Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/149 E. 2018/289 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/149
KARAR NO : 2018/289

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 27/01/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile: davacının 2 nolu davalı/—- Şirketi tarafından üretilen, 1 nolu davalı/— Şirketi tarafından satılmış olan boyaların ayıplı olması nedeniyle maddi zarara uğradığını iddia etmekte ve bu zararın tazminine (TBK.md.227/f.2; TBK.md.112 vd.) karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile: davacının iddia ettiği ayıpların davacının satın aldığı boyaları hatalı kullanmasından, yani kullanım hatasından kaynaklandığını iddia etmekte ve davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Bilirkişiler —-, —-, —- 09/12/2015 tarihli raporlarında; ”Davacı tarafından satın alınıp bina boyama işleminde kullanılmış olan boyalar ayıplıdırlar. Boyalardaki ayıp nedeniyle davacı, toplam 20.000 TL tutarında maddi zarara uğramıştır. Davalılar, davacının uğradığı bu zarar tutarında sorumludurlar. Bu nedenle davacı davalılardan. İşbu 20.000 TL’lik zarar tutarının tazminini, talebi albl. TBK.md.112 ve devamındaki genel hükümlere istinaden talebe hak kazanmıştır (TBK.md.227/f.2). Davacının davalılardan 20.000 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; bu alacağın, davacının talebi gibi, dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi (yasal faizi) ile birlikte, davalılardan müteselsilen (TBK.md.61) tazmini gerektiği” sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Bilirkişiler 13/04/2016 tarihli ek raporlarında; ” Davacının davalılardan 20.000 TL tutarında tazminat alacağının, davacının talebi gibi, dava tarihinden itibaren işletilecek ticari (yasal faizi) ile birlikte, davalılardan müteselsilen (TBK.md.61) tazmini gerektiği” sonucuna varmışlardır.
Bilirkişi — ve —- 28/02/2018 tarihli ek raporlarında; “Bahsi geçen dış cephe astar ve boyasının, dış cephe mantolama bölümünde çatlama ve kabarma meydana gelmediği, taş kaplamalar üzerinde çatlama ve kabarmaların meydana geldiği, önceki raporlarda da belirtildiği üzere bu durumun “taş zemin üzerinin boyanması için yeterince uygun olmayan astar ve boya özelliğinden kaynaklandığı, bu haliyle boyanın ayıplı olduğu anlamına gelmediğinin belirlendiği, üretici … ve bayinin boyaların etiketi üzerinde ya da kataloğunda uygulama şartlarının belirtilmesi ile sorumlu olduğu, uygulamadan sorumlu olmadığı, uygulayıcının ürün bilgilerine göre uygulama yapması gerektiği, dış cephe astarının 1/5 oranında inceltilmesi gerektiği, oysa uygulamanın 1/7 oranında inceltilerek yapılmış olduğu, her dış cephe astar ve dış cephe boyasının her zemine uygun olmayacağı, zemin ve şartlara göre seçim yapılması gerekeceği, mantolama alanı ile taş kaplı alanın farklı özelliklerde olması nedeniyle aynı astar ve boyanın uygulanmasında sakıncalar oluşabileceği, mantolama sahasının dış ortam ısı absorblaması ile taş kaplama yüzeylerin ısı absorblaması farklı olacağı, bu nedenle de yüzey genleşmelerinin de farklı olacağı nedeniyle aynı uygulamanın uygun olmayacağı, davacıya ait zararın, taş cephe kaplamalara yeterince uygun olmayan astar ve boyanın özelliklerinden kaynaklandığı, her dış cephe boyasının her zeminde kullanılamayacağı, taş zemin yüzeylerinde silikonu arttırılmış astar ve boyaların kullanılması gerektiği, davalılara ait astar ve boyanın, ayıplı ürün olmadığına dair” kanaat bildirmişlerdir.
Dava, ayıplı ifa nedeniyle meydana gelen maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, davalı —-Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden satın aldığı, diğer davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından üretilen boya ile boyanan cephelerde meydana gelen çatlamalar ve renk değişimlerinin, boyanın kalitesiz, bozuk ve ayıplı olmasından kaynaklandığı belirterek 37100,00 TL maddi zararının giderilmesini talep etmiştir. Davalı … şirketi ise, meydana gelen çatlama ve renk değişimlerinin, davacının kullandığı düşük kaliteli köpük üstü kaplamaların çatlamasından kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Her ne kadar davalı … şirketi tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de, dava konusu boyaların üreticisi davalı …, satıcısı ise diğer davalıdır. Dava konusu boyaların davalı … tarafından garanti edilmiş olması nedeniyle, ayıplı çıkması halinde davalı …’ın da sorumluluğu söz konusu olacaktır. Bu nedenle davalı …’a da husumet yöneltilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında, davacı tarafından yapılan mantolama işleminde, davalılardan satın aldığı boyaları kullandığı, boyanan yerlerde çatlakları ve renk değişimleri meydana geldiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boyama işleminin yapıldığı cephelerdeki çatlama ve renk değişimlerinin davacının yanlış uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davacının davalı — şirketinden satın aldığı, diğer davalı tarafından üretilen boyaların ayıplı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Her ne kadar asıl ve 1. Ek raporun sonuç kısmında dava konusu boyaların ayıplı olduğu, davalılar tarafından davacının zararının giderilmesi gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiş ise de;
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan kök raporun 3. Sayfasında ve 1. Ek raporun 2.ve 3. Sayfasında, bilirkişi heyetindeki teknik bilirkişiler tarafından, çatlakların oluştuğu alanlar ile oluşmadığı alanlar karşılaştırılarak bu alanlarda kullanılan malzemelerin farklılığından yola çıkılarak, boyama işleminin yapıldığı cephelerdeki çatlama ve renk değişimlerinin, kullanılan taş cephe kaplamalara yeterince uygun olmayan astar ve boya özelliklerinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Teknik bilirkişilerden, dava konusu boya malzemelerinin ayıplı olup olmadığı hususunda Mahkememizce ek rapor istenmiş olup, teknik bilirkişiler tarafından hazırlanan 2. Ek raporda ise, bu hususun boyaların ayıplı olduğu anlamına gelmeyeceği, astarlama ve boyama işlemi yapanlarca gerekli azami özen ve dikkatin gösterilmemiş olduğu, her dış cephe ve astar boyasının her zemine uygun olmayacağı, zemin ve şartlara göre seçim yapılması gerekeceği, mantolama alanı ile taş kaplı alanın farklı özelliklerde olması nedeniyle aynı astar ve boyanın uygulanmasında sakıncalar olabileceği, mantolama sahasının dış ortam ısı absorblaması ile taş kaplama yüzeylerin ısı absorblamasının farklı olmasından dolayı, yüzey genleşmelerinin de farklı olacağı, bu nedenle her yüzeye aynı boya uygulamasının yerinde olmayacağı şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarındaki teknik tespitlere göre, boyama işleminin yapıldığı cephelerdeki çatlama ve renk değişimlerinin malzemeden kaynaklanmayıp, cephedeki malzemeye göre uygun malzeme kullanılmamasından kaynaklandığı, tacir olan davacının yaptığı işin uzmanı olduğu dikkate alınarak satın olmuş olduğu malzememin zemine uygun olmamasından kaynaklanan zarardan dolayı, bizzat kusurlu olan davacının sorumlu olacağı, davalılara sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan 633,58 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 597,68 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4431,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/03/2018