Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/35 E. 2018/664 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/35
KARAR NO : 2018/664

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 08/01/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 11/12/2013 tarihinde davalı —-, sevk ve idaresindeki mülkiyeti —- AŞ.’ ye ait, —-Sigorta AŞ tarafından — poliçe ile sigortalı — plakalı araç ile —Bulvarında seyir halinde iken, yolun karşısına geçmeye çalışan davacı—-‘a çarpmak suretiyle yaralanmasına neden olduğunu, İstanbul Anadolu —- Asliye Ceza Mahkemesi — Esas s.lı dosyada ceza yargılaması devam ettiğini, ceza dosyasında davacının “yayalara yeşil ışık yandığında geçtiğini, sürücünün ışık ihlali ile çarptığını” belirttiği, davalının da tersini söylediğini beyan ile, fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile tedavi giderleri için 1000,00 TL çalışmaktan mahrum kalınan süre için 2000,00 TL, çalışma gücünde muhtemel noksanlıklar için 2000,00 TL-tl olmak üzere toplam 5000,00 TL maddi tazminata, 10000,00 TL-tl manevi tazminata karar verilmesini, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olarak yalnız maddi tazminattan sorumlu tutulmasını, sürücü ve malikinin tüm taleplerden sorumlu tutulmasını, kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıları yüklenmesini, davalı — San. Tic .AŞ adına kayıtlı —plakalı kazaya neden olan aracın kaydına tedbir konulmasını, talep etmiştir.
Davah — SİGORTA A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kaza ile ilgili davadan önce Müvekkili Şirkete müracaat edilmediğini, hiçbir evrak ibraz edilmediğini, dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya İlişkin delil ve belgelerin gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma hakkının saklı tutulmasını, dava dilekçesinde bahsi geçen — plakalı aracın, müvekkili şirkete, 16.10.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olan —- numaralı KTK Zorunlu Mail Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kişi başı azami 250.000.-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamında olmadığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için öncelikle; “kusur tespiti” yapılması gerektiğini, davacı —-‘ ın “Kalıcı Maluliyet Oranı” ve “Geçici Maluliyet Süresi” nin belirlenmesi gerektiğini, davacı —‘ ın maluliyet oranının belirlenebilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, yapılacak olan bilirkişi İncelemesi aşamasında görevlendirilecek bilirkişinin “Aktüer” sıfatına sahip olmasını talep ettiklerini, davaya konu olayla ilgili SGK tarafından herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının müvekkili şirkete müracaat etmemiş ve olaya ilişkin evrak ibraz etmemiş olduğunu, müvekkili şirketin de bu belgeleri kendi çabası ile elde etme gibi bir şansı da bulunmadığını, “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasını, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; “kalıcı maluliyet oranının” ve “geçici maluliyet süresinin” tespiti için davacının “Adli Tıp Kurumu” na sevk edilmesini, “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasını, müvekkili Şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluğunun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağını, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren “yasal faiz” e hükmedilmesini, müvekkili Şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
Davalılar —- ve — San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 11.12.2013 tarihli trafik kazası nedeniyle müvekkili araç sürücüsü —hakkında İstanbul Anadolu —Asliye Ceza Mahkemesinin —- E sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davacı vekili , dava dilekçesinde Ceza Yargılamasında alınan 31.07.2014 tarihli kusur bilirkişi raporundan bahsetmeyerek, sanki dava konusu yapılan trafik kazasında, müvekkili sürücü —-‘ın % 100 kusurluymuş gibi beyanlarda bulunduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu SGK dökümünde ciddi çelişkiler olduğunu, SGK kayıtlarında belirtilen kazancın brüt kazanç olup, net kazancı yansıtmadığını, davacının kazanın meydana geldiği tarihten önceki ayda aldığı maaşının Kasım 2013 SGK kayıtlarına göre brüt 1.878 TL olduğunu, yani net 1.050 TL civarında olduğunu, gerçek maaşının tespiti için emsal araştırması yapılması gerektiğini, davacı tarafın, davacının iyileşme sürecinde özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon , pansuman , özel hastane, özel bakım, özel iğne muayene farkı gibi masraflar yaptığını iddia etmesi karşısında, davacının iş bu taleplerini yazılı deliller ile ispatlaması gerektiğini, davacının bu masrafları yapmasının gerekli olup olmadığının da bir başka tartışma konusu olduğunu, davacı SSK kapsamında sigortalı bir işçi olup özel hastane yerine Sağlık Bakanlığına tabi Devlet Hastanelerinde de gerekli pansuman, iğne fizik tedavi gibi hizmetleri ücretsiz olarak veya çok az bir ücret ödeyerek alabildiğini beyan ile, davacının dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olması nedeniyle davanın reddini, davacının dava konusu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olması nedeniyle 13.01.2015 tarihli Tensip Tutanağının 14.bendi gereğince müvekkili —-A.Ş adına kayıtlı — plakalı araç üzerine 3.üncü şahıslara devrinin önlenmesi için tedbir konulması yasal olmadığı için Sayın Mahkemece konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, ceza davası dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesini, davacının emsal maaşının araştırılması için İstanbul Ticaret Odasına müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu 05/04/2017 tarihli maluliyet raporunda; Şahsın sağ ayak bilek ekleminde tespit edilen hareket kısıtlılığı ile dava konusu olay arasında nedensellik ilişkisi kurulamadığı, şahsın epilepsi hastalığının minimal düzeyde olduğu ve dava konusu kazadan önceden de var olduğunun belgelerde kayıtlı olduğu, sağ hemiparezinin ve sol temporal malazik alanların bir bölümü ve sağ temporal malazik alanların tümünün yeni olaya bağlı olduğu anlaşılmakla ; Mevcut belgelere ve Kurulumuzun 16/12/2015 tarihli muayene bulgularına göre; —- oğlu, 13/03/1979 doğumlu —-‘ın 11/12/2013 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı nörolojik arızası 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; 1-Gr1 I(18Ba….35)A=%39×1/2= %19,5,
E cetveline göre %19.0 (yüzdeondokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin 11/12/2013 tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğini oy birliği ile mütalaa etmiştir.
