yapılması gerektiğinden likit olmayan alacak sebebiyle şartlar oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
Karar tarihinde alınması gerekli 2.149,74 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (380,14+157,30) toplamı 537,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.612,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.442,80 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 380,14 TL harç toplamı 1.822,94 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.776,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2018