Bilirkişiler —- ve —- 26/03/2018 tarihli raporunda; Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 11/12/2013 tarihinde meydana gelen olayda; Davalı sürücü —‘ın %25 (Yüzde yirmibes) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya —-‘ın %75 (Yüzde yetmisbes) oranında kusurlu olduğu, davacı —-‘ın geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle ömrünün sonuna kadar maruz kaldığı %19 maluliyeti sebebiyle 39.487,55 TL maluliyet zararının olduğu, hesaplanan maluliyet zararının —Sigorta şirketine ait ilgili poliçe teminat üst limitini aşmadığı sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daresinin 04/03/2015 tarihli raporunda; (İstanbul Anadolu—- Asliye Ceza Mahkemesi kanalıyla alınan rapor) Sürücü — sevk ve idaresindaki kamyonet ile meskun mahalde seyli sırasında geçiş yapyan yaya nedeniyle etkin fren tedbirine başvurmadığı, müteyakkız seyretmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurlu olduğunu, müşteki yaya —- geçiş yapmadan evvel ve geçişi esnasında yeterli kontrolü sağlamadığı, mahalde bulunan yaya geçidini kulanmadığı, ilk geçiş hakkını seyir halinde olan sanık sürücüye vermediği, kendi güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, İstanbul Anadolu—- Asliye Ceza Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, SGK’ya yazılan müzekkere cevapları, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, ATK 3. İhtisas Kurulu ve ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporlar, aktüer raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11/12/2013 tarihinde, davalı sigorta şirketine —- nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı —sevk ve idaresindeki, davalı — şirketinin işleteni olduğu — plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarptığı,
İstanbul Anadolu —-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada bilirkişi —-‘den ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporlara göre kazanın meydana gelmesinde davacının asli davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece bu raporlara istinaden davalı sürücü hakkında mahkumiyet hükmü tesis edildiği, Bilirkişi —- tarafından Mahkememize düzenlenen raporda da aynı tespitlerde bulunulduğu, mahkememizce tanzim ettirilen bilirkişi raporuyla ceza dava dosyasında düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde davacının % 75 oranında davalı sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu,
ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 05/04/2017 tarihli rapora göre davacının meslekte kazanma gücünü % 19 oranında kaybettiği ve geçirdiği kaza nedeniyle 12 aya kadar geçici iş göremez hale geldiği, her ne kadar davalı tarafça rapora itiraz edilmiş ise de, raporda “meslek grup numarası 1” olarak hesaplama yapıldığı, davalı tarafın meslek grup numarasını esas alan itirazında hukuki yarar bulunmadığı (Yarg. 17. H.D. 10/03/2016 T. 2014/7367 E. 2016/3053 K.), raporu düzenleyenlerin sıfatına yönelik itiraz ile diğer itirazlarının da yerinde olmadığı,
Hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde, davacının kaza tarihinden önce 2013/6 döneminde işe başlangıç yaptığı kaza tarihine kadar en az 1878,78 TL aylık brüt gelir elde ettiği, net ücretinin asgari ücretin 1.5 katına denk geldiği, davacının kaza tarihi itibariyle 34 yaşında olan davacının, kıdemi de dikkate alındığında aylık asgari ücretin 1,5 katı oranında gelir elde etmesinin hayatın olağan akışına uygun düştüğü, yapılan aktüer inceleme sonucunda davacının 39487,55 TL maddi tazminata hak kazandığı,
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranı, davacının yaralanmasının boyutu, çektiği elem ve ızdırap, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, ekonomik koşullar ve hakkaniyet dikkate alınarak yapılan değerlendirmede davacının 6000,00 TL manevi tazminata hak kazandığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ ile, 39.487,55 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi baımından dava, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 11/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, 6000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —-ve —- San. Tic. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3107,25 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL peşin harç + 589,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2467,01 TL’nin (davalı sigorta şirketinin bakiye harçtan sorumluluğunun 2057,15 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 640,24 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet pulu, 1200,00 TL bilirkişi ücreti 448,00 TL posta gideri olmak üzere toplam: 1679,80 TL nin kabul edilen kısma isabet eden 1544,02 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 5353,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalılar —-ve— A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —-ve — A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
7-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,

Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —sigorta vekilinin ve davalılar —-ve — vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/07/2